Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Bölüm -4-

@hikayem_04

Hayat gerçekten yaşamaya değer miydi? Hayal kurarak onları gerçekleştirmek arzusuyla yaşamıyor muyduk peki hala hayal kurup onların asla gerçekleşmeyeceğini biliyorsak neden yaşıyorduk? Çünkü sevdiklerimiz sevenlerimiz var onları yarı yolda bırakamayız.

Ya bizi yarı yolda bırakanlar? Onlar nolucak? Tüm hayallerimizin katilleri olanlar ve hala onların özlemiyle yanıp tutuşan bizler. Karşısına geçip Ölüyorum anlasana diye bağırmak istediklerimiz neden hala kalbimizdeler işte bunu kimse bilmiyor.

Bu gün uzun zaman sonra ilk defa onu hissettim ilk defa kokusunu tekrar soludum gibi oldu. Kokusu ciğerlerimin en derinine işlemiş gibi ama o burada olamaz bu imkansız.

Karşılaşmamız bir felaket olurdu ben o kadar güçlü değilim onun karşısında dimdik duracak gücüm yok ki oda gördüğü yerde beni öldürür herhalde.

O'nun Anlatımından;
Onu her görüşümde neden bu hayata böyle sıkıcasına tutunduğumu neden hala geberip gitmediğimi hatırlıyorum.

Ara sıra uykusunda yanına gitmem ve uzaktan izlemem dışında uzun zaman sonra ilk defa bu kadar yakınlaşmıştım ona. O özlediğim kokusunu derince soludum bıraksalar saatlerce durabilirdim böyle.

Ama o beni görmeye hazır değildi görürse tekrar kaçardı kaybederdim bebeğimi o yüzden çok oyalanmadan ayrıldım yanından.

Buraya gelmem hata olabilirdi ama içimde büyük bir sıkıntı vardı o yüzden uzakta duramadım ve geldim iyi olduğunu görünce rahatladımda iyiki gelmişim.

Depoya doğru yavaş adımlarla yürürken beni görenlerin hayretle bakışlarını ve fısıltılarını umursamadım depoya girdiğinde huzursuz olmakta haksız olmadığını anladım.

Ogün her zaman ki gibi Borana sulanıyordu boranda onu kendinden uzaklaştırmaya çalışıyordu buraya kadar her şey alışılmıştı Boranın "Yavşaklaşma it herif büyük bir sorunumuz var." diye bağırmasıyla kaşlarım çatıldı Ogünde ciddileşmişti tek dediği şey "anlat" olmuştu. "Şerefsiz Yaman ve karısı her şeyi biliyor en önemlisi yengemi ve geçmişi biliyorlar." Dediğinde bende şalterler attı Nasıl biliyorlar lan diye bağırdın sinirle.

Boran bana döndüğünde bir kaç küfür mırıldandı Ogünde şaşkınlık ve korkuyla bana bakıyordu. "Abi senin ne işim var burada seni burada görmeleri işleri çok karıştırır." Dedi Boran sinirle boynumu çıtlattım.

"ULAN HER ŞEYİ BİLİYORLAR DİYORSUN DAHA NASIL KARIŞABİLİR ORTALIK!!" Diye sinirle bağırdığımda Boran gözlerini kaçırdı. "Abi yenge bilmiyor yenge seni görürse kaçar onlarda peşine düşer." Dedi bana bakmadan öfkeyle üzerine yürüdüğümde yutkundu.

Haklıydı ve bu benim çok sinirimi bozuyordu. Sevdiğim kadın her dakika benden kaçmaya hazırdı ve peşine ona zarar vermekten çekinmeyecek Orospu Çocukları düşebilirdi.
Ben sinirlenmeyeyimde kim sinirlensindi değil mi?

Sinirle Boranın hemen yanındaki masaya yumruk atıp bağırdım. Boranla Ogüne döndüm "Adamları toplayın iadeyi ziyaret yapacağız." Dedim ve sinirle depodan çıktım.

Ona zarar gelme düşüncesi beni derinden sarsıyordu ondan yeterince ayrı kalmıştım kavuşmamız gerekirken onu tamamen kaybedemezdim.

Deponun önünde sinirle volta atarken arkamdaki ayak sesiyle arkaya döndüm. Büyük bir ha siktir daha kötüsü olamaz derken hep daha kötüsü oluyordu.

