Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@hey_milsaliyiz

Seçil gitmişti.Ben ise daha fazla yalnızlığa mahkum edilmiştim.Kapının kapanmasıyla Barlas bana doğru gelmeye başladı.Ben kafamı eğmiş sessiz bir şekilde ağlıyordum.

 

Barlas "Sevgilim neden ağlıyorsun.Her insan yaptığı hatanın bedelini öder ,sende yaptığın hataların bedelini ödüyorsun sadece."diye nazik bir şekilde konuşmaya başladı.

 

"Barlas ben yaptığım hatanın bedelini yeteri kadar ödemedim mi." diye kafam eğik bir şekilde şekilde sordum.

 

"Hayatım senin yaptığın hatalar bir değil ki birden fazla o yüzden.Hem bu durumda ben değil sen suçlu oluyorsun.Ben seni hep sevdim ve seviyorum sen bunu anlamak istemiyorsun."diyerek çenemden tutup başımı yukarı kaldırdı ve saçlarımı yüzümden çekti.Ben hemen kafamı geri çekip ellerinden kurtardım.

 

"Barlas sen beni sevmiyorsun sen bana acı çektirmeyi seviyorsun.Ben seninle tanıştıktan sonra hiçbir zaman mutlu olmadım anladınmı.Keşke seni hiç tanımasaydım.Keşke karşıma hiç çıkmasaydın."dedim

 

Barlas "Sevgilim artık tanıştık ve sen sadece benim oldun.O yüzden bu tarz sitemler etmekten vazgeç ve hemen yukarı çık."dedi

 

Ben kalkmaya çalıştım ama hareket ettiğim an karnımda inanılmaz bir acı hissediyordum.Barlas merdivenlerden çıkarken omzunun arkasından bana baktı.

 

"Kime diyorum,sevgilim hadi gelsene." Dedi.

 

"Barlas karnım çok acıyor.Bir şey yap doktora gidelim lütfen." Dedim ağlayarak

 

Barlas "Sen bundan daha kötü hasarlar aldın.Sırf karnın acıyor diye hastaneye gidemeyiz.Uyu sabaha bir şeyin kalmaz." Dedi

 

Ben biraz daha ayağa kalkmaya çalıştım ama sanki karnıma bıçak saplanmış gibi hissediyordum.

 

"Barlas ayağa kalkamıyorum lütfen yardım et.Canım acıyor." Dedim

 

Barlas artık dayanamamış gibi öfkeli bir sesle

 

"Onca işim varken birde senin şu gereksiz mızmızlanmalarını çekiyorum."

Diye yanıma gelip beni sertçe ayağa kaldırıp kucağına aldı.

 

Ben bu ani ve sert hareketiyle canımın acısıyla biraz daha ağlamaya başlamıştım.

 

Yatak odasına girdiğimizde beni yatağa yatırdı ve giyinme odasından kıyafetleri getirdi.

 

"Aşağı su içmeye gidiyorum.Geldiğimde üstünü değiştirmiş ol.Senin şu pis hallerin beni çileden çıkartmak üzere."deyip kapıyı çarpıp çıktı.

 

Ben zorda olsa üstümü değiştirip yatağa yatmıştım.O sırada Barlas odaya girip o da yatağa yatmıştı.Ben fark etmesin diye uyuyor numarası yapmıştım.O da bana bir şey demeden uyumuştu.

 

Ben o gece sabaha kadar içime içime ağlamıştım. Bu kadar yalnız kalışıma.Barlas ile hayatımı geçirmek zorunda oluşuma.Her şey için bir kez daha ağlamıştım çünkü elimden başka hiçbir şey gelmiyordu.

 

Sabah saat 6 gibi yataktan kalkıp banyoya girdim.Daha sonra aynadan karnıma baktım kızarmış mosmor olmuştu.Boynumda ise hiç geçmeyen parmak izleri duruyordu.Dudağım ise patlamıştı.Eczane dolabından bulduğum kremleri sürüp giyinme odasına girdim.

 

Hava sıcak olmasına rağmen uzun kollu şeyler tercih edip boynuma gene bir fular takmıştım.Dudağıma ise yapabilecek bir şeyim yoktu.

 

 

 

Saat 7 gibi evden çıkmak üzereyken Barlas

 

"Sevgilim gününün güzel geçmesi için şans öpücüğü almayacakmısın."diyerek

Dudağımı kısa bir öpücük kondurmuştu.

 

Onun bu halleri ne kadar beni rahatsız etsede ilgilenmiyormuş gibi yapıyordum.

