@hikaye9876
|
Yazarın ağzından Ertesi gün Evin zilini çalınması ve ardından hemen kapının açılmasıyla Parla gözlerini açar ve uyanır. Yanı başındaki telefonun kapalı olduğunu görünce oflayıp kafasını yastığa bastırır. Tamam dün gece Toprağa gelmene gerek yok demişti ama yinede yanında onun olması Parla için ekstra iyi bir teselliydi. Parla bunun farkındalığıyla iyi gerilir. O sırada da Bartu kapıyı açmıştır. Bartu -Oo hoşgeldiniz Toprak bey. Toprak -Hoşbulduk kayınco hoşbulduk. Bartu -Toprak doğru konuş da sabah sabah attırma tepemi. Toprak -Ne var da kayınçomsun evlenmeyecek miyim sanki Parlayla. Bartu -Nasip kısmet bu işler. Kime niyet kime kısmet demişler sonuçta. Toprak -Benden başkası ona o niyetle yaklaşırsa mezarını hazırlasın. Parla benim sevdiğim başkası olamaz. Bartu -He he anladık onu. Madem geldin git bari yanına. Normalde izin vermem de dünden sonra baş başa bir konuşun. Ona iyi gelir. Toprak -Eyvallah abisi. Diyip hızlı bir şekilde yukarı çıkar. Kapıyı tıklatır. Parla da bu saatte odasına kimin geleceğini düşünürken gel der. Kapı açılır ve içeri Toprak girince yatakta uzanan bedeni hızlıca doğrulur. Parla -Toprak sen gelmişsin. Toprak -Geldim ya güzel gözlümü yalnız bırakamazdım. Diyip yatağa yaklaşır. Parla da yataktan inip hemen Toprağa sarılır. Toprak da ona karşılık verir ve saçlarını öper. Parla - Çok özledim seni. Toprak -Emin ol ben seni daha da çok özledim yavrum. Onlar böyle sarılı bir halde biraz dhaa durduktan sonra yatağa geçip otururlar. Toprak Parlayı göğsüne yatırır. Parla -Sen nasıl geldin ki dün gelmene gerek yok demiştim. Toprak -Bende senden sevgilimi görmek için izin almam demiştim. Zaten özlemine dayanamıyordum bir de abin arayınca yerimde duramadım. Aslında gece gelirdim hatta uçağı hazırlattırmıştım ama senle konuşmadan rahat etmedim hem de maalesef işlerim vardı. O ara da hem senle konuştum hemde işlerimi hallettim. Geldiğimde sırf senle ilgileneyim diye. Parla -Aşkım keşke gelmeseydin işlerine mani oldum. Özür dilerim. Toprak -Parla saçmalama güzelim. Zaten bugün gelmesen bir kaç gün sonra gelecektim. Değişen bir şey yok. Hem şuan önemli olan konu bu değil. Parla -Doğru önemli olan konu evlatlık olduğumu herkesin öğrenmesi ve gerçek ailemin ortaya çıkması. Toprak -Yoo önemli olan konu sen ve senin kokun. Onlar şuan bizi ilgilendirmiyor. Kaç gündür sensizim. Kokun yok,saçların yok,sesin vardı konuştuk yalan değil ama sen yoktun. Kolay şeyler değil bunlar yavrum. O yüzden hazır abim müsaade etmişken biraz şurada yanına kıvrılabilir miyim? Parla -Olur olur gel. Diyip doğrulur. İkisine yatakta uzanırken Toprak başını Parlanın saçlarına gömer. Parlanın başı ise her zamanki yerinde yani toprağın göğsündedir. İkili bir süre sonra uykuya dalar. Bartu da su içip yatak odasına geri döner. O sırada da Helin gözlerini açar ve Bartuya bakar. Helin -Aşkım nereye gittin ? Bartu -Su içtim birtanem hadi uyu sen uykun kaçmasın. Helin kafasını sallar tekrar gözlerini kapatır. Bartu da yatağa girip karısına sarılır ve uyumaya çalışır. 