Yeni Üyelik
9.
Bölüm

ASENA

@hhafsw

Askeriye ortamı çok daralttığı için yürüyüşe çıkmaya karar vermiştim. Saat gecenin on buçuğuydu ve burası sınıra yakın olduğu için aşağı yukarı bu saatlerde gizlenen vatan hainleri ve it kopuk dolaşırdı. Bir kadının bu saatlerde dışarı çıkması garip karşılanırdı aynen şuanda olduğu gibi. Yürürken birilerinin arkama takıldığını ve beni takip ettiğini anlamam çok uzun sürmemişti. Ara aokağa girmemi bekliyor olmalıydı. Ancak bilmediği bir şey vardı. Takip ettiği kişi bir kadın teğmendi. Ve askeriyedeki asenalardan birisiydi.

"Pişt. Güzellik buraya bak." Siye bana kendini tekrar hatırlatarak hayatının hatasını yapmıştı. Durdum ve ona doğru döndüm. "Oo cazibeme karşı koyamadın galiba." Diyerek yaklaşmaya başladı. "Yanlış kişiye çattın." Dediğimde. Dahada yaklaştı. Kıpırdamadım "Daha da yaklaşma canını yakarım." Dedim.

"Kim? Sen mi? Kız halinle? Güldürme beni." Diyerek ilerlemeye devam etti. "Sert kayaya çarptın." Diyerek bana dokunmak için uzattığı elini ters çevirdim. Gelen çatırdama sesi ile adam bağırırken ben ise ifadesizce ona yumrul sallamaya devam ediyordum. Yaklaşık on dakika sonra kendinden geçmiş ve her yeri mosmor bir şekilde yerde baygın bir şekilde yerde yatıyordu. Son kez ona eğildim ve. "Umarım bir daha karşındaki kadının asena olabileceği gerçeğini unutmazsın." Diyerek askeriyeye doğru yol aldım. "Bugünün son antremanınıda yaptığımıza göre Teğmen Asya Öncü yuvasına, huzuruna geri döner." Diye mırıldandıktan sonra soluğu askeriyede buldum.

...

Sabah olduğunda tim olarak kahvaltıdaydık. Ve Ateş yanımıza elinde bir haberle geldi. "Oğlum! Dün bir adamı sokakta dövüp bırakmışlar. Ne günahı vardı acaba adamın." Diye kendi yerine çöktü. Bu söylediği üzerine boğazımı temizleyip dikleştim ancak gündemleri haber olduğu için fark etmediler.

"Nereden gördün?" Diye sordum. "Tüm haner sitlerinde dolaşıyor. Nasıl görmezsin?" Diye bir yanıt aldım. "Bugün hiç telefona bakmadım. Normaldir." Dedim.

"Bekle bekle. Adam ayılınca ona sorular sormuşlar burada ne dediği var. İzleyelim." Dedi Kayra. Adamın halini görünce ağabeyim "Hırpalayan iyi hırpalamış ama." Dedi. Adama baktığımda. Dün geceki halimden daha kötü bir halde olduğunu gördüm. "Tamam konuşuyor adam." Diyip odağımızı oraya topladı Selin.

"Beyefendi sizi bu hale getiren kişiyi hatırlıyor musunuz?"

"Bir kadındı." Dediğinde bakışlar Alev, Selin ve Ben üzerinde gelip gitti.

"Nedenini hatırlıyor musunuz?"

"Hata bende onu takip etmeye başladığımda ve onunla dalga geçtiğimde haklı olatak kendini savundu. Ama eğitimli olduğu çok belliydi."

"Son hatırladığınız şey nedir?"

"Bilincim tam olarak kapanmadan önce 'Umarım bir daha karşılaştığın kişinin bir asena olabileceğini unutmazsın' gibi bir şey söylemişti." Timin bakışları bize döndüğünde ağabeyimin sinirli bakışları tamamen bendeydi. "Tim ben gidiyorum. Başınızda yokum diye zevzeklik etmiyorsunuz. Ayrıca Asya sen benimls geliyorsun." Dedi ve benimle beraber kalktı. Odasına girdiğimizde. "Rütbeden çıktık istediğini söyleyebilirsin." Dediğinde gözleri adete ateş fışkırtıyordu.

"Benim suçum değil."

"NE DEMEK SENİN SUÇUN DEĞİL ASYA! ADAM TÜM HABER KANALLARINDA! ÜLKENİN GÜNDEMİNDE!" Diye bağırdı.

"Benim suçum değil diyorum anlamıyor musun?!"

"ANNEM VE BABAM SENİ GELEN GEÇENİ DÖV DİYE Mİ ASKER YAPTI ASYA?!"

"ADAM BENİ TACİZ ETMEYE ÇALIŞINCA NE YAPMAMI BEKLİYORDUN?!"

"Ne?"

"ÖYLE KALIRSIN İŞTE! BEN NE YAPMAM GEREKTİĞİNİ BİLECEK YAŞTAYIM! BUNU HALA KABULLENMEMEN BENİM SUÇUM DEĞİL!" Dedikten sonra cevap vermesini beklemeden odadan çıktım. Olabildiğince sakin davranmaya çalışıyordum.

Ancak elim bir kaç gün önce kırılan cam heykele sert bir hamle ile girince fevri davrandığımın ancak farkına vardım. Kendim pansuman yaparak geçirebileceğim bir şey değildi. Bu yüzden revire gitmeyi her ne kadar istemesemde yönümü oraya çevirdim. Revirin önüne gelince kaoıyı çaldım ve gel sesi ile içeri girdim.

"Oo teğmen hanım siz-" Derken elimden oluk oluk akan kanı görünce sözü bölünde ve hemen eldivenini takmaya başladı. Sedyeye doğru geçip oturdum ve elimi pansuman yapabilrceği şekilde öne uzattım.

"Nasıl oldu?"

"Kırılan cam heykelin içine girdi."

"Hallediyorum." Dedikten sonra işlemi yapmaya başladı.

O işlemi yaparken aslında ne kadar işinde bir tandan ciddi bir yandanda bu kadar acıtmadan işini yaptığını düşündüm.

Ne kadar sinir bozucu davransada aslında naif birine benziyordu.

Loading...
0%