Yeni Üyelik
17.
Bölüm

Epilog 2

@hermionegrangerrr5

"Baba, gelinciğimi gördün mü?" Draco derin bir iç çekerek yanında kıs kıs gülmekte olan Harry'e bir bakış atıp tekrar kızına döndü. "Ne gelinciği Min?" "Harry amca hepimize gelincik hediye etti ve sen gelinciklerden çok hoşlandığın için bizim de onları sevmemiz gerektiğini söyledi." Harry kahkahalara boğulurken Draco sinirle söylendi. "Potte-" Sarışın'ın bağırışının kesilmesinin nedeni, dudaklarına bastırılan eldi. Minerva Malfoy, kaşlarını çatarak minik elini babasının dudaklarına bastırmıştı. "Harry amcaya bağırma, baba."

Minerva'nın bu sözlerinden sonra Harry'nin kahkahaları üst kattan bile duyulabilir hâle gelmişti. Draco ise şaşkınca gözlerini kırpıştırarak kızına bakıyordu ki bu, Harry'nin daha çok gülmesine sebep olmuştu.

Harry gülmesini bitirdiğinde -çünkü artık karnı ağrımaya başlamıştı- Astoria ve Evanna da onların yanına gelmişti. Harry ikisine bakarken ciddi bir tavır takınarak konuştu. "Akşam yemeğine Moody'i de mi çağırsak?" Draco gözlerini devirdi. Moody en son evlerine geldiğinde, Minerva daha 3 yaşındaydı. Eh, henüz bebek olduğu için Moody'nin takma gözünü oyuncak sanmıştı. Şaşırtıcı olan şey ise, Moody'nin buna gülüp geçmesiydi.

Evanna kaşlarını çattı. "Bu da nereden çıktı?" Harry omuz silkerek Draco'yu gösterdi. "Draco onu çok özlemiş." Draco ağzını açmış ona cevap verecekken kapı çaldı. Gellert, Lucius ve Severus, ürettikleri iksir için Bakanlık'a gitmişlerdi ve kapıyı çalan da büyük ihtimalle onlardı.

Harry ve Draco, onları içeri almak için kapıyı açtıklarında Gellert, Lucius ve Severus'un yanı sıra bir kişiyi daha görmüşlerdi: Alastor Moody.

Harry gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken Draco ile göz göze geldi. Sarışın'ın yüz ifadesini görür görmez tuttuğu kahkahasını serbest bıraktı.

Draco gözlerini devirip kapıda bekleyen üçlüyü içeri aldı. Salona geçtiklerinde Minerva, Moody'i tanımış olacak ki gülerek ellerini çırpıp onun bacağına sarıldı. Moody'nin somurtkan yüzünde ister istemez beliren gülümseme, hepsini şaşırtırken Evanna en çabuk toparlanan oldu. "Ayakta kaldınız, Profesör. Oturun lütfen."

Gellert, Lucius ve Severus, Moody ile Bakanlık'ta karşılaşmış, onu da eve davet etmişlerdi.

Birazdan salona beş kişi daha girdi. Narcissa, James Sirius, Albus Severus Gellert, Scorpius ve Narcissa Lily. Narcissa, çocuklara verdiği 'Bir gelinciğe nasıl bakılır?' dersini bitirip onlarla birlikte alt kata inmişti. O da çok geçmeden sohbete dahil oldu.

"Ben artık gideyim." Minerva, dudaklarını büzerek Moody'e baktı. "Biraz daha kalsan?" Harry başını salladı. "Evet, Profesör. Lütfen kalın. Hatta Profesör Dumbledore ve Profesör McGonagall'ı da çağıralım. Tatil başladığından beri pek görüşemedik. Hep beraber bir akşam yemeği yemek, gerçekten iyi olur."

Minerva hızlıca başını sallayıp beklentili bakışlarını Moody'e gönderirken Alastor'ın bu teklifi reddetmesi pek de mümkün değildi. "Pekâla Min. Kalıyorum." Draco ise ikilinin arasındaki ilişkiyi şaşkınca izliyordu. Draco Malfoy'un biricik kızı, Minerva Malfoy, Alastor Moody'i çok seviyordu. Babasını gelinciğe çeviren adamı! Aslında teknik olarak, bunu yapan kişi Moody değil Barty Crouch'tu ama yine de-

Sarışın, fazla drama yaptığına karar vererek gözlerini devirdi. Resmen kendisiyle tartışıyordu.

Ardından, kendi üzerinde olan zümrüt gözlere döndü. Neden sırıtıyordu bu-

Kaşlarını çattı. Gıcık Pottah, zihnini okumuştu. Bakışlarını ondan çekerek zihnini kapatıp su içmek için mutfağa yöneldi. Kendisine doldurduğu suyu içerken Harry, kucağında Minerva ile gülerek mutfağa girdi. "Biliyor musun Min, baban, gelinciklerin yanı sıra hipogriflere de bayılır."

Sarışın, elindeki bardağı tezgaha koyarken aklında canlanan anıyla yüzünü buruşturdu. Gözleri istemsiz olarak koluna kayınca onun tepkilerini izlemekte olan Harry, gülmeye başlamıştı bile. Minerva, babası gibi yüzünü buruşturarak Harry'e baktı. "Harry amca sabahtan beri gülüyorsun. Başım şişti." Harry bir an öylece bakakalırken gülme sırası Draco'daydı.

"Evet, Min. Akıl sağlığın için bu ikisinin yanında çok fazla bulunmamalısın. Gel bakalım." Harry, kucağından Minerva'yı alan Lily'e döndü kaşlarını çatarak. "Ben senin babanım?" "Ve ben de amcan?" Lily omuz silkti. "Bu, çok gürültü yaptığınız gerçeğini değiştirmez."

Lily, Minerva ile birlikte mutfaktan çıkarken Harry ve Draco küçük bir bakışmanın ardından omuz silkerek gülmeye başlamışlardı. Gerçekten de, en kısa zamanda psikiyatriden randevu almaları gerekiyordu. Eh, 5 çocuğa bakmak kolay değildi..

***

Loading...
0%