Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm

@hhafsw

Uzunköprü Dağ'ında gün doğmaya başlamıştı. Ateş Timi olarak tüm gece inlerini arayıp şimdi ise nöbetdeşe uyuyorduk. Sıra bendeydi. Yaklaşık 6 saattir nöbet tutan bendeydi sıra.

Gözümü kapatır kapatmaz gözümdr tek bir kişi canlanmıştı. İnci. Fakat uyku ağır bastığı için ona bakmadan daha sıkı kapadım gözümü...

Babam askerdi. Ve bu yüzden babamın canını yakmak isteyen çok fazla kişi vardı. Ağabeyim Askeri Lise'ye başlamış Subay olma yolunda ilerliyordu. Babam görevlere gidip geliyor, annem ise her zaman ki gibi işlerini yapıyordu. Gözümde canlanan yüzleri İnci'nin bana seslenişi bozdu.

"Abla ne zaman gelecek babam? Üşüyorum." Dediğinde sadece yutkunmuştum. Evet babamın canını yakmak için çareyi bizde bulmuşlardı. Daha beş yaşındaki İnci'nin tek sığınağı bendim. Yani on beş yaşındaki ablası Asya.

Onun küçük olmasını kullanarak tüm işkenceyi ben çekiyordum. Ama razıydım. İnci'nin bembeyaz elbisesi toz ve kir içerisinde kalmıştı. Normalde ipek gibi olan saçları şimdi adeta bir keçeydi.

Peki ya ben? Şuana kadar bir sivilce bile çımmamış pürüzsüz ve bebek gibi olan cildim kan kırmızıydı. Yer yer kabuk bağlanmış yaralar vardı.

İnci beklentili gözlerle bana bakmıştı "Bilmiyorum ablacığım." Dediğimde yüzü düşmüştü. Ama artım alışmıştı bu kelimeyi duymaya başını benim bacağıma yasladığında bana üşüyorum dediği için bende ona kollarımı doladım.

Tam gözünü kapatmış günler sonra uyuyacakken eski püskü kapı birden açıldı. Yerinden sıçrayarak doğruldu İnci. Hızla benim arkama saklandığında karşımızdaki terorist ağzını açtı ve konuşmaya başladı.

"Türk Askerleri geldi esirler. Şimdi kalkın. Dışarı çıkıyoruz." Dediğinde tebessüm etmek istemiştim ama neredeyse tüm dudağımı kaplayan yaram engel olmuştu. Gülen İnci ile birlikte dışarı çıktığımızda uzun süre sonra ilk defa güneş görmek gözümüzü acıtsada karşımızda albayraklı askerleri görünce rahatlamıştık.

Ona "Kurtulduk ablacığım. Babamın arkadaşları geldi." Dediğimde kıkırdadı.

Tam askerlerin karşısına geçtiğimizde İnci benim önümde kollarımın arasındaydı. Askerlerin bakışları bize değmiyordu. Ama o anda nedense onlardan birisi yerine kamuflaj içerisindeki ağabeyimi hayal etmiştim. Konuşmaya başladıkları zaman dikkatim dağılmıştı.

"Ee nerede sizin başınız?"

"Onun inini bulabilirseniz ne mutlu size."

"Belki ben ve ya bu timden hiç kimse bulamaz. Ama gelecekte yetişecek bir Türk evladı bulur."

"Her neyse uzatmayalım ne diyorduk." Dediği anda benimde İnci'nin başına silah dayanmıştı. İnci'nin ağlama sesini duyduğumda yüreğim burkulmuştu.

Askerler konuşuyordu.

"Tamam şimdi bizim vatanımızın çocuklarını bize geri ver. Sonra da seninle özel konuşalım." Dedi Türk askeri vurgulayarak.

"Hmm ya bilemedim ki şimdi?" Dedi arkamızdaki terorist. Tam o sırada bir silah sesi ve imce bir çığlık. İnci'nin bedeni aniden yere yığıldı başından oluk oluk kan akıyordu. Ben onunla beraber çökerken bazı askerlerde başımıza toplanmıştı. O sırada teroristlerden birinin sesini duydum. "Yanlışlıkla oldu." Ardından kaçmaya çalıştıklarını işitiyordum.

Ancak benim tek odağım İnci'ydi.

Derin bir çığlık attığımı hatırlıyorum. Ardından benim içinde gerisi karanlıktı...

Nefese nefese bir şekilde kalktığımda nöbeti devraldığım ağabeyim aniden teleaşla bana döndü.

"Asya? İyi misin?" Dediğinde kalktım ve onun yanına doğru ilerledim.

"İyiyim sadece İnci'yi gördüm. Aynı o zamanlar gibi tekrar tekrar bir film şeridiymiş gibi gördüm." Dedim. Uzjn zaman sonra bir aile üyesinin yanında onun adını söylüyordum.

"Asya'm. Neden asker olduğunu hatırlıyorsun. Daha hırslı bir şekilde yapıyorsun görevini." Diyerek olumlu yönden bakmaya çalıştı.

Cevap vermeden sadece ilerideki yerleşkeyi izledim.

"Onun ölüm haberini aldığımda yıkılmıştım. Askeri lisedeki hocalarım izinden geri döndükten sonra beni hep üzgün görürlerdi. Ve artık bir dağ gördüğümde aklıma o geliyordu. Kendimi daha önce hiç hissetmediğim kadar yanlız hissettim. Sende yoktun. Psikolojin tamamen yerlerdeydi ve her zaman bildiğim kardeşim Asya yoktu. İnci'nin ölümünün yanı sıra seninde ruhsal ölümün üzmüştü beni. Sonra bir şey oldu. Ve aylar sonra ilk defa beni aradın. Askeri lise sınavına girdiğini ve kazandığını söyledin. İşte o zaman tekrardan umutla doldum. Çünkü benim kardeşim Asya daha hırslı bir şekilde tekrardan hayata dönmüştü."

"Sen hangi açıdan bakıyorsun bilmem. Ama suçlusu benim. Onların onu yaoabileceğini nasıl düş-" Derken yerleşkede olam hareket dikkatimizi oraya çekti. Timi toplayıp o göne dopru hızlı bir operasyonla ulaştık.

Ve en sonunda istediğimize ulaşabilmiştik.

Ezo artık elimizdeydi. Hemde sorgusu benim elimdeydi...

Loading...
0%