@hey_milsaliyiz
|
•I am the founder of my own justice•
Mezarın başındayım.
Bir elimde yazılanların tamamen yalan olduğu gazeteden koparılmış bir sayfa diğer elimde ise bu dünyayı haketmeyen ve ölmesi gereken 12 kişinin fotoğrafları...
Gazete kağıdını okuyorum.Üzerinden 9 yıl geçmiş olan ve sadece bir kez basılmış daha sonra yok olmuş o habere...
Bu yazı sadece bir kere yazıldı.Ve bir daha asla konuşulmadı.
O intihar etmedi...Onu öldürdüler.
Onlardan biri ise benim...
Mezar taşına baktım.Onun rahat uyuyabilmesi için bazı insanların yaşamaması gerekiyordu.
Onu öldürenlerin bu dünyada nefes almaya hakkı yoktu.
Adalet onlara cezasını vermemişti.Ama ben kendi doğrularıma uyarak onlar için gerçek adaleti yaratacaktım.
Ben kim miyim ben oyum,ben onun bu dünyadaki çıkaramadığı sesim.
Ben onun bu dünyadaki adaletini sağlayacak kişiyim.
•I am the founder of my own justice•
⚖️
Lena sabah 6'da çalan alarmı ile uyanmaya çalışıyordAma sadece uyanan o değildi.Aynı odada beraber uyudukları Armina'da uyanmıştı.
Bu uyanış çok nazik değildi çünkü Armina her seferinde Lena'nın alarmını saat 6 da çekmek istemiyordu.
Armina tek gözünü açmış hala çalan alarma ve uyuyan Lena'ya bakıyordu.
Yanındaki yastığı kızın kafasına fırlatmıştı.
"KAPAT ŞU ALARMI ARTIK.KURUYORSUN BARİ UYANMASINI BİL.RAHAT BİR ŞEKİLDE UYUTMUYORSUN İNSANI."
Lena bu bağırışlara artık tam anlamı ile uyanmıştı.
"Ne bağırıyorsun kapattık işte alarmı."
Armina ona bakıp gözlerini kapatmış yorganı kafasına çekmişti.
Boğuk bir sesle konuştu
"Kızım sen nasıl bir yaratıksın işe gitmene 2 buçuk saat var.TAVUKMUSUNDA SAAT 6 DA KALKIYORSUN YAT UYU İŞTE."
Lena her zaman güne erken başlamak istiyorsu.Ama uykusu buna elvermiyordu.Oda uykusuyla inatlaşıyor birşekilde uyanıyordu.
"Kızım sen anlamıyormusun.Başımdaki uyuz komiser parçası uyumama izin mi veriyor.İnsanlar 8 buçukta karakolda oluyor.Ben aptal gibi 7'de karakolun önünde dikiliyorum."
Armina'nın uykusunun kaçmasına ramak kalmıştı.
"Lena uyuz dediğin kişi senin abin hatırlatırım.İnsan abisine hiç uyuz dermi sana asla yakıştıramadığım tavırlar."diye üç kez dilini damağına vurarak onaylamayan bir ses çıkardı.
"O abi olamaz o benim başıma dikilen bir zebani.Bana yaptırdığı işleri padişah kölesine yapmazdı.Resmen her gün suyumu sıkıp sıkıp eve gönderiyor."
Artık Armina'da uyumak istemediği için oda kalkmıştı.
Lena Komiser yardımcısıydı Armina ise İzmir'de bulunan ve çok fazla tercih edilen Lamen Restoranın chefiydi.
İkisi birlikte hazırlandıktan sonra Armina Lena'yı karakola bırakmış ordanda restorana geçmişti.
Lena tam saat 7 de karakola gelmiş herkese selam verip odasına geçmişti.
Masalardaki dosyaları toparlamıştı.Birkaç dakika sonra içeriye onun başında zebani olan Aral komiser geldi.
