Yeni Üyelik
8.
Bölüm

5.BÖLÜM

@hikaye9876

Yazarın ağzından

Altan

-Alo.

Parla

-İyi akşamlar ben Parla.

Altan

-Parka kızım iyi akşamlar. Nasılsın?

Parla

-İyiyim teşekkürler,siz?

Altan

-Bende iyiyim sağol.

Parla

-Şey ee o nasıl?

Altan

-Kim nasıl, annen mi ?

Parla

-Hıhı.

Altan

-O da iyi. Sen şimdi bizi bosver bir şey mi oldu? Bir sorun yok dimi.

Parla

-Yok ben yarın müsaitseniz size kahvaltıya gelebilir miyim diye soracaktım da.

Altan

-Tabiki de müsaitim. Sana her zaman müsaitim. Ayrıca burası senin evin istediğin de gelirsin istediğin kadar da kalırsın. Biz seni gözlerimiz yolda yarın için bekliyoruz. İstediğin bir şey var mı, annen sana yapar ne istersen.

Parla

-Yok bana farketmez hamur işi olsa yeter.

Altan

-Peki istediğin o olsun.

Parla

-Teşekkürler.

Altan

-Bir haftadır seni çok merak ettik. Hiç göremedik de seni.

Parla

-Biraz halsizim, yorgundum. Kimseyle konuşmadım veya görüşmedim. Sizinle ilgili değil. Bugün kendime yeni geldim, sizi de görmek istedim.

Altan

-Çok sevindim çok. Biz görmek istemene. Yarın sana kendi özel meyve suyu karışımımdan yaparım hiçbir şeyin kalmaz. En azından bizim sıpaların kalmıyordu.

Parla Altanın dediklerine güler. Altan da kızını ilk defa güldürdüğü için güler.

Parla

-Olur içerim.

Altan

-Şey meyve suyu demişken hastanede dosyanda eriğe alerjin var diyordu. Başka bir şeye daha var mı veya sevmediğin bir şey var mı ?

Parla

-Yani alerjim yok ama süt sevmem. Bir de böyle aşırı süt kokan veya ağır kokulu şeyleri sevmem.

Altan

-Bu konuda bana çekmişsin bende pek sevmem süt.

Parla

-Neyse ben sizi daha fazla meşgul etmeyeyim. İyi geceler diğerlerine de selamlarımı iletin lütfen.

Altan

-Sen beni meşgul etmezsin de neyse. İyi geceler kızım selamların da iletildi say hoscakal.

Parla

-Sizde.

Der ve telefonu kapatır. Dudaklarını kemirmeye başlarken içeri geçer. Salonda kendisini bekleyen babasına bakar.

Parla

-Annemler nerede?

Hakan

-Annen odada, abinler de çalışma odasında.

Parla kafasını sallar.

Hakan

-İyi geçti mi konuşma.

Parla

-Yani aslında başka bir şey oldu. Ben yarın sabah onlara gideceğim de. Demiştim sana tek başıma.

Hakan

-Güzel çok güzel. İyi olur senin için. İstersen Mustafa abinle git.

Parla

-Yok ben taksiyle giderim. Sorun olmaz dimi ?

Hakan

-Olmaz tabii kızım. Ben annene söylerim sen bizi bekleme.

Parla

-Tamam iyi geceler baba. Seni seviyorum babiş.

Hakan

-İyi geceler güzelim bende seni seviyorum.

Parla gülümser ve yavaşça odasına çıkar. Odaya girdikten sonra cebindeki telefonu çıkarır ve Topraktan gelen onca aramayı görüp görmezden gelir. Telefonunu şarja takıp banyoya girer. Banyodan çıkınca da direkt uyur.

Hakan da Parla odasına çıktıktan sonra kendi odasına çıkar. Odaya girdiğinde yatakta kitap okuyan eşini görür.

Berrin

-Hayatım Parla geldi mi ? Sesler duydum da.

Hakan

-Geldi odasında.

Berrin

-Barışmışlar mı?

Hakan

-Yok Toprak evde değilmiş.

Berrin

-Ya morali daha da bozuldu desene. Ben yarın en iyisi ona güzel bir börek yapayım ya da krep mi yapsam.

Hakan

-Yapma o yarın kahvaltıda...Alanlarda olucak.

Berrin

-Ne(yankılı)?

