Yeni Üyelik
13.
Bölüm

10.Bölüm

@hilal.gundogdu

Kızlarla beraber öğleden sonra kaçma kararı almış ve bir kafeye gelmiştik. Aslında aklımızda Ayaz ve ekibiyle karşılaşmamak vardı fakat hayat hiö durur mu ordan da bir darbe koydu tabii ki. Merdivenlerden gelen seserle kafalarımızı kaldırdığımızda Ayaz ve ekibi tam karşımızdayken hepimizin ağzı şokla açık kalırken. Ayaz yanında ise yakın arkadaşları Çınar ve Fatih vardı ayrıca yeni bir çocuk daha vardı.

Hafif dalgalı saçlı ve oldukça yakışıklı diyebilirim siyah rengi saçları ve koyu kahverengi gözleri vardı.Biz şokla sadece onlara bakakalırken kim olduğunu bilmediğim çocuk

ordan küçük bir ıslık çaldı. Hepsi bir anda masamızın yanına yürüdüğünde kızlarla bakıştık. Biz onlardan kaçarken onlar ise buradaydı bu da hayatın aha da işte şimdi ettim ağzına hali falan. Nedense bu sefer kavga yerine düzgün bir şekilde yaklaştıklarında ayaz yavaşça masaya daha fazla yaklaştı ve düşmanlık olmayan bir sesle "Size katılabilir miyiz? Bu sefer kavga yok söz." şakacı şekilde göz kırptığında kızlarla tekrar bakıştık.

Fakat Dilara Ayaza bakarak onayladı çünkü aklında ne olduğunu biliyorum. Düşmanını tanımak istiyorsan yakınlaş işte tam olarak buydu ve bu yüzden de masamıza gelmelerini kabul etmişti. Yüsra ve Ecrin bakışırken Ayaz ve diğerleri yandan bir masa çekerek yanımıza yerleştiler.

Masada yuvarlak şekilde oturduğumuzdan dolayı herkes birbirini görebiliyordu. Ayaz göz göze gelmemize rağmen bana bakıp gülümsedi.

Kim olduğunu bilmediğim çocuk "Oh be bende Ayaz beyin düşmanlarıyla hiç tanışamayacağımı düşünüyordum." hepimiz ona garip bakışlar attığımızda Çınar hafifçe o çocuğu masanın altında tekmeledi ve bu acı yüzüne yansıyan çocuk nazikçe devam ederek "Merhaba adım Aras tanıştığıma memnun oldum Kumsal." bunu neden özellikle bana söylüyordu ki. Doğru gerçi kızlar benden önce de bu okuldaydı yani hepsi daha önceden tanışıyorlardı.

Adının Aras olduğunu öğrendiğim çocuğa hafifçe gülümseyerek "Evet bende memnun oldum." Ayaz bakışlarını üzerimde tutarken belirli aralıkla kendi arkadaşlarına ve benimkilere kayıyordu. Sessizlik uzadığında konuşma kararı alarak "Yani Ayaz bunlar senin arkadaşların öyle mi?" sesli cevap vermeyerek sadece kafa salladığında cevabını çok net bir şekilde vermiş oldu. Kızlara dönerek

"Hepimiz aynı sınıfta olduğumuza göre Ayaz'ın arkadaşlarını tanıyorsunuz herhalde." Ecrin bıkkın sesle "Evet sen sonradan geldin ve biz sen gelmeden önce de onları tanıyorduk. Ama o zaman da sevmiyorduk zaten." Aras alaycılık dolu ses tonuyla "Ben sana bayılıyordum Ececik."

ah bu da galiba Aras'ın Ecrin için kullandığı lakap olmalıydı çünkü Ecrin sinirli görünse de artık alışmışlık hissiyatı yayıyordu.

Ecrin ise altta kalmayarak "Arascığım benim bir kargom vardı da ne zaman getireceksin acaba?" gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken bizden Yüsra, onlardan ise Fatih çoktan gülmeye başlamıştı. Ayaz konuya girerek "Sipariş verdiniz mi?" Dilara başıyla onaylayarak

"Evet, siz de eğer bizimle oturmaya kararlıysanız siparişinizi verin."

 

 

Aslında düşman olsak da galiba bazı zamanlar iyi geçinebiliyor olmalıyız. Şu an neredeyse bir sorun bile yaşamadık arada laf atmalar oluyor ama karşılıