İdmandan sonra dinlenirken başımıza kara gün habercisi kesilen albay, bu sefer timdeki en rütbeli üç kişiyi yani. Beni, Altay'ı ve Ağabeyimi yanına çağırmıştı.

"Çocuklar farkındayım hepiniz çok fazla ani değişimlere maruz kaldınız. Özellikle Asya." Diye sözlerine başladı. "Aslında bu söyleyeceğim haber hakkında yine Asya'ya ihtiyacınız. Var." Dedkten sonra bizdeki tepkileri görneyi bekledi. Şaşkındık.

"Hatay Sınır Bölge Askeriyesi'ne destek tim olarak gidiyorsunuz. Gerçekten çok üst üste gelen şeyler var. Ama bunları biliyorsunuz ben tek başıma yapmıyorum." Dediğindegarip bir his içimi kaplamıştı. Şuanda yapmam gereken tek şey hangi tim ile ortak olsrak gideceğimizdi.içiöden Şimşek Timi olmasın diye dua ediyordum.

"Komutanım hangi tim peki?"

"Şimşek Timi. Mutlaka biliyordur Asya. Anlatır size. İki ay sonra oradasınız." Diyerek sözlerimni bitrdi. Biz odadan çıkınca bakışları bana döndü.

"Hiç bakmayın içimden sadece o tim çıkmasın diye dua etmiştim." Demem onlar için yeterli bir cevaptı.

Timin yanına ulaştığımızda kötü haberi verdik.

Yemekhanedeyken ben ise bildikşerimi anlatmaya başladım.

"Komutanı Yüzbaşı. Hatta daha yeni rütbe almıştı en son. Her neyse komutanım size misafir sizsiniz işte timler birleşti söz hakkı bende falan derse hiç takmayın. Ya da gerekli crvabı sakince verin. Böyle bir durum olduğunda rütbesini ywni almış ona değil, uzun süre önce almış olan size verirler." Diye anlatmaya devam ettim...

...

ÖZÜR DİLERİM KAOS LAZIMDI DAYANAMADIM