Elimden dolayı operasyonlara katılamasamda Işık Timi komutanı olatak askeriyede olduklrı süre boyunca her iki timinde yanındaydım. Yine kıkırtılı bir ortamdaydık. "Ya Alpay abartma o kadar da değildi. Evet bir çekingenlik vardı da korkacak kadar değil." Diye Alpay'ı yalanladı Aksu. Şuanda benim tayin olayım timlerin makara konusu olmuştu. E tabii bende gülüyordum.

Gelen asker ile konuşmalar bölündü. "Asya ve Cenk Komutanlarım misafiriniz var." Diye söyleyen askere döndü bakışlar. "Tayinin İzmir'e çıktı galiba." Diye dalga geçmeye devam ediyordu Altay.

Ağabeyim ile kapıya dopru yürümeye başkayınca kapıda annem ve babamın yüzü göründü. Sessizce "Kazamız mübarek olsun." Diye mırıldandım bunu duyan ağabeyim ise sadece kıkırdamakla yetindi.

Kapının oraya geldiğimizde annem "Asya!" Diye birden üzerime atladı. Ağlamaklı bir ses tonu vardı. Bende kollarımı ona sardım. Belirli bir süre sarılı kaldıktan sonra başını kaldırdı ve kendini geri çekti.

Ne oldu diye soracağım ama sanırım saniyelik olan yayını duydun" Dediğimde cevap annemden değil babamdan geldi. "Duymadık yavrum izledik.

Ben cevap verene kadar annemden yanıt geldi "Naıl korktuk haberin var mı Asya" bu sefer ise ağabeyim annemi yanıtladı

"Anne kızının asker olmasında dolayı hani bu olaylar çok normal." Destek için emekli Kıdemli Binbaşı olan babama baktı. "Evet Beste asker yaptın kızını aşman lazım bunları. Biliyorum çok zor şeyler bunlar benim annemde beenim ilk yaralanma haberimi aldığı zaman delirmişti ama zamanla alıştı. Ki zaten Asya beş yıldır vatan için savaşan bir asker." Dedi ağabeyim ve benim yüzümde bir tebessüm belirdi. Ancak annemin derdi bambaşkaydı tahminimce babamın kullandığı "yara" kelimesinden dolayı sağımı solumu inceliyordu. Elimi gördüğü zaman bana ters bakışlar attı. Fakat bu sefer annemi yumuşatmak zorunda olan bendim "Annem daha ağır bir yara almadığım için sevinmen gerekirk-" derken sözümü böldü. "Tamam Asya. İyisin Allah a şükür." Sonra babama döndü "Ahlas gidebiliriz içim rahatladı." Babam tamam demeden ağabeyime ilerledi.

"Benim oğluşum ise her zaman sağlıklı kalıp annesinin yüreğine indirmesin. Hayat dersi çıkar buradan. Sonra ben gelip Yüzbaşı adam demem yanaklarını böyle yoğururum." Dedi annem ağabeyimin yanaklarını sıkarken.

"Tamam Beste gel gidelim biz." Diyerek kaoıya ilerledi ardından biz bakıp "Sizde kendinize iyi bakınözellikle sen küçğk hanım." dedikten sonra çıktı ağabeyim bana yaklaşıp fısıldadı ."Üsteğmen bile olsan yer zaman fark etmez küçük hanım oluyorsun." Dedi. Ve gülmeye başladı.,

Hışımla ona döndüm o da kahkaha atarak koşmaya başladı "Seni gebertirim" diye bağırarak peşindenonu kovalamaya başladım gülrek timlerin önüne ulaşınca hiç bir şey olmamış gibi muhabbete geri döndük. Tbii benm ağabeime attığım öldürücü bakışlar ve ağabeyimin tuttuğu kahkahalar eşliğinde.

Sesli bir şekilde gülerken uzaktan, tebssüm ederek bana bakan Çağın'ı gördüm. Benim ona baktığımı görünce bakışlarını çevirdi dalmış olmalıyım ki Açelya'nın beni dürtmesi ile ortama geri dönmüş oldum.