Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladım, tamamen açtığımda ise aklıma bayıldığım gelmişti sanırım bu kadar şeyi vücudum kaldıramamıştı, normal aslında bu yönden.

Etrafıma bakındım biraz, bir odadaydım güzel bir odaydı kraliçe perlanın odası gibi süslenmişti, ben odaya biraz daha bakınırken kapı tıklandı ve Dariandı bu içeri girdi ve dediki "sevdim sanırım odayı?" Dedi bende "hayır sadece etrafıma seni öldürmek için bi tahta alet bakıyordum. Ama ne yazıkki yokmuş." Dedim alayla "neyse onu zaten bulamazsın burda nasıl beğendiniz odanı?" Diye sordu tekrardan "ne odası?" Diye sorusuna soruyla karşılık verdim ve " senin odan işte, beğendin beğendin öyle baktığına göre" dedi göz devirdim ve "ya ya ne demezsin" dedim ve "çekil önümden" diyip kapıdan odadan çıktım ve burası acayip büyükmüş burdan çıkmam kolay olmayacaktı galiba.

Biraz daha gezindim, gezindim,ve gezindim yok evet buranın çıkışı yoktu artık saatlerdir burdaydım ama çıkamıyordum. "hey beni burdan çıkar" dediğimde yanıma hızla geldi "neden çıkmak istiyorsun ?" Dedi "evime gidicem o kadar mahzenden çıkardın bi zahmet evime gideyim." Dedim ama o "evin burası Carol" dedi cidden sinir bozucu olmaya başladı "çıkar beni burdan" dedim sesimi yükselterek ve bu sefer belimi tuttu " tamam çıkarıcam seni" dedi ve belimden tutup beni kapıya getirmesi bir oldu " sağol" dedim ve çıktım kapıdan.

Etrafıma baktım ormandaydım güzel böyle bi krallığı ormanamı yapmışlardı şaka gibi gerçekten. Yürümeye başladım ormanları az çok biliyordum buraları hep yönettiğim için çıkması kolay olurdu sanırım hep yaptığım şeydi, yürümeye devam ettim ama aklım hala Perladaydı nasıl bana bunu yapabildiki sadece Wrumidia krallığından bahsi açtım, ve dahada kötüsü beni o krallıktan birisi kurtardı hemde yaşayan bir ölü kurtardı, ah cidden düşündükçe insan dahada batıyordu.

Of bu ormanda ne kadar büyükmüş çıkamadım bir ya, gece olmak üzereydi ateş yakmalıydım

Malzemeleri topladım ve ateşi yaktım bir gece burada kalmalıydım. Ah şu lanet kılıçlarımda yanımda değilki lanet olası Perla. Düşündükçe dahada sinir oluyordum. Ağaçların arkasından ses geliyordu ahh işte bunun olmasından korkuyordum kurtlar umarım çok yoktur diyerek kendimi avuturken tetikte bekliyordum.

Bir şey etrafımda hızlıca döndü ve belimden tutup beni geri çekti kafamı çevirdiğimde Dariandı bu eliyle sessiz ol işareti yaptı ve elini belimden çekti ve karşımda bir vampir daha vardı. Evet kurt diye tahminim vampir çıktı, harika bir vampirdi iki oldu çok güzel.

Karşımdaki vampir benim hakkımda Dariana "küçük Vyronic o kızı bana ver, kralımız seni temin ediyor ona zarar gelmeyecek, tabi eğer sen kendi isteğinle onu verirsen" dedi bunun benimle ne gibi derdi vardı be birde bununlamı uğraşıcaktık cidden.

Darian diğer vampire " o aşağılık kralına söyle Carolu ancak beni çiğnerse alabiliceğini, ama olurda tekrar denerse kendisini öldüreceğimi söylersin artık." Dedi ve vampirin kalbine kazık Soktu "yani yaşarsan söyleyebilirdin şansını kaybettin" dedi.

Darian bana döndüğünde " üzgünüm prenses mecbur kalmıştım şimdi Saray'ımıza gidelim." Dedi cidden sinir bozucu bu ya " beni evime götürürmüşüm?" Dedim "artık başka bir evin yok prenses" dedi "bana prenses demeyi bırakırmısın ayrıca neden yokmuş söylesene" dedim "Perlanın sence oraya döndüğünde seni tekrardan yakalayamicağınımı sanıyorsun bahse varım saniyelerini alır ve bu sefer ölmekten daha beter eder seni." Dedi " iyi gelicem ama gittiğimizde bana herşeyi tek tek anlatacaksın." Dedim sakince "hayhay prenses" dedi laf dinlemiyor gerçekten yada beni dinlemedi.

