Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@hikayem_04

OYLARINIZI BEKLİYORUM İYİ OKUMALAR 🥰

 

Sessiz koridorda topuklu ayakkabımdan çıkan tok ses yankılanıyordu. Uzun koridorda kendimden emin adımlarla yürüyordum. Dikkatli ve soğukkanlı davranmalı operasyonu tehlikeye sokmamalıydım.

Eskiden sarı olan saçlarım şimdi gece mavisiydi ve daha çok dikkat çekici bir kadın olmamı sağlıyordu. Bu durum benim için ne kadar iyiydi onu bilmiyorum.

Üstümde siyah transparan ve oldukça dekolteli bir elbise, siyah ince uzun topuklu bilekten bağlamalı bir stiletto vardı. Saçlarımı su dalgası yapmış ve yüzüme de geldiğim yere uygun olması için koyu tonlarda ama çokta abartmadan bir makyaj yaptırmıştım. Her zaman yapılı olan tırnaklarımı uyumlu olsun diye siyah gölgelendirme şeklinde yaptırmıştım.

 

Geriye kalan tek şey bu günün istediğim gibi geçmesini sağlamaktı. Büyük ve görkemli kapıya yaklaştıkça insanı sağır edebilecek müzik sesi duyulmaya başlıyordu, kapıya ulaşmama iki ya da üç adım kalmıştı. Derin bir nefes alıp yüzüme küçük ve kendimden emin gülümseme yerleştirdim. Büyük kapının önündeki bodygardların üzerimdeki keskin bakışlarının altında elimde ki gizli simge olan madalyonu gösterdim. Bodygardlar üzerimdeki korkunç bakışlarını çekip önünde durdukları büyük gösterişli kapıyı açtılar.

İŞTE ŞİMDİ BAŞLIYORDUK...

Burası bir kumarhaneydi ama modern ve kendi içinde adaletli diye tanımlanan bir kumarhaneydi. Büyük mekana yeni giriş yapmış olmama rağmen bir çok magazine konu olan tanınmış kişileri görmüştüm ama benim aradığım kişi içlerinde yoktu. Yanıma bir görevli yaklaştığında derin bir nefes aldım.

İlk önce yanıma gelen görevliyi göndermem gerekiyordu. Görevliye bir arkadaşımı bar kısmında bekleyeceğimi söyledim ve bara doğru ilerlemeye başladım. İçerde adamlarımız vardı ama hepsi çömezdi bu yüzümde küçük bir gülümseme yarattı. Aslında kötü görünen bu durum benim işimi gayet kolaylaştırıyordu.

Barmenden alkol seviyesi düşük olan kırmızı şarap istedim ve alıp ayağa kalktım. İlk planım iptal olmuştu. İkinci plana geçmek için sakin adımlarla merdivenlere yöneldim. Merdivenin altındaki çıkıntılı taşı kaldırdım ve önceden sakladığım dosyaları elime aldım. Üst kattaki odalara gitmeme gerekiyordu merdivenin ikinci basamağına gelmiştim ki bir adam bana seslendi " Bayan Milan" Yavaşça adama döndüm onunla burada karşılaşmam hiç iyi olmamıştı.

Şu anda bu adam bütün operasyonu bozabilirdi. Tek kaşımı kaldırıp sorgular bir biçimde " Hakan sen o adamın yanından ayrılabiliyor muydun ya?" diye sordum. Hakan babamın babasının yani malesef ki dedem olan kişinin adamıydı. "Dedenizde burada efendim." Dediğinden içimden bir küfür savurdum bir bu eksikti. Yüzüme alaylı bir gülümseme yerleştirip " kumara da mı başladı o yaşlı bunak?" diye sordum. "dedeniz önemli bir iş için burada ama sizin sivil ve tek başınıza burada olduğunuzu görünce çok şaşırdı." Göz devirdim gözlerim böyle kalacak olsa da bu hareketten vaz geçmeye niyetim yok. " kendisine onu ilgilendirmediğini iletirsen sevinirim Hakan şimdi buradan defolun işim var seni peşimde gördüğüm anda yapabileceklerimi tahmin etmeniz çok zor olmasa gerek." Dedim tek kaşımı kaldırarak. Boğazını temizleyip başını salladı ve yavaş adımlarla merdivenleri terk etti.

Ben de aynı yavaş adımlarla merdivenleri çıktım ve geniş koridorda olan odalara gözümü gezdirdim, koridorun sonunda ki diğer odaların aksine siyah ve iki kanatlı olan kapıya doğru ilerledim. Kapının önüne geldiğimde içerdeki bağrışma sesleri beni gülümsetmişti.