Hakan

-Numarayı istedi benden. Verdim bende. Konuştular baba kız. Sonrada içeri geldi ve yarın onlara tek başıma kahvaltıya gideceğini, sorun olup olmayacağını sordu. Bende olmaz dedim.

Berrin

-Kızımız ellerimizden kayıp gidiyor yani. Boşuna dememişler kan kanı çeker diye.

Hakan

-Ne dedikleri umurumda değil. Umurumda olan kızım. Hayatımdaki en değerli insanlardan birini kaybediyorum ve bu kişi kızım. Bencilce ama o benim kızım. İlk emeklediğinde, ilk konuştuğunda, ilk yürüdüğünüz,okula başladığında her şeyinde ben varım ben. Onun saçlarını ben ördüm ben taradım. Hasta oldu biz başında bekledik. Onun canı yandı benim canım çıktı. Ama şimdi kızımın bir başka babası daha var ve o öz babası. Ne komik ama.

Berrin

-Hakan sakin ol. Anlıyorum ama sakin ol. Parla duyacak kötü olucak.

Hakan

-O kötü olmasın olmasın da Berrin bu kız eve geldiğinde orada kalacağını söyleyecek. Bu belli ondan da çekiniyor. Bize mahcup hissediyor. Gerçek ailesi olduğumuzu hissetsem mahcup olmazdı. Ama hissetmiyor, biz onun gerçek ailesi değil, onu büyüten ailesiyiz. Ve o ellerimden kayıp babasının ellerine gidiyor. Bebekliğinde ilk tuttuğu elimin parmağını ben hala hatırlıyorum. O benim kızım benim.

Berrin

-Öyle zaten hayatım o bizim kızımız. Fakat Hakan ona bunların hiçbirini belli etmemeliyiz yoksa hayatta istediğin hiçbir şeyi içinden gelerek yapamaz.

Hakan

-O yüzden susuyorum ya bir buçuk haftadır. İçinde bir şey kalmasın. Vicdan azabı çekmesin diye.

Berrin

-Dayanacağız mecbur Hakan başka bir seçeneğimiz yok.

Hakan

-Mecbur ya mecbur... neyse ben gidip üstümü değiştireyim de yatalım.

Berrin

-Tamam der.

Hakan üstünü değiştirip geri geldikten sonra ikisede yatağa yatıp uyumaya çalışırlar.

.

 

 

.

 

 

.

Kırcalı evi

Altan telefon konuşması bittikten sonra bahçede oturan ailesinin yanına gider. Bir haftadır doğru düzgün yüzü gülmeyen karısının moralini düzeltebilicektir sonunda.

Aybars

-Baba nerede kaldın telefonumu alacağım diye gittin gelmedin.

Altan

-Biriyle konuştum da.

Barın

-Kimle konuştun baba önemini biri galiba gülümsediğine göre.

Altan

-Kız kardeşinizle konuştum. Parla aradi beni.

Dalgın olan Simay Parlasın ismini duymasıyla şaşkınca kocasına bakar.

Simay

-Ciddi misin Altan ?

Altan

-Ciddiyim numaramı Hakandan almış. O da bir haftadır aynı annesi gibi yorgun ve halsizmiş. Kimseyle konuşmamış veya görüşmemiş sadece size özel değil dedi.

Simay

-Yaa.

Altan

-Ya hem seni de sordu. Anneni mi soruyorsun dedim. Hıhı dedi. Abilerine de selamlarını iletti.

Aybars

-Abileri ona kurban olsun da.

Simay gülümser.

Simay

-İyi deseydin annen.

Altan

-Dedim zaten ama demek ki o akşamdan sonra seni merak etmiş.

Simay

-Merhametli yavrum benim... bu kadar mı başka bir şey demedi mi.

Altan

-En önemlisini sona sakladım. Parla yarın sabah tek başına kendi isteğiyle bize kahvaltıya gelecek.

Simay

-Ne?!

Ece

-Yaa ne kadar güzel olmuş. Bizde tanımış oluruz.

Yeliz

-Ayy evet evet yeğenleriyle de tanışacak.

Simay

-Parla bize mi geliyor? Kızım bize mi geliyor, evine.

Altan 

-Evine, kendi yuvasına geliyor.

Simay 

-Altan... diyip ayağa kalkıp eşine sarılır.

Simay

-Sonunda dualarım kabul oldu. Tüm evlatlarımla beraber olacağım sonunda. Duygulandım.