3-4 saat sonra Berrin hanım uyanmış ve aynı zamanda hazırlanmıştır. O tam odadan çıkıp aşağıdaki yardımcılara bakacakken Hakan bey uyanır. Hakan -Berrin hazırlanmışsın sen. Ne zaman uyandın ki ? Berrin -Uyumadım ki hiç. Sabaha kadar dinlendirici bir şeyler dinledim. Neyse madem uyandın hazırlanıp aşağı inersin. Yardımcılar gelmiş kahvaltı hazırlıyorlar. Onlara bakacağım da öncesinde bir Parlanın yanına gideceğim. Hakan -Tamam canım. Berrin odadan çıkar. Hakan da kalkıp banyoya girer ve hazırlanmaya başlar. Berrin kendi odasından çıkıp koridorun sonundaki odaya gider. Parlanın odasının kapısını tıklatır. Ses gelmeyince mecburen kapıyı açar ve gördüklerine şok olur. Yatakta uyuyan Toprak ve Parlaya bakakalır. Berrin -Toprak ?!#₺@@% Parla duyduğu sesle hemen uyanır ve karşısında kendilerine şaşkınca bakan annesini görünce yutkunup yanındaki Toprağa vurur. Toprak -Ahh önlüyor Parla ya ne güzel uyuyorduk. Derken Parlanın baktığı yere bakar ve müstakbel kayınvalidesini görür. Hızla ikiside dogrulur. Berrin -Günaydın çocuklar. Toprak -Günaydın Berrin teyze. Ne zamandır görüşemiyoruz ya nasılsın. Parla -Sus Toprak sus. Berrin -Çabuk olun babanız aşağı inmeden inmiş olun çabuk. Diyip odadan çıkar kapıyı kapattıktan sonra ikisinin o haline güler. Berrin -Tövbe tövbe deli bunlar. Hakan -Kimler deli. Berrin - Hiç hayatım. Sen ne çabuk hazırlanmışsın. Hakan -Her zamanki gibi. Berrin -Hadi aşağı inelim. Der ve kocasının koluna girip hızla aşağı iner. Parla ve Toprak da Berrin çıktıktan sonra derin bir nefes alır. Parla -Rezil olduk ya offf. Toprak -Sanki ilk defa oluyoruz Parla konuşturma beni şimdi güzelim. Parla Toprağa ciddi misin bakışı atar. Toprak -Ne yalan mı ? Ben lavaboya gidip bir elimi yüzümü yıkayıp kendime geleyim sende giyin aşağı inelim. Yoksa baban beni bu kez harbiden vuracak . Parla -Tamam. İkisi hazırlanıp aşağı inerken Akay Ailesi tam şekilde sofradadır. Bartu -Bir servis daha koy Nilüfer teyze. Nilüfer -Tabi oğlum. Hakan -O niye oğlum? Bartu -Görürsün baba birazdan. Derken masaya Toprak ve Parla gelir. Hakan -Toprak oğlum senin ne işin var burada. Toprak -Tanrı misafiri diyelim Hakan amca. Rahatsız ediyorum umarım. Bartu -Uzun zamandır ediyorsun ama neyse. Hakan ayağa kalkıp Toprağa sarılır. Hakan -Hoşgeldin oğlum. Toprak -Hoşbulduk. Hakan -Ne zaman geldin sen ? Bartu -Sabahın köründe kapıdaydı baba. Su içmeye kalktım da tesadüfen kapıyı açmış bulundum. Bir de ne göreyim bizim iç güveysi yani Toprak gelmiş. Eve aldım sonrada yukarı çıktı. Hakan -Yukarı derken? Parla -Misafir odasına babacığım yukarıda ya bir tanesi. Bende gelirken merdivende gördüm şok oldum. Sürpriz yapmış hepimize. Hakan -İyi yapmışsın oğlum. Hadi geçin oturun. Toprak ve Parla sofraya yan yana oturur. Nilüfer de servis açar Toprağa. Hakan -Deden burada mı oğlum? Toprak -Hıhı beraber geldik o eve geçti bende dayanamayıp buraya geldim. Bartu -Anladık onu zaten kapıda ciğer bekleyen kedi gibi duruyorsun da bu evden sana ciğer çıkmaz. Toprak -Kız çıkar ama. Öhöm öhöm öyle işte. Hakan -Neyse iyi yapmışsın. Baksana bizim kızın yüzü gülüyor. Dahası önemli değil. Toprak -Bencede önemli değil Hakan amca ,önemli olan onun gülmesi. Parla Toprağa bakıp gülümser. Bartu -Hop hop aile var. Helin -Uf kıskanma Bartu sen hiç böyle şeyler diyor musun veya yapıyor musun? Bartu -Yavrum biz evliyiz her zaman beraberiz. Bunlar da evlenince bu jestler mestler hep bitecek. Parla -Hiçte bile abi. Kendi adına konuş. Toprak sonradan öküzleşmez. O