@hestiamy
|
Sen bu günlüğü çok pişman olduğunda bulacaksın. Yanında ben olmayacağım, seni teselli edemeyeceğim ama kendini suçlama, biliyorsun o zamanlar çok gençtik. Bir merhaba bütün vedaları sonlandırır demiştim ancak bu sefer o bile yaramayacak sanırım. Yaşadığım şeyler çok ağır ama yanımda sen olsan geçerdi. Her şey geçer, kulak arkası edilirdi. Ne kadar seni sevsem, üzülmemeni istesem de şunu asla unutma; bir savaşı kazanamayabilirsin, bu anlaşılabilir ancak o savaşta olmak, savaşta olanlara yardım etmek tamamen senin vicdanın ile ilgili. Sen bunu okuduğuna göre ben çoktan savaşta yenilmiş bulunmaktayım. Bu savaşta çok yara aldım ama hiçbiri senin olmayışın kadar acıtmadı. Değerli birini kaybetmek nasıldır bilir misin? Bilmezsin çünkü sen asla insanlara değer vermedin. Bana bile... Kağıda damlayan gözyaşlarım için özür dilerim. Hala senin ve onun yokluğuna alışamadım. Böyle ayrılmamız daha mı iyi oldu diye düşünüyorum bazen. Ya birbirimize seviyesizce sözler söylediğimiz, ölümüne nefret ettiğimiz bir ayrılık yaşasaydık o zaman daha mı iyi olurdu? Ölüler ne oluyordu sevgilim? Acaba yıldız mı oluyorlardı? Yoksa külleri denize uçuşup balık mı oluyorlardı? Eğer yıldız oluyorlarsa öldükten sonra en parlak yıldız olacağım ki beni görebilesin. Sen beni yokluğunla cezalandırdın ama ben o kadar vicdansız değilim. Ölsem bile sana ulaşacağım. Gece üç oldu ve ben hâlâ uyuyamadım. Yarın erken kalkmam gerek ama uyuyamıyorum. Arada bir saat uyumak bile artık lüks. Bedenimin istediği böyle bir uyku değil ve bunu kabul etmiyor. Bedenim uzun bir uyku istiyor ve ben sen belki gelirsin diye her gün ölümümü bir gün daha erteliyorum. Geldiğinde beni ölü bulmanı istemem. Hani herkes sevdiği öldüğünde, sevdiğinin cenazesinin karşısında küçük bir çocuk olarak kalırmış ya ben de onun ölüsünün karşısında öyle kalmıştım. Biliyorum sen de üzüldün ama sonra kaçtın. Tekrar kaçmanı istemem. Gerçeklerden kaçılmaz ama senden sonra ben de kaçtım. Şu an başka bir ülkedeki yağmurlu ve kasvetli havanın içinde sanki hiç soğuk değilmişcesine oturarak bunu yazıyorum. Bedenim burada ama hâlâ seninleyim... "Geçmişte bir şeyler oldu ama güzel şeyler olmadı doktor. Olan şeylerin üzerinden zaman geçti ama ben hâlâ alışamadım ve canım yanmaya devam ediyor. Her şey çok güzel başlamıştı oysaki." (Geçmiş) Kelebek vadisinde dolanan genç kız kelebeklere karşı son derece ürkekti ama sırf arkadaşlarının isteği üzerine gelmişti. Adam ise tek başına gelmişti bu güzellikleri gelmeye. Bu güzelliği başkalarının bozmasını istemiyordu. Arkadaşı da fazla yoktu zaten genç adamın. Düşüncelere dalmış bir şekilde kelebeklerin güzelliklerini inceleyen genç adam üzerine fazla büyük olmayan bir bedenin düşmesi ile dalgınlığını sonlandırıyor. "Gökyüzü!" diye bağırdı arkadaşları, adının Gökyüzü olduğunu öğrendiği kıza. O çok güzeldi ve gözlerine baktığında neden bu kadar tuhaf hissetmişti, neden kalbinin derinlikleri titremişti genç adamın? "Özür dilerim, kelebeklerden biraz korkuyor olabilirim de o yüzden biraz panik oldum." dedi mahcubiyetle. "Şey, sorun değil. Gerçekten özür dilemenize gerek yok." "Çok naziksiniz. Öyleyse size iyi günler." diyerek uzaklaşan kıza bakakaldı. İnsanların kötü olduğunu düşünen bana bu kızı bu kadar güzel gösteren şey neydi ki diye düşündü genç adam.
|
0% |