@hestiamy
|
Tuğkan : Şu an çok mutluyum. Luna : Neden? Tuğkan : Aylık param yattı, gittim kendime üç konserve mısır, üç konserve de ton balığı aldm karıştırdım hepsini, çok güzel. Luna : Bir gün beraber yiyelim, çok övüyorsun. Bakalım nasılmış tadı? Tuğkan : Neyin tadı? Luna : Senin. Tuğkan : Oluur. Luna : Ya kedi klavyeye oturdu ondan yazamadım, hemen sapığa bağlama. Senin tarifinin tadı diyecektim. Tuğkan : Kedin mi var? Luna : İki kedi, bir de şeker planörüm var. Tuğkan : Benim eve Darıca diyene bak. (Soner - Tuğkan) Soner : Ben senin kafanı sikeyim. Tuğkan : Yine ne yaptım ya? Soner : Babanı sinirlendirmişsin herhalde, hâlâ burada yaşadığını sandığı için adam gelmiş, kapının önüne tüm eşyalarını dökmüş. Üzerine de kediyi sıçtırmış. Bildiğin kedi boku var Tuğkan : Babam olmasa kızardım ama ne diyeyim? Kediyi ağzıma da sıçırtsa bir şey diyemem. Hem ben gidip hesabından bir yirmi bin lira kadar para çektiğim için böyle yapmış olabilir. Soner : Az bile yapmış. Tuğkan : Eşyaları ne yaptın? Soner : Pisleri attım da, bazı eşyalar vardı. Onları atamadım. Tuğkan : Bazı eşyalardan kastın ne? Soner : Senin bebeklik çorapların ve aile resimleriniz falan. Tuğkan : Şaka yapmıyorsun değil mi? Soner : Yani kanka, yok. Tuğkan : At gitsin, bu kadar ileri gittilerse onlarla olan anılara lüzum yok. Soner : Kardeşim, ciddi misin? Tuğkan : At hepsini, istemiyorum onları da, fofoğraflarını da. Soner : Tamam ama iyisin değil mi? Tuğkan : İyiyim.
|
0% |