Etrafa bir göz gezdirip
"Günaydın Lena nasılsın"
Lena bu soru üzerine ona çaktırmadan göz devirip içinden
-bu salak yüzünden sabah 6 da kalkıyorum gün daha batmadan bana aymasını bekliyor-
Diyerek söyleniyordu.
Aral ise onun söyledikleri azda olsa anlıyor ama çok fazla takmayıp sanki anlamamış gibi üzerine gidiyordu.
"Anlamadım Lena bir şeymi söyledin.Sesli söylede bende duyayım"
Lena ise ona kızgın birşekilde bakıyor ama ondan üst rütbede olduğu ve saygısızlık yapmaması gerektiği için
"Yok Aral komiserim ne söyleyeceğim.Kendi içimde hâla günün ayıp aymadığını tartıyordum. Siz günaydın deyince anladım günün aymış olduğunu.Ben uyuduğunu düşünüyordum yanlış düşünmüşüm."
Aral Lena'nın söylediklerine kahkaha atmak istiyor ama dışarıya çaktırmamaya çalışarak kafasını sallamıştı.Lena ise onun bu hareketlerini görüyor gayette yapmak istediği uyuzluklukların farkına varıyordu.Lakin elinden hiçbir şey gelmiyordu.
Aral Lena'ya dönüp
"Lena sana kaç kere söylememe rağmen neden aynı hatayı yapıyorsun."
Lena uzun bir of çekip
"Komiserim gene neyi hatalı yapmışım.Mağlum bir günde o kadar şey söylüyorsunuzki benim kapasitem bir saatten sonrasını kaldırmıyor."
Aral masasına oturup Lena'ya bakarak
"Kahvem nerede Lena.Her geldiğimde masamın üzerinde bol köpüklü kahvemi istiyorum."
Lena sabır çeker gibi kafasını yukarıya doğru kaldırmış gözlerini birkaç saniyeliğine kapatıp açmıştı.
"Komiserim sizin kahvenizi doldurma görevi benim değil.Söyleyin dışarıdaki çalışanların birisine getirsin işte."
"Olmaz Lena benim kahvemi sen getireceksin."
Lena artık gerçekten ölmek istermiş gibi
"Tamam komiserim tamam.Getiriyorum.Zaten size yaptığım ameleliği bir zenginin evinde işe girerek yapsaydım emin olun daha fazla maaş alırdım"
Dedi ve dışarı çıktı.Çıkarken kapıyı çarpmaya yeltenmişti ama bir keresinde bu hatayı yaptığında Aral'ın Lena'yı kapının canı yandığı düşüncesiyle eline tornavida verip vidalarını yeniletmesi gelince hemen vazgeçmişti.
Kahve makinesinin önüne geldiğinde herkes olayı anlamış gibi Lena'ya bakıp gülüyorlardı.
Lena en sonunda dayanamamış ve "NE GÜLÜYORSUNUZ DÖNÜN ÖNÜNÜZE.HEPİNİZDEN TEKER TEKER HINCIMI ÇIKARIRIM HABERİNİZ OLSUN."dedi ve kahveyi doldurmaya başladı.
Bu seferki kahve köpüklü olmamıştı.Eğer bu kahveyi Aral'a götürürse onu gerekirse fizana yollar oradan kahve getirttirirdi.Bunu biliyordu.
Etrafı kolaçan etti ve kimsenin görmediği bir anda Aral'ın kahvesine tükürdü.
Sessiz bir şekilde -iç şimdi köpüklü kahveni.-dedi.
Odaya geri dönüp Aral'ın masasına kahveyi koydu.Tam o sırada telefonuna Aral'dan bir bildirim geldi.Bu bir video kaydıydı.Aral'a bakıp sorgulayıcı bir bakış atıp videoyu oynattı.
Oynattığı an gözlerini kapatıp telefonu masasına hızlı bir şekilde attı.Video Lena'nın Aral'ın kahvesine tükürdüğü andı... ✨
Armina restoranın mutfağına giriş yapmıştı.Kendisine özel yapılmış üstünde Armina İnci yazılı olan önlüğü ve şapkayı giymişti.
