@hikayeci.seyma
|
Baran ve Metin iyileşeli 2 hafta olmuştu. Zeynep bu sevgili olayını abartmıştı. Çünkü abileri onun hareketlerinden işkillenmişti. Özellikle de Baran... Zeynep elinde telefonla divanda gülümseyip duruyordu. Baran da onu odadan izliyordu. Dilan ise uzanmış karnına masaj yapıyordu. Baran birden Dilan'a döndü. Bir şey sormak ister gibi Dilan'a bakmaya başladı. Dilan: Söyle Baran. Baran ne diyeceğini bilemedi. Nasıl sorsaydı? Biraz bekledikten sonra cesaretini topladı. Baran: Dilan... Zeynep kiminle sevgili? Dilan bu soruya çok şaşırdı. Nasıl anlamıştı sevgilisi olduğunu? Yutkundu. Dilan: Şeyyy... Ben ona söz verdim. Kimseye bir şey söylemeyeceğime. Çok merak ediyorsan kendin sor. Baran Dilan'a baktı. Daha sonra aceleyle balkona çıktı. Zeynep hala elinde telefon gülümsüyordu. Baran aniden Zeynep'in elindeki telefonu aldı divana fırlattı. Zeynep ne olduğunu anlayamadı. Zeynep: Ne oluyor abi ya? Baran: Asıl sana ne oluyor? Sen kiminle sevgilisin Zeynep? Söyle bana! Zeynep şok üstüne şok geçirmişti. Zeynep: K-kimseyle sevgili falan değilim. Baran: Bana yalan söyleme Zeynep!... Kimse artık o... Söyle yarın bize gelsin... Tanışalım. Zeynep yutkundu. Zeynep: Abi... Baran: Sus Zeynep! Yarın o buraya gelecek. O kadar... Ben şimdi diğerlerini de çağırıyorum. Bu konuyu konuşuyoruz. Tamam mı? Baran Zeynep'in cevabını beklemeden balkondan ayrıldı. Zeynep çok kötü olmuştu. Telefonu aldı Fatihe mesaj attı. Zeynep çok Gerilmişti. Sandalyeye oturdu. Abilerini beklemeye başladı. O sırada Dilan balkona çıktı. Zeynebi o halde görünce yanına gitti. Dilan: Gerilme... Ben birşey söylemedim bu arada. Zeynep: Nasıl gerilmeyeyim Dilan ya? Şimdi 5 i birden üstüme gelecek. Ben nasıl başa çıkacağım? Dilan: Merak etme. Hiç bir şey olmayacak. Sen bunun üstesinden gelirsin. Ben sana güveniyorum. Zeynep kafasını kaldırıp Dilana baktı. Zeynep: İyi ki varsın Dilan. Dilan: Sen de iyi ki varsın kuzum benim. O sırada Zeynep'in abileri balkona gelmişti. Baran Dilana baktı. Baran: Dilan bize biraz müsaade eder misin? Dilan: Tabi... Baran bir dakika gelir misin? Baran Dilanla birlikte içeri geçti. Baran: Ne oldu? Dilan: Baran... Kızın üstüne fazla gitmeyin olur mu? Baran: Merak etme. B aran balkona tekrar çıktı. Zeynep sus pus olmuştu. Baran da divana oturdu. Atakan'a işaret verdi. Atakan yutkundu derin bir nefes aldı. Atakan: Zeynep.... Biz Baran'dan bir şey duyduk... Bu doğru mu? Zeynep susmayı tercih etmişti. Hilmi: Zeynep! Bak anlat yoksa... Atakan: Sakin!... Zeynep. Bak bizden neden çekiniyorsun? Berk: Sevgilin varsa var de... Çok kolay bir şey ya. Var ya da yok! Atakan: Bir sakin mi olsanız beyler? Metin: Bak Zeynep. Ne olursa olsun... Biz gerçeği öğrenmek istiyoruz. Lütfen bize gerçeği açıkla. Baran sadece olanları dinliyordu. Birden ayağa kalktı. Zeynep'in yanında durdu. Baran: Madem o söylemiyor. Ben söyleyeyim.... Evet bir sevgilisi var ve bizimle yarın tanışmaya geliyor... Öyle değil mi Zeynep? Zeynep başını kaldırdı abisine baktı. Daha sonra da diğerlerine baktı. Başını öne eğdi ve "Evet" anlamında başını salladı. Çok korkuyordu tepkilerinden ama beklediği gibi olmadı. Atakan: Madem tanışacağız. Gelsin o zaman yarın. Bekliyoruz öyle değil mi beyler? Hepsi Atakan'ı onayladı. Zeynep yine de korkuyordu. Yarın nasıl geçecekti acaba? Yarın Zeynep çok gergindi. Yarım saat sonra Fatih, abileriyle tanışmaya gelecekti. Hala tepkilerinden korkuyordu. 