@hiclik_gecidi
|
Yeşil Hanım'ın kim olduğunu bulmak kolay oldu. Ama ona hâlâ Yeşil Hanım demek zorundayım. Herkese bir takma isim veriliyor. Susturucu oğlana Sedir, Edwin'e Çam, mor maskeli bir kıza orkide... Ama Başşifacıya Yeşil Hanım deniyor çünkü o olmasaydı diğerleri hayatta kalamazdı. Diğerleri bitki türleri ama Başşifacının kendisi tabiat anlamında söylenmiş. En azından Orkide öyle söyledi. Yeşil Hanım her ne kadar onu sustursa da yaptığı şeyden gurur duyuyor gibiydi. Buradaki hiç kimse -onun dışında- Şifacı değil ama bizi o Sulardan kurtarmayı seçti ve ona katılmayı zorunlu kılmadı. Susturucu ayrı mesele çünkü bir başka krallığın kraliçesine iş teklifinde bulunmak zor. Hak vermem lazım.
"Kraliçe Catherine. Gör ve seç. Sana çiçekleri getireceğiz. Bu bizim kodlama yöntemimiz ve senin en sevdiğin koku hangisindeyse senin kodun o olacak."
Önüme beş tane koku geldi.
Ama çiçekler kutunun içindeydi ve sadece kokularına göre seçmeliydim. İlk kutuda bana göre keskin ama bir o kadar da güzel bir koku var. Bu annemin en sevdiği çiçek yani lavanta. Ama bunu seçemem çünkü bana göre bildiğim çiçeği seçdrsem bu sınavın bir anlamı kalmaz. İkinci kutuyu kokladım. Bir önceki kutu gibi güzel ama daha mayhoş... Leylak. Yani bitkileri bilmeyecek kadar da ilgilenmiyor değilim. O zaman ilk seçeneği de düşünebilirim. Of kafam çok karışık. Üçüncü kutu geldi ve kokusu yoğundu aslında. Ama mayhoş bir yoğunluk. Bu kolay. Gül. Kendime göre yorumluyorum çiçeklerin kokusunu ama içim nedense hâlâ rahat değil. Dördüncü kutuyu kokladım ama... Bu ne? Neyse. Diğer ve son kutuya yani beşinci kutuya geçtim. Kokusunu zar zor aldım ama kendisine özgü kokusundan anlamak kolaydı. Papatya. Çiçekler güzeldi ama dördüncü kutudaki çiçeği anlamadım. Yani kokusu güzel ama çiçeği bilemedim. Ben de meraktan onu seçtim. Diğer kokular güzeldi ama içim nedense onlarda huzursuzdu. Neyse.
"Bu."
"Zambak!"
"Kraliçe Catherine. Senin kodun ZAMBAK. Sen çağırılırken Zambak Hanım diye çağırılacaksın. Etrafındakilerin kodlarını ezberlemene şu an gerek yok. Sen kimseyi çağırmayacaksın ve bu süreçte ister istemez aklına kazınacaklar."
O kokunun zambak olduğunu düşünmemiştim ama Zambak Hanım güzel bir isim aslında.
"Zambak Hanım. Bugün Suların bir savaşlarını kazandıkları yıldönümü. Yurdun en büyük opera salonunda gösteri düzenlenecek. Seçilen kişiler ve siz oraya gideceksiniz." dedi Yeşil Hanım.
"Peki nasıl gireceğiz? En büyük opera salonunda en iyi güvenlikleri yerleştirirler. Nasıl bir müd-"
"Sen orasını kafana takma. Benim aklımda bir şeyler var. Siz bu gece için oynayacak oyuncularsınız. Davetli oyincu mektuplarını değiştirdim ve halka açık bir gösteri olduğu için kimse oyuncunun karıştığını söyleyemez. Sular her zaman kusursuzdur(!)"
Edwin beni odadan dışarı çıkardı ve labirentlerden benim odama yöneldik. "Kraliçe Catherine sizi burada yalnız bırakıyorum. Odanıza opera kıyafetleriniz yerleştirildi ve ne yapmanız gerektiği bir mektupla odanıza bırakıldı."
Odama çıktım ve sarmaşık kapıyı kapattım. Yatağın üstünde özenle katlanmış mor bir elbise vardı. Elbisenin üstünde bir maske. Yüzümde göz ve çevrelerini kaplayacak siyah bir maske.
Maskeyi aldım. Yüzüme tam oldu. Buna şaşırmıyorum. Yeşil Hanım bana üniforma getirirken beden büyüklüğümü öğrenmiştir. Opera kıyafetlerine bakacakken maskeyi aldığımda altındaki görmediğim mektuba uzandım.
"Zambak Hanım gideceğiniz opera binasında sesinizi çıkarmanıza gerek olmayacak. Operayı bazı tanıdıklarım seneryoyu hazırladı. Sizin çiçek kodlarınız ile uyumlu olarak seçilen elbisenizi giyiniz. Operada size zambak çiçeği verilecek. Mektubun altında bulunan hareketleri operada sergileyiniz. Suların prensi de orada olacak. Savaş vakti o doğduğu için prensin operaya katılması gelenek halini aldı. Senin görevin prensin cebindeki bulvar kapısı anahtarını almak. Anahtarla labirentteki farklı bir bölümü açabileceğiz. Eski zamanlarda kral bizzat gelip odaların kapılarını kilitlemişti ve odaları su ile doldurmuştu. O anahtar bu yüzden lazım. Diğer labirent bölümlerinde eski büyü kitapları, ekipmanlar vb. şeyler var. Seni sağ salim ülkene götürüp bu savaşı başlatmalıyız ama hem elimizde yeterli malzeme ve insan yok hem de şimdi gidersen çok dikkat çekersin. Sular senin istifanı kabul etmez ve seni asarlar. Konuyu daha da uzatmadan bu mektubu bitiriyorum. Operada görüşmek dileğiyle."
Mektupta yapılması gereken ve amacı belirtilmiş ve ek olarak "Operada görüşmek dileğiyle." yazısıyla Yeşil Hanım'ın da orada olacağını anladık. Ama o ne yapabilir ki orada? Neyse. Ben üstümü giyineyim.
Buradan kimseye görünmeden çıkmalıyım. Bir klon yapıp uyuyormuş gibi göründürdüm. Ben de sarmaşık kapıdan çıktım ve nasıl saklanacağımı düşündüm. BULDUM! Lobiye doğru ilerledim ve Edwin'in kılığına büründüm. Özelliğimle kabuk gibi bir şey yaptım aslında. Neyse işe yaradı. Dışarı çıktım ve gerçek Edwin beni arabada bekliyordu. Operaya... Prensle dansa. |
0% |