Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Bölüm-1-

@hikayem_04

Hayatım tam bir klişe filme dönmüştü. Çok ani bir giriş oldu dimi? En baştan alayım. Ben Elisa ailemi iki sene önce trafik kazasında kaybettim. Bende teyzem ve onun çekirdek ailesiyle kalıyordum. Taa ki o güne kadar.

2 Hafta Önce

Okuldan çıkmış eve doğru yürürken Doğukan abi yani teyzemin oğlu aradı. Neşeyle telefonu açıp " Abilerin en karizmatiği nasılmış?" diye sordum. Sıkıntılı bir iç geçirdi ve " Abicim neredesin?" diye sordu. Kaşlarım kendiliğinden çatılmıştı. "Eve doğru yürüyorum abi bir sıkıntı mı var?" dediğimde " neredeysen bekle geliyorum seni alınca konuşuruz." diyip telefonu yüzüme kapattı.

Okulun ilerindeki parkın yanındaydım. Geçip bir banka oturdum ve abimi bekledim. Sabahtan beri içimde olan garip sıkıntı çoğalmıştı. Stresle bacağımı sallıyor ve derin nefesler alıyordum. Noluyordu? Neyin gizemini kasıyordu Doğukan abim?

Önümde abimin arabası durunca hemen ayağa kalkıp arabaya bindim ve beklemeden konuşmaya başladım. "Abi noluyor Allah aşkına endişelendiriyorsun beni." Derin bir nefes alıp bana döndü. "Bak şimdi anlatıcaklarımdan sonra sakin olmanı istiyorum Elisa nolursa olsun ben yanındayım tamam mı abicim?" dediğinde içimdeki, sıkıntı dahada büyümüştü sadece kafamı sallamakla yetindim.

Derince oflayıp gözlerini kaçırdı kendi kendine "Böyle bir şey nasıl anlatılır ki amk " diye mırıldandı. Kaşlarım derince çatıldı. "Dümdüz anlat işte abi iyicene strese sokuyorsun beni." dedim. Yutkunup başını salladı bir iki kere ağzını açıp kapadı en sonunda konuşmaya başladı.

"Doğduğun hastaneden yani izmirden aradılar. Hastane davalık olduğu için tüm dosyaları incelerken senin doğum dosyanda bir karışıklık fark etmişler. Seninle aynı gün doğan bir bebek varmış daha doğru doğum esnasında ölmüş senin karışabilme ihtimalinin olucağını söylüyorlar gidip Dna testi yaptırmamızı istiyorlar." dediğinde tepki veremiyordum.

Kameralar neredeydi? bu nasıl bir şakaydı? Gülmem mi gerekiyordu? Komik değildiki bundan olsa olsa trajikomik bir roman konusu olurdu. "Abicim biliyorum inanması zor ve şoktasın ama dediğim gibi nolursa olsun ben yanındayım annemle o adam haberi duyar duymaz izmire gittiler bizde şimdi birlikte gideceğiz önce bir test yapılsın belkide söyledikleri asılsızdır abicim." dediğinde yutkundum.

Tek yaptığım kafamı sallamaktı. Başka ne yapabilir ne diyebilirdim ki? Bana 15 yıl boyunca annelik ve babalık yapan insanların gerçek ailem olmadığını söylüyorlardı ne diyebilirdim? her hafta mutlaka mezarlarına gidip saatlerce ağladığım insanlarla aramda kan bağı olup olmaması çok mu umrumdaydı?

Hayır değildi beni onlar büyütmüş prensesler gibi bakmışlardı. 15 yıl boyunca prensesler gibi büyütülmüştüm. Onlar benim her zaman annem ve babam olarak kalacaklardı. Hem daha hiç bir şey belli değildi ki.

 

...

Uçaktan ineli yarım saat olmuştu. Şimdi ise kocaman bir hastanenin önündeydik. Ayaklarım sanki beni geri geri götürüyordu. Abim elimi tuttu " Yanındayım ben fıstık sakin ol." diyip elimin üstünü baş parmağıyla okşadı. Derin bir nefes alıp abimin çekiştirmesiyle hastaneye girdim.

Teyzemden nerede olduklarını öğrenmiş olucakki danışmaya sormadan direkt asansöre ilerledi. asansöre binip 5. kata çıktığımızda stresten avuç içlerim terliyor ve dizlerim titriyordu ayakta zor duruyordum.

