Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@hey_milsaliyiz

Sabah erkenden kalkmıştım.Odada Barlas yoktu.Sırtımın acısı tazeliğini koruyordu.Bugün şirketteki ilk işim olduğu için rapor almak istemedim.

 

Geçte kalmamak için zorda olsa hazırlanmaya başladım.Tam gömleğimi giyerken Barlas içeriye kapıyı çalmadan elinde kahvaltı tepsisi ile içeri girdi.

 

Beni ayakta görünce

"Sevgilim tahmin ettiğimden iyi görünüyorsun.İşe gitmeden önce beraber kahvaltı ederiz diye düşündüm gel hadi bir şeyler ye." Dedi

 

Barlas böyleydi işte önce döver,size bağırır ama işin sonunda hayatına bir şey olmamış gibi devam ederdi.

 

"Yok aç değilim bugün şirkete gideceğim geç kalmamam lazım." Diyerek yanından geçerken kolumu yakaladı.

 

"Elçin zorlama istersen sürekli böyle asi davranmak zorundamısın.Sonuçları seninde benim de hoşuma gitmiyor gel kahvaltını yap." Dedi

 

Ben hafif sesimi yükselterek "Barlas yemek istemiyorum anlamıyormusun.Ye-me-ye-ce-ğim anladın mı zorlama işte." Dememle birlikte

 

Barlas boğazımı sıkıp beni duvara yaslaması bir olmuştu.

 

Boğazımı daha çok sıkıp nefessiz kalıyor sırtımı duvara bastırarak yaralarımı daha çok acıtıyordu.Kurtulmak için çabalıyordum ama işe yaramıyordu.

 

"SANA DEDİM DEĞİLMİ.SONUÇLARI KÖTÜ OLUYOR DEDİM HİÇ BİR BOKU DİNLEMİYORSUNKİ.EĞER BİR DAHA BANA KARŞI GELİP BAĞIRIRSAN BU KAPIDAN DIŞARI ADIM ATAMAZSIN DUYDUN MU BENİ." dedi ben zorda olsa kafamı salladığımda bırakmıştı.

 

Bıraktığında ben hemen öksürmeye derin derin nefes almaya başlamıştım.O da bana bakıp sonra kapıya doğru ilerlerken

 

"Saat 8 de evdesin.Eğer 1 dakika bile gecik olacaklardan ben mesul değilim."diyerek kapıyı çarpıp çıktı.

 

Ayna da kendime bakıp lanetler okudum.Bu adama mecbur kalmaktan kendimden utandım.

 

Tam arkamı dönerken gömleğimin kırmızılaştığını boynumda ise parmak izleri olduğunu fark ettim.

 

 

 

Kollarımı ve sırtımdaki oluçacak izlerin belli olmaması için siyah bir gömlek giydim.Aynı renk pantolonumuda giyip boğazımdaki parmak izleri belli olmasın diye fular taktım.

 

Evden çıkıp ARSLAN HOLDİNG'e doğru yola koyuldum.

 

Arabamı valeye teslim edip içeri girdim.

 

İçerideki çalışanlarla konuşup beni ilk olarak.Holdingin yöneticisi Hamit Beyin odasına yönlendirdiler.

 

Hamit beyin odasından içeri girip başımla selamladım.

 

"Efendim beni sizin yanınıza yönlendirdiler."dedim

 

Hamit bey "Tabi kızım otur lütfen.Kendini biraz tanıtırmısın." Dedi

 

"Tabiki Elçin Bade Duru.Yazılım mühendisiyim bugün çalışmaya başlıyorum." dedim.

 

Hamit beyle bir kaç şey daha konuştuktan sonra odamı bana söylemesi için oğlu Poyraz Barış beyin odasına doğru yürümeye başladım.

 

En sonunda odasını bulup kapıyı çalıp içeri girdim.

 

Yanında bir kişi ile kahve içiyorlardı.

 

"Barış bey ben bugün işe başlayan Yazılım mühendisi Elçin Bade Duru.Odamı sizin bana söylemeniz gerekiyormuş sanırım." Dedim

 

Barış bey beni baştan aşağı süzüp tam konuşmak üzereyken kapıyı hiç çalmadan bir kadın açtı.Açan kadın sarı uzun saçlı mini elbiseli suratı neredeyse makyajdan oluşan kadın bana kısa bir bakış açıp omzuyla beni ittirerek Barış beye koşup sarıldı.

 

Barış bey yanındaki kişiye dönüp

 

"Kerem Elçin hanıma odasını gösterirmisin." Dedi adı Kerem olan kişi

Başını sallayıp yanıma geldi.O sırada Barış bey yanındaki kıza

 

"Azra bir şeymi oldu." Deyip tekrar sarıldı.