Bugün herkes için heyecan ve korku dolu bir gündü.Çünkü restorana Oyuncu olan Emir Ayman ve kız kardeşi Esin Ayman gelecekti.
Onları en güzel bir şekilde ağırlamak için mutfakta yoğun bir hazırlık vardı.
Yemekler özenle hazırlanmış sunumlar detaylı bir şekilde yapılmıştı.
Her şey hazırken Emir ve Esin Ayman restorana giriş yapmışlardı.Armina mutfakta son hazırlıkları yaparken garsonlar tarafından misafirler en görkemli masaya yönlendirilmişlerdi.
Başlangıç yemekleri daha sonra ana yemek ve ardından tatlılar servis edilmişti.
İki kardeş yemeklere bayılmış ve şef ile tanışmak istediklerini söylemişlerdi.
Armina hâlâ üzerinde önlüğü varken misafirlerin yanına doğru ilerliyordu.
"Umarım yemeklerimizin tadını sevmişsinizdir.Sizin gibi önemli insanları restoranımızda ağırlamak bizler için gurur vericiydi."
İlk olarak Esin baktı daha sonra Emir.İkiside aynı anda sustular.Hiçbir şey söyleyemediler.
Armina
"Bir kusurumuz mu oldu efendim."diyerek bu suskunlupa son vermek istedi.
Esin hâlâ bazı şeylere anlam veremez gibi susarken.Emir kendine gelmiş
"Ellerinize sağlık.Yemekler harikaydı.Hepsine ayrı ayrı bayıldık.Tekrar geleceğimizden emin olabilirsiniz." Dedi ve Esin'ide kolundan tutup restorandan ayrıldılar.
Emir arabaya binip derin bir şekilde soluklanırken Esin Emir'in kolundan tutup.
"Oydu değilmi.Gördün sende gördün oydu.Bir şey yap oydu."diyerek telaşlı bir şekilde Emir'i sarsıyordu.
Emir Esin'in bu hareketlerine karşı suskunluğunu koruyordu.
Esin "Onun olduğuna sende eminsin.O B-"
"KES SESİNİ O FALAN DEĞİLDİ SAÇMALAMAYI BIRAK KIZIN ÖNLÜĞÜNÜ GÖRMEDİNMİ ADI ARMİNA EĞER ETRAFTA SAÇMA SAPAN ŞEYLER SÖYLERSEN EMİN OL SENİ MAHVEDERİM.Sadece eskide kalan aptal anılar yüzünden ona benzettin o kadar"dedi.
Bu sefer susan taraf Esin'di. ⏳
17:Ekim:2014
Her zamanki gibi Feyza sırasına geçip oturdu.Arkadan Esin'in Feyza'ya bağırmaya başladı.
"Feyza dün gece güzelmiydi.Eğlendinmi.Duyduğuma göre çok heyecanlı dakikalar yaşamışsın."
Bütün sınıf kahkaha atıyordu.
Son sınıf öğrencisi oldukları için seçtikleri bölümlere göre sınıfları ayrılmıştı.Büge sözel sınıfında Feyza sayısal sınıfındaydı.Sınıflar ise ortalama 11,12 kişi civarındaydı.
Feyza Esin'e bakıp
"Esin lütfen saçmalamayı bırakırmısın."
Esin oturduğu yerden kalkıp Feyza'nın karşısına geçti.
"Ben mi saçmalıyorum.Kulağıma gelen birtakım şeryler var.Dün geceki performansın gayet güzel karşılanmış.Eğer tekrarlarsan parasınıda arttıracaklarmış."
Feyza duymamazlıktan geliyordu ama bu yalan konuşmaya tüm sınıf dikkat kesilmiş ve gayette eğlenir şekilde dinliyorlardı.
Esin böyle konuşunca Aktuğ ve Koray'da yanlarına gelmiş.