Demek içeri sızdığımızı fark etmişlerdi. Büyük bir ses geldiğinde beyimizi sinirlendirdiğimizi ve onunda odasını yıktığını anlamıştım. Burada durup sinirden kudurmalarını dinleyip keyif almayı tabi ki çok isterdim ancak bir an önce halletmemiz gereken işler vardı.

Yüzümdeki eğlenen ifade ile kapıyı açtım. İçerdeki dört adamın gözü de bana dönmüştü. İstediğim adamın sağ kolu nazik olmaya çalışarak "Hanımefendi yanlış yere geldiniz galiba." Dedi. Gülümsemem büyüdü "Hayır Volkancım gayet doğru yerdeyim." dedim.

Adını bildiğimden dolayı gözlerinden hızlıca bir şaşkınlık geçti ama hemen duygularını sakladı. İyi biliyordu duygularını saklamayı. Keskin bakışlarını üzerimde hissettiğim adam Poyraz Pars Karadağ günlerdir ulaşmak için plan kurduğum adamdı. "Kimsin sen?" diye soran adam ise Poyrazın sadık adamlarından biri olan Batuhan'dı. "Ufak bir anlaşma için geldim Batuhancım ha ama yok biz anlaşmayız diyorsanız da seve seve nezarethanede ağırlarım sizi." Dedim kendimden emin gülümseme ile Poyraz tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu, Volkan alayla sırıtıyordu, Poyrazın sadık adamları Batuhan ile Emirhan ise silahlarını bana doğrultmuşlardı. "AA ama hiç misafirperver değilsiniz ayrıca ben sizin yerinizde olsam bir baş komisere silah doğrultmazdım." Dedim alayla.

Eğer şuan bu durumda olmasaydık yüzlerinde ki değişim yüzünden kahkaha atabilirdim. Poyraz silahlarını indirmelerine dair ufak bir el hareketi yapınca iki adamda hemen silahları bellerine yerleştirdiler. Memnun gülümseme ile Poyrazın masanın karşısındaki sandalyeye oturdum. "Ne istiyorsun?" diye sordu Poyraz karşımdaki masasına oturarak. "Öncelikle şu dosyaları sana takdim edeyim." Diyerek elimdeki dosyaları uzattım. "Şimdi Poyraz Pars Karadağ yaptığın ve bir şekilde üstünü örttüğün bütün suçların hepsi kanıtlarıyla o dosyalarda istesem o dosyayı hemen şu anda işleme sokar ve seninle birlikte bu odada bulunan üç adamını da hapishaneye tıkarım ama istemiyorum çünkü seninle bir ittifak kurmak istiyorum." Dedim.

Dosyayı inceledikçe surat ifadesi değişiyordu "Sen bunları nereden buldun." Dedi sert ses tonuyla. "Orası bende kalsın Poyraz Karadağ." Diyerek sorusunu cevapladım. "seninle bir ittifak içine girersek bunları işleme sokmayacağını nereden bilebilirim?" diye sordu tek kaşını kaldırarak beni sorgularken. "Ben benimle ortak olan kimseyi satmam Karadağ eğer benimle ortak olursan o dosyaları ne duydum ne gördüm ha ama yok olmazsan veya bana bir şey yapmaya çalışırsan o dosyaların kopyasının olduğu tek kişi onları karakola gönderecek ve dosyalar direkt işleme sokulacak." Dedim kendimden emin ve iddialı şekilde.

Poyraz konuşacakken Volkan söze atladı " dur bir dakika ben doğrumu anladım sen polissin ve suç dosyası kabarık olan yer altının lordu diye söz edilen bir adamla adamın kumarhanesinde ittifak kurmak istiyorsun yok daha neler amına koyayım." Diyerek bütün düşüncelerini dile getirdi. "Çok doğru ve net anlamışsın. Cevabınızı bekliyorum." Dedim arkama yaslanıp her birinin tek tek yüzünü incelerken. "Neden?" diye sordu Poyraz. Tek kaşımı kaldırıp yandan bir gülüşle "Ne neden?" diye sordum. "Neden bizimle ittifaka girmek istiyorsun baş komiser." Diye sorusunu düzgün bir şekilde sordu. "Çünkü Karadağ intikam almak istiyorum. Canımın canını acıtanların canını almak istiyorum ve bunu mesleğimden olmadan yapmak istiyorum." Dedim soğuk sesimle kendi sesimden benim bile tüylerim ürpermişti. "Neyin intikamı?" diye sordu Volkanda ciddileşerek. "Onu ancak kabul ettikten sonra öğrenebilirsiniz Aslancık." Dedim.