 

En sonunda şirkete gelip odama çıkmıştım.Bir kaç belge için Barış beyin odasına gidip kapıyı açacakken kapı bir anda açılıp bir kız bağırmaya başladı.

 

"Kızım sen ne uyuz bir şeysin.Defolup gitsene.Sanane istediğim yere girer çıkarım.Seni ne ilgilendirir bana bir daha ters ters davranıp durma elimde kalıcaksın en son,o olucak."diye bağırıyordu.Bu kız Seçildi ben başta büyük bir şok yaşayıp hemen Seçil'in yanına koşup onu tutmaya çalıştım.

 

İçeriden Azra denilen kız Barış beyin arkasına saklanmış.Ağlamaklı ama rol yaptığı belli olan bir şekilde.

 

"Aşkım kardeşine bir şey söylermisin.Resmen üzerime yürüdü sende gördün.Ben sadece oturuyordum ortada bir şey bile yokken saldırdı."dedi

 

Barış bey Azra'yı biraz daha arkasına alıp Seçil'e dönüp

 

"Seçil ne yaptığını sanıyorsun sen.Biraz sakin ol ve ağzını topla.Onunla bu şekilde konuşamazsın."diyerek sert bir tonda Seçil'i uyardı

 

Seçil"Abi bırak ya bu sarı çiyan varya her şeyi bilerek yapıyor.Neymiş efendim ben birdaha bu şirkete gelmemeliymişim.Bir görevim yokmuş.KIZIM SENİN NE GÖREVİN VAR ABİM OLMASA SENİ KİMSE TAKMAYACAK EN AZINDAN BURASI BENİM BABAMIN ŞİRKETİ BENİM BİR SÖZ HAKKIM VAR SEN KİMSİN SEN ANCA BU ŞİRKETİN DIŞ KAPISININ DIŞ MANDALISIN." diye şirketin içinde Azra'ya bağırmaya çalışıyordu.

 

Ben onu tutmaya çalışıyordum ama beni görmüyordu.En sonunda Kerem bey

 

"Şampiyon tamam sakin.Hadi gel biz bir hava alalım."deyip uzaklaştırmaya çalışıyordu.

 

En sonunda Seçil biraz sakinleşip terasa çıkarmayı başarmıştık.Terasta ben Seçil Barış ve Kerem bey vardı.

 

Seçil beni fark edip "Aa Elçin senin ne işin var burada o kadar çok bağırdım dışarıdan duyup geldin kesin değil mi." Diye merakla sordu.

 

"Yani o da bir etken çünkü yeri göğü inlettin ama tam tahmin edemedin.Kızım ben burada çalışıyorum ya.Sen ne yapıyorsun burada" Dedim

 

Seçil gülerek " E yaklaşmışım en azından.Hem sana demiştim ya baba parası yiyorum diye babamın şirketi işte,buranın parasıyla geçiniyorum." Dedi.

 

Ben kahkaha atarken Seçil ile birbirimize sarıldık.

 

Barış bey bizi bölerek "Seçil bir daha bu kadar fazla bağırma tamam mı abicim hem siz nereden tanışıyorsunuz." Diyerek bize baktı.

 

Seçil benden önce davranarak

 

"Abi hatırlatıp durma aklıma geldikçe o uyuzu dövmemek için kendimi zor tutuyorum ve Elçin ile tanışmamıza geliyorum.Hani ben LÖSEV vakfına gidiyorumya Elçin'de oraya gidiyormuş Sare sayesinde tanıştık." Dedi

 

Kerem bey "Barış senin bu kardeşin ne hırçın bir şey çıktı bir an benim üzerime atlayacak diye korktum."dedi çünkü Seçil'i ayırmak için Kerem bey biraz fazla hırpalanmıştı.

 

Seçil tekrar bana baktığında bir şey fark etmiş gibi gülen yüzü solmuş,kaşlarını çatmış dikkatli bir şekilde dudağıma bakıyordu.

 

"Senin dudağına ne oldu." Dedi

 

Ben hemen durumu geçiştirmek için

"Bir şey yok canım dün düştüm o kadar önemli bir şey yok.Hem benim işlerim var onlara bakmam lazım."deyip yanından geçerken Seçil önüme geçip beni engelledi.

 

"O adammı bir şey yaptı.O mu vurdu."deyip soru sorarken ben etrafıma baktım.

 

Barış ve Kerem bey sorgular gibi Seçil ile ikimize baktılar.

