Yeni Üyelik
12.
Bölüm

9.BÖLÜM

@hikaye9876

Parla

-Biliyorsun Altan beylere gittim. Orada onlarla kalmamı istediler. Yani bende düşüneceğimi sizinle konuşacağımı söyledim.

Hakan duyduklarını sindiremesede kızına belli etmemek için boğazını temizler ve konuşur.

-Anlıyorum kızım onların en doğal hakkı bu. Uzun zamanıdır hasret kaldıkları kızlarına kavuştular. Ama burada ne bizim ne de onların düşüncesi veya kararı önemli değil. Sen ne istersen o olacak. Her kararında yanındayım. Ne olursa olsun sen benim kızımsın. Soyadın değişse bile bir Akaysın. Burası senin evin. Şimdi babana söyle kararını.

Parla gözlerini dolu bir şekilde yutkunur.

Parla

-Baba ben ben onlara bir şans vermek istiyorum.

Hakan ellerini masanın altında yumruk yapar duyduklarıyla.

Hakan

-Peki ee ne zaman peki yani ne zaman ...gideceksin oraya?

Parla

-Şey onlar sizinle konuştuktan hemen sonra onları aramamız istedi. Herhalde eşyalarımı topladıktan sonra.

Hakan

-Bu kadar erken mi ? Yani odan falan hazır değil ya.

Parla

-Baba...

Hakan

-Neyse bir şeyler düşünmüşlerdir. Sen şey yaparsın Helinde ya da yardımcılardan yardım al. İstediğin zaman eşyalarını topla birtanem.

Parla

-Tamam teşekkür ederim baba.

Hakan

-Ne demek birtanem.

Parla

-Ben müsaadenle odama gideyim.

Hakan

-Tabi kızım.

Parla hızla çalışma odasından çıkıp kendi odasına gider.

Onun çıkmasıyla Hakan bir süre bekler. Onun gittiğinden emin olduktan sonra masanın üstündeki her şeyi yere savurur ve yumruğunu çalışma masasına vurur.

Hakan

-Allah kahretsin.

Sesleri duyan Bartu odaya girer.

Bartu

-Baba iyi misin? Diyip babasına ve odaya bakar. Durumu anlayınca omuzları çöker.

Bartu

-Gidiyor mu ?

Hakan sessizliğini evet olarak kabul eden çalışma odasının kapısını çarparak çıkar.

Araba anahtarlarını alıp çıkacakken Helin onu durdurur.

Helin

-Bartu nereye gidiyorsun?

Bartu

-Nefes almaya ihtiyacım var Helin.

Başka da bir şey demeden evin kapısını da çarpıp arabasına binip gidecekken Parlanın odasının camından Parla ile göz göze gelir. Kısa öfkeli ve üzüntülü bir bakışmadan sonra gözlerini ilk çeken Bartu olur. Arabasıyla hızla evi terk eder.

Parlada camın önündeki koltuğa çöker. Telefonunun calmasiyla telefonunu eline alır. Arayan Topraktır. Aramayı açar.

Toprak

-Alo Parla evde misin? Haber ver demiştim güzelim. Parla Parla orada mısın?

Parla

-Özür dilerim unutmuşum. Bunu ağlamak üzere olan bir ses tonla söylediği için telefondaki Toprak kaşlarını çatar Parla görmesede.

Toprak

-Parla noldu ?

Parla

-Söyledim babama gideceğimi izin verdi.

Toprak

-Ee kötü bir şey mi dedi?

Parla

-Demedi keşke deseydi Toprak keşke deseydi. Ben çıktıktan sonra abim girdi herhalde odaya kapıları çarpıp evden çıktı. O da öğrendi anlayacağın herkesi darmaduman ettim. Belayım bildiğin bela. Allah benimde belamı verse ya.

Toprak

-Saçmalama Parla. Bunu sert bir şekilde söyler. Sonra sakinleşmek için derin bir nefes alır.

Toprak

-Sakin ol ben abini hallederim. Sen yeterli üzülme tamam mı ? Ben varım hepte olucağım. Halleder sevgilin.

Parla

-Seninde başına belayım. Sürekli benle ya da benim meselelerinle uğraşıyorsun.

Toprak

-Birincisi senden olsa olsa tatlı bela olur. Seni en çok öpen insan ben olduğum ve tek ben olacağım için bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. İkincisi ben sana kadınım diyorum. Evleneceğiz diyorum. Tabiki kötü gününde de iyi gününde de yanında olacağım. Elimden geleni de yapacağım. Senden tek istediğin gözünden tek bir yaş akmaması bu beni kursun yarasından daha çok yaralıyor. Söz ver şimdi ben abinle konuşurken ağlamayacaksın.