Altan

- Duygulanmak yok şimdi. Hem kızının senden istediği bir şeyler var.

Simay hemen Altandan ayrılır.

Simay

-Ne istiyormuş benden kızım söylesene.

Altan

-İstediğin bir yemek var mı dedim. Hamur işleri olduğu sürece fark etmez dedi.

Simay

-Ya annesi yer onu yer. Hamur işleri ne fırın alırım ben kızıma yeter ki evine gelsin o. Ben ona şimdi yarın için börek yapayım,kek, krep de yer. Sonra güzel bir meyve salatası. Muhlama yapalım. Menemen de yapalım belki diğerini yemezse öbürünü yer. Aç kalmasın çocuğum. Gerçi annesi onu aç bırakmaz da.

Ece

-Anne sakin ol bizde yardım ederiz. Hem börek,poğaça isini düşünme. Hepsi buzlukta fazlasıyla var.

Yeliz

-Doğru söylüyor. Keki de düşünme ben hepsinden yaparım.

Altan

-Bende kızıma meyve suyu yapacağım. Prensesim kendine gelir.

Aybars

-Ee biz ne yapacağız.

Altan

-Sizde sofraya kötü kokulu bir peyni gelmesine ve Parlanın önüne süt koyulmamasını sağlayın. İçmiyormuş bide buradayken hepiniz söylüyorum. Erige alerjisi var.

Simay

-Ya o zaman erikle olan şeyleri kaldırırız. Zaten evde seven yok dimi çocuklar.

Hepsinden hayır cevabını alınca kocasına döner.

Simay

-O zaman ben mutfağa gidip hazırlık yapayım. Kızım geliyor ya kızım.

Diyip koşa koşa mutfağa gider.

Yeliz ve Ecede kalkıp peşinden gidecekken Barın Yelizi durdurur.

Barın

-Yeliz sen yapmasan mı acaba? Hamilesin güzelim sen.

Altan

-Barın haklı güzel gelinim otur sen.

Yeliz

-Baba zaten bir şey yapmayacağım ki. Kek yapacağım.

Ece

-Ee olaya ben müdahale ediyorum. Yeliz sen mutfakta oturursun. Öyle yaparsın ne yapacaksan. Uyar değil mi Barın ?

Barın

-Uyar yenge ama dikkatli olun.

Ece

-Tamam sen merak etme. Der ve Yelizi alıp kayınvalidesinin peşinden gider.

Altan da onlar gidince oğullarının yanına oturur.

Aybars

-Mutlu musun baba?

Altan

-Çok mutluyum oğlum hemde çok. Sonunda kızımda yamacımda olacak. Daha ne olsun.

Barın

-Doğru haklısın. Acaba bir hediye falan mı alsak. Biz abimle böyle sap gibi kaldık ortada.

Altan

-Olabilir düşünün. Bende gidip meyveleri kontrol edeyim.Eksik varsa aldırırım. Kızım vitaminsiz kalmamalı.

Diyip o da mutfağa gider.

Aybars

-Pist ne alacağız biz kıza.

Barın

-Bilmiyorum ki abi. Düşünüyorum.

Aybars

-Düşün düşün... derken aklına ne alacağı gelip sırıtır.

Barın

-Hayırdır ne sırıtıyorsun.

Aybars

-Ne alacağımı buldum çünkü.

Barın

-Ne alacaksın.

Aybars

-Süpriz diyip ayağa kalkar. Eve doğru ilerlerken telefonunu çıkarıp birini arar.

Barın

-Ben ne alacağım ya. Ev araba alsam. Zaten bizim olan ne varsa onun.

Biraz daha düşündükten sonra aklına gelen fikirle sırıtıp cebindeki telefonu çıkarıp birini arar.

Onlar böyle heyecanla Parla için hazırlanırken saatler hızla ilerlemiş ve sabah olmuştur.

Parla sabah biraz erken kalkıp güzelce hazırlanmış. Ardından da telefonuna Altandan gelen mesaja bakıp evin adresini öğrenmiştir.

Şimdi de yavaşça evden çıkıp dışarıda onu bekleyen taksiye binip gidecektir. Merdivenlerden yavaş yavaş inip etrafına bakıp kimseye görünmeden kapıyı açıp çıkmıştır.

Dışarıda taksinin yanında bekleyen Mustafa abiyi görür.

