Yeni Üyelik
9.
Bölüm

6.BÖLÜM

@hikaye9876

Yazarın ağzından

Kırcalı evi

Kahvaltıdan sonra salona geçip otururlar. O sırada da Parlanın telefonu sürekli titriyordur, çaldığı için. Arayan da tabiki Topraktır. Parla hala hiçbir aramay cevap vermemiştir.

Simay

-Önemliyse aç istersen Parla. Bahçede veya yukarıda konuşabilirsin.

Parla

-Yok önemli biri değil akılsız biri. Açmam gerekmiyor.

Simay hafifçe sırıtır.

Simay

-Anladım.

Altan

-Aslında desenler de seninle tanışmak istiyordu ama birden fazla kalabalığa girme diye sonra dedik ona.

Parla

-Dedem mi var?

Altan

-Deden, amcaların, kuzenlerin, onları eşleri ve bir çok yeğenin var.

Barın

-Yani bayramda büyük çaplı soygun oluyor. Gerçi senden harçlık istemezler. Sen alırsın.

Aybars

-Ailede kuzenler arasındaki tek kız olunca.

Parla

-Baska kız yok mu?

Altan

-Var tabi ama beni kuzenlerimin kızları var. Ama amcanların hiç kızı yok. Bir tek benim kızım var.

Aybars

-Allah bilir dedem senin için neler yapacak. Adam yıllardır bunu bekliyor.

Simay

-Hepimiz yıllardır seni bekliyoruz.

Parla

-Bunca sene beklediniz hatta aradınız ama niye bu kader geç buldunuz beni?

Simayla Altan birbirine bakar. Ardından da Parlaya bakarlar.

Altan

-Ben bir iş adamıyım dostum kadar aynı zamanda düşmanım da var. O yıllar da öyleydi. Senin bizden alanlar benin yüzümden aldı.

Parla

-Adamlar 20 yıl önce nasıl bu kadar kusursuz bir plan yaptı da beni anca bulabildiniz.

Altan

-O biraz kaderden oldu. Yani muhtemelen o ölü bebek bize verildikten sonra seni alacaklardır beni tehdit etmek için ama diğer aile seni alıp gidince ve trafik kazası geçirince...

Parla

-Bende yetimhanede geçtim. Ailemde beni alana kadar beni bulamadılar. Sonrada ailem sayesinde izimi kaybettiler.

Altan

-Aynen öyle.

Parla

-Desenize hayat bana gerçekten kazık atmış.

Aybars

-Hepimizin atmış ama o kazığı alıp ona geri... vermek için beraber olmamız tekrar bir aile olmamız gerek. Dimi Parla.

Parla cevap vermez. O cevap vermeyince de kimse konuşmaz. Ece ortamı düzeltmek için konuşur.

Ece

-Ee bu konuları artık konuşmayalım bence herkes zaten yeterince etkilendi. Biraz normal şeyler konuşalım mesela Parla arkadaşların var dimi, en yakın arkadaşın kim.

Parla

-Arkadaşlarım var tabii ki. Üniversiteden, liseden falan ama en yakın arkadaşım kendimi bildim bileli benimle.

Simay

-Adı ne?

Parla

-Dolunay, benimle aynı üniversitede ama farklı bölümlerdeyiz. O konservatuvar okuyor.

Simay

-Ya ne kadar güzel. Yaşıtsınız dimi.

Parla

-Hıhı o da 20 yaşında.

Yeliz

-Ee erkek arkadaşınız var herhalde.

Barın

-Neden çıktı bu şimdi.

Yeliz

-Bir yerden çıkmadı aşkım. Yıllardır var hatta bizde seninle üniversiteden beri birlikteyiz. Bir aralar benim erkek arkadaşımdın.

Aybars

-Çok gereksiz bu konu.

Ece

-Allah Allah öyle mi Aybars bey. Ben gereksiz bir konu muyum?

Aybars

-Ne alakası var bunla senin.

Ece

-Kız aşktan bahsediyor sende gereksiz bi konu diyorsun. Seninde aşkın ben olduğuma göre.

Barın

-Yengem 1, abim 0.

Yeliz

-Sende eksilerdesin.

Barın

-Karıcığım...

Yeliz

-Sus. Parla benimle gelir misin, mutfağa gidip sinirimi düzeltmem için.

Parla

-Tabi der. İkiside ayağa kalkar.

Ece

-Bende geliyorum. Sende biraz oğluna bak. Diyip Efeyi Aybarsa verir. Sonrada kalkıp kızlarla mutfağa gider.

Aybars

-Ne dedik biz şimdi.

Simay

-Çok şey dediniz de oğlum. Kalın kafanız yüzünden anlamıyorsunuz.

Barın

-Aşk olsun anne. Çocuğunuz biz senin.

Simay

-Ece ile Yeliz ne. Onlar da benim çocuğum sayılır. Ayrıca haklılar. Sizin yüzünüzden kızımın erkek arkadaşının olup olmadığını öğrenemedim.