20 dakika sonra balkona çıktı. Hepsi divanda oturuyordu. Baran: Niye gelmedi hala? Zeynep: Gelir şimdi abi. O sırada konağın kapısı açıldı. İçeri Fatih girdi. Hepsi birlikte ayağa kalktı gelene bakmaya başladı. Baran bu yüzü bir yerden tanıyordu ama nereden? Bir an düşündü. Evet evet oydu... Zeynep'e baktı.... Fatih Baran'ın lisedeki en yakın(eski) arkadaşıydı. Aralarından su sızmazdı. Ama bir gün ne olduysa çok fena kavga etmişler, o günden sonra düşman olmuşlardı... Baran onu görünce kahroldu. Fatih merdivenlerden çıktı. Hepsiyle tokalaştı. Biri hariç o da Baran... Baran ona elini uzatmayıp sadece başıyla hoşgeldin demişti. Baran Zeynep için konuyu açmayacaktı ama bu ilişkiyi de onaylamıyordu. Fatih gidince bunu Zeynep'le konuşmaya karar verdi. Atakan: Hoşgeldin... Fatih'ti değil mi? Fatih: Evet... Fatih. Hilmi: Alanın ne Fatih? Fatih: Nasıl? Hilmi: Ne doktorusun yani? Fatih: Haaa... Acil doktoruyum... Zeynep'le beraber çalışıyorum. Baran: Bir şey sorabilir miyim Fatih? Fatih: Sorun tabii ki. Baran: Lütfen bana sizli hitap etme.... Sorum şu; sen Zeynep'i gerçekten ama gerçekten seviyor musun? Fatih gülümsedi. Ama bu gülümseme intikam gülümsemesiydi. Bunu sadece Baran anlamıştı. Çok sinirlenmişti. Fatih: Tabii ki gerçekten çok seviyorum. Baran: Umarım öyledir... Yoksa olacaklara katlanırsın. 1 saat böyle geçti. Fatih evine gitti. Zeynep sonuçları merak ediyordu. Korkarak sordu. Zeynep: Eee? Kimseden ses çıkmadı. Baran bacağını titretmeye başlamıştı bile. Aniden kalktı. Baran: Ben bu ilişkiyi onaylamıyorum. Zeynep diğerlerine baktı. Onlardan hala ses çıkmıyordu. Demek ki o Fatih'i geçirirken birşeyler olmuştu. Zeynep: S-sebep? Baran: Sebep.. Sebebi o Fatih'i tanımaman... O Fatih var ya o... Sinirden sustu. Zeynep ne olduğunu anlamamıştı. Zeynep: O Fatih'i tanıyorum. Onun kadar iyi birini görmedim ben ömrümde. Ayrıca o Fatih var ya o... Eee? Devamı nerede? Baran Zeynep'e sinirli sinirli baktı. Baran: O Fatih... Benim eski yakın arkadaşımdı... Ve sen benim şu an düşmanımla birliktesin. Ben bu ilişkiyi onaylamıyorum. Asla da onaylamayacağım. Zeynep ayağa kalktı sesini yükselterek konuşmaya başladı. Zeynep: Ya senin eski arkadaşın kimin umrunda? Düşmanın kimin umrunda? Burada benim mutluluğum söz konusu yaaa! Sen gelmişsin burada yok "eski yakın arkadaşım, düşmanım"! Sen mutlu olamadın diye benim de mutluluğumu bozmaya hakkın yok!!! Baran çok ama çok sinirlenmişti. Onu mutluluğuyla yaralamaya çalışıyordu. Baran: Ben gayette mutluyum!! Zeynep: O yüzden mi iyileştiğinden beri Esin'in yanına gidip duruyorsun? Ya sen evlisin! Bir de mutluyum diyorsun! Mutluluk başkalarında aranmaz abi! Mutluluk senin yanı başında ama sen başkalarında aradığın için önündekini görmüyorsun!! Baran o kadar çok sinirlenmişti ki dayanamayıp Zeynep'in suratına sinirle tokadı yapıştırmıştı. Zeynep tokadı suratında hissettiği gibi kendini yerde buldu. Dudağı