"Lan ben ızgarayı açık unuttum!" Tuğkan panikle tüm odayı ayağa kaldırınca Luna da ayağa kalktı.

"Çüş, bu şu an mı aklına geliyor? Kalk gidiyoruz!"

"Sen dinlen, ben gideceğim."

"Ev yanmıştır, benim de gelmem gerek."

"O evin önünde de bir selfie çekinirim artık." Emrecan işin dalgasındayken Tuğkan Luna'nın koluna girdi ve hastaneden çıktılar.

Emrecan'ın arabası ile eve vardılar ve balkondaki itfaiye ile bakıştılar.

Tuğkan aşağı kattaki komşunun yanına gitti ve ne olduğundan haberi yokmuş gibi devam etti.

"Benim balkon yanmış."

"Evet, ev sahibini de aradım ama açmadı."

"Bir de ben arayayım, numarasını verir misiniz?"

"Ev sahibi Luna Hanım, o da arabada ya. Onun için gelmediniz mi zaten?"

"Luna Hanım mı? Bu evin sahibi o mu?"

"Binanın sahibi o."

"Tamamdır, teşekkürler."

Tuğkan evine çıkarken durdurmaya çalışsalar da eve ısrarla çıktı. Eşyalarını valize toplayıp aceleyle aşağı indi.

Luna bunu görünce anlam veremeyerek arabanın içinden indi.

"Tuğkan, nereye?"

"Neden söylemedin?"

"Neyi?"

"Evin sahibi olduğunu!"

Luna onun gururunu kırmamak için dememişti ki gerçeklerin gün yüzüne çıkacağını hesaba katmamıştı.

Her dizi ve kitapta olduğu gibi ne tesadüfse o an oradan geçen taksiyi durduran Tuğkan taksiye binip gitti.

Elbette Luna'nın arkasından ağlayacağını falan düşünmüş olabilirsiniz ama hayır. Bu öyle karakterde bir kız değil, delikanlı kız helal olsun.

"Çekil bir bakalım." Emrecan'ı çekip arabanın sürücü koltuğuna geçti ve gaza bastı.

Önüne direksiyon kıran minibüse sinirlenip korna çalarken adam ana avrat dümdüz sövüyordu.

"Lan noluyo minibüsçü parçası! Çek lan şu arabayı bakayım sen. Ben şimdi ona yapacağımı bilirim." adam gaza basıp gidince Luna taksiyi takip etmeye devam etti. Tuğkan'ı aradı ancak telefon açılmadı.

"Altımda at gibi araba var, seni yakalamazsam neyim." gaza yüklenip taksiyi yakaladı ve önden gidip arabayı taksinin önünde durdurdu.

Taksi durunca inip arka kapıyı açtı.

"İn bakayım sen."

"Luna, çok sinirliyim."

"Başlatma sinirine, in!" Tuğkan'ı arabadan yaka paça indirince taksici araya girdi.

"Abla ücret?"

"Al abicim, üstü kalsın." parayı verip Tuğkan'ı çekince Tuğkan kolunu ondan çekti.

"Dur! Bırak artık!" bu bağırışıyla her yer inlemişti.

"Kes, beni böyle bırakamazsın ben de seni böyle bırakamam! Bu kadarcık bir hatada bırakacak mısın beni?!" zaten boğazı tahriş olduğundan bağırınca boğazı ağrıyan Luna yüzünü ekşitti ve boğazını tuttu.

"Sen delirdin mi ya? Gel şöyle." Tuğkan sevgilisine kıyamayıp tuttu ve beraber arabaya gittiler.