Parla

-Söz. Sevgili sözü. Toprak...

Toprak

-Efendim güzelim.

Parla

-Seni coooook seviyorumm.

Toprak

-Bende sana ölüyorum güzelim. Öpüyorum seni hadi görüşünüz.

Parla

-Görüşürüz.

Telefonu kapattıktan sonra Parla bir süre camın kenarında oturur. Taki odasının kapısı çalana kadar.

Parla

-Gel. 

Helin içeri gelir.

Helin

-İyi misin canım?

Parla

-Ben iyiyimde abim öğrendi dimi.

Helin kafasını sallayıp Parlanın yanına oturur.

Helin

-Çıktı az önce evden ama.

Parla

-Biliyorum arabaya binerken gördüm onu. Bakıştık ama çok öfkeliydi. Helin ben yanlış bir şey mi yapıyorum?

Helin

-Hayır tabiki kuzum. Sadece arada kalıyorsun Parla. Bir şekilde her şey düzelecek. Abin o senin. Sana kıyamaz.

Parla

-Biliyorum nereye gittiğini söyledi mi?

Helin

-Söylemedi bende onu merak ediyorum. Arkasından çıkacağım da nereye gittiğini bilmiyorum.

Parla

-Yok senin çıkmaya gerek yok. Toprak onu bulucak konuşmak için.

Helin rahatlamış bir halde nefes alır.

Helin

-İyi o zaman. Berrin anneye bakayım ben.

Parla

-Ben mi baksam acaba?

Helin

-Sen bilirsin Parla bu konuda bir şey demeyeceğim. Berrin anne Bartudan daha fena olabilir.

Parla

-Olsun annem o benim.

Helin

-Öyle tabiki ama biraz bekleyelim akşam gidip konuşursun.

Parla

-Tamam.

Helin ona kıyamayıp sarılır. Parla da ona sarılır.

Helin

-Her şey olacağına varır. Merak etme sen geçecek bir şekilde.

Parla

-Umarım.

.

 

.

 

.

 

.

 

Toprak Parlayla konuştuktan sonra Bartunun yerini bulması için adamlarına emir vermiştir. Ardından bir kaç işini halledip yanına gelen Farukla Bartunun nerede olduğunu öğrenip oraya doğru yola çıkmıştır.

Toprağın arabası durunca Toprak arabadan iner. Geldiği yer bir bardır. Normalde Bartuya katlanamazken bir de sarhoş haliyle uğraşacaktı. İçinden Parla için olduğunu kendine hatırlatıp sert bir ifadeyle bardan içeri girer. Arkadasından da korumaları onun geldiğini gören bar çalışanları hafifçe yutkunur ve geriye çekilir.

Barmenden içki alan Bartuyu görünce kafasını iki yana sallayıp yanına ilerler Toprak.

Toprak

-Bazen Heline çok üzülüyorum. Kız senin gibi bir öküzle evli.

Bartu

-Haha çok komik. Bende Padla böyle bir hata yapmasını diye uğraşıyorum yıllardır.

Toprak ona sinirle bakarken barmenden viski ister.

Bartu

-Haberin var dimi olanlardan.

Toprak

-Parlanın her şeyinden olduğu gibi bundan da haberim var.

Bartu elindeki bardağı sertçe mermere bırakırken Toprağa döner.

-Madem var amk niye kızı durdur muyorsun? O insanların hiçbirini tanımıyoruz. Seviyorum demeyi biliyorsun ama...

Toprak

-Bartu kendine gel! Ben Parlanın isteklerine karşı gelmem ama onu her şeyden korurum. Sence onu tehlikeye atacak şeyler yapar mıyım? Ayrıca sen kendi kardeşini tanımıyor musun? Salak mı Parla iyiyi kötüyü ayırt edemiyor mu?

Bartu

-Benim kardeşim mi ki ? Amk soyadı bile değişecek şimdi. Onların soyadını alacağına seninkini alsaydı daha iyiydi. En azından boşandığında tekrar bir Akay olacaktı.

Toprak

-Bartu ağzını yüzünü dağıtmamı istemiyorsan sus. Evlensek sence Parladan boşanır mıyım ? Kafam sıkarım daha iyi. Hem merak etme kısa bir süre sonra o soyad tekrar değişicek.

Bartu

-Oğlum benden hariç iki abisi artık babamdan başka bir babası daha var farkında mısın? Bok evlenirsiniz. Yalnız ben varken bile zordu şimdi imkansız.

