@hhafsw
|
Pansuman bittiktan sonra uzaklaştı. "Gerekli müdahaleyi yaptım. Ancak burada ki imkanlarım kısıtlı olduğu için bazı şeyler yarım yamalak oldu. Düzgün bir pamsuman için hastaneye gitmelisin. Ayrıca bu yara yaklaşık 2 haftada ancak geçer. Bu süre zarfında her hangi vir göreve katılıp silah tutman daha kötü sonuçlara gebe olacaktır. Bu sebeple ben iyiyim göreve gidebilirim moduna girmek yerine. Evine gidip dinlenmeni öneririm. Mümkünse lojmana değil ailenin yanına git." Dedi. Söylediklerinin hepsinde usulca başımı salladım. Tam kalkmış gidecekken son bir şeyi belirtti. "Hastaneye gittiğinde asker olduğunu belirt. Sana ona göre bir rapor düzenlerler." Dedi. "Teşekkür ederim." Deyip odadan çıktıktan sonra yönümü doğruca albayın odasına çevirdim. Selin ile karşılaşınca uzaktan elime attığı bakışları fark ettim. Evet. Timin yeni gündemi buydu. Fakat hiç kimseye takılmadan koridorun sonundaki albayın odasına doğru ilerledim. Kapının önüne gelince kapıyı çaldım ve içeri girmem için gerekli izni aldıktan sonra içeri girdim. "Komutanım, rahatsız ediyorum ancak sizden bir maruzatım olacaktı." Dediğiöde albayın tek kaşı nasıl yani dercesine kalktı. Ve sarılı olan elime değdi gözleri. "Kendi dikkatsizliğim yüzünden kırılan cam heykelin parçaları elimi kesmiş ve içine girmişler. Revire gidene kadar durduramadım kanı. Biliyorsunuz, normalde basit yaralar için yanınıza gelmrm. Ancak revir hekimi hastaneye gidip tam anlamıyla iyileşene kadar görev konusunda dikkatli olmam gerektiğini söyledi." Dediğimde lafımın devamını kendisi tamamladı. "Ve sende hastaneye gidip gerekli pansumanları olarak rapor için izin istiyorsunuz." Başımla onayladım. "Tabii ki. Hastaneye git ve gerekli pansumanı ol. Raporunu al ve bana getir. Ondan sonra rapor süresince evine git ve aileninde sana yardımcı olmasına izin ver. İyi istirahatler." Dedi ve çıkmamı emretti. Başımı sallayarak çıktım. Doğruca lojmana doğru ilerledim. Üstümü değiştirip en yakın hastaneye doğru ilerledim. ... "Oyy benim kuzum. Ne olmuş benim ballı çöreğime?" Eve girerken annemin bu ithafına karşı ters bir bakış attım. "Anne ballı çöreğim ne ya?" Diye mırıldanarak içeri girdim. "Aç mısın kızım? Eğer açsan hemen hazırlayı vereyim bir şeyler." Diye ben gördüğünden beri 55. kez sorduğu soruya tekrardan sabırla "Hayır." Dedim ve odama gittim. "Dün gece hiç uyuyamadım bölmeyin beni akşam yemeğinde uyandırırsınız." Diyerek odama gittim. "Hanımefendiye bak! Sanki askeriyede olsa yatabilecek!" Diye mutfaktan odama seslendi. "Aakeriyede olsa ya silah eğitiminde olacağım ya da eğitim vereceğim. Sizinle eğitim mi yapayım anne?" Diye sesslendiğimde annemin dediği mantıklı geldiği için odamdan geri çıktım. Saate kalktığım saat dışında bakmamıştım. Saat ikiye geliyordu. Annemin yanına gitmek için yöneldiğim tarafın zıttına hareket etmem gerekti çünkü kapı çalmıştı. Kapıyı açtığımda komşularımızdan birisinin oğlunu gördüm. Soran gözlerle ona baktım. "Annem börek yapmıştı. Best kankası annen olduğu için onada yollamak istedi." Diyerek elindeki tabağı uzattı. "Teşekkürler." Diyerek tabağı elimden aldım. Tam kapatıyordum ki son bir şey söyledi. "Buarada iki gün sonra düğünüm var. Annem best kankasınıda davet etti." Dediğinde şaşırmıştım. Çünkğ bekar bir ben, bir ağabeyim bir de bu çocuk kalmıştı. "Söylerim. Hayırlı olsun." Dedim. Başıyla teşekkür ederek üst kata doğru yol aldı. Yaklaşık akşam yemeğine kadar annemler ile muhabbet ettik. Akşam yemeği için sofraya oturmadan önce kapı çaldı. Ve evet kapıya yine ben baktım. Gelen kişi ağabeyimdi. Her ne kadar onunla küs olsam bile bana her baktığımda yapmacık bir şekildede olsa gülümsedim. Babam telefon ile konuşuyor annem ise tatlıları hazırlıyordu. Her ne kadar yardım etmek istesemde oldukça kızarak beni geri yollamıştı. Ağabeyim telefonunda mesajlaşıyordu. Belli ki tim grubunda hararetli bir konuşma vardı çünkü telefonum mesaj gelmesinden bir hâl oldu. En sonunda dayanamayarak konuşmalara girdim. Ve evet sabah düşündüğüm gibi hala gündem bendim. Timin konuşmalarına gülerek tatlı yediğim bir gün olarak kalmıştı benim için bugün... |
0% |