Yeni Üyelik
10.
Bölüm

7.BÖLÜM

@hikaye9876

Yazarın ağzından

Altan

-Hadi o zaman hanımlar aşağı inelim. Çocuklar ağaç oldu. Gerçi kütüklerdi zaten de neyse.

Simay

-Oğullarıma kütük deme.

Altan

-Hayatım kütüğe kütük denir. Bilmiyor musun?

Simay

-Biliyorum kütük. Diyip odadan çıkar.

Altan

-Bana kütük mu dedi o?

Parla gülerek kafasını sallar.

Altan

-Utanmıyor 30 yıllık kocasına kütük demeye. Böyle işte bu anan kızım. Bu anan hep oğullarının tarafındadır. Sende babanın tarafında ol tamam mı güzelim?

Parla

-Tamam.

Simay

-Hadi Altan çok konuşma da kızımı al gel.

Altan

-Sanki sadece kendi kızı.

Simay

-ALTAN.

Altan

-Geliyoruz hayatım. Hadi gidelim de daha fazla kızmasın.

Parla

-Olur gidelim.

Onlar da odadan çıkıp kapıyı kapatır. Üçü beraber bahçeye iner. Diğerlerinin yanına gidip otururlar.

Ece

-Anne uyudu mu Efe?

Simay

-Uyudu kızım mışıl mışıl hemde.

Ece

-Oh iyi bari bir kere uyumazsa yandık.

Aybars

-Uzun sürdü ama sanki biraz.

Simay

-Parlaya odasını gösterdik de ondan.

Barın

-Ne zaman odayı boşaltıyoruz peki. Ona göre birilerini ayarlayalım. Dekorasyon için de birini bulalım.

Simay

-Parla istersen bir dahaki gelişinde odanı halledelim.

Ece

-Bence şimdi konuşabiliriz anne. Zaten yemekler babamda. Bir dahaki gelişinde temelli gelir. Eşyalarını getirir. O zamana kadar oda hazır olur.

Simay

-Olur yani bana uyar da sen ne diyorsun Parla.

Parla

-Ben sizi anlıyorum. Burada yaşamamı istiyorsunuz. Yani haklısınız da kendinize göre. Fakat benim bir ailem daha var. Onları öylece bırakamam.

Altan

-Biz zaten öylece bırakmanı istemiyoruz Parla. Onlara minnet borçluyuz ama sen bizim kızımızsın. Senin yerin burası bizim yanımız. Eminim onlar da senin mutluluğun için anlayış gösterecektir. Ama ola ki bunu yapmasalar da senden bir şey rica edeceğim. Ne olursa olsun içinden geleni yap. Ne bizi ne de onları düşün. Biz senin aileniz seni ne olursa olsun bırakamayız.

Parla

-Ben o zaman uygun bir dille konuşurum ailemle. Duruma göre de sizi ararım.

Yeliz

-O zaman da sen konuştuktan sonra buluşup senin odanın dekorasyon isini hallederiz.

Parla

-Duruma göre haberleşiriz.

Bu cümleden sonra bu konuyla ilgili son sohbetleri olmuştur. Daha güzel konular hakkında konuşurken onlar erkekler de akşam için mangal yakmışlardır.

Balıklar piştikten sonra sofraya oturtulmuş afiyetle balık yenmistir. Ve saat Parlasın gitmesine gelmiştir.

Parlayı Aybars bırakacaktır. Her ne kadar Parla gerek yok desene Aybars ve ailesi kabul etmemiştir. Şimdi de herkes Parlayı geçiriyordur.

Parla

-Her şey için teşekkür ederim. Çok güzeldi.

Simay

-Ne demek kızım burası senin evin bizde aileniz. Sen burada kal daha ne güzel günler yaşayacağız.

Parla gülümser.

Aybars

-O zaman hanımlar önden.

Parla

-İyi akşamlar. Diyip Aybarsla Parla evden çıkar. İkiside arabaya bindikten sonra Aybars arabayı çalıştırıp sürmeye başlar.

Onların gitmesiyle Altan Barına bakıp konuşur.

Altan

-Sana dediğim işi hallettin mi Barın ?

Barın

-Hallettim baba kimse fark edemez.

Simay

-Kim neyi fark edemiyor ?

Altan

-Nolur nolmaz diye Parla için korumalar ayarladım. Ona hissetmeden onu koruyacaklar. O eve geldiğinde de ona özel şoförü olur.

Barın

-Eğitimli ve güvenilir tabiki.

Altan

-Aynen öyle.

