@hikaye9876
|
Akay evi Sabah herkes kalkıp kahvaltı etmek için masaya oturmuşlardir. Parla -Anne ben bugün Dolunayla Toprakla falan buluşacağım. Bir de şey Dolunayda kalacağım. Bartu -Bu aralar ev de hiç kalmıyorsun Parla. Parla alayla sırıtıp abisine bakar. Parla -Abi benim başıma gelenlerden sonra ayakta kaldığım için kendimi tebrik ediyorum. Evde kalmamam çok rahatsızlık duyduğum bir şey değil. Helin -Neyse sen onu bosver Parla. Toprakla iyi misiniz ? Parla -Hıhı iyiyiz. Ne zamandır görüşmüyoruz ya bugün görüşelim dedik. Helin -İyi yapmışsınız. Berrin -Kızım Dolunay da kal ama aradığımda yazdığım da cevap ver. Parla -Tamam anne. Ben çıkayım o zaman. Berrin -Tamam kızım güle güle. Parla çantasını alıp evden çıkar. Evden biraz uzaklaştıktsn sonra önünde bir araba durur. Arabadan takım elbiseli biri iner. Parla -Faruk abi? Faruk -Merhaba Parla hanım yenge ee Toprak bey sizi almamızı istedi. Parla -Biliyorum. Gidelim o zaman. Faruk kafasını sallayıp Parlanın kapısını açar. Parla arabaya bindikten sonra Faruk da arabaya biner ve araba çalışır. .
.
. Araba Toprağın kendi evinde durur. Faruk arabadan inip Parlanın kapısını açar. Parla -Sağol abi. Şey Toprak geldi mi ? Faruk -Geldi yenge içeride seni bekliyor. Parla -Tamam tekrardan teşekkürler. Faruk -Estağfurullah yenge yani hanım yenge. Parla gülüp eve girer elindeki anahtarla.( Toprak tabiki Parlaya evin anahtarını verdiiiii. ) Parla eve girdiğinde burnuna gelen kokuyla gülümser. Ev aynı sevgilisi gibi kokuyordu. O gözlerini kapatıp kokuyu solurken Toprak gözleri kapalı olduğu için kendisini fark etmeyen Parlasın karşısına gelir. Toprak -Güzelim hosgeldin. Parla Toprağın sesini duymasıyla hızla gözlerini açıp Toprağa bakar. Koşup ona sarılır. Toprak da ona karşılık verir. Etrafında döndürür. Toprak -Çok özledim seni çok. Güzelim yavrum kadınım benim. Parlak -Bende çok özledim sevgilim bende. Onlar böyle sarılı bir halde biraz daha kalıp ayrılırlar ve salona geçerler. Toprak -İyi misin ? Parla -Seni gördüm iyi oldum. Toprak gülümser iç çekerek. Toprak -Sen onu bir de bana sor. Hasretinden öldüm. Arıyorum açmıyorsun, geleceğim gelemiyorum. Bide şey durumu oldu. Parla -O durumu hiç konuşmayalım istersen Toprak yoksa bu sefer gerçekten "arkadaşını" elimden kimse alamaz. Toprak -Tamam tamam sustum. Kıskanç sevgilim benim. Parla -Dedi erkek sineği kıskanan adam. Toprak -Kıskanırım tabi. İkiside güler. Toprak -Anlat hadi. Parla -Neyi? Toprak -Parla yapma güzelim bir şeyler olmuş belli oluyor. Parla -Oldu ve ben ne yapacağımı bilmiyorum. Bir yanımda beni bu yaşıma getiren ailem bir yanımda benim yanımda istedikleri halde olamayan... Toprak -Ailen. Onlar da senin ailen. Parla omuzlarını silkeler. Parla -Belki sana da nankörlük yapıyormuşum gibi gelebilir ama ben artık bir ailemin olduğunu düşünmüyorum Toprak. Yani çok karışık kafam kime neye inanacağımı ya da ne yapacağımı bilmiyorum ama bilmem lazım karar verecek olan benim. Toprak -Ya da sana öyle hissettiriliyor. Bartularla mı bir şey oldu? Parla nasıl anladın gibisinden bakar. Toprak -Bakma öyle Parla biz kendimizi bildiğimizden beri sevgiliyiz. Senin her şeyini biliyorum ben. Anlat hadi napti kalın kafalı abin. Parla -Ben dün diğerlerinin yanına gittim. İyi de vakit geçirdik hatta yeğenlerim bile var. Biri daha doğmamış olsada diğeri ile iyi anlaştık yani öyle dediler. Toprak -Eminim öyledir çocuklar iyi insanları hisseder. Parla -Aşkım yaa. Toprak -Aşkım ya diyerek Parlayı taklit edip onun yanağını öper. Parla -Neyse işte güzel yemek yedik ve en sonunda konu onlara taşınmama geldi. Açık açık dediler bizim kızımızsın. Yanımızda olmanı istiyoruz dediler. Bunca yıl ayrılıktan sonra daha fazla istemiyoruz dediler. Haksız değiller. Onları da anlıyorum ama