Selaaaam... Hadi Murat'a sövme seansı yapalım 😁İyi okumalar 😘
* * * * * *
Baran ve Dilan evleneli 1 hafta olmuştu. O sır 1 hafta boyunca saklanmıştı.... Duygu Levent'le kavga etmiş, evi terkedip çocuklarla beraber konağa gelmişti. Akşam yemeği bitmiş, keyif çayı içiliyordu. Bu sefer mutfağı 4 kız kardeş topluyordu. Kendi aralarında da konuşuyorlardı.
Duygu: Baran'ın evliliği nasıl gidiyor? Alıştı mı?
Gökçe: Ne alışması? Dilan'a soğuk davranıyor? Kız da haliyle üzülüyor.
Duygu hemen düzeltme gereği duydu.
Duygu: Kız değil Gökçe... Artık o bir kadın. Zavallı...
Gökçe bir an duraksadı. Ablasına döndü. Sırrı ablasına söylemeye karar verdi. Sonuçta o da destek verir diye düşündü.
Gökçe: Abla...
Duygu: Efendim?
Gökçe: Baran Dilan'la...
Duygu: Eee?
Gökçe: Baran Dilan'la ilk gecesini yaşamamış.
Gökçe bunu bir çırpı da söylemişti. Duygu duydukları karşısında şok olmuştu. Ne diyeceğini bilemedi. O sırada mutfağa Murat girdi. Kızlar onu görünce pek bir gerilmişlerdi.
Duygu: B-baba... Bir şey mi istedin?
Murat: Sen işine bak kızım... Çayımı yenilemek için geldim... Zeynep çayımı yeniler misin kızım?
Zeynep: Yenilerim baba.
Zeynep babasının elindeki çay bardağını aldı. Çayını tazeledi. Murat'a verdi. Murat bir şey demeden balkona çıktı. Kızlar onun gittiğinden emin olduktan sonra devam ettiler.
Gökçe: Duydu mu acaba?
Duygu: Umarım duymamıştır...
Murat konuşulanları duymuştu. İçten içe çok kızmıştı. Divana oturdu. Çayını yudumlamaya başladı. Balkonda ondan başka kimse yoktu. Çayı bitti. Bardağını masaya koydu. Hala çok sinirliydi. O sırada Baran balkona çıktı. Dışarı çıkacaktı. Babasını görmemezlikten gelmeye çalıştı. Murat ona dik dik bakmaya başlamıştı. Sinirle derin bir nefes aldı. Baran'a seslendi.
Murat: Baran bir konuşabilir miyiz?
Baran bir an duraksadı. Ne konuşacaktı acaba? İsteksiz bir şekilde babasının yanına gitti. Soğuk bir ses tonuyla konuştu.
Baran: Ne oldu?
Murat Baran'ın bu ses tonunu sevmemişti.
Murat: Sana bir şey soracağım ama doğru düzgün cevap vereceksin tamam mı?
Baran: Neymiş o soru?
Murat depderin bir nefes aldıktan sonra soruyu sordu.
Murat: Oğlum sen ilk geceni yaşadın mı?
Baran bu soruyu bekliyordu. Alaycı bir şekilde gülümsedi.
Baran: Doğru cevabı istiyorsun değil mi baba?
Murat: Evet.
Baran: Hayır yaşamadım.
Murat bu cevap karşısında kahroldu. Çok sinirlendi.
Murat: Sebep?
Baran tüm cesaretini toplamıştı.
Baran: Niye gireyim? Zorla evlendiğim biriyle ilk gecemi yaşamak neden isteyeyim?
Murat: Zorla mı?
Sesler yükselmeye başladı. Kızlar olanları perde arkasından korkuyla izliyordu.
Baran: Değil mi? Sana evlenmek istemediğimi defalarca söylememe rağmen sen beni zorla, benden 4 yaş küçük biriyle evlendirdin! Ve benim onunla ilk gecemi yaşamamı istiyorsun öyle mi?
Murat iyice sinirlendi.
Murat: Bak bana sesini yükseltme! O ilk gece yaşanacak duydun mu beni?