 

Kerem bey bana dönüp

 

"Hadi Elçin ben sana odanı göstereyim." Deyip yönlendirmek için elini sırtıma koydu.Ben elini sırtıma koyduğu an sırtım acıdığı için yüzümü biraz buruşturup hemen bir adım geri gittim.

 

Kerem bey "Tamam pardon kusura bakmayın şöyle buyrun." Deyip eliyle kapıyı gösterdi.Tam odadan çıkarken Barış beyin yanındaki ismi Azra olan kız bir şeyler ankatırken o ise dikkatli bir şekilde bize bakıyordu.Ben önemsemeyip kapıyı kapattım.

 

...Şirkette günüm normal bir şekilde geçmişti.Saat 5 gibi şirketten çıktım.

 

İlk olarak bir alışveriş merkezinde bulunan oyuncakçıya girip çeşit çeşit oyuncak aldım.

 

Oradan ayrılıp mağazaya girip farklı yaş gruplarına ait çocuk kıyafetleri aldım.Tam mağazanın kapısından elimde olan sayısız poşetlerle çıkarken kapıda Barış bey ve kız arkadaşı olarak tahmin ettiğim sabahki o Azra denilen kız vardı.

 

Ben "merhaba Barış bey." Diyerek selam verdim.

 

O ise "Selam Elçin hanım işinizdeki ilk gününüz umarım iyi geçmiştir." Dedi

 

Yanındaki kız sessiz söylemeye çalışıyordu ama benimde duymamı istiyormuş gibi

"Hayatım artık gereksiz sohbetlerden kaçınmak gerekiyor.Hadi gidelim daha çok işimiz var." Diyerek elini tutup Barış beyi ilerletmeye çalıştı.

 

Ben kibar bir şekilde "Barış bey daha sonra görüşmek üzere." Deyip hızla oradan ayrıldım.

 

Arabaya poşetleri yerleştirip yola koyuldum.

 

10,15 dakika sonra LÖSEV kuruluş vakfına gelmiştim.

 

Buraya zaman bulduğum her zaman gelmeye çalışıyordum.Buradaki çocuklarla sohbet etmek benim hayattaki gülümsememin çok büyük bir kısmını oluşturuyordu.

 

Kapıdaki güvenlik olan Hüseyin abiye

 

"Hüseyin abi sana zahmet yardım edermisin." Diye ricada bulundum.

 

Hüseyin abi "Tabi kızım."dedi ve arabadaki poşetleri yukarıya taşımama yardım etti.Daha sonra ona teşekkür edip ilk olarak benim güzel arkadaşım Asel'in odasına girdim.

 

Asel yatakta sıkılmış bir şekilde tavana bakıyordu.

 

"Merhaba Asel hanım yıldızları saymanız bittiyse bana bakabilirmisiniz rica etsem." Diyerek neşeli bir şekilde giriş yaptım.

 

Asel benim sesimi duyup "Ayyyy Elçin abla hoş geldiin." Diyerek heyecanla konuştu.

 

"Tatlım bugün yeni işimin ilk günüydü ve harika geçti o yüzden bu günümü sizinle değerlendirmek istiyorum." Dedim

 

Onunla bir süre sohbet ettim ve aldığım kıyafet ve oyuncaklardan hediye ettim.Onun gibi orada bulunan diğer çocuklarlada konuşup en son sıra Sare'ye gelmişti.Sare diğerlerinden biraz daha küçüktü 8 yaşındaydı.

 

Onun odasınada aynı mutlulukla girdiğimde içeride sarı uzun saçlı yeşil gözlü bir kız ile mutlu bir şekilde sohbet ederken buldum.

 

Sare bana bakıp "Elçin ablam gelmiiiş.Nasılsın Elçin abla gelsene bak seni kiminle tanıştırıcam." Dedi

 

Ben yanına oturduğumda oda bana yanındaki bulunan sarışın kızı tanıtmaya başladı.

 

"Elçin abla bu Seçil abla,Seçil abla bu da Elçin abla." Dedi biz sarenin bu tanıtşırma faslına gülerken.Hep beraber sohbet etmeye başladık.

 

Biz Seçil ile Sare'nin yanından ayrılıp ben arabaya binecekken lastiğin patlak olduğunu fark ettim.

 

"Offf off hepside beni bulsun zaten." Deyip söylenirken Seçil

 

"İstersen evine kadar ben bırakabilirim."dedi.

 

Ben ise mecbur kabul etmek zorunda kalmıştım.

 

Şoföre evimin adresini söyleyip Seçil ile sohbet etmeye başladık.

 

Seçil "E nasılsın ne yapıyorsun." Diyerek sıradan bir sohbet açtı.

 

Ben "Bugün işimdeki ilk günümdü.Öyle işte ordan çıktım vakıfa gittim ordada seninle karşılaştık.Sen ne yapıyorsun."