Toprak

-Konu Parlaysa benim için imkansız bir şey yok. Parla bana evet dedigi sürece kimse bi bok yiyemez.

Bartu ona göz devirip ikisini kafasına diker. Bir tane daha isteyecekken Toprak durdurur onu.

Toprak

-Saçmalama kahve içiyorsun sonrada siktir olup eve gidiyoruz. Sevgilim senin yüzünden yeterince üzüldü.

Bartu

-O beni üzerken iyiydi ama.

Toprak

-Bartu prenses olduğunu arada cüssenden dolayı unutuyorum ama hep hatırlatacak bir şeyler yapıyorsun.

Bartu

-Dalga geçme lan. Ciddiyim babam annem darmaduman. Bu hafta Parla ciddi ciddi evden gidiyor. Kolay mı sanıyorsun. Ömrümün neredeyse tamamını birlikte geçireceğim kardeşim, göz bebeğim gidiyor amk.

Toprak

-Kolay olmadığını biliyorum 1 haftadır ölüp ölüp dirildim. Bu yüzden diyorum kendinden onu uzak tutma. Yanında ol.

Bartu

-Helinle ağız birliği mı yapıyorsunuz ?

Toprak

-Yok aklımız var ondan aynı şeyleri söylüyoruz. Sende olmadığı için algılayamıyorsun. Şimdi şu kahveyi iç sonrada gidiyoruz.

Bartu

-İyi be. Bu arada Parla dün gece sende miydi lan?

Toprak

-Bilmem.

Bartu

-Toprak asabımı bozma benim. Adam akıllı cevap ver.

Toprak

-Cevabını bildiğin soruları sorma bana sende. Bana mı güvenmiyorsun Parlaya mı ?

Bartu

-Oğlum ondan demiyorum herhalde yinede kardeşim ya hani. Abisiyim falan.

Toprak

-Bende sevgilisiyim bir kaç seneyede kocası olacağım.

Bartu 

-Manifest mi yapıyorsun lan bu ne ikide bir evlilik lafı.

Toprak

-Bartu susta zıkkımlan şunu Bende Parlaya yazayım.

Toprak&Parla mesajlaşması

T:Güzelim abini buldum. Bir saate evdeyiz.

P:Tm aşkım. Teşekkür ederim. Heline söylerim ben. Abim iyi mi ?

T:Dana gibi maşallah. Merak etme sen onu.

P:Atıştınız mı ?

T:Sence ?

P:Atıştınız.

T:En büyük hobimiz bu yavrum lütfen.

P:Deli sevgilim benim djdjkdkd nys grs. COOOOOKKK OPUYORUM SENIII😘😘😘❤❤❤💋

T:Geldiğimde gerçekten öpersin artık. Ödül olarak .

P:Bakarız.

T:Evet olarak kabuk ediyorum bunu.

Parla bir şey yazmayıp yalnız mesajı beğenir. Toprakta sırıtıp telefonunu ceketini koyar. Bartu da sırıtan Toprağa tip tip bakıyordur.

Toprak

-Ne var?

Bartu

-Tüm hıncımı senden çıkarmadan hesabımı ödeyeyim ben.

Toprak

-Halletti bizimkiler o işi yürü.

Bartu

-Eyw.

Toprak

-Hadi Bartu hadi.

İkiside ayağa kalkıp çıkışa yönelir. Bardan çıktıktan sonra korumalardan biri Bartunun arabasını sürer. Bartu da Toprakla Toprağın arabasına biner ve eve yol alırlar.

O sırada da Parla odasından çıkıp Helinın odasına gider. Kapıyı tıklatır ve Helinin gir demesiyle içeri girer.

Helin

-Bir haber mi var Parla? Bartu iyi mi?

Parla

-Sakin ol önce. Abim iyiymiş Toprakla bir saate burda olurmuş.

Helin

-Oh çok şükür. O gelsin de kafasını kırayım. Salak insan haber verir ya. Allah bilir nerdeydi.

Parla

-Benim yüzümden oldu Helin ona çok şey yapma olur mu? Bide seninle de arasını bozmuş olmak istemiyorum.

Helin göz devirip ayağa kalkar. Parlanın yanına ilerler.

Helin

-Saçmalama Parla istersen. Senin yüzünden olmadı kuşum. Sen bebekken neler yaşadın. Şuan ağzımıza etsen yeridir yani. Sen kimseyi düşünme kendini düşün. En büyük isteğim bu senden. Tamam mı tatlım?

Parla

-Tamam tamam. Mükemmel bir yengesin hatta ablasın bunu bil.

Helin

-Teşekkürler kuşum. Hadi gel annene bakalım.

