Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3- Kaçırılan zaman

@hestiamy

Hani bazen kitabın küçük bir satırını kaçırırsın da bir parça eksik olur, kitabın bir satırı kitabı anlamamana neden olur ya ben de seninle yaşadıklarımızı anlamadım çünkü senden ne zaman hoşlandığımı kaçırdım.

Senin güzel yüzünü unutmak benim için o kadar elem verici bir azap ki artık cehennemin bile canımı bu kadar acıtamayacağına kanaat getirdim. Ağlıyorum Deniz. İlk defa senin ismini günlüğümde geçirdim. Belki de bugüne kadar korktum ama artık ölecek olan birini hiçbir şey korkutamaz. Beni korkutan tek şey ben ölmeden bu günlüğün eline geçmesi. Saf duygularımı ben ölmeden görürsen kirletebilirsin ama toprağın altındaki beni, duygularımı hiçbir şey kirletmez. Öldüğümde duygularımı da yanıma alacağımdan emin olmalıyım. Sana aşığım diyemem çünkü bu denli acının nedeni sadece seni sevmem olamaz, bu denli küçük bir kelime duygularımı tercüme edemez.

◇◇◇

Derlermiş ki; "İnsan sevdiği birini kaybettiğinde yüreğinde 40 mum yanarmış. Her geçen gün bir mum sönermiş. 40. gün ise tek bir mum kalırmış ve o mumun ateşi sonsuza dek yanarmış..."

"Ama ben neden yüreğimdeki bütün mumlar sönecek ve onu unutacakmış gibi hissediyorum. Onun ölümü varımı yoğumu aldı doktor. Kalbimin bu denli acıması normal mi?"

"Zamanla unutulmayacak acı yoktur."

"Ben unutmak istemiyorum. Eğer yüreğim acımayı unutursa onun varlığı kaybolur bir bulut gibi ve ben bunu istemiyorum. Gökyüzü'nü bulup en azından onu yaşatmam lazım onu da yüreğimde bir mum gibi yakamam. "

"Siz o öldü demiştiniz, mezarına çiçek diktim demiştiniz hatta. Şu an sizi Gökyüzü'nün öldüğüne inandırmayan şey nedir?"

"Çok yanlış anlıyorsun. Bir insanın mezarı olması için kendinin içinde yatması gerekmez. Mezarın içinde sevdiği varsa asıl onun mezarıdır orası. O mezar benim, onun, evliliğimizin mezarıydı. O gerçek benliğini, eğlenceli anlarını o mezara sevdiğiyle beraber gömmüştü. Benim de duygularım o mezarın içinde doktor. Onun ölüp ölmediğini bile bilmediğim halde bu kadar hisle dolu olmam sizce de fazlalık değil mi?"

(Geçmiş)

Genç adam Gökyüzü'nü tekrardan göremeyeceğinin umutsuzluğu ve üzüntüsüyle sokata yürüyordu ancak bilmediği bir şey vardı. Kader ya da başka bir şey bilinmez ama yürürken Gökyüzü ile karşılaşan adam hiç ses çıkarmadan onu izledi. Kız arkası dönük bir şekilde krem rengi paltosunun uçları hafif yere değene kadar eğilerek kedilerle ilgilenmeye başladı. Onları besledi ve sevdi.

Genç adam bu olanları izlerken yüzünde peyda olan gülümsemeye engel olmak istemedi. Belki de karşılaşmaları kötü bir kaderin habercisiydi ancak Deniz bunu bilmeden dünyanın tekrardan iyi bir yer olabileceğini düşündü.

Bu gökyüzüne aşık denizin hikayesiydi.

 

 

Loading...
0%