Yeni Üyelik
24.
Bölüm

24- Çocukluk da yıkılır, hayaller gibi

@hestiamy

Tuğkan : Şu an çok mutluyum.

Luna : Neden?

Tuğkan : Aylık param yattı, gittim kendime üç konserve mısır, üç konserve de ton balığı aldm karıştırdım hepsini, çok güzel.

Luna : Bir gün beraber yiyelim, çok övüyorsun. Bakalım nasılmış tadı?

Tuğkan : Neyin tadı?

Luna : Senin.

Tuğkan : Oluur.

Luna : Ya kedi klavyeye oturdu ondan yazamadım, hemen sapığa bağlama. Senin tarifinin tadı diyecektim.

Tuğkan : Kedin mi var?

Luna : İki kedi, bir de şeker planörüm var.

Tuğkan : Benim eve Darıca diyene bak.

(Soner - Tuğkan)

Soner : Ben senin kafanı sikeyim.

Tuğkan : Yine ne yaptım ya?

Soner : Babanı sinirlendirmişsin herhalde, hâlâ burada yaşadığını sandığı için adam gelmiş, kapının önüne tüm eşyalarını dökmüş. Üzerine de kediyi sıçtırmış. Bildiğin kedi boku var

Tuğkan : Babam olmasa kızardım ama ne diyeyim? Kediyi ağzıma da sıçırtsa bir şey diyemem. Hem ben gidip hesabından bir yirmi bin lira kadar para çektiğim için böyle yapmış olabilir.

Soner : Az bile yapmış.

Tuğkan : Eşyaları ne yaptın?

Soner : Pisleri attım da, bazı eşyalar vardı. Onları atamadım.

Tuğkan : Bazı eşyalardan kastın ne?

Soner : Senin bebeklik çorapların ve aile resimleriniz falan.

Tuğkan : Şaka yapmıyorsun değil mi?

Soner : Yani kanka, yok.

Tuğkan : At gitsin, bu kadar ileri gittilerse onlarla olan anılara lüzum yok.

Soner : Kardeşim, ciddi misin?

Tuğkan : At hepsini, istemiyorum onları da, fofoğraflarını da.

Soner : Tamam ama iyisin değil mi?

Tuğkan : İyiyim.

 

 

Loading...
0%