Abim baş hekim yazan kapıyı tıklatıp cevap beklemeden içeri girip arkasından hiç ayırmadığımız ellerimiz sayesinde beni de çekiştirdi. Odaya girdiğimizde 6 çift göz bana döndü. Biri masanın diğer tarafında oturan baş hekimdi , diğer iki çift gözün sahibi teyzem ve o adam yani eniştemdi.

Diğerlerine baktığımda oldukça alımlı bir kadın ve sert duruşa aynı zamanda sert bakışlara sahip bir adam vardı yanlarında da benimle bire bir göz ve saç rengine sahip bir çocuk vardı sanki aynı yaşlarda gibiydik ama eminde değildim çünkü benden yaklaşık 15-20 santim daha uzundu.

Sorun şu ki kadınla çok benziyorduk neredeyse birebir aynıydık Dna testine bile gerek yoktu. Stresle abimin elini daha çok sıktım tırnaklarımın derisine battığından emindim. Kadın dolu gözlerle bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırıp konuşan doktora odaklanmaya çalıştım. Ama tanımadığım 3 kişinin yoğun bakışları üstümdeyken bu pek mümkün değildi.

Doktor asla odaklanamadığım konuşmasını bitirdiğinde hemşire gelip benden ve o sert adamdan kan testi aldı sonrasında sonuçların 2 saatte çıkacağını belirtip gitti.

Adam bize hitaben konuştu. "Bir kafeye gidip oturalım konuşalım test sonucu gayet belli gibi bundan sonrası hakkında konuşmamız gerekiyor." dedi ve benden bir cevap bekledi ben cevap verecekken eniştem atladı hemen "Evet evet konuşulacak önemli konular var hemen gidelim." dediğinde istemsizce göz devirdim abim yanımda dişlerini sıkıyordu kendini kasmasından belliydi.

Bu sefer ben onun elini okşadım. Yanlarındaki çocuk çatık kaşlarla ellerimize bakıyordu. Yutkunup gözlerimi kaçırdım ve abime daha çok sokuldum.

...

En sonunda bir kafeye oturmuştuk. Adam tam ağzını açacakken eniştem tekrar söze atladı. " Benzerliğiniz malum Elisa sizin kızınız e iki senedir de biz bakıyoruz malum yemesi içmesi kıyafeti okulu masrafı bitmedi. Bu iki seneki tüm masrafları karşılayacağınızı düşünüyorum." dediğinde şokla ona baktım tamam beni sevmez ve istemezdi ama bu kadarda olamazdı ya! Abim sinirle sesini yükseltti! "Baba ne saçmalıyorsun sen!?" eniştem umursamazca omuz silkti.

Karşımdaki adamın koyu gözleri iyicene koyulaşmıştı yanındaki kadın ve çocukta öfkeyle enişteme bakıyorlardı. Yutkunup dolu gözlerimle sertçe konuştum " Eğer ailemin bana bıraktığı parayı kumarda yemeseydin masraflarım sana kalmazdı enişte!" Alayla güldü "Ailen olmadıklarına göre iyiki o parayı senin gibi bir paçoza harcamamışım!" dediğinde artık göz yaşlarımı tutamıyordum.

Abimle birlikte karşımdaki üç yabancıda hızla ayağa kalktı. Karanlık adam hırsla eniştemin yakalarına yapıştı. "Sen ne diyorsun lan! seni varya öldürürüm adam! Sen kimin kızına hakaret ediyorsun! Sana bırak beş kuruş vermeyi dua et elindeki her şeyi almayayım!" öfkeyle bağırıyordu. Korkuyla olduğum sandalyeye daha çok sindim.

Adamı zar zor eniştemin üstünden almışlardı. Biraz sakinleştikten sonra bana döndü. " Biliyorum her şey çok ani oldu kızım. Şokta olmanı da anlıyorum. Önce kendimi tanıtayım Ben Polat , Polat Karadağlı eşim Özlem ve ikizin Fatih. Eşimle benzerliğinden test sonuçları gayet açık bence. Biz senin bizimle burada izmirde kalmanı istiyoruz. Birbirimizi tanırız eğer tanıdıktan sonra bizimle kalmak istemezsen tekrar teyzenlerin yanına dönebilirsin." ben abime döndüm onu bırakmak istemiyordum.