 

Seçil "Ayyy ben mi ben şu anlık hiçbir şey yapmıyorum.Baba parası yemekle meşgulüm diyebiliriz." Diyerek kahkaha atarak anlattı.Seçil gerçekten çok pozitif bir insandı yanında duranın sıkılmayacağı birisiydi.

 

Seçil "Ailen neredeler Ankara'da mı yaşıyorlar."diye meraklı bir şekilde sordu.

 

Ben "Ailem olarak sadece kız kardeşim var.Annem ve babam ikimizi küçükken terkettiler sonrasında ne olduğunu hiç bilmiyorum.Kardeşimde şuan Antalya'da tıp okuyor"dedim

 

Seçil "Hayatında biri vardır diye düşünüyorum.Senin gibi güzel bir kız boş durmaz heralde." Diye imalı ve sırıtarak konuştu.

 

Benim suratım aniden düşmüştü.Ona nasıl söyleyebilirdimki...

 

Tam bir şeyler uyduracakken evin önüne gelmiştik.Ben Seçil'e teşekkür edip eve doğru isteksiz adımlar atmaya başlamıştım.

 

İçeride ışıklar yanıyordu Barlas büyük ihtimalle şirketten gelmişti.

 

Anahtar ile kapıyı açıp içeri girdim.Tam tahmin ettiğim gibi Barlas gelmiş ve salonda koltukta elinde kahve fincanı ile oturuyordu.

 

Tam yukarı çıkacakken

Barlas "Saat kaç." Diye sordu

 

Ben hemen saate baktım,saat 9:20 ydi.

 

Ben "Barlas saatin farkına varamadım arabamın lastiği patladı o yüzden geciktim.Kusura bakma." Diyerek ortamı yumuşatmaya çalışıyordum.

 

Barlas ardından ayağa kalkıp bana bağırmaya başladı.

"ULAN SEN MALMISIN BEN SANA DEMEDİMMİ TAM ZAMANINDA GELİCEKSİN DİYE.HEM KİMİN ARABASIYLA GELİYORSUN.İLK GÜNDEN KENDİNİ YAMAYACAK BİR YERMİ BULDUN." diye bağırıp bana sert bir şekilde tokat attı.Dudağımın patladığını ağzıma gelen kan tadından anlamıştım.

 

Tokadın şiddetiyle yere düşmüştümki Barlas bu sefer karnıma vurmaya başlamıştı.

 

Ben artık dayanamıyordum "Barlas yalvarırım vurma artık."

 

Barlas "SEN HAKETTİN SEN BU DAYAĞI HAKETTİN ARTIK EVE SAATİNDE GELMEYİ ÖĞRENMİŞSİNDİR DİYE UMUYORUM."Dedi

 

Barlas sürekli karnıma tekme atıyor boğazımı sıkıyordu.

 

"Barlas lütfen yapma.Birdaha tam vaktinde geleceğim vurma artık canım çok yanıyor." Diye ağlıyordum.

 

Tam o zamanda kapı çalmaya başladı.

 

Barlas hemen duruşunu dikleştirip beni kucağına aldı.Kapıya ters bir noktada kalan bir koltuğa bırakıp kapıyı açmaya gitti.

 

Barlas gülümseyerek "Buyurun kime bakmıştınız." Dışarıdan Seçil'in sesini duymuştum.

 

"He pardon rahatsız ediyorum Elçin buradamı acaba.Telefonunu arabada unutmuş onu vermeye gelmiştim "dedi

 

Barlas "Teşekkür ederiz şuan kendisi üst katta üstünü değiştiriyor ben ona veririm.Tekrardan getirdiğiniz için teşekkür ederiz." Dedi

 

Seçil çok emin olamamış gibi içeri kafasını uzatmış

"Ben Elçin'e kendim versem olmaz mı."dedi

 

Barlas "Hanımefendi ben ona ulaştıracağım.Daha sonra sizi arar." Dedi

 

Seçil pes etmiş gibi "Tamam o zaman size iyi akşamlar." Deyip gitti...

 

Arkadaşlar tekrardan merhaba...

 

Bölümleri hangi aralıklarla atarım bilmiyorum ama yazdıkça atmaya çalışacağım.

 

Bu arada sizce Seçil kim?

 

Elçin kurtulacakmı sizce...

 

Bu arada ben kafamda Elçin ve Seçil'in kafamdaki modellerine uygun görseller buldum.Beğenmezseniz kendi kafanızdaki ile ilerleyebilirsiniz...

 

 

 

Seçil Defne ...

 

 

Elçin Bade Duru

 

 

 

Ayda Gizem Duru

 

Arkadaşlar birde satır aralarına yorum yapabilirsiniz sizlerin düşüncelerinizi gerçekten hem önemsiyor hem de merak ediyorum...🤍

 

Loading...
0%