başından beri aynı. Bartu -Ha hep öküzdü yani tüh. Parla -Şahane benim öküzüm beni ilgilendirir. Sen kendi Neyse Helini seviyorum yoksa gerçekten görümcelik yapardım. Berrin -Tamam çok konuştunuz sabah sabah. Hadi başlayın yemeye hadi. Nilüfer börek yapmış o kadar hadi kızım kendine de al Toprağa da ver. Parla annesinin dediği yapar. Dayanamayıp abisine de verir. Bartu da kardeşine göz kırpar. Onlar böyle kahvaltılarını ederken Hakanın çalan telefonu dikkatleri üstüne çekmiştir. Hakan kimin aradığına baktığında Altan Bey yazısını görür. Sabah sabah kimsenin tadı kaçmasın diye ayağa kalkar. Hakan -İş yerinden biri siz devam edin ben bir konuşup geliyorum der ve salondan bahçeye çıkan kapıdan bahçeye çıkar. Telefonu açar. Altan -Alo Hakan bey. Hakan -Günaydın Altan bey. Altan -Günaydın kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama dünden beri içimiz içimize sığmıyor. Dide yani Parla nasıl iyi mi? Hakan -İyi iyi merak etmeyin ancak daha yeni kendine geldi. Şimdi sabah sabah onunla bunu konuşmasam daha iyi düşünüyorum. Bugün bütün gün evdeyim aynı zamanda Parlanın bir arkadaşı geldi o da bize yardımcı olacaktır. Akşama biz konuşmuş oluruz. Bende durumu size söylerim. Altan -Tamam teşekkürler Hakan bey. Hakan -Rica ederim ama en iyisi beyleri kaldıralım belliki kızımız için bir ömür görüşeceğiz. Altan -Doğru haklısınız. İyi günler Hakan. Hakan -Sana da diyip telefonu kapatır ve eve girer. Berrin -Önemli bir şey yok değil mi hayatım? Hakan -Yok yok işle ilgili küçük şeyler devam edelim biz. Parla kahvaltıdan sonra ellerinden biz kahve içeriz olur mu kızım? Parla derin bir nefes alır bunun ne demek olduğunu anlamıştır. Parla -Olur baba olur. Hakan bey tebessüm edip kahvaltısına devam eder. .
.
.
. Kırcalı evi Simay -Ee ne dedi Altan? Altan -Akşama kadar konuşacakmış. Parla daha yeni kendine gelmiş hemen konuşup onu bunaltmak istememiş. Akşam arayıp haber vereceğini söyledi ama... Selim -Ama abi? Altan -Bize destek olacaklar belliki telefonda kızımız için bir ömür görüşeceğiz beyleri kaldıralım dedi. Simay -İyi bir haber değil mi bu ? Aybars -Galiba anneciğim. Altan -Bir arkadaşı gelmiş Parlanın o da yardımcı olacakmış. Barın -Kim ki acaba. Altan -Bilmiyorum oğlum önemli olan Parlanın burada kalmayı kabul etmesi. Ece -Altan baba haklı. Umarım kabul eder de evine gelir. Aybars -İnşallah Ecem inşallah. Yeliz -Sofraya geçelim mi herkes burada böyle kaldık. Güzel bir haber bu bence hem kendimizi üzmeyelim. Hadi anne. Simay -Peki kızım haklısın. Herkes kalkıp sofraya geçer. Onlar kahvaltılarına yeni başlarken Hakanlar bitirmiş ve salonda kahvelerin bekliyorlardır. Parla elindeki tepsiyle mutfaktan çıkıp herkese kahvesini dağıtır. En son Toprağa verirken Toprak sadece Parlanın duyacağı şekilde konuşur. Toprak -Tuzlu mu bu ? Parla -Değil. Toprak -Ee napalım içeceğiz mecbur tuzlusu da nasip olur bir gün. Parla -Deli der. Toprak kahvesini alır. Parla da tepsiyi sehpaya bırakıp Toprağın yanına oturur. Hakan kahvesinden bir yudum aldıktan sonra gülümser ve Parlaya bakar. Hakan -Eline sağlık güzel kızım çok güzel olmuş. Parla -Afiyet olsun babacığım. Hakan -Şimdi herkes dün neler olup bittiğini biliyor. O yüzden tekrar tekrar aynı şeyi konuşmaya gerek yok. Önemli olan şuan ne