kanamıştı. Nefretle Baran'a baktı. Baran divana oturmuş elleriyle yüzünü kapatmıştı. Zeynep güçlükle ayağa kalktı. Diğer abilerine baktı. Müdahale etmemişlerdi. O an hepsinden nefret etmişti. Sinirle odasına çıktı. Kapıyı çarptı. Atakan ayağa kalktı Baran'ın yanına oturdu. Atakan: Çok sert olmadı mı? Baran abisine baktı. Baran: Onunki mi benimki mi? Atakan bir şey diyemedi. Baran tekrar elleriyle yüzünü kapattı. Düşünmeye başladı. Kızların Odası Zeynep odaya girer girmez yatağına oturdu. Ağlamaya başladı. Odada sadece Gökçe vardı. Kulağında kulaklık vardı. Ağladığını duymuyordu. Bir ara Zeynep'e baktı. Ağladığını görünce kulaklığını çıkardı. Hemen yanına koştu. Gökçe: Zeynep ne oldu? Bir şey mi dediler? Baran bağırıp duruyordu. Gökçe Zeynep'in ellerini yüzünden çekti. Dudağını görünce şok oldu. Gökçe: Zeynep! Dudağın... Zeynep: Abla canım yandı. Bir ton laf söyledi. Ben söyleyince de.. Gökçe: Bunu sana Baran mı yaptı? Zeynep bir şey demedi. Gökçe aşağı indi buz getirdi. Gökçe: Sen burada bekle ben geliyorum. Gökçe hızlıca aşağı indi. Balkona çıktı. Baran'ın yakasına yapıştı. Bağırmaya başladı. Balkonda ikisinden başka hiç kimse yoktu. Gökçe: Ya sen nasıl abisin ya? Sen... Sen... Ya insan kardeşinin mutluluğunu hiç mi düşünmez ya? Sen... Baran onun sözünü kesti. Bir hışımla Gökçe'nin elinden kurtuldu. Sesini yükselterek konuşmaya başladı. Baran: Sakın... Sakın benim mutluluğum yada mutsuzluğum üzerinden beni vurmaya çalışma! Az önce birileri bunun bedelini ödedi zaten. Bir de sen ödeme!! Gökçe Baran'ın üzerine yürümeye başladı. Gökçe: Neden Baran? Yoksa korkuyor musun? Herkes biliyor senin Esin'e gidip durduğunu.... Sadece Dilan'a kimse söylemiyor. Baran Gökçe'nin bu sözüne karşılık daha fazla sesini yükseltti. Baran: Git kime söylüyorsan söyle Gökçe! Söyle söyle ki ben de Berke, senin onun kankası olan "Anıl" la sevgili olduğun haberini uçurayım! Berk'i biliyorsun... Kankasıyla kardeşinin çıktığını duyarsa herkesi yakar... Gökçe yutkundu. Geri çekildi. Gökçe: Sen var ya... Hiç bir şey demiyorum artık sana! Gökçe hızlıca odasına çıktı. Kızların Odası Gökçe: Gerizekalı!! Boşuna kavga etmiyorum ben bununla ya! Gökçe Zeynep'e baktı. Dudağı şişmişti. Gökçe: Allah onu bildiği gibi yapsın ya! Sinirinden yapmışmış!! Sinirlerine hakim ol azıcık aptal!... Zeynep.. Diğerleri müdahale etmedi mi? Zeynep: Etmediler... Onlara da kırgınım... Elleri armut mu topluyordu? Hepsi oradaydı... Yüzüme bile bakmadılar yaaa.... Gökçe bir şey diyemedi. Sadece susmakla yetindi. Akşam Akşam yemeğinde Zeynep hariç herkes vardı. Yemek ortamı baya gergindi. Kimseden çıt çıkmıyordu. Şükran etrafa bakındı. Şükran: Zeynep yok mu? Gökçe: Yok Şükran anne. Bazıları yüzünden gelesi gelmedi!! Baran Gökçe'ye dik dik bakmaya başladı. Şükran: Hanginiz ne yaptı? Baran: Yok birşey anne. Önemli bir şey değil yani. Gökçe: Aynen öyle. Önemli değil! Baran içinden sabır çekti. Yemeğini yarıda bırakıp odasına gitti. Şükran: Sizin neyiniz var böyle? Gökçe: Onu oğullarınıza sorun valla. Ben uğraşmaktan bıktım. Gökçe de aynı şekilde masadan kalkıp gitti. Ortalık sessizleşmişti. Kimsenin ağzını bıçak açmadı. O gün öylece bitmişti. |
0% |