Tam konuşacakken eniştem tekrar lafa atladı " Dönecek bir yeri yok onun." Adam sabır çekerken yanındaki çocuk elini yumruk yapmış ve bacağını hızlıca sallıyordu. Abim hemen lafa atladı. "Onun dönecek her zaman bir yeri var. Abisi her zaman yanında bir telefonu ile yanında olacağımı da gayet iyi biliyor." dedi. Ağlamam dahada artarken abime sıkıca sarıldım. Çocuk homurdanıyordu ancak ne dediğini bilmiyordum.

Abimden ayrılmak istemiyordum ama onlarla kalmaktan başka bir seçeneğimde yoktu doğrusu.

... 

Sonuçların açıklanma saati gelmişti. Hepimiz gene başhekimin odasındaydık stresle bekliyorduk.

Hemşire elinde kapalı bir zarfla girip baş hekime uzattı adam alıp açtı ve okumaya başladı. "********** Elisa Soylu'dan alınan kan örneği %99.98 ihtimalle Poyraz Karadağlı'dan alınan kan örneği ile uyuşmaktadır." Doktorun söylediği son cümle hafızamda yankılanıyordu. Onlar benim annemle babamdı.

Ama benim zaten bir annemle babam vardı ki. Kadın dolu gözleriyle gülümseyerek bana bakıyordu. Gözlerimi hemen kaçırdım ondan bu seferde çocukla göz göze geldim, ikizimle. Gözlerinde özlem vardı. Daha önce biri bana böyle bakmış mıydı? Hayır, hatırlamıyordum. Gözlerimi hızlıca ondanda kaçırdım.

Abim beni kendine çekip sıkıca sarıldı. Bende ona sarılırken hıçkırığımı engelleyemedim. Saçlarımı okşadı. "şşt küçük ağlamak yok abin her zaman yanında bu sonucun abin için hiçbir şeyi ifade etmediğini de biliyorsun. Sık sık yanına geleceğim ve her gün arayacağım ağlama abicim onlara bir şans ver olur mu fıstığım?" dediğinde burnumu çekip hırıltılı sesimle sadece abimin duyacağı şekilde konuştum. "Denerim abi ama sende sık sık gel beni bırakma "dedim.

Saçlarımın üstünden öptü. "Bak vallahi yolarım bu saçlarını kızım o nasıl laf abiler kız kardeşlerini bırakmaz." dediğinde kıkırdayıp daha sıkı sarıldım. "İyiki varsın abi." dediğimde güldü. " Sende iyiki varsın küçük hadi yeni ailenle tanış artık." diyip kollarını çekti. Burnumu çekip göz yaşlarımı sildim ve onlara baktım.

Kadın yani Özlem hanımda ağlıyordu o sert bakışlı adamın gözlerinde ilk defa başka bir duygu görmüştüm. Kızarmıştı gözleri garip bir duyguyla bana bakıyordu. Yutkunup bakışlarımı yere çevirdim

Polat Bey "Evimize gidelim mi artık kızım?" dediğinde başımı sallamakla yetindim sadece. Ne teyzemle nede onun eşiyle vedalaşmayacaktım. Gerek yoktu. Değmezlerdi.

Polat bey kapıyı açıp bize yol verdi. Önden Özlem hanım arkasından ben arkamdan Fatih onun arkasındanda Polat bey çıkmıştı odadan. Aşağıya indiğimizde kapının önünde duran Mercedes c serisinden bir arabaya binmiştik.

Kısa bir sessizliğin ardından Özlem hanım konuşmaya başlamıştı. "Hep bir kızımın olmasını isterdim daha doğrusu isterdik. İkizlerden birinin kız olduğunu öğrendiğimizde tüm evde doğum anına kadar şenlik havası vardı. Ta ki o güne kadar. O günden sonra tüm aile değişti herkes dahada sessizleşti. Demem o ki Elisa sen bizim göz bebeğimizdin halada öylesin. Biliyorum senin için kabullenmesi zor ama lütfen bize alışma çalış kızım. Biz hepimiz seni o kadar çok seviyoruz ki sana bir şey olsa bu dünyada kıyamet kopar."

Yutkundum ve kendimin bile duymakta zorlandığım ses tonuyla konuştum. "Deneyeceğim Özlem Hanım.” Dedim. Burukça gülümseyip elimi tuttu. "Teşekkürler güzel kızım" gerilmiştim. Yabancılarla teması sevmezdim. Hoş onlar artık yabancı değil benim ailemdiler.

Araba ilerlemeye devam ederken kafamı cama yaslandım ve şu bir kaç saate değişen hayatımı ve bundan sonra ne olacağını düşünmeye başladım.

Loading...
0%