Simay

-İyi düşünmüşsünüz.

Ece

-O zaman içeri gidip su çektiğimiz fotoğraflara bakalım anne. Hangilerini çerçevettirelim ona karar verelim.

Simay

-Aklına iyi geldi kızım. Parla ile olan fotoğrafları çerçevettirelim. Haklısın.

Barın

-Siz gidip seçin ben hallederim.

Onlar içeri giderken Barınla Altan da çalışma odasına çıkar.

.

 

.

 

.

Aybarsın arabası

Aybars

-Ee.

Parla

-Ne ee?

Aybars

-Nasıl buldun bizimkileri, sevdin inşallah.

Parla

-Sevdim hepsi çok iyiler bana karşı.

Aybars

-Tabi öyle olacaklar ailemizin ferdinin sonuçta.

Parla

-Zor olmadı mı beni kabul etmeniz.

Aybars

-Olmadı, olmadı çünkü biz seni kabul edecek duruma gelmedik yani senin varlığını yok saymadık hiçbir zaman. Sen vardın, yaşıyordun ama yanımızda değildin ama elbet bir gün olacaktın. Ki oldun da. Peki senin için bizi kabul etmek zor oldu mu veya ettin mi?

Parla

-Bilmiyorum açıkçası. Beynim artık hiç uğraş vermiyor. Zoru görünce direkt topukluyla yani ben öyle hissediyorum. O yüzden ne yaşadığımı anlamıyorum.

Aybars

-Uu sen baya...

Parla

-Delirmiş miyim?

Aybars

-O bizde genetik zaten canım. Kendini suçlama genlerinde var. Sende dedemi bir göre ben sağlıklıyım ya dersin. En azından ben diyorum.

Parla

-Güzelmiş.

Aybar

-Begendigine sevindim.

Daha da bir şey demezler birbirlerine. Yol sessizce devam ederken Akayların evinin önüne gelmeleriyle durmuslardir. Parla tam inecekken Aybars onu durdurmustur.

Aybars

-Parla sende numaram var. Eğer bir şey olursa, başına bir şey gelirse veya konuşmak istediğin ya da istemediğin her anda beni arabilirsin tamam mı? Abinim ben senin.

Parla

-Tamam sağol her şey için. İyi geceler.

Aybars

-İyi geceler kardeşim.

Parla aşağı iner. Evin kapısını anahtarla açıp girer. O girdikten sonra da Aybars bir kaç dakika bekleyip gitmiştir.

Parla da eve sessizce girince ailesinin salondan gelen seslerini duyar. Kimse onun geldiğini fark etmemişti.

Bartu

-Saat kaç oldu hala gelmedi. Konuşmadın mı anne?

Berrin

-Mesaj attım oğlum geliyorum yazdı.

Bartu

-Aramadı yani.

Berrin

-Oğlum nasıl arasın kız o kadar insanın içinde.

Bartu

-Doğru sonuçta ailesinin yanında bizi niye arasın ki? Gerçek ailesini, abilerini buldu.

Hakan

-Bartu saçmalama oğlum. Anlıyorum bir abi olarak kardeşini kıskanıyorsun ama abartma.

Bartu

-Doğru söylüyorsun ama yanlışın var baba. O benim kardeşim ama ben onun abisi miyim belli değil.

Berrin

-Şşş Bartu ne demek o ? Tabiri abisisin. Kardeşsiniz siz bir daha duymayayım ağzından böyle bir şey.

Bartu

-Benden değil belki ama kızından pardon Simay hanımların kızından duyarsın anne yakında.

Helin

-Bartu!!

Parlanın duyduklarıyla gözleri yavaşça dolar. Derin bir nefes alıp kendine gelmeye çalışır. Kimseye belli etmemek için duyduğunu.Boğazını temizleyip kapıyı açıp kapatır.

Parla 

-Anne ben geldim. Diye bağırır sesinin çıktığı kadar.

Berrin

-Hoşgeldin kızım salondayız gel.

Hakan

-Sakın sesini çıkarma Bartu der sessizce.

Bartu da kafasını sallar. Parla yavaşça salona girer. Abisinin olduğu tarafa bakmaz.Berrin ayağa kalkıp Parlanın yanına gider.

Berrin

-Hoşgeldin birtanem.

Parla

-Hoşbulduk.

Hakan

-İyi geçti mi kızım.

Parla

-Hıhı iyiydi.

Berrin

-Aç mısın?

Parla

-Yok yedim Simay hanım epey yedirdi bana.

Berrin

-İyi ama çay içersin değil mi ?