Parla kafasını sallar.

Parla ile Helin odadan çıkıp Berrinin yatak odasına gider. Kapiyi tıklayıp içeri girerler.

Helin

-Anneciğim biz geldik.

Berrin Parla ile Heline kısaca göz atıp bakışlarını onlardan çeker.

Berrin

-Bartu nerede araba sesi duydum. Gitti mi?

Helin

-Gitti ama geliyor anne. Haber vermeden çıktı dağ ayısı. Ama merak etme ben onun kulaklarını çekeceğim. Bu arada akşam yemekte Toprak var ben gidip onu mutfaktakilere söyleyeyim. Sizde sonra anne kız gelirsiniz.

Diyip odadan çıkar.

Parla da pıtı pıtı yürüyüp annesinin yanına oturur.

Parla

-Anne...kızgın mısın bana?

Berrin kafasını iki yana sallar.

Parla

-Kırgınsın o zaman.

Berrin bu sefer hiçbir tepki vermez.

Parla

-Anne seni isteyerek kırmam biliyorsun ama şuan ben senden daha kırgınım kendime, herkese hatta dünyaya bile. Size ve Simay hanımlara yaptığım haksızlık yüzünden dünyaya gelişimi sorguluyorum. Onlar beni bebekken daha kaybetmiş siz de şuan kaybetmiş gibi oldunuz. Ben ne ise yariyorum onu bilmiyorum. Ne size ne onlara iyi bir evlat olamıyorum. Nankörüm hatta. Bunca zaman bana bakan insanlara haksızlık yapıyorum gittiğim için. Gitmesem beni dünyaya getirenlere haksızlık yapıyorum. Ben ne yapıyorum artık bilmiyorum anne. Kelimelerle tarif edemeyecek kadar yorgunum. Belki belli etmiyorum ama dünya omuzlarımda gibi hissediyorum. Dayanamıyorum ne sizi ne onları üzmek istemiyorum ama ben çok üzülüyorum neye üzüldüğümü bilmiyorum. Size bunu anlatmak istemiyorum sizi daha çok üzüceğim diye. Onlar benim için hem çok yabancı hem çok yakın. Çıkmazın içindeyim anne. Bir kara deliğin içindeymişim gibi hissediyorum. Bir şeyler yaptıkça da o kara delik beni daha çok çekiyor.

Berrin gözlerini sıkıca yumup açar.

Berrin

-Parla biriciğim biliyorum bunların hepsini tahmin edebiliyorum ama kolay değil benim içinde değil. Bak Simay hanımı da anlayabiliyorum ama sen benim ellerimde büyüdün. Öz kızım değilsin ama ondan daha da ötesin. Nankörlük yaptığını düşünmüyorum ben annenim senin tabiki yapacağım senin için her şey ama seni kaybetmiş olucağım gidersen. Yeni bir anne yeni bir baba yeni bir aile. Her şeyin yeni olacak. Onlara dalıp beni babanı abini unutursun diye ödüm kopuyor. Sen öyle biri değilsin. Pamuk gibi kalbin var ama ihtimali bile beni öldürüyor.

Parla

-Anne sizi tabiki unutmayacağım. Siz benim ailemsiniz. Burası evim. Benim içinde gitmek kolay değil. Sonrasında buraya gelecek yüzüm olmayacak çünkü.

Berrin

-Saçmalama Parla burası senin evin. Her ne olursa olsun buraya gelebilirsin. Bu kapıları sana her zaman açık. Annenin kolları her zaman sana açık. Gitsen de elim hep üzerinde olacak. Ben biraz bencillik yaptım. Seni düşünmem gerekirken kendimi düşündüm. Bir annenin yapacağı şey değil bu. O yüzden sen şimdi beni düşünme içinden gelen buysa bunu yap. Bende babanda hatta abinde sana destek vereceğiz. Her zaman tamam mı ?

Parla kafasını sallar. Berrin kollarını açınca da Parla hızla ona sarılır.

Berrin

-Güzel kızım benim pamuğum.

Parla tebessüm eder.

Onlar biraz daha boyle kalır ardından Parla aşağı iner. Berrinde Hakana bakmak için çalışma odasına gider.

Parla aşağı inince kapı çalar. Hızla kapıyı açar. Karşısında Toprak ve Bartu vardır.

Parla

-Abi...iyi misin ?

Bartu bir şey demeyip kafasını sallar ve içeri girer. Parla nefesini dışarı verip oflar. Toprak da eve girip kolunu Parlanın omzuna atar.

Toprak

-Üzülme güzelim. Ben onu kendine getireceğim sen merak etme.