bizimkileri düşündüm o an en azından. Toprak -O ne demek bir şey mi oldu evde? Parla -Yani bilmiyorum belkide ben abartıyorum ama dün akşam onlardan eve gelince bizimkileri salonda konuşurken daha doğrusu abimi konuşurken duydum... nankör falan dedi işte. Toprak -Ne ne dedi o sana? Parla -Duydun Toprak. Toprak -Duydum duydum şimdi de onun hangi kemiğini kırsam diye düşünüyorum. Parla -Toprak saçmalama aşkım. Toprak -Daha çok Bartu saçmalamış gibi güzelim. O da dahil kimse sana böyle bir şey diyemez. Canından olmak istemiyorsa tabi. Parla -Toprak! Toprak -Merak etme abin oldugu için o kadar abartmam. Parla -Ya Toprak dinleyecek misin kararımı yoksa... Toprak -Tamam tamam dinliyorum ama hak ver bana biraz güzelim. Sevgilime abisi de olsa böyle bir şey denmesini kabul edemem. Neyse sen anlat yavrum hadi. Parla -Bende karar verdim işte. Gercek ailemin yanına taşınacağım. En azından onlar gerçek kızına kavuşur. Abimle de nankör bir evlatlıktan kurtulur. Toprak -Parla... Parla -Çok kırıldım Toprak o kadar çok kırıldım ki anlatamam. Hayatımda kimse beni sevmemiş gibi geldi. Herkesi kaybetmiş gibi hissettim o an. Bilmiyorum belki de haklıdırlar. Toprak -Hiçbiri haklı değil. Sende kimseyi kaybetmedin. Ben varım ve seni her şeyden çok seviyorum. Ömrümün ışığı. Parla Toprağa sarılır. Toprak da ona karşılık verir gibi sımsıkı sarılır. Toprak -Kararın ne olursa olsun yanındayım güzelim. Bil bunu en koyu ihtimal basarız nikahı. Hepsi şok geçirir. Bir taşla iki hatta üç kuş vururuz. Parla -Tabi o üç kuştan biride sen misin? Toprak -Evet sevdiğim kızı almış olacağım. Daha ne olsun. Parla -Ya Toprak ya oyle çok söylüyorsun ki bir gün boş bir anımda tamam diyeceğim. Toprak -Keşke... Parla ona yan yan bakıp göz devirir. Toprak -Neyse ne zaman söyleyeceksin sizinkilere. Parla -Babama yarın derim o da söyler. Bende diğerlerine haber veririm. Bu hafta da oraya taşınmış olurum. Toprak -O kadar hızlı olacak yani. Parla -Onlara kalsa gittiğim ilk gün orada kalmam gerekti hatta beni bulduklarında ama benim kabul etmeyeceğimi düşünmüşler. Haklılarda. Toprak -Bir zahmet kalma zaten. Parla -Yani neysee bunları konuşmayalım daha fazla yoksa sevgilin kafayı yiyecek. Toprak -O zaman sen kafayı yemeden sana özel yaptırdığım güzellikleri ye. Parla -Derken? Toprak -Mutfakta bir ziyafet bekliyor bizi malum sevgilimle barışma şerefine. Parla gülümser. Parla -Delisin yemin ediyorum delisin. Toprak -Deliyim ulan deliyim. Senin delinim. Parla gülümser. Parla -Neyse ben gidip tabak hazırlayayım sende film falan aç. Hadi aşkım. Toprak -Tamam güzelim. Parla mutfağa hızla giderken Toprak da onun arkasinda sırıtıp kafasını kaşır ve film bakmaya başlar. Parla tabaklar hazırlayıp geldiğinde Toprak da filmi açmıştı. İkili film eşliğinde yemeklerini yerken zamanda hızla akmıştır. Saat gece yarısına gelirken Parlan esner ve Toprağa bakar. Parla -Uyusak mı aşkım? Toprak -Olur güzelim sen çık. Odada her şeyin aynı yerde. Ben şunları kaldırıp geliyorum. Parla kafasını sallayıp ayağa kalkar. Yukarı çıkar. Toprak da masadaki tabakları falan toplar. Onları mutfağa götürüp makineye yerleştirir. Ardından da odasına çıkar. Kapıyı tıklattıktan sonra Parlanın gel cevabı ile kapıyı açıp odaya girer. Parla pijamaları giymiş bir halde yatakta oturuyordur. Toprak -Güzelim yatsaydın ya beni beklemeseydin. Parla bir şey demeyip omuz silker. Toprak sırıtıp onun saçlarından öper. Toprak -Bende üstüme bir şeyler giyip geliyorum. Sen geç yatağa. Parla -Tamam der ve Toprağın dediğini yapar. Toprakta hızlıca dolaptan giyecek bir şeyler alıp banyoya gidip orada üstünü değiştirir. Ardından da odanın ışıklarını kapatıp yatağa geçer. Parlayı göğsünr çekip sarıldıktan sonra birbirlerinin kokusunu soğuyacak uykuya dalar. .