Parla

-Yok anne onu da içtim. Müsaadenizle ben odama çıkayım yorgunum da.

Berrin

-Ama bak çok güzel ıslak kek yaptım.

Parla

-Yok anne sonra yerim ben.

Hakan

-Yorgunsun çık o zaman babacığım.

Parla kafasını sallayıp odasına çıkar.

Helin

-Hiç konuşmadı bizimle duydu mu acaba?

Bartu

-Duysa böyle davranır mı ?

Hakan

- Sem bir daha böyle davranırsan ben nasıl davranırım sana onu düşün sen. Ya duysaydı.

Bartu hiç bir şey demeyip ayağa kalkar ve odasına gider.

Helin

-Bende gideyim anne.

Berrin

-Git kızım yalnız bırakma şunu.

Helin kafasını sallayıp ayağa kalkıp hızla Bartunun arkasından ilerler.

Berrin

-Duymuş mudur sence Hakan?

Hakan

-Sanmam yani duymuş gibi değildi. İnşallah duymamıştır.

.

 

.

 

.

Parlanın odası

Parla odasına girince her şeyini bir kenara atıp yere çömelip duyduklarını düşünür. Bu aralar sürekli düşünüyordur hemde ağır şeyler düşünüyordur.

Kendine haline alayla güler. Yavaş yavaş gülmesi dururken bu sefer gözlerinden yaşlar akar. İçin için sessizce ağlarken telefonu çalar.

Kimin aradığına bakmak için çantasını alıp içindeki telefonunu çıkarır. Arayanın Toprak olduğunu görünce istemsizce telefonu açar.

Toprak açılan telefonla sevinçle konuşur.

Toprak

-Alo Parla? Kızım niye telefonunu açmıyorsun. Niye beni engelliyorsun. Bak o gün gördüklerin Çınarın işiydi. Benimde haberim yoktu. Senle de tartışınca açmazsın diye aramadım seni vallahi bak. Alo Parla, Parla iyi misin, orada mısın? Kızım bak cevap ver yoksa harbiden bu sefer evini basarım. Gerçekten basarım.

Parla iç çekip konuşur.

Parla

-Buradayım merak etme.

Toprak Parlanın sesini duymasıyla hem rahatlar hemde pürüzlü çıkan sesinin nedenini anlamaya çalışır.

Toprak

-İyi misin sen, sesin niye böyle çıkıyor? Ağladın mı sen? Parla bak benim yüzümden aglamıyorsun dimi ağlama bak. Kafama sıçayım ben ne boka beklediysem burada. Gelip omzuma atıp kaçırıcaktım seni. Konuşacaktık ne güzel. Geliyorum ben tamam.

Parla

-Toprak...

Toprak

-Efendim güzelim.

Parla

-Özür dilerim çok özür dilerim. İstemeden dedin ne dediysem. Seviyorum ben seni. Bırakmak falan da istemiyorum. Bıkmadım da senden. Bıkamam ben senden. Aşığım ben sana nasıl bıkarım senden. O gün dediklerim için özür dilerim. Sen beni hiç yalnız bırakmadın ki. Son olanların acısını senden çıkardım özür dilerim. Ayrılamam ben senden. Ben sensiz yapamam ki.

Bunların hepsini ağlayarak söylemiştir.

Toprak da sevgilisinin hem bu dediklerine gülümsemiş hemde ağladığı için canı acımıştır.

Toprak

-Güzelim benim asıl ben sensiz yapamam. Ayrılmak falan da yok tabiki. Sadece bir kac gün uzak kaldık o kadar. Bırakabilir miyim ben seni? Evleniceğiz kızım biz. Beni almak zorundasın. Bir ömür de cekeceksin mecbur.

Parla

-Asıl sen beni çekeceksin hatta benim küçük modellerimi.

Toprak

-Senide küçük modellerini de severim ben. Şimdi ağlama tamam mı yavrum? Yoksa baban falan var demem vallahi gelirim yanına.

Parla

-Tamam tamam ağlamıyorum.

Toprak

-İyi yarın ben seni aldırırım tamam mı? Buluşuruz. Bu kadar özlem yeter.

Parla

-Tamam. Benimde sana anlatacaklarım var.

Toprak

-Tamam güzelim anlatırsın sen bende o arada seni dinlerim.

Parla

-Sanki sadece dinleyecek.

Toprak

-Tamam biraz da öpüp sarılırım.

Parla

-Biraz?

Toprak

-Tamam kızım işte. AA zorlama. Zaten kendimi zor tutuyorum yanına gelmemek için.