Parla

-İyi ki varsın.

Toprak

-Sende iyi ki varsın da bana evinizde fazla iltifat etme sonra seni öpesim geliyor öpemiyorum.

Parla üzgün de olsa güler. Toprak da onun gülümsemesini izler.Bartu da icerden onlara bağırır.

Bartu

-Toprak ya siktir git ya da yanıma gel. Dikilmeyin orada yalnız.

Toprak

-Abini bazen gerçekten dövesim geliyor Parla. Böyle ağzına burnuna girisesim geliyor. Harfi en güzel anlatımın katili amk.

Parla

-Toprak küfür etme. İçeri gidelim hadi.

El ele tutuşup salona geçerler. Bartu ikisinin ellerine bakıp göz devirir. O sırada içeriye Helin gelir.

Helin

-Hoşgeldin Toprak.

Toprak

-Hoşbulduk.

Helin

-Sağol bununla uğraştığın için.

Toprak

-Lafı bile olmaz.

Bartu

-Tabi olmaz birilerine yaranmak için yaptı.

Helin sinirle koltuktan bir yastık alıp Bartuya vurmaya başlar.

Bartu

-Ah Helin napıyorsun ah acıyor kızım ya.

Helin

-Ne mi yapıyorum? Bu kadar umursamaz, gıcık, evli olmana rağmen başı buyruk olmanın , beni de aileni de yok sayıp habersizce evden gitmenin ve sabahın köründe gidip leş gibi kokucak kadar zıkkımlanıp bu halinle seni eve getirene bile laf sokmanın cezanı veriyorum.

Bir kaç kere daha vurup yastığı onun kafasına atıp yukarı çıkar.

Bartu 

-Helin nereye gidiyorsun Helin.

O da ayağa kalkıp Helinin arkasından gider.

Toprak

-Ben onunla uğrasıcaktim elime malzeme verdiği için ama bana bile gerek kalmadı. Helal Heline.

Parla

-Tartışmasalar bari.

Toprak

-Yani sanmıyorum bu işin sonu farklı biter. En azından onlar gibi bir çift için.

Parla

-Nasıl yani ?

Toprak

-Nasılını görmen için evlenme teklifime ve nikah memurunun sorusuna evet demen gerek yavrum.

Parla

-Off Toprak diyip gözlerini devirip. Koltuğa oturup yastıklardan birini kucağına alır.

Toprak da onun yanına kurulur hemen.

Toprak

-Ne of Toprak kızım sen beni oyalıyor musun?

Parla

-Ya Toprak saçmalama istersen. Erken olduğunu daha önce bin beş yüz kere demişimdir. Ayrıca şuan yaşadığım durumlardan dolayı aklım yerinde değil.

Toprak

-Biliyorum birtanem. Şaka yapıyorum zaten. Sen mezun olana kadar bekleyeceğim seni ama ondan sonra benden kurtuluşun yok.

Parla

-Kurtulmak isteyende yok zaten aşkım.

Onlar birbirlerine gülümserken Berrin gelir yanlarına. Toprak ve Parla ayaklanır.

Berrin

-Hosgeldin Toprak.

Toprak

-Hoşbuldum Berrin teyze.

Berrin

-Bizimki ile uğraşmışsın. Çok sağol.

Toprak

-Ne demek Berrin teyze. Önemli değil de ben müsaadenizi isteyeyim.

Berrin

-AA hayatta bırakmam bu kadar şey yapmışsın en azından akşam yemeğini bizimle ye. Dimi Parla.

Parla

-Annem doğru söylüyor.

Toprak

-Peki o zaman.

Onlar bunu konuştuktan zaman hızlı geçer ve herkes masada akşam yemeği yiyordur.

Hakan

-Haber verdin mi Parla?

Parla

-Yok baba ararım yemekten sonra.

Hakan

-İyi sen hazırlığını ona göre yaparsın.

Bartu

-Hıhı koşa koşa hazırlan.

Bunu dedikten ayağına Toprak tarafından sert bir tekme atılır.

Bartu

-Ahh ebeni si- ...

Helin

-Bartu noldu?

Bartu

-Ayağıma kramp girdi.

Toprak

-Ani hareketler yapma bir daha gereksiz gereksiz. Girmez kramp.

Bartu

-Sana çok girdi herhalde...kramp.

Toprak bir şey demeyip sırıtır. Herkes yemeğini yer ardından kahvelerini içer. Parla Toprağı yolcu edip odasına çıkar.

.

 

.

 

.

 

.

2057 kelime.

umarım beğenirsiniz.yorum yapmayı unutmayın.

Loading...
0%