Yeni Üyelik
30.
Bölüm

45+30- Öptüm say

@hestiamy

Valizlerimi toparlarken Aşkın gelmiş olmalıydı ki kapıyı çaldı. Saat sabah mı desem bilemiyorum ama eğer buna sabah denirse sabah beşti. Aşkın dört gibi kalkıp gitmişti. Şimdi ise muhtemelen o, topladığı valizi ile gelmişti.

"Geldiiim!" elimdeki koca vaizlerle aşağı inerken kulaklıklarım aşağıda, masanın üzerinde unuttuğumu fark edip onları da cebime sokuşturdum ve kapıya ulaştım.

"Yardım edeyim, ver bakalım." benim çekiştirdiğim valizleri tek hamlede elimden alıp arabaya götürmüştü.

"Sağ ol canım." arabanın ön koltuğuna yerleştiğimde o da valizleri yerleştirip yanıma oturdu ve bana bir öpücük kondurdu.

Sabahın beşinde daha yeni uyumaya giden ben ve sabah beşte spora başlayan Aşkın ile ilişki yürütmek çok zordu. Sabahım köründe bu kadar enerjik olmak zorunda mıydı? Enerjik olmasına karşın şarkı açmamıştı, normalde hep kendi rızasıyla şarkı açıp söylerdi.

Sessiz bir yolculuk sürdük, sanırsam öyle olmalıydı çünkü ben havaalanına gelene kadar uyumuştum. Lisede de böyleydim ben, hoca soru çözerken uyuyakalır ve tüm konuyu kaçırırdım. Tüm dersler uyurdum, sevemedim okumayı ama okumak istedim, bir şeyler başardığını hissetmek ve kendi ayaklarım üzerinde durmak istedim. Eğitim bir insanın elde edebileceği en güzel şeydir, hep böyle düşündüm. Bir ilacı sevmesekte yararı varsa içerdik, benim eğitim hayatım böyleydi. Ancak bir süre sonra tüm bunların boş olduğunu anlayıp ticarete atıldım, herkes için olmasa da benim için okulun para getirisi olmadı.

"Geldik." Aşkın arabayı park edip kontağı kapattığında arabadan indim ve barajdan valizimin birini aldım, diğerini Aşkın kendi valizi ile birlikte almıştı.

Aramızda diyalog geçmeden geçen zaman sonucu etrafı incelemeye koyulmuştum. Bizim haricimizde birkaç kişi daha yürüyordu. Önümde genç bir kız ve onun arkasında da başka bir kadın vardı. Genç kız biraz yavaş yürüdüğünden dolayı kadın ona sinirlenmişti.

"Şu çantanı çeksen de geçsek, bir de çantasıyla kapatmış yolu." kadın aşırı ani ve sert bir tepki verirken kız kenara çekildi ve tek bir kelime etmedi. Genç olduğundan utanabilirdi, sanırım öyle de olmuştu.

Elimdeki valizi hızlıca çekiştirerek daha girişe gelmediğimiz için kadınla tartışabileceğimi düşünmüştüm.

"Aferin, şimdi belki de genç bir kıza insanlardan çekinmesi için hayatı boyunca unutamayacağı bir anı bıraktın. Ama sen kesin dobra birisindir falan değil mi? Görgüsüz ve ahlaksız olmanla işini hallettiğini sanıp insanlara övünüyorsundur da ama sen gördüğünün aksine insanlar sana bulaşmak istemediğinden dolayı başından savmak istediği bir kişisin." orta yaş grubunun ya da gençlerden daha büyük olan herhangi bir yaş grubunun durduk yere onları eziklemesine o kadar çok sinirleniyordum ki kadın bana bakakalmıştı. Kendi insanlara dengesiz tepkiler gösterirken tepki göreceğini düşünmüyordu anlaşılan ancak ben şu an olabildiğince sinirliydim.

"Ne diyorsun be?"

"İnsan ol biraz diyorum, ne diye bağırıyorsun kıza? Sen hiç hata yapmıyor musun hayatında?"

"O da dikkatli olsun."

"Sen yürüyen dikkatsizliksin. Daha ağzından çıkanlara bile hakim olamıyorsun be kadın." Aşkın yanımda olayı sessizce izliyordu.

"Gerek yok, kavga etmeyin cidden." kız araya girdiğinde ben kadına dik dik bakmaya devam ediyordum.

"Seninle uğraşamam, senin yüzünden uçağı kaçırırsam-"

"O zaman görüşelim. Sen mi yaman ben mi yaman görürüz." kadın üzerime yürüyecekken Aşkın araya girdi.

"Rica ediyorum gidin artık, yoksa polisi çağırmak zorunda kalacağım." kadın bir süre Aşkın'ın suratına dikkatli dikkatli baktı. Anlaşılan tanımıştı ve emin olmak ister gibi bakıyordu.

Bir süre sonra sinirle dönüp gidince kızın yanımda olduğunu fark ettim.

"Ben... Teşekkür ederim."

"Sorun değil, yani asıl sorun o kadındı. Sen de böylelerinin altında kalma lafını esirgeme sakın." kolumdaki saate baktığımda uçak saatimizin geldiğini gördüm.

"Umarım bir daha görüşürüz. Ben şimdi gidiyorum."

"İyi yolculuklar."

Yola hızla devam edip girişe ulaşmıştık. Aşkın bana gülüyordu.

"Ne?"

"Seninle gurur duyuyorum. İyi ki senin gibi sağlam karakterli bir sevgilim var."

"Benim de iyi ki senin gibi bir sevgilim var hayatım. Eğer şu an uygun bir alanda olsaydık seni öperdim, öptüm say."

"Sen de öptüm say." ona göz kırpıp pasaportumu çantamdan çıkarmıştım.

Buradan uçağa binip gidecek ve orada bir boş sabahımız olacaktı. Sonrasında gece doluydu, orası buradan sekiz saat geriydi ancak on saat uçuş olacağından saat işi aklımı karıştırmıştı. Ancak bildiğim tek şey Aşkın ile üç sabah, bir gece boş zamanımız vardı. Belki gezebilirdik, belki Aşkın kendini daha iyi hissederdi.

 

 

Loading...
0%