Parla

-Aşkım ben bir üstümü değiştiriyim sonra seni ararım tekrar.

Toprak

-Tamam güzelim bende dedeme bakayım bir.

Diyip telefonu kapatırlar. Sonra Parla üstünü değiştirmeye gider.

Toprak da dediği gibi dedesine bakmak için bahçeden eve girer. Salonda oturan dedesini görür.

Toprak

-Dede?

Faruk

-Oğlum noldu? Konuştunuz mu güzel gelinimle. Gerçi yüzden gülüyor.

Toprak

-Konuştuk konuştuk tatlıya da bağladık. Çok şükür.

Faruk

-Çok seviyorsun dimi onu ?

Toprak

-Çok seviyorum tabiki dede. Senden ve ondan başka kimse yok benim için.

Faruk

-Okulunun bitmesine ne kadar kaldı Parlanın?

Toprak

-Dede ya.

Faruk

-Ne? Siz bu aşkla mezuniyet töreninden sonra hemen nikah basacak gibisiniz.

Toprak

-Bana kalsa şimdi de basarım ama ortalık zaten çok karışık. Bu karışıklık arasında onun kafasını daha da karıştırmak istemiyorum.

Faruk

- Şu aile işi. Araştırdın mı?

Toprak

-Yok dede Parladan habersiz yapmak istemedim. Bir de bunun için aramızda sorun olsun istemiyorum.

Faruk

-İyi yapmışsın. Sende müsait bir zamanda tanış onlarla.

Toprak

-Öyle yapacağım zaten. Merak etme sen.

Faruk

-İyi sevdiğinin hep yanında ol.

Toprak

-Olurum o benimle olsun da ben onun için her şeyi yaparım.

Faruk

-Aşık seni.

Farugun bunu demesiyle ikisi de güler. O sırada üstümü değiştirip makyajını temizleyen Parla Toprağı arar.

Toprak

-Parla arıyor dede müsaadenle.

Faruk

-Müsaade senin oğlum selam söyle "gelinime".

Toprak

-Baş üstüne dedem. Diyip odasına doğru çıkarken telefonu açar.

Parla

-Alo aşkım.

Toprak

-Hallettin mi işlerini yavrum.

Parla

-Hıhı hallettim.

Toprak

-Dedemin sana selamı var. Güzel gelinime selam söyle dedi.

Parla

-Sende ona selam söyle. Geleceğim inşallah yakında yanına. Faruk dedeyi de özledim. Senide özledim.

Toprak

-Hmm ne kadar özledin?

Parla

-Faruk dedeyi mı?

Toprak

-He aşkım dedemi. Bu ilişki üç kişilik ya dedemi ne kadar özledin merak ettim. Tövbe tövbe. Beni ne kadar özledin ?

Parla

-Buluşunca gösteririm ne kadar özlediğimi.

Toprak

-Allah Allah. Acaba gece odana gelsem de yanına kıvrılsam mı?

Parla

-Bana uyar da olmaz aşkım. Yarın bol bol sarılırız. Bu arada biz yarın nereye gideceğiz.

Toprak Parla ona bu soruyu sorarken odasının önüne gelip kapıyı açmış ve odasına gitmiştir. Yatağına yaslanıp otururken de konuşur.

Toprak

-Hani evlenirsek belki burada otururuz dediğim ev vardı hatta bir kaç defa gitmiştik.

Parlak

-Hıhı hatırlıyorum ama epeydir gitmedik.

Toprak

-Evet oraya gideriz sabahtan akşama kadar orada kalırız. Hatta belki sen gece de Dolunayda kalırsın.

Parla

-Hmm olabilir. Tabi kesin değil.

Toprak

-Hihi hiç kesin değil. Yanına bir şey almana gerek yok bu arada. Eşyaların var orada.

Parla

-Tamam o zaman ben Dolunaya yazayım. Haberi olsun.

Toprak

-Tamam yavrum, iyi geceler, tatlı ve benli rüyalar gör.

Parla güler.

Parla

-İyi geceler aşkım. Sende rüyanda bizi gör.

Toprak

-Olur görürüm zaten görüyorum.

Parla 

-Tamam hadi bay bay diyip telefonu kapatır.

Toprakla konustugu ve barıştığı için yüzünde açan gülümsemeyle yatağına kendini bırakıp Dolunayı arar. Ona olanları anlatır.

Toprak da üstünü değiştirip yatar.

.

 

.

 

.

 

.

 

 

 

1531 kelime

Umarım beğenirsiniz. Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.

 

Loading...
0%