Saraya geldik odama götürdü beni ve kendiside oturdu karşıma kendisine bi şarap kattı " ben?" Diye sordum "maalesef prenses en son ki alkol aldığında kafan sıfırlanmıştı ve İnan bu söyleyeceklerimi unutmaman gerek"

Dedi bana bende " tamam o zaman önce bana neden gidemediğimi söyle" dedim "bunu sorduğuna göre okumamışsın kitabı" dedi ve tekrardan konuştu "sen varissin carol Wrumidia krallığının prensesi ve devamı için ilerdeki kraliçesin sen, perlada bir vampir Wrumidia krallığının dost krallığının kızı kendisi ve senin üvey annen" dediği an durdu ve ben büyük bir şoka uğradım yine ve sordum " babam? Babam kim ve nerde?" Dedim "baban benim üvey abim John vyronic" dedi babamda bir vampirmiş vay be konuşmasına devam etti "annen diana, o çok güzel bir insan kadındı fakat John onu öldürdü ona karşı çıktı ve sen doğduktan sonra onu öldürdü ve işbirliği yapmak için Perla ile evlendi."

Dedi ve ben sordum "peki ya babam neden üvey neden öyle dedin?" Ve cevapladı "John gerçek abim değil evlatlık almış annem ve babam, veliaht olsun diye sonrada ben doğmuşum 2. Bir veliaht olarak, krallıkta daha çok hakkım vardı ama evlenmedim bu yüzden krallığın başına o geçti" dedi bende tekrardan ormandaki olayı sordum bu sefer "peki beni isteyen vampir kimdi ?" Dedim o da yanıtladı beni "o Johnun muhafızı John seni istiyor Carol kendinde olmayan güç sende var ve o güçle tüm krallıklara hüküm edebilir dahada kötüsü kehanetin gerçekleşmesini sağlayabilir ve bu olursa hem sen ölürsün hemde iki evren birleşir" dedi "iki evren derken?" Diye sordum o ise şöyle yanıtladı "insan ve vampirler tanrıçalar evreni bu evrenler arası bi kapı var bunu ise her yüz yılda dünyaya gelen kehanetin bebeği açabilir tanrıçalar ona bu gücü verir sadece ve sen eğer istersen bunu kolaylıkla yaparsın, melezsin hem insan hem vampir ve kehanetin gücü olan büyü yapma özelliği sende var ve eğer sen bunu yaparsanda tanrıçalar seni cezalandırır bu yüzden iki evrenin kapılarıda sonsuza dek kapalı kalmalıdır." Dedi ve bitirdi "ve benim krallığın başına geçmem için senin yardımına ihtiyacım var, ve seninde benim korumama ihtiyacın var" dedi bende "anlaşmamı bu" diye sordum " Evet insan dünyasına göre çıkar anlaşması sen bana yardım ediceksin bende sana" dedi "tamam gerektiği kadar edeceğim, ama ben büyü yapmayı falan bilmiyorum" dedim "öğreniceksin seni eğiticem" dedi "ama ben vampirde değilimki" dedim eline bir bıçak aldı ve elini kesti ve bana uzattı " al iç kanımı ben safkanım senin vampirliğini ortaya çıkartıcak bu kan" dedi ve dediğini yaptım kanını içmeye başladım. " ee bir şey olmadı?" Dedim ve "hançeri saplayıp seni öldürmem lazım" dedi "ne olmaz" dedim "yapmazsam eğer 24 saat sonra zaten kan bedenini ele geçiricek ve ölüceksin." Dedi ve tekrardan " güven bana" dedi ve gözümü kapattım, hançeri sağlamıştı kalbime, ağrısını hissettim ve hissetmemle gözüm karardı ve başım düştü.

Selaam bu bölümümüzünde sonuna geldik. Bölümler biraz kısa ama ilerki bölümlerde dahada arttıracağım o yüzden sadece bekleyin canlarımm ve instagram hesabımıda takip ederseniz sevinirm

İnstagram: @Hestia_x0