Altan

-Yoktur meram etme hayatım.

Simay

-Bana tam tersi gibi geldi ama neyse.

Aybars

-Yoktur ya.

Simay

-Niye olmasın ben onun yaşındayken peşimde koşmayan kalmazdı.

Altan

-Aynı ağızlarının burunlarını yerinde kalmadığı gibi.

Simay gözlerini devirir.

Barın

-Eline sağlık babacığım. Ellerin dert görmesin.

Simay

-Gerçekten sülale boyu kıskançsınız. Efe bile kötü kötü bakıyor. Babaannem noldu paşam ha kollu yakışıklı torunum benim.

Hepsi Efenin suratına bakar. Harbiden ters ters bakıyordur.

Aybars

-Kanında var aslanımın.

Simay

-Anladık onu zaten.

Kızlar gelince Yeliz konuşur.

Yeliz konuşur.

-Bahceye mi çıksak.

Herkes onaylarken Ece onaylamaz.

Ece

-Ben Efeyi öğle uykusuna yatıracağım siz çıkın.

Aybars

-Ben yatırırım sen çık.

Simay

-İkinizde çıkın ben paşamı yatırırım. Hem benleyken daha kolay uyuyor.

Ece

-Yok anne yorar seni ben yatırırım.

Parla

-Ben yardım ederim yani isterseniz.

Simay

-Olur tabi ki isterim. Olur dimi Ece?

Ece

-Olur tabiki.

Aybars

-O zaman al babaannesi torununu.

Efeyi Simaya verir. Simay onu kucağına dikkatlice alınca Parlaya döner.

Simay

-Bir kat çıkacağız kızım merdivenler şuradan diye yolu gösterir. Parla da kafasını sallar. İkisi beraber Efenin odasına çıkarken ailenin kalan üyeleri de onları izler.

Barın

-Bu iş olacak. Parla en azından annem için kalacak burada.

Yeliz

-Banada öyle geliyor. Hem kıyamıyor hemde çok merak ediyorum annesini. Duygulandım ya öf.

Aybars

-Hadu bahçede duygulanın. Sesimiz gitmesin onlara der ve herkesi bahçeye çıkarır.

Simay ve Parla da Efenin odasına gelince Simay Efeyi beşiğine yatırır ve beşiği hafif hafif sallamaya başlar.Parla da Efeyi izliyordur.

Simay

-Çok tatlı dimi.

Parla

-Çook.

Simay

-Yalnız kaldığımıza göre sabahtan beri arayıp duran ve hiç telefonunu açmadığın "arkadaşı " anlat.

Parla

-Önemli bir mesele değil.

Simay

-Senin hakkında olan her şey benim önemli ama lütfen anlat.

Parla

-Sevgiliyiz biz. Bir haftadır küsüz kavga ettiğimiz için konuşma. Hiç bu kadar küste kalmadık. Küs olduğumuz için de hiç konuşmadık. Ne o aradı ne de ben ama ortak arkadaşlarımız olduğu için bende muhtemelen o da birbirimizin nasıl olduğunu biliyoruz. Dün akşam ben bir arkadaşımla konuştum. Onun kötü olduğunu söyledi. Bende hem onu merak ettiğim hemde barışmak istediğim için evdekilere haber verip onun evine gittim ve eve girmemle kahkaha seslerine şahit oldum. Kimseye görünmeden salona baktım. Bir de ne göreyim beyimiz arkadaşlarıyla kakara kikiri gülüyordu.

Simay

-Sende ben bir haftadır üzülüyorum o da arkadaşlarıyla gülüyor diye düşündün ve kızdın.

Parla

-Yok yani ben ona takılmadım. Benim takıldığım ortamda hiç sevmediğim hiçte güvenmediğim bir kızın olması. Güvenmeme sebebim de gercekten sırf kıskançlıktan değil. Kız benimkine yürüyor yani aşık. Ee bende doğal olarak sevgilimin yanında onun olmasını istemiyorum o da istemez. Hayır kız bir de bununla aynı arkadaş grubunda. Küs hiç konuşma da diyemiyorum. İllaki bir yerde denk gelecekler. Arkadaşları da soracak. Bende manyak gibi görünmek istemiyorum yani. Neyse biz yinede bir şekilde hallettik. Mümkün olduğunca aynı ortamlarda olmayacak, olurlarsa da benim haberim olacaktı ama o bana haber vermedi. Bende sinirlenip kimseye görünmeden kapıyı çarpıp çıktım evden. O muhtemelen yardımcıdan öğrenmiştir geldiğimi onları görüp gittiğimi. Öğrendikten sonra da arayıp durdu. Daha çok arar ama açan olur mu acaba.

Simay

-Küs olduğunuz için ama sana haber vermemiş.