Bir süre Volkan ile Poyraz bakıştılar ardından Poyraz gözlerini Batuhan ile Emirhan'da gezdirdi ve bana döndü. Beni memnuniyet ile gülümseten o kelimeyi söyledi "Kabul."... doğru seçimi yapmıştı yoksa şuan müebbet yemek üzere tutuklanıyordu. "anlat artık baş komiser önce kim olduğunu sonra ne işe bulaştığımızı." Dedi Poyraz arkasına yaslanarak.

Derin bir nefes aldım ve gözlerimi Poyrazın bana bakan gözlerinin içine baktım. "Ben baş komiser Vanessa Gece Milan. Ailesi 6 yaşındayken gözleri önünde katledilmiş Vanessa Gece Milan. Yetimhanede büyüdüm orada küçük bir kız kardeşim canım oldu ve şerefsizin teki ondan masumluğunu çaldı yetmezmiş gibi sesini çaldı. Bende o şerefsizin canını alacağım Poyraz Karadağ gayet yakından tanıdığın şerefsizin Faruk Kaya'nın." Dedim tüyler ürperten ses tonum ve ruhsuzluğumla.

Poyraz sinirle yumruğunu masaya vururken Volkan odada volta atıyordu. "Daha detaylı anlat sesini kaybetti filan ne demek istiyorsun baş komiser." Diye konuştu ses desibelini fazla arttırmamaya çalışan Volkan. "Anlatayım Volkan Faruk Kaya arkadaşıma tecavüz etti ve yetmezmiş gibi iki gün sonra gelip öldüresiye dövdü bunların hepsi de ben şehir dışında görevdeyken oldu geldiğimde Denizim yerde kanlar içinde yatıyordu o gün bu gündür yanına kimseyi yaklaştırmıyor ve konuşmuyor tek kelime etmiyor sadece yazıyor evin içinde neşeyle şarkı söyleyen arkadaşım yok artık hepsi de Faruk Kaya'nın yüzünden" dedim gözlerimi kırpmadan gözlerinin içine bakarken .

Bana Ruhsuz olmayı o adam öğretmişti. Odada küfürler uçuşuyordu yavaşça ayağa kalktım ve masadaki çantamı aldım. "Bir süre daha bana maruz kalacaksınız beyler ha unutmadan evine yerleşiyorum bir süre Poyrazcık kusuruma bakmazsın diye umut ediyorum." Dedim alayla. Poyraz bir şeyler homurdandı.

Göz devirip telefonumu çıkardım ve karakolda birlikte çalıştığımız ayrıca bu işte beraber olucağımız Pelini aradım. "pelin aşağıdaki adamları operasyon iptal diyerek geri çek işi hallettim Denizi alıp Karadağ malikanesine geçiyorum." Dedim üzerimdeki bakışları umursamadan. "Tamamdır baş komiserim burası Gök kuş ile bende." O görmese de kafamı salladım. " Tamam Pelin bir şey olursa ararsın." Diyerek telefonu kapattım. "Bana bir daha emrivaki yapma ikincide uyarmam." Dedi keskin ses tonuyla Poyraz. "Karadağ söylediklerine dikkat et karşında tehdit edebileceğin biri yok." Dedim öfkeyle. Alayla gülümsedi ve ayağa kalkıp arkadaki askılıktan ceketini aldı bende hırsla ayağa kalkıp topuklularımdan ses çıkartarak önden yürüdüm.

Ben, Poyraz, Volkan bir arabaya binmiş ben ile Denizin yaşadığı eve gidiyorduk. "Planın ne?" diye sordu arabadaki sessizliği bozarak Poyraz. "Faruk çok pis işlere bulaşmış ve hepsini de kızının üzerinden yürütüyor baya araştırdım kızın bundan haberi yok yani masum ve bu intikam yolunda hiçbir masuma zarar vermeyeceğiz. Sadece İkra ile dost olup babası hakkında bilgi toplayacağız ilk adım bu devamını sırası gelince öğrenirsiniz." Dedim camdan dışarıyı izlerken.

İşte gelmiştik Denizimin yanına şimdi sıra onu ikna etmekteydi. Yavaşça kapıya yaklaştım anahtarımı ararken içerden gelen bağırış sesleri ile beynimden vurulmuşa döndüm bir süre etraf karardı gibi hemen kendime gelip anahtarımı elime aldım ve kapıyı açtım Poyrazlarda en az benim kadar endişelilerdi. İçeri girince gördüğüm görüntüye inanamadım.

Loading...
0%