Baran nefretle babasına baktı ağzından şu sözler döküldü.
Baran: İlk geceniz batsın!!
Murat Baran'a çok güçlü bir şekilde tokat indirdi. Kızlar hemen balkona koştu. En önde de Gökçe. Gökçe gerçekten çok korkmuştu. Duygu babasını tuttu.
Duygu: Baba ne yapıyorsun?
Murat Duygu'yu duymadı bile.
Murat: Beyefendiye bak ya! İlk gecesini yaşamayacakmış. Ben ona soyum sizden üreyecek diyorum. İt herif bana karşı geliyor!
Baran nefretle yerden kalktı ayakkabılarını giyip merdivenlerden aşağı inmeye başladı. Murat arkasından bağırdı.
Murat: O ilk gece yaşanacak! Duydun mu beni Baran efendi?
Baran kapıyı çekip gitti. Kızlar şok olmuştu. Anneler de o sırada aşağı indi. Ama birşey diyemediler. Dilan olanları odadan duymuştu. Yatağa yattı, sessizce ağlamaya başladı.
Murat bu sefer kızlara döndü. Onlara da öfkeliydi. Ondan nasıl saklarlardı böyle bir şeyi?
Murat: Siz nasıl sakladınız bunu bizden?
Gökçe: Baba biz bir şey saklamadık. Sadece gerek duymadık... Hem sen demiyor muydun? Abilerinizin özellerini kurcalamayın diye?
Murat: Baran senin abin mi Gökçe? Hmm?
Zeynep: Baba herkesin duymasına gerek yoktu. Biz o yüzden...
Murat: Kes Zeynep! Ne olursa olsun bana söyleyebilirdiniz. Hadi bana söylemediniz annelerinize niye söylemediniz?
Duygu: Babacım tamam artık. Kızlar bir hata yapmış ama kötü bir şey yapmamışlar ki.
Büşra: Abim de bildiğimizi bilmiyor ki zaten baba.
Murat aşırı sinirliydi. Sesi aniden yükseldi.
Murat: BİR DAHA BU EVDE BENDEN HİÇ BİR ŞEY SAKLANMAYACAK! Duydunuz mu?
Bu sese Berk ve Hilmi koşup gelmişti. Babalarının kızlara bir şey yapmasından korkmuşlardı.
Murat: Duydunuz mu dedim?
Hepsi başını korkuyla evet anlamında başını salladı.
Murat: İyi!
Murat oğullarını görünce onlara şöyle dedi.
Murat: Baran gelince ona ilk gecesini hatırlatın. İkna edin. O ilk gece yaşanacak!!
Hilmi ve Berk şok oldular. Babalarının bu ısrarına anlam veremediler ama itiraz da edemediler.
Hilmi: Tamam baba... Sen merak etme!
Murat hanımlarına döndü.
Murat: Hadi biz de yatalım. Yoksa sinirlerim daha da gerilecek.
Murat ve hanımları odalarına gittikten sonra kızlar da odalarına gitmek için ayaklandılar. Hiç bir şey demeden odalarına gittiler. Berk ve Hilmi balkonda kalmışlardı. Divanlara oturdular. Baran'ı beklemeye başladılar. Berk diğer 2 abisine de olayla ilgili mesaj attı. Onlar da çok geçmeden balkona geldiler.
Atakan: Ne oldu? Babam bağırıp çağırıyordu.
Hilmi: Anladığım kadarıyla Baran Dilan'la ilk gecesini yaşamamış. Babam Baran'a bir sürü bağırdı çağırdı. Galiba tokatta atmış. Kızlar da bunu biliyormuş. Babam da sonradan öğrenince...
Metin: Kıyamet koptu yani?
Berk: Hem de ne kıyamet.
Atakan: Baran nerede şimdi?
Hilmi: Kim bilir.
Kızların Odası
Kızlar sus pus odada oturuyordu. Onların tek suçu bu sırrı saklamak olmuştu.
Zeynep: Vicdan azabı çekiyorum iyi mi?
Gökçe: Sadece sen mi?
Büşra: Kendimi asla affetmeyeceğim.