Parla

-Evet ama illaki bir şeyler yapabilirdi. Ona güvendiğimi biliyor sorunun yanlış anlayacağım değil de kırılabilecegim olduğunu biliyor ama o yinede ne kendi arkadaşıyla nede benim arkadaşımla bana haber göndermedi. Ben aynısını yapsam kendisi neler yapardı ama.

Simay

-Ben seni anlıyorum. Kavgadan dolayı zaten kırgınken daha kırıldın dun aksam. Babanla bende böyleydim. Sürekli tartışıp duruyorduk ama ayrılma gibi bir durum yoktu. Bir taraf diğerine kıyamayıp ilk adımı atardı. Diğerininde canına minnetti. İlk adımı atan karşı taraf olunca gerisini o yapsada olurdu. Bu arada ilk adımı atan baban olurdu.

Parla

-Bizde de öyleydi ama bir kere de ben yapmak istedim. Fakat pişman oldum.

Simay sallanan beşikten dolayı daha fazla dayanamayıp uyuyan Efeye bakıp Parlaya döner.

Simay

-Efe uyuduğuna göre gel de sana bir sey göstereyim.

Parla

-Olur der o ikisi odadan yavaşça çıkıp kapıyı kapatırlar.

Simay Parlayla en üst kata çıkar. Bu katta sadece Simayların odası ve bir oda daha vardır.

Simay ve Parla diğer odanın kapısının önünde durup kapıdaki yazıya bakar.

Parla

-Dide yazıyor.

Simay

-Senin odan çünkü burası. Ergenliklerine kadar abilerin de vardı. Sonra kaldırttılar sıpalar ama seninkine dokunmadım olursa kızım bir gün evine, yuvasına, benim kollarımın arasına gelir diye. Geldin sen geldin.

İkiside birbirine dolu gözlerle bakarken Simay ağlamamak için konuşur.

Simay

-Hadi içeri girelim. Diyip kapıyı açar. İlk kendi girer onun ardından da Parla girer odaya. Odaya girer girmez odayı incelemeye başlar.

O sırada Altan henüz gelmeyen Parla ile Simayi merak edip Efenin odasına gider. Torunun odasına girince onun uyuduğunu görüp yavaşça odadan çıkıp kapıyı kapatır. Sonrada Simayın Parlayı götürdüğü yeri tahmin ederek üst kata çıkar.

Üst kata çıktığında yıllar önce emek emek yaptığı odanın kapısını açık görünce tahmininin doğru olduğunu görüp oraya ilerler. Odaya girdiğinde de Parla eşyalarına bakıyordur. Simay da arkasından onu izliyordur. İkiside Altanın geldiğini fark etmemiştir.

Altan

-Hanımlaf gelebilir miyim?

Simay ile Parla şaşkınca arkasını döner.

Simay

-Altan ne zaman geldin sen?

Altan

-Şimdi geldim de duymadınız.

Simay

-Dalmışız demek ki. Gelsene hayatım içeri.

Altan

-Geleyim. Diyip odaya girer. Simayın yanına gelip omzuna kolunu atıp onu kendine çeker.

Altan

-Ee nasıl beğendin mi odanı?

Parla

-Çok güzel. Ellerinize sağlık her seyi çok güzel yapmışsınız. Ama her şey niye pastel renklerinde. O zamanlar genelde pembe mavi falan yapıyorlarmış.

Simay

-Ben renkleri severim. Abilerin odası da öyleydi. Pastel renklerde değildi belki ama rengarenkti. Boğucu olmayacak şekilde döşedim her yeri. Burada da işte mercan rengi, gül kurusu, leylak rengi, ee Karadenizliyiz normal yeşil olmasada pastel yeşili falan yaptım öyle.

Altan

-Emek emek hazırladık bu odayı. Zaten annenin hamile olduğunu öğrendik dedik oda burası olsun. Cinsiyetini de öğrendikten sonra her şeyi ilmek ilmek yaptı annen.

Simay

-Bulamadığım şeyler bile oldular Allah'tan baban onları yurtdışından getirtti. Sana kısmet olmadı ama belki çocuklarına olur bu eşyalar istersen. Ben çünkü her türlü bunları bu odada olmasada saklayacağım.

Parla

-İsterim tabi her ne kadar önümde çok uzun bir zaman olsa da odayı boşaltılan mısınız?

Altan

-Mecbur kızım. Sen her ne kadar abinler gibi gözümüzde bebek kalsanda fiziksel olarak yetiskinsin. Bu odadaki eşyalarda küçük kalır sana. Yine bu odayı ilmek ilmek senin yaşına göre hazırlarız. Hem artık sende varsın. İstediğin gibi odanı düzersin.

Parla cevapsız kalır. Simay ve Altan da daha fazla üstüne gitmemek için bir şey söylemez.

.

 

.

 

.

 

.

1323 kelime

Umarım beğenirsiniz. Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.

Loading...
0%