Aktuğ "Koray neler duyuyorum.Sınıfımızda bir eskort varmışta haberimiz yokmuş.Feyza gece bir apart dairesi tutarım oraya gelirmisin.Güzel kızsın birde ben bakayım senin tadına."dedi ve Feyzanın saçına ufak ufak dokunmaya başladı.
Feyza kafasını geri çekip Aktuğ'un elini ittirdi
"Dokunma bana ve öyle bir şey olmadı.Esin yalan söylüyor"dedi.
Ama tabikide kimse ona inanmamıştı oda bunun farkındaydı.
Koray "Hadi ama güzelim bu aralar paraya ihtiyacın olduğunu biliyoruz gel bak karşılığın neyse veririz.Bu kadar naz yapma."diyerek kahkaha attı.Onunla birlikte tüm sınıf zaten eğleniyordu daha da eğlenmeye başladılar.
Bu seferde yanlarına Emir ve sevgilisi Afra gelmişlerdi.
Afra;Koray ve Aktuğ ikilisine bakıp
"Beyler bu kadar ucuz mallardan hoşlandığınızı bilmiyordum Sizler için ayarlayacağım daha yetenekli kızlar var söylemeniz yeterli böyle kimsesiz paçavralara minnet etmeyin."dedi.
Emir "Afra uğraşma şunlarla kim ne yapıyorsa yapsın.Seninle geçireceğim 10 dakikam var güzel geçirmekstiyorum."dedi ve Afra ile birlikte sınıftan ayrıldılar.
Onlar sınıftan çıktıklarında kapıdan Büge girdi.
Aktuğ'un zorla Feyza'ya dokunduğunu görüyor ve tüm sınıfın bu olaya sırıtarak bakmasıyla birlikte onların yanına geldi.
Aktuğ'un elini tutup sert bir şekilde çekti.
"Görmüyormusun kız dokunmanı istemiyor.Çek o ellerini."
Esin "Vaaay küçük fahişemizin küçük korumasıda gelmiş"dedi
"Söylediklerini kulağın duysun.Ona göre konuş"dedi Büge
Esin gür bir kahkaha atıp Aysima Ve Derin'e gözü ile işaret verdi.
Onlar Büge'nin yanına geldiklerinde Büge'nin iki kolunuda tuttular.
Esin "Senin o korumalığın bana işlemez.Kendi denginde kişilerle uğraşırsın bana ne statün ne de tavırların işler anladınmı"dedi.
Büge onların elinden kurtulmak için çabalıyordu ama bu çok zordu.
Feyza ise onları engellemeye çalışıyordu ama Koray ve Aktuğ onu sınıfın arka taraflarına doğru sürüklüyorlardı.
Esin ilk olarak Büge'ye ardı ardına tokat attı.Daha sonra Aysima ve Derin onu yere atıp tekmelemeye başladılar.Feyza ise ağlıyordu.Büge'yi kurtaramıyordu...
Büge'yi en sonunda rahat bırakmışlardı.Ama o yerde iki büklüm kalmıştı.Feyza yanına koşarak geldi.Onu ayağa kaldırmaya çalıştı zorda olsa revire götürmüştü.
Müdür Özgür Yalçın, Büge ve Feyza'nın bu durumda olduklarını uzun zamandır biliyordu ama ona ödenen para daha cazip geldiği için sadece sessiz kalıyordu.
O günde Feyza ve Büge'yi ağızlarını kapatmaları konusunda sert bir şekilde uyarmıştı.
Feyza ve Büge'nin kendilerinden başka kimseleri yoktu... ⏳
Herkese selamlar nasılsınız.
Yeni bir kurguya başlama kararı aldım.Bu kurgumda aşk olmayacak olsa bile çok çok az olacak.
Geneli itibariyle gizem,polisiye tadında bir kitap olacak.
Umarım beğenirsiniz.
Oy ve yorum atmayı unutmayın.
Sizleri seviyoruuum 🤍🤍
|
0% |