Lavender: Profesör Snape okuldan gidiyormuş diyorlar.
Harry: EVVET! Profesör Snape, artık bunları söylememde bir sakınca olduğunu sanmıyorum. Daha fazla içimde tutamayacağım.
Severus: Seni dinliyorum Potter.
Harry: Bir gün Hogwarts Müdürü olursam yapacağım ilk iş sizi okuldan atmak olur.
Severus: jkjdjdkksk
Harry: Komik değil. Sizden nefret ediyorum. İyi ki gidiyorsunuz.
Severus: Hayır, ben ona gülmüyorum. Okuldan falan da gittiğim yok. Derste sana yapacaklarıma gülüyorum.
Draco: İşte bundan kork, Potter.
Harry: Profesör gerçekten ben yazmadım! Kuzenim Dudley yazmış! Lütfen inanın!
Ron: Ya da en azından inanmış gibi yapın.
Hermione: Ron!
***
Harry: Gringotts'dan mesaj gelmişti geçen gün. "Değerli müşterimiz, doğum gününüzü en içten dileklerimizle kutlarız." diye.
Neville: Ee, ne var bunda?
Harry: Ben de, "Nerede kutluyoruz, ben de geleyim?" dedim. Daha söylemediler😔
Draco: Nasıl bir yokluktasın lan?
***
Ron: N'abersiniz?
Pansy: Denizden çıktım, güneşleniyorum. Sen?
Ron: Kafamı kovaya sokup çıkarıyorum.
Ginny: Umarım banyonun yanındaki kova değildir o.
Ron: Neden ki?
Ginny: O temizlik kovasıydı..
Draco: Ha, yani kafasını kovaya sokması değil de kovanın temizlik kovası olması tuhaf?
Lucius: Draco, sen neden çevrimiçisin?
Draco: Sen, beni mi kontrol ediyorsun, baba?
Lucius: Evet. Çevrimiçi olup da bana yazmadığın her an acı çekiyorum...
Narcissa: Oğlunu benden daha çok seviyorsun?!
Draco: Anne, ben senin de oğlunum.
Narcissa: Konumuz bu değil!
Lucius: Cissy, tatlım, açıklayabilirim.
Voldemort: Sus, Lucius. İki saattir seni bekliyoruz. Toplantıya geç kaldın. Canına değer veriyorsan iki dakika içerisinde burada ol.
Harry: Voldy, hazır yazmışken adresi de versene?
Voldemort: Tabii. Sonra da Riddle Malikâneai'ne baskın yapın değil mi? Sence ben o kadar mal mıyım?
Bu mesaj silindi.
Harry: Tam olarak o kadar malsın.
Bellatrix: Lordum! Adresi verdiniz.
Voldemort: Cruciatus laneti yemek istemiyorsan sus Bella. Sildim zaten.
Harry: Görmemiş gibi yapıyoruz arkadaşlar.
Hemione: Merlin adına! Yatın uyuyun.
Lily: Hermione'ye katılıyorum.
Sirius: Ama patlamış mısırımız daha bitmedi!
James: Evet!
Lily: Yeter.
James: Eh, sizce de çok geç olmadı mı? Hadi artık uyuyalım.
Sirius: Çatalak! Hep böyle yapıyorsun.
Remus: Sirius. Sabaha kadar trip atamazsın.
Sirius: Denemekten zarar gelmez?
Regulus: Abi, eğer uyumazsan annem, Kreacher'ı üzerine salacakmış.
Sirius: İyi geceler.
Sirius, çevrimdışı.
Remus: Bu kadar...
James: Kolay mıydı?
Regulus: Evet.
***