Hepsi yataklarına yattılar ama hiç birinin gözüne uyku girmiyordu. 1 saat sonra uykuya daldılar.
Gece 01.00
Konağın kapı açılmış, şiddetle kapanmıştı. Balkondakiler bahçeye doğru baktı. Gelen Baran'dan başkası değildi. Sarhoştu. Merdivenleri zar zor çıkıyordu. Abileri gerilmişti. Nasıl ikna edeceklerdi?Hem de bu haldeyken... Baran duvara yaslandı. Abilerini görünce hafiften kahkaha atmaya başladı.
Baran: Sizi beni ikna etmek için mi görevlendirdi yoksa?
Atakan: Hayırdır niye içtin yine sen?
Baran: Canım istedi içtim Allah Allah!!
Metin: Baran... Bu içmelerin hayra alamet değil biliyor musun?
Baran: Yani?
Metin: Yok bir şey.. Gel otur şöyle...
Baran yalpalayarak sandalyeye oturdu. Sarhoş ağzıyla konuşmaya çalıştı.
Baran: Hadi ikna edin beni... Sizi dinliyorum...
Abileri nasıl, nereden başlayacağını bilemediler. Onlara kalsa ilk geceyi yaşamaması daha iyiydi ama... En sonunda biri cesaretini topladı.
Atakan: Bak Baran... Senin bu ilk geceyi yaşaman gerekiyor.
Baran: Sebep? Bana geçerli bir sebep söyleyin hadi.
Atakan: Sebep...
Baran: Sebep yok? Sebep yoksa ilk gece de yok abi.
Hilmi: Baran sadece 1 kere... 1 kerecik yaa.
Berk: İstersen sarhoşken yaşa geceyi.
Baran bu teklif karşısında kahkaha attı.
Baran: Mantıklı heee....Tamam. Kabul. Şu halde ilk gecemi yaşayacağım.
Herkes birbirine baktı. Mecbur kabul edeceklerdi. Zaten zar zor ikna edebilmişlerdi. Baran bağırdı.
Baran: Dilan bekle beni! Ben geliyorum karımmmm!
Berk: Bağırma!! Bağırma!! Uyuyan insanları uyandıracaksın.
Dilan çok korkmuştu. Odadan hızlıca çıkıp üst kata kızların odasına gitmişti bile. Abileri Baran'ı güçlükle kaldırıp oda kapısının önüne getirdiler. Kapıyı açtılar. Odada Dilan'ı göremeyince çok şaşırdılar.
Baran: Eeee... Hani? Dilan'ım nerede? Nerede abiii?
Metin Dilan'ın kızların odasına gittiğini anlamıştı.
Metin: Siz burada bekleyin. Ben onu getiririm.
Kızların Odası
Dilan ağlıyordu. Kızlar vicdan azabıyla ona bakıyordu. Dilan birden başını kaldırdı. Kızlara baktı.
Dilan: Sizin bir suçunuz yok ki.... Eninde sonunda öğrenilecekti bu..
Gökçe: Peki şimdi ne yapacaksın?
Dilan: Ben, o bu haldeyken hiç bir şey yapmam, yapamam... Çok korkuyorum.
Birden kapı çaldı.
Gökçe: Ben kapıya bakayım.
Gökçe kapıyı açtı. Abisini görünce kendisi de kapının önüne çıkıp kapıyı kapattı.
Gökçe: Ne oldu?
Metin: Dilan burada mı?
Gökçe: Burada...
Metin yutkunarak devam etti.
Metin: Baran geldi... Şey... İkna oldu. Dilan'ı bekliyor.
Gökçe: Olmaz! Gelemez!
Metin şok olmuştu.
Metin: Ne demek olmaz Gökçe?
Gökçe: Baran sarhoş abi... Dilan onun bu halinden çok korkuyor.
Metin: Yapma Gökçe... Zaten Baran'ı zar zor ikna edebildik.
Gökçe: Olmaz abi... Baran ayık olacak. Öyle ikna edeceksiniz. Aksi takdirde Dilan, Baran o haldeyken yanına yaklaşmak istemiyor.
