Bilmiyorum. Hakkında fazla konuşmadık ve bitti. Belki de evliliği bilmediğimizden böyle oldu ama konuşmadan koskoca evlilik bitti işte. Aslında boşandığımız zaman bize kocaman bir evliliği yıkıyormuşuz gibi gelmedi ama şu an öyle geliyor. En azından bana öyle geliyor

Yaşanmamışlıklarla dolu hayatımın mezarına kaç çiçek daha eklenebilirdi? Hasta günlerimde yanımda olmayan insanlar şu anda ölü bedenimin üstüne çiçek atıyorlardı sanki. Kışın ortasında mezarıma su döküp beni üşütüyorlardı sanki. Gerçek anlamda bedenen toprağın altına girdiğim zaman da bu yaptıklarını zihinlerinin terazisinde geçirmeyeceklerdi. Ne zaman anlayacaklardı? Ya da ne zaman anlayacaktı? Bir zamanlar deli gibi sevdiğim adam kaç bahar sonra anlayacaktı? Bana tekrar gelmesini isteyemezdim ama gitmeden ruhumu almıştı ve ondaki duran parçamı da alıp gitmem gerek. Onun için zor değildi ayrılıklar ama her ayrılık benim yüreğimden bir parça alıp içine hapsediyordu ve ben de geriye kalanla yaşamaya çalışıyordum. Gidenler bazen geride bıraktıkları kişileri düşünürdü ancak geride bırakılanlar her zaman, her an sanki yüreğinin bir parçası o anda kalmışcasına düşünürdü. Anılara ihanet etmez ve onları unutmamak adına zihinlerinin raflarında en görünen yerine koyarlardı. Onu seviyordum. Hem de her ayrıntısına kadardı. Ben onun bedenini değil ruhunun inceliklerini sevmiştim.

İstemiyorum.

Hayatın akışına katılmak, başarmak istemiyorum.

Ben sadece insan olmak, sevilmek istiyorum.

Belki de yaşamak istiyorum.

Üzülüyorum.

Her şeyden çok üzülüyorum.

Belki sarılsalar geçerdi ama onlar dikenlerimi gördü ve asla onların gerçek olup olmadığına bakmadan uzaklaştı.

Belki sarılsalar atlatırdım her şeyi...

◇◇◇

"Köşede buldum günlüğünü doktor. O benim insan olduğumu, acılarımı hatırlatıp gitti ve bu acı kalbimin ortasında yanıyor.Belki de kendimi rahatlatmak istediğimdendir bilmem ama mezarına gidip çiçekler ektim. Hem de defalarca ama bütün çiçekler kurudu ve her defasında aynı şey oldu."

"Peki evliliğiniz, neden bitmişti?" dedi doktor soğuk sesiyle.

"Günlükte yazdığı gibi. Hakkında fazla konuşmadık ve bitti. Belki de benim hatamdı ama konuşsaydık her şey halledilirdi. Sadece fazla gençtik ve bazı şeyleri halledemedik."

Evliliğimizin sarsılması ve onun ölümünün altındaki nedenleri konuşarak halledebilir miydik?