 

Ben "Seçil saçmalama istersen tamam düştüm sorgulama artık.O hiçbir şey yapmadı kendi hatam yüzünden düştüm."deyip biraz daha kaçmaya çalıştım.

 

Seçil "Dün geldim o açtı kapıyı.Sen yoktun sen niye yoktun Elçin neredeydin.Senin kapıya çıkmana izin vermedimi."ben sustukça Seçil

 

"ELÇİN SUSMASANA KONUŞ HADİSENE NEREDEYDİN DEDİM." diye bağırdı.

 

Barış bey İkimizin yanına gidip

 

"Ne oluyor Seçil sen dün nereye gittin.Elçin senin dudağına ne oldu."diye sordu.

 

Ben "Hayır hayır hiçbir şey yok Barış bey Seçil durumu tamamen yanlış anladı."diye durumu toparlamaya çalışıyordum.

 

Seçil"Sen dünde fular takmıştın bugünde takıyorsun.Hem hava sıcak neden uzun kollu giyiyorsunki."diye sorup aniden boğazımdaki fuları çekip çıkardı.

 

Seçil o an ne gördü bilmiyorum ama parmak izleri belli olmasın diye ben koşarak kapıdan çıkıp merdivenleri inmeye başladım.

 

Arkamdan Seçil

"Elçin gelsene ne vardı boğazında."diye arkamdan hem koşturup hem sesleniyordu.

 

Ben aşağı inip odama girip kapımı kilitledim.

 

Kapıya Seçil vurmaya devam ediyordu.

 

"Elçin aç şu kapıyı dedim sana zorlama beni bak kapıyı kıracak birilerini illa bulurum."diye vuruyordu.Onun arkasından Barış bey

 

"Elçin kapıyı açarmısın müsade ette kısa bir şekilde konuşalım."diye sesleniyordu

 

Ben "Konuşacak hiçbir şey yok.Düştüm sadece o kadar sorgulamayın artıkGidin diyorum GİDİN."Diye bağırdım.

 

Seçil Barış beye "Abi lütfen siz gidin." Diye uyardı ardından kapının önünde çok fazla çalışan toplanmış olduğu için

 

"SİZDE DAĞILIN ARTIK.HADİ GİDİN."diye bağırdı.

 

Birkaç dakika sonra Seçil sakin bir tonda

 

"Elçin kimse kalmadı kapının önünde bir tek ben varım.Lütfen aç kapıyı.Sadece konuşalım başka bir şey yapmayacağım."

Dedi 

 

Benim gözlerim dolu sesim içime kaçmış bir şekilde

 

"Seçil anlamıyorsun konuşamam konuşursam daha çok yanacağım ve bu sefer sadece ben yanmam.Senide bu cehenneme sürüklemek istemiyorum Anla beni.O yüzden sorgulama ve git yalvarırım git Seçil."diye ağlamaklı konuştum.

 

Seçil "Sen ne dersen de ben bu kapının öünden bir adım dahi atmam.Ve beni hiç bir yere sürüklemezsin.Gerekirse o yangının içine atlar seni kurtarırım anladın mı.O yüzden hadi aç kapıyı Seçil." Dedi.

 

Ben en sonunda pes etmiş gibi kapıyı açmıştım.Seçil yavaş bir şekilde içeri girip kapıyı kapattı.

 

Ben başım eğik ama telaşlı bir şekilde

"Seçil kapıyı kilitle kimse girmesin,lütfen kapat eğer açık olursa içeri girebilir.Kapıyı kilitlersen açamaz."dedim.Bunu söylediğim an Seçil kapıyı kilitledi ve

 

"Sakin ol tamam mı.Bak buraya kimse elini kolunu sallayarak giremez." Deyip bana bir anda sıkıca sarıldı.

 

 

(Böyle düşünebilirsiniz)

 

Ben onun bu hareketiyle başımı omzuna gömüp hıçkırarak ağlamaya başladım...

 

(Böyle düşünebilirsiniz)

Ben onun bu hareketiyle başımı omzuna gömüp hıçkırarak ağlamaya başladım...

 

Eveeeet yeni bir bölüm ile karşınızdayııım.

 

Beğeniyormusunuz kurgu nasıl ilerliyor.

 

Seçil ve Elçin'in dostluğu gerçekten şimdiden bile harika.

 

Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle...🤍

 

Arkadaşlar birde satır aralarına yorum yapabilirsiniz sizlerin düşüncelerinizi gerçekten hem önemsiyor hem de merak ediyorum...🤍

Loading...
0%