Parla

-Günaydın abi.

Mustafa

-Günaydın kızım da keşke ben seni bıraksaydım.

Parla

-Bu kez böyle olsun abi.

Mustafa

-İyi sen bin arabaya ben son kez şu taksiciyle konuşalım.

Parla kafasını sallayıp arabaya bindikten sonra Mustafa da taksiciyi sıkı sıkı tembihleyip plakayı ezberlemiştir.

Sonra da Parla adama konumu verip yola çıkmışlardır.

O sırada Kırcalılarda büyük bir koşuşturma hakimdir.

Kahvaltı masasına sürekli bir şeyler geliyordur ve evin erkekleri şaşkınca bakıyordur.

Simay son tabağı da masaya koyduktan sonra eksik bir şey var mı diye kontrol eder.

Simay

-Eksik bir şey yok dimi kızlar.

Ece

-Yok anne her şey hazır.

Simay

-İyi Altan meyve suyu hazır değil mi?

Altan

-Hazır hazır da maşallah döktürmüşsün.

Simay

-Kızım geliyor evine ilk defa kolay mı ? Nerede kaldı acaba?

Altan

-Taksiye binecekti.

Simay

-Ya keşke sen alsaydın.

Altan

-Keske de bunalıma istemedim onu ama akşam ben bırakırım.

Simay

-Belki bizde kalır.

Altan

-Umarım hayatım ama sen çık sey yapma yeni ya her şey.

Simay

-Doğru haklısın.

15 dk sonra

Çalan kapı ile herkes ayağa kalkar. Simay ve Altan hızla kapıya doğru giderler. Simay kapıyı açınca Parlayı görür.

Simay

-Hoşgeldin kızım.

Parla

-Hosbulduk.

Altan

-Gelsene herkes seni içeride bekliyor.

Parla tebessüm edip içeri geçer. Simay da kapıyı kapatıp Altanla onun arkasından ilerler.

Salona geçince Parla, kızlar ona şaşkınca bakar. Tıpa tıp Simayın kopyasıdır.

Aybars

-Hoşgeldin Parla.

Barın

-Hoşgeldin.

Parla

-Hoşbuldum.

Kızlar kendilerine gelip Parlanın yanına ilerler.

Ece

-Hoşgeldin ben Ece, Aybarsın esiyim.

Parla

-Memnun oldum bende Parla.

Yeliz

-Bende Yeliz, Barının esiyim.

Parla

-Memnun oldum Parla bende.

Parla ikisini incelerken Yelizin karnında duran eline bakar. Yelizde onu karnına baktığını görünce gülümser.

Yeliz

-Hamileyim de.

Parla

-Yaa tebrik ederim.

Barın

-Sağol halası.

Yeliz

-Dokunmak ister misin? Gerçi daha erken olduğu için tekme falan atamıyor ama.

Parla

-İsterim de rahatsız olmaz mısın?

Yeliz

-Yok canım niye rahatsız olayım. Hem yeğenin de seninle tanışmak ister.

Parla gülümseyip yavaşça elini Yelizin karnına koyup sever.

Parla

-Merhaba ben Parla. Tanıştığıma çok memnun oldum. Sağlıkla gel, tamam mı ?

Biraz daha sevdikten sonra Yelizi rahatsız etmemek için elini çeker.

Aybars

-Ee bir yeğeninle daha tanışman gerek. Dimi Ece.

Ece

-Ben gidip Efeyi getireyim. Ece hızla Efenin odasına gidip besikteki oğlunu alır ve salona döner.

Parla

-Senin de mu çocuğun var.

Aybars

-Bir oğlum var Efe.

Parla

-Allah bağışlasın.

Ece de tam o sırada kucağında Efeyle gelir. Parla Efeyi görünce yüzündeki gülümsemesi büyür.

Parla

-Memnun oldum Efe bende Parla.

Ece

-El salla anneciğim halaya.

Efe elini sallarken aynı zamanda ilk defa gördüğü Parlayi inceliyordur.

Ece

-Kucağına almak ister misin?

Parla

-Çok isterim de yabancıyım ya ona ağlar belki.

Ece

-Dene en azından diyip Efeyi Parlanın kucağına verir.

Parla Efeyi dikkatli bir şekilde tutarken ikisi de birbirine bakıyordur. Parla en sonunda dayanamayıp Efeyi öpünce Efe gülmeye başlar.