yapacağımız heleki Parlanın. Biliyorum bana şuan bu konuşmayı yaptığım kızıyorsun ama kızım ben senin için yapıyorum. Bak ben ömrümün sonuna kadar senin babanım o yüzden annenin benim sana kırılıcağımızı düşünme. Onlarla görüşmek istiyorsun sırf merakından olsa bile istiyorsun. Haklısın da en doğal hakkın bu senin. O yüzden ne bizi ne de başka bir şey düşünme. Hayatında hiçbir şey değişmeyecek kimse seni zorlanamaz hiçbir şey için. Toprak Parlanın ellerini tutar. Toprak -Parla baban haklı. Eğer şuan görüşmezsen içinde hep bir acaba kalacak. Vicdanın seni darlayacak. Bunları yaşamanı istemiyorum. Bak onların tek çaresi senin onlarla görüşmeyi kabul etmen reşit olduğun için seni yanına alma bir gibi durumları sen istemediğin sürece yok. İyi düşün güzelim. Parla oflayıp kafasını sallar. Parla -Peki ara yarın akşam buluşalım bir yerde. Hakan -Tamam en iyisi bu birtanem. Ben gidip arayayım Altan beyi. Hakan kalkıp gider. Berrin -Bende bir mutfağa bakayım der mutfağa kalkıp gider. Bartu -Bizde şirkete gidelim güzelim. Sabahtan beri mail yolluyorlar. Helin -Tamam canım. Hadi görüşürüz çocuklar. Parla -Görüşürüz. Onlar da gidince Parla ve Toprak baş başa kalır. Parla kafasını koltuğa yaslayıp tavana bakar. Toprak -Pişt güzellik yapma ama böyle. Parla omuzlarını silker. Toprak -Parla bak şimdi babanın evinde değiliz demeyeceğim... Parla -Ee ne yapacağın? Toprak -Öperdim,severdim, koklardım. Parla -Allah'tan bizdeyiz sabahki durumdan dolayı bir de bizde olmasak. Toprak -Ama o başka ne zamandır görmüyorum kızım seni. Parla -Offfff Toprak şaka maka ben ne yapacağım? Toprak -Bırak her şey akışında ilerlesin. Her şeyi kontrol altına alamazsın. Senin de rahatlaman gerek güzelim. Sakin ol ne olursa olsun yanındayım merak etme. Parla kafasını sallayıp ona sarılır. Parla -Böyle duralım birazcık çok özlemişim seni. Toprak -Bende seni güzelim bende seni. Hakan dışarı çıktığında Altan arar. Altan da evde Hakandan telefon beklerken çalan telefonla heyecanla yerinde kalkar. Arayanın Hakan olduğunu görünce hızla açar telefonu. Altan -Alo. Hakan -Merhaba Altan ee Parla ile konuştuk. Kabul etti yarın akşam bir yerde buluşup konuşuruz. Altan -Çok şükür. Sağol her şey için. Hakan -Önemli değil kızımız için her şey. Altan -Kızımız için. Ben yeri ayarlarım sana konumu atarım. Hakan -Olur iyi günler. Altan -Sana da. Altan telefonu kapattıktan sonra ailesine bakarak konuşur. Altan -Kabul etmiş Parla yarın akşam buluşacağız. Simay -Çok şükür Allahım çok şükür. Baybars -Desena torinumu göreceğum. Altan -İnşallah baba yarın değil. Parla bizi hastanede kaç kişi gördüyse yine o kadar görecek. Zaten her fazlasıyla zor daha da zorlaştırmayalım. Simay -Haklısın kusura bakma baba. Baybars -Yok kızım iyi olun da görürüm elbet. Barın -Nerede buluşacağız baba? Altan -Gözlerden en uzak yerde. Magazin falan katiyen istemiyorum. Hiçbir haber biz açıklama yapana kadar olmayacak. Sen ayarla oğlum her ihtimal karşı görünmeyecek şekilde koruma da ayarla dost var düşman var neticede. Barın -Anlaşıldı baba ben ayarlarım güzel bir yer. Altan -İnşallah yarın güzel geçecek. Bizde tamamen kızımıza kavuşmuş olacağız. .
.
.
. 1593 kelime Umarım bölümü beğenirsiniz. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorummm.
|
0% |