.
.
Ertesi gün Parla gözlerini telefonunun çalmasıyla açar. Gözlerini açtıktan sonra yavaşça doğrulup telefonunun nerde olduğuna bakar. Komedinin üzerinde olduğunu görünce onu aradan alıp kimin aradığına bakar. Arayanın Dolunay olduğunu görünce hızlıca açar. Dolunay -Alo knk ? Parla -Efendim Dolunay. Dolunay -Bartu abi aradı beni. Naptınız falan diye sordu ? Parla -Abim? Seni? Aradı? Ciddi misin sen ? Dolunay -Vallahi aradı bende hiç abi bildiğin gibi film fln izledik dedikodu falan yaptık dedim. Birazdan da kahvaltı yapacağız dedim. İyi dedi. Parla -Beni kontrol etmek için aramış seni. Neyse sağol knk idare ettiğin sağol ben onu birazdan. Dolunay -Ne demek aşkım. Ben kapatıyorum enişte beye selam söyle. Bir daha seni üzmesin yoksa kafasını öhöm öhöm anladın sen. Parla -Tamam tamam söylerim ben. Görüşürüz. Dolunay -Görüşürüz kusum. Diyip telefonu kapatır. Parla telefon kapandıktan aldığı yere bırakır. Toprak da Parla konuşurken uyanmıştır. Toprak -Parlam nolmus güzelim? Parla -Abim aramış Dolunayı naptığımızı falan sormuş. Dolunay da beni tembih etmek için aramış. Sana da selam söyledi ha bide beni bir daha üzersen... Toprak -Kafamı anladım ben güzelim anladım. Parla -O zaman ben gidip hazırlanayım. Eve gideyim. Toprak -Kahvaltı etmeyecek miyiz? Parla -Aşkım öğlen olmuş. Kahvaltı istesek de edemeyiz. Hem bizimkiler merak etmiş belliki hem onlarla konuşmam da gerek gideyim ben. Toprak -İyi yinede ben sana bir şey hazırlayayım. Aç aç gitme. Parla -İyi sen bilirsin ama zahmet etme. Toprak -Çok zahmet olacak gerçekten Parlam. O kadar olacak ki anlatamam. Saçmalama kızım ya sevgilimize ufak bir sandviç bile hazırlayamayacaksam niye varım ? Ayrıca hatırlat bir ara abinden bu sabahın acısını çıkartacağız. Parla -Nasıl olacak o ? Toprak -Düğün ve balayı albümümüzle. Parla -Off Toprak ya ciddi ciddi dinliyorum bende seni diyip yataktan kalkar. Toprak -Ne yapacağım bunu biliyorsun eninde sonunda. Parla -Hıhı canım biliyorum. Diyip banyoya girer. Toprak da yataktan kalkıp aşağı iner. Aşağıdaki banyoda elini yüzünü yıkayıp Parlaya yiyecek bir şeyler hazırlayıp taze sıkılmış portakal suyu bardağa doldurur. O arada da Parla hazırlanmış bir şekilde mutfağa gelir. Tezgahtakileri görüp gülümseyerek dudaklarını büzer. Parla -Yaa aşkım teşekkür ederim. Diyip Toprağın yanağından öper. Toprak -Ne demek birtanem sen bunları bitir. Ben korumaları haber vereyim. Parla -Tamam aşkım. Parla kahvaltısını mutfaktaki masada yaparken Toprak da evden çıkıp korumaları haber verir. İyice onları tembihlerken evin kapısı açılır. Parla gelir yanlarına. Toprak -Gidiyor musun güzelim? Parla -Hıhı gidiyorum aşkım. Toprak -Eve geçince yaz bana. Parla -Tamam. Son kez sarıldıktan Parla arabaya biner. Korumalarla beraber eve geçer. Toprak da Parlanın gidişini Parla fark etmese de sinirle izler. Parla yanında olmayınca gergin ve sinirli bir adama dönüşüyordu. Toprak içinden Bartuya edemediği küfürlere yanarken Korumalara son kez bakıp eve girer. Hızla odalarına çıkıp Parlanın kokusunu içine çeker. Toprak -Kızın kokusu bile beni ne hale getiriyor. Ben tutuldum deyince abartıyor oluyorum ama. Sinirli bir şekilde hazırlanıp evden çıkar. Şirkete yol alır korumalarıyla. .