Metin çaresizce Baran'ın odasına indi. Olanları gizlice Baran hariç erkek kardeşlerine anlattı. Atakan Baran'a döndü.
Atakan: Baran... Hadi abicim bir duş al...
Baran: Neden?
Atakan: Öyle işte.
Daha Baran cevap veremeden abileri onu soğuk suyun altına duşa soktular. Baran duşun altında kendine geldi. Herşeyi hatırladı. Gözlerinden yaşlar süzüldü. Suyun altından kalkmak istemiyordu. 20 dakika sonra abileri onu duştan çıkardı. Baran hiç bir şekilde konuşmuyordu. Adeta bir ölü gibiydi. Kanepeye oturdu. Gözleri boşluğa dalmıştı. Atakan onun yanına oturdu. Ellerini avucuna aldı.
Atakan: Baran bunu yapmaya şimdilik mecbursun. Ama unutma bu sadece tek seferlik bir şey olacak. Bu geceden sonra Dilan'a dokunmayacaksın. Yani... İstersen tabi.
Baran sus pus olmuştu. Babasına olan nefreti katbekat artmıştı. Bu da onu hırslandırmıştı. Sonuçta tek gecelik olacaktı ve bir daha Dilan'a dokumayacaktı. Yere bakarak cevap verdi.
Baran: Tamam getirin... Dilan'ı getirin. O ilk gece yaşanacak...
Bütün hepsi dışarı çıktılar. Metin de Dilan'ı çağırmak için kızların odasına tekrar gitti. Kapıyı çaldı. Kapıyı açan bu sefer Zeynepti.
Metin: Baran... Kendine geldi. Dilan'ı bekliyor.
Zeynep hiç bir şey demeden odaya girdi.
Zeynep: Metin abim geldi. Baran abim kendine gelmiş... Dilan, seni bekliyormuş.
Dilan bir an duraksadı. Kim bilir bu gece ikisi için de nasıl geçecekti. Gözlerine korku gelmişti. Gökçe Dilan'ın gözlerindeki korkuyu farketti. Ellerini avuçlarına aldı.
Gökçe: Korkma... Bir şey olursa biz buradayız...
Dilan güçlükle kalktı. Kızlara son kez bakıp odadan çıktı. Korkuyla merdivenlerden odaya indi. Odaya girdiğinde Baran aynı, bir yere odaklanmış bir şekilde kanepede oturuyordu. Dilan kapıyı kapattı. Kilitledi. O da yatağa oturdu. Eliyle yüzünü kapatıp o şekilde oturmaya başladı. Yaklaşık yarım saat boyunca o şekilde kaldılar. En sonunda Baran başını kaldırdı. Dilan'a bakmaya başladı. Dilan'ı gördükçe babasıyla olan akşamki kavgası geliyordu. Dilanın hiç bir suçu yoktu evet ama onu gördükçe... Baranın içindeki hırs ateşi daha da alevlendi. İçinden şöyle geçirdi "Tek gece, sadece tek gece..." Kararlı bir şekilde Dilan'a baktı. Dilan da başını kaldırdı ama Baran hemen gözlerini kaçırdı. Ağzından sadece şu kelime çıktı. "Soyun"
SABAH
Sabah olmuştu. Baran yatakta yatıyordu. Yavaş yavaş uyanmaya çalıştı ama başı çok fena ağrıyordu. Yanına baktı. Dilan çoktan kalkmıştı. Baş ucundaki komodinin üstünde ağrı kesiciler vardı ve bir bardakta su. Ağrı kesiciyi içti. Korkuyla yatağa baktı. İlk gece yaşamıştı evet. Zaten üstünden de anlaşılıyordu. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Ayağa kalktı. Odadaki banyoda duşa girdi. O duştayken Dilan odaya gelmişti. Çarşafı değiştirip yatağı topladı. Kanepedeki yatağı ellemedi çünkü Baran tekrar oraya yatacaktı. Çarşafı alıp odadan çıktı. 5 dakika sonra da Baran duştan çıktı. Yatağı toplanmış bir şekilde görünce Dilan'ın geldiğini anladı. Giyinip odadan dışarı çıktı.