Aybars

-Bak bak halası öpünce nasıl da gülüyor benim oğlum. Diyip ikisinin yanına ilerler ve Efenin kısa ama yumuşacık saçını sever.

Barın

-Amcasına bir kere böyle gülmedi ya. Bu sıpa.

O da Parlayla Efeye ilerler. Onlar üçü böyle Efeyle ilgilenirken hepsi onlara gülümseyerek bakar.

Simay

-Tamam tamam hadi herkes sofraya her şey soğudu. Yenmez böyle kötü olur.

Parla Efeyi son kez öpüp Aybarsa verir. Altan da onun elinden tutup masaya götürür. Hemen yamacına oturtur.

Diğerleride yerine geçer. Simay tam karışısında oturan Parlanın tabağına sevebileceğin düşündüğü her şeyi koyar. Altan da bardağına meyve suyu döker.

Parla

-Teşekkürler.

Simay

-Afiyet olsun annem hadi onları ye sonrada diğerlerinin de tadına bak.

Parla kafasını sallar.

Altan

-O zaman herkese afiyet olsun. Der ve herkes kahvaltısına başlar.

Aybars

-Parla bak muhlamadan ye. Annemiz elleriyle yaptı sana has Karadeniz muhlamasıdır. İçindekilerin hepsi oradan geliy.

Parla

-Karadeniz mi ?

Barın

-Karadeniz biz karadenizliyiz.

Parla

-Ben bilmiyordum.

Altan

-Biliyorsun aha bu palamutlar gibi sende has karadenizlisin.

Masadaki herkes güler.

Aybars

-Sağol baba biz palamut ha Parla ne oliyy.

Altan

-O hamsi hamsi.

Simay

-İyi balık demişken akşama balık yaparsın dimi kocacığım.

Altan

-Yaparım ula yapmam mı ?

Barın

-Bu adamın şivesi mutluluk hormonu artınca kayıyor.

Yeliz

-Sen moda tasarım okuyorsun dimi Parla.

Parla

-Hıhı. 3.sınıfa başlayacağım bu sene 2 bitti.

Yeliz

-O zaman bir ara hepimiz Simay annenin moda evine gidelim. Hem sende çizimlerini getirirsin. Olur mu anne?

Simay

-Olur çok güzel olur hemde. Çizimlerini görmek çok isterim.

Parla

-Beklediğiniz kadar iyi değiller.

Simay 

-Hiç öyle olduğunu sanmıyorum ama öyle olsa bile umurumda olmaz. Kızımın çizimleri eminim çok güzeldir.

Parla gülümser.

Barın

-Bizim bebek için de belki bir şeyler çizersin.

Aybars

-Önce Efe var lan sıranı bekle. Dimi Parla şöyle güzel bir takım elbise yakışmaz mı yeğenine.

Parla

-Eminim çok yakışır ama ben hiç bebek için çizim yapmadım.

Simay

-Beraber yaparız belki.

Parla

-Olur.

Onlar böyle tatlı tatlı kahvaltılarını yaparken Akaylar da kahvaltı masasindadir.

Bartu

-Demek onlara gitti.

Hakan

-Hıhı bugün orada olur herhalde.

Bartu

-İnşallah kötü bir şey olmaz iki aile içinde.

Helin

-İnşallah hayatım da ya Parlayı ikna ederlerse.

Bartu

-Ne için?

Helin

-Onlarla kalması için.

Bartu

-Kabul etmez ki Parla. Bizsiz yapamaz o. Dimi baba.

Hakan 

-Onlar onun ailesi oğlum.

Bartu

-Biz neyiz iskelet mi?

Berrin

-Bartu saçmalama oğlum.

Bartu

-Bencede ben daha fazla saçmalamadan işe gidiyim.

Diyip ayağa kalkar. Helin de kalkar onunla. Ikiside evden çıkar.

Hakan

-Eğer Parla giderse iyi olmayacak.

Berrin

-Biliyorum Hakan canım da yanıyor ama ona kal diyemem ki.

Hakan

-Neyse bende gidiyim hayatım.

Berrin

-Tamam canım iyi isler.

Hakan da evden çıkarken Berrin de masadan kalkar. Yardımcılar masayı toplamaya başlar.

.

 

.

 

.

 

1820 kelime

Umarım beğenirsiniz. Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.

Loading...
0%