Yeni Üyelik
19.
Bölüm

19. Bölüm

@hhafsw

(Asya Öncü'nün Anlatımıyla)

Gözümü açtığım sırada hastanedeydim. Bunu çok net anlayabiliyordum. En son hatırladığım yaramın kanaması ve kapının çalması. Ağabeyimin ve timin karşımda olması da hatırladığım en son şeydi.

Yanımda oturan ağabeyim gözüm0 açtıpımı görür görmez derin bir oh çekti. İçeride evrak imzalayan doktor uyandıpımı gmrünce tebessüm etti. Ve ayağa kalkarak tam hasta yatağının ayak ucuna geldi.

"Pek uzatmak istemiyorum. Asya Hanım öncelikle yaranız beklenöedik bir şekilde kanamış. Daha doğrusu orada bir balon halinde duran kan bir şekilde patlamış. Bu normal bir şey zaten. Onun dışında daha önce de sarsılmış olmakısınız ki başınızda bir yarık var. Onlar dışında bir probleminiz yok. Ancak artık yaranız orada ki iltihaplı kanları bu şekilde dışarıatarak iyileşmenin sondan bir önceki evresine gelmiş. Bu tür bayılmalar sık görünecektir. Öğrendiğim kadarıyla görev nedeniyle buraya gelmişsiniz. Ancak bu halde burada kalmanız uygun değil. Yaşadığınız şehre geri dönerek gerekli bakımlarınızı orada tamamlamanız daha doğru olur. Sınır Bölge Askeriyesi ile durumunuz hakkında bizzat ben konuşacağım içiniz rahat olsun. Söyleyecek başk bir şeyim yok. İyi istirahatler dilerim." Diyerek odadan çıktığında rahalamış bakışlar beni buldu.

"O kadar korktum ki Asya. Gerçekten sana bir şey olacak diye ödüm koptu." Diye mırıldandı ağabeyim.

Ardından Alev araya girdi.

"Bu arada uçağını hemen bu akşama alıyoruz bilginize hanımefendi."

Onlara tek tek cevap versikten sonra taburcu işlemi için odadan çıktılar.

...

Saat gecenin dokuzuydu. Ve benim taburcu durumum yarına uygun görüldüğü için şimdi hastanedeydim. Yanımda refaketçi olarak zorla kendini yazdıran Kaya kardeşler kantine inmişlerdi. Ve şuan da odada tektim. Televizyon kanallarında gezinirken çalan telefonuma baktım. Bilinmeyen numaraydı. Merak ederek numarayı açtım. Ancak tanıdık bir numaraydı.

Alo buyrun?

Asya merhaba tatlım

Kiminle görüşüyorum?

Belki hatırlamazsın ama ben Yıldırım Beyazıt Lisesi'nde okuduğun yılda ki öğretmenin Azra Kayacık. Hem Kimya hem rehber öğretmeninizdim

Hatırladım hocam da bu saatte aramanızı gerektirecek bir sıkıntı mı oldu? Yani bir problem mi var?

Yok kızım düşünmen yeter. Bu saatte aradığım, rahatsız ettiğim için üzgünüm ama ben kendi öğrencilerimle bir toplanma günü yapmak istiyorum. Sende katılabilir misin?

Hocam benim için bir problem yok ama sadece ilk yıl sizin öğrencinizdim katılmam ne kadar doğru?

İstersen bir hafta öğrencim ol ancak benim öğrencimdin sen. Ayrıca seninde başarılarını öğrendim belki imrenirler sana diye dedim.

Söylediğim gibi bir problem yok. Ancak merak ettiğim tek bir şey var onu sorabilir miyim?

Tabii ki

Numaramı nereden buldunuz?

Tam o sırada Kaya kardeşler içeri girdiler.

Ateş Kaya vardı ya kızım. Belki hatırlarsın bir gelip bir kayboluyordu ondan aldım.

Ateş Kaya'dan aldınız yani. Tamamdır sıkıntı yok ister tekrar arayın ister mesajla söyleyin buluşma gününü söylersiniz.

Tamamdır kızım iyi akşamlaf

İyi akşamlar hocam.

Telefonu kapattığım gibi Ateş'e baktım.

"Ateş Kaya? Beyazıt lisesindeki o kafasına göre giden öğrenci sen miydin?!" Diye şaşkınlıkla sordum.

"Evet. Sende benim yaptığım her şeye laf atıp kavga çıkaran o kızmışsın." Dedi sakince.