Efsundan;
Tamamen sıradan bir insandım şu anda. Kocam dışında kimse bu halimi görmemişti görmezdide çünkü sıradan bir hayatım hiç bir zaman olmamıştı bende sıradan bir insan hiç olmamıştım.

Belkide sıradan insanların hissettiği tek bir duyguyu hissetmiştim oda aşk. Yamana bir çok şey borçluydum onun sayesinde bu kadar güçlüydüm onun sayesinde yıkılmazdım.

Yıkılsam bile Yamanın beni kaldırıcağını biliyor ona sonsuz güveniyordum. Ancak olmaması gereken bir şey oldu.

Bu çatışma ortamında asla olmaması gereken bir şey oldu Yamana söyleyince ne tepki vereceğini bilmiyordum belkide ilk defa korkuyordum.

Bunları düşünmeye zamanım yoktu hazırlanıp gitmeliydim önce kısa bir duş alıp kızıl saçlarımı kurutup hacimlendirdim sonrasında siyah pantolonumla siyah tişörtümü ve siyah kabanımı giyindim.

Dolabımda siyahtan başka renk yoktu aynı hayatım gibi. Simsiyah bir hayata onu dahil edemezdim.

Odadan çıkıp yamanın yanına gitmiştim. Sinirli şekilde telefonla konuşuyordu. Ufak bir öpücük verdikten sonra korumaların olduğu arabaya binmiş yola çıkmıştım.
...

Boranla yaşadığımız ufak atışmadan sonra Yaman gelmiş beni almıştı arabada sorgulayan gözlerle ona bakıyordum. "Sen gelmeyecektin noldu?" Diye sordum

İçimi görmeye çalışır gibi bana bakıyordu. "Bana söylemek istediğin bir şey yok mu Efsun? " diye sordu sorgulayan gözlerle.

"Neyden bahsediyorsun sevgilim?" Diye sordum anlamazca. Sinirle güldü. "Bak güzelim bir şeyi saklamak istiyorsan kanıtı ulu orta yerde bırakmamalısın!" Diye sakince konuştu.

Yutkundum. Ben bir gerizekalıydım. "Öğrenmişsin..." diye fısıldadım. "Neden saklama ihtiyacı duydun bunu benden Efsun?" Diye sordu.

"Saklama değil bu Yaman sadece ben hala şoktaydım dönünce konuşacaktım seninle." Dedim sinirle bana baktı. "Ya bir şey olsaydı! Gittiğin yer güvenli bir yer değildi biliyorsun! Daha yeni öğrendiğimiz bebeğimizi ya kaybetseydik!" İç çektim. Bebeğimiz... Bizim bebeğimiz...

Bu karanlığa doğayacak bir bebek... "Yaman biz simsiyahız o bu karanlığı hak etmiyor..." dumura uğramış gibi baktı bana. "Sen istemiyor musun bebeğimizi?" Hızla konuştum. "Hayır hayır senden benden bir parçayı nasıl istemem ben ama o bu karanlığı istemez bu düşmanlıkları arkamızda bırakmalıyız gerekirse bu ülkeden gitmeliyiz bebeğimiz için." Dedim tereddütle bakıyordum.

"Haklısın güzelim haklısın ama O'nu bitirmeden olmaz biliyorsun O'nu bitirdikten hemen sonra gideceğiz söz veriyorum." İç çekip kafamı salladım. "Peki kocam peki"

Gülümseyip sarıldı bana. Hala şaka gibiydi ben anne oluyordum.

O'nun anlatımından;

Karşılaşmamız için daha çok erkendi. O hazır değildi onu kaybedemezdim nolursa olsun kaybetmeyecektim onu.

Önce bana baktı sonra ayakları geri geri adımladı başını olumsuzca salladı bir kaç defa ağzını açıp kapattı en son gözleri kaydı tam yere düşmek üzereyken kucağıma aldım arabaya binip evime gittim.

Artık o hep yanımda olacaktı başta tehdit etmem gerekebilirdi ama sonrasında beni anlayacaktı beni tekrar sevecekti sevmek zorundaydı ben onu deli gibi severken o beni sevmeyi bırakamazdı ki.

 

 

Loading...
0%