.
.
. Akay evi Parla evin biraz uzağında arabadan inmiş ve eve beş dakika kadar yürüyüp eve varmıştır. Eve girdiğinde ailesini kahvaltı masasında olduğunu öğrenip onların yanına gider. Berrin kızını görünce ayağa kalkar. Parlaya sarılır. Berrin -Parla hosgeldin anneciğim. Parla -Hoşbuldum anne. Berrin -Kahvaltı yapmadın dimi hadi gel ben sana bir servis açtırayım. Parla -Yok anne atıştırdım ben bir şeyler. Bartu -Dolunay hazırladı herhalde. Parla -Hıhı o hazırladı da sen ne zamandır beni kontrol ediyorsun abi. Dolunayı aramalara falan. Güvenmiyorsan bana beni ara beni sorgula arkadaşımı değil. Berrin&Helin -Ne? Bartu -Merak ettim ondan aradım. Parla -Böyle edeceksen etme abi beni merak. Bartu -Parla... Hakan -Tamam Bartu yapmışsın bir hata devamını getirme. Parla -Neyse baba sen kahvaltını bitirdikten sonra baş başa konuşabilir miyiz? Berrin Hakana bakar. Hakan da Berrine kısa bir bakış atıp tebessümle kızını oyalar. Hakan -Olur kızım konuşuruz. Çalışma odasına geç sen geliyorum bende şimdi. Parla -Tamam.Diyip çalışma odasına geçer. Parlanın gitmesiyle Berrin konuşmaya başlar. Berrin -Hakan izin vermeyeceksin. Kızım gidemez bu evden. Hakan -Berrin sacmalam canım sakin ol. Berrin -Hakan ne konuşacağını biliyorsun. Gidemez kızım benim yanımdan ayrılamaz. O benim kızım bizim kızımız. Hakan -Değil istesek de istemesek de o sadece bizim kızımız değil. Onun... başka bir ailesi daha var. Yasal ailesi hemde. Parlada reşit bir kız. İstediği yere gidebilir. Öyle bile olmasa ona karşı çıkabilir miyiz ? Bartu aniden ayağa kalkıp konuşmaya başlar. -Ne yani düşündüğümüz şeyi konuşacaksa izin mi vereceksin baba? Hakan -İzin alacağını düşünmüyorum Bartu. Nasıl gidemezsin diyebilirim ona. Bartu -Baba yapma... Hakan -Yeter susun bu konu kapandı. Parla ne karar verirse versin yanında olacağız bu kadar. Diyip sandalyesinden kalkıp çalışma odasına gider. Bartu olduğu yere çöküp başını ellerinin arasına alır.Berrin de hızla odasına çıkar. Helin -Bartu sakin ol. Bartu -Nasıl olayım Helin? Göz bebeğimiz gidiyor bizim farkında mısın? Helin -Farkındayım tabiki Bartu. O benimde kardeşim sayılır. Ama şuan zaten kafası karışık böyle yaptıkça bizden uzaklaşır. Yanında olmamız lazım baban haklı. Bartu göz devirir. Bartu -Kolay çünkü. Helin -Olduğunu söylemedim zaten.
Çalışma odası Hakan ve Parla karşılıklı oturuyordur. Hakan -Ne konuşmak istiyorsun güzel kızım? Parla -...
.
.
. 1563 kelime Umarım beğenirsiniz. |
0% |