"Evet öyleyim. Nolmuşkine."

Alev şaşkınlıka bize baktı. "Oha! Anlatsanıza bir kavganızı." Dediğinde ona anlatmaya başlayacakken Ateş başladı.

"Şimdi biz birgün..." Derken aklım o güne gitti.

En köşe üçüncü sıradaki sıramda oturmuş kitap okuyordum. Ders bedendi ve ben midem bulanıyor bahanesiyle sınıfa çıkmış kitap okuyordum.

Sessiz ortamı aniden açılan kapı ve içeri giren altı tane erkeğin bağırma sesi bozmuştu. Diğer en köşeye yani Ateş'in sırasına doğru ilerlediler. Biraz sadexe muhabbet ettikten sonra birisiyle uğraşaları geldiği için sessiz sakin bir şekilde kitap okuyan bana top fırlattılar. Top başıma geldiğinde sadece gözümü kapatıp derin bir nefes aldım. Onlar benim le dalga geçerken kitabı kapattım ve ayağa kalktıp topu olduğum yerden aldım ve askeri liseye giden ağabeyimin öğrettiği fırlatma taktiğini deneyerek topu Ateş'e doğru fırlattım.

Tam kafasına denk gelince sadece sinir bozucu bir şekilde gülerek kitabımı alarak sınıftan çıkmayı planladığım sırada bana doğru yürüdükleri sırada. En iri olanlarına yani en önde olanlarına ağabeyim ve babamın bana öğrettiği yumruk atma yöntemi ile sert bir yumruk atarak sarsınca diğerleri bana daha sert ilerlemeye başladı.

"Yaklaşmayın yaklaşırsanız yakarım!" Diye bağırdıktan sonra kitabımı aldım ve bahçeye çıktım.

"Yani sonra o şekilde sonlandı." Diyerek sözünü bitirdiği anda başımı salladım.

"Hayır! Onun devamını da anlat!" Dediğimde üflese de anlattı. Benimde aklım devamını gözümün önüne serdi.

İzinden gelen ve bana sürpriz yapmak için okuldan almaya gelen ağabeyimi görünce mutlu bşr şekilde kıvrılmıştı dudaklarım. Onun yanına gittiğimde bana sorduğu soruları yanıtlayarak eve gidiyorduk.

Sabahın intikamını almak isteyen Ateş ve çetesi beni takip etmeye başladılar. Ağabeyimin dikkat etmemesi ce benim de dikkat etmemem sonucu eve kadar gelerek bizi takip etmişler.

Annem İnci'nin yalvararak istediği dondurmayı almam için bana para vermişti ve bizim evdende gözüken bakkala gidiyordum. Tam giderken çete halinde beni sıkıştıran Ateş oldukça gülünç haldeydi. Yumruk attığım çocuk kendinden daha emindi.

"Ne o? Eşkıya mı oldunuz şimdi de?" Diyerek güldüğümde sinirleri tepelerindeydi.

"Aynen bilgili kız ondan." Dedi birisi aralarında en sıska olan oydu.

"Her neyse okuldan kalan bitmemiş hesabımız vardı bilgili kız. Şimdi onu tamamlayalım." Dedi Ateş. Buna kahkaha attığımda bana bakışlarını sürdürdü.

"Ne yapacaksınız? Bir kız çocuğunu kendi mahallesinde mi döveceksiniz? Hadi ailemi bırakın da esnaflar bile mahveder sizi. Siz neyinize güveniyorsunuz?"

"Tamam bilgili kız."

"Siz beni ciddiye almamışsınız. Ama ben okulda 'yakarım' derken okul hayatınızı değil gerçekten tüm hayatınızı yakarım diyordum." Desiğimde artık ciddiydim.

"Neyine güveniyorsun?" Dediklerinde bu seder sırıttım.

"Şuan tan arkanızda duran Yüzbaşı olan babama ve Askeri Liseden izne dönen ağabeyime ve çoğu esnafa." Korku ile arkalarına dönerken.

"Haydi size kolay gelsin." Diyerek bakkala ilerledim. İnci'nin istediği dondurmayı alarak eve döndüm.

"Biraz patakladılar." Dedi Ateş. Kahkaha attım.

"Biraz mı? Size ne dedi bilmiyorum ama alnındaki yarığı babam çenesindekş yarığı ağabeyim yaptı." Dediğimde Alev'de kahkaha atmaya başladı.

Ardından biraz daha muhabbet ettimten sonra uyuduk.

 

 

Loading...
0%