Kitap depresif başlasa da birkaç bölüm sonra eğlenceli kısma geçiş yapıyorum arkadaşlar

Gökhan: Değişmişsin.

Enfal: Ne konuda?

Gökhan: Ya da vazgeçtim. Ne numaramı silmişsin ne de numaranı değiştirmişsin. Hâlâ aynı sensin.

Enfal: Böyle saçma sapan mesajlarla beni yorma. Aynı dereye iki defa ayak basılmaz derler.

Gökhan:Doğru mu demişler?

Enfal: Doğru demişler.

Gökhan: Öyleyse seni filmlerdeki, dizilerdeki o güzel cümlelerle kandırmaya devam etmişler, ya da sen kanmışsın.

Enfal: Dizilerin ya da filmlerin gerçek olmadığını bilirsin, karşındaki insanın sahte olduğunu anlamak zaman alır. Hele ki çok iyi bir sevgiliyse.

Gökhan: Böyle dediğine göre ben iyi bir sevgiliydim.

Enfal: Evet, çok iyi bir yalancıydın.

Gökhan: Sen benim durumumda olsan ne derdin?

Enfal: Ben senin durumunda olmazdım, yapmazdım kendime bunu. Paris'te bile beni nasıl bulduğunun hayreti içerisindeyim artık.

Gökhan: Benim tek zararım kendimeydi de, seninki direkt bana. Paris konusuna gelecek olursak, tesadüf. Kader tesadüfleri sever.

Enfal: Kader tatsız tesadüfleri sever.

●

Gökhanbyk: Fuck my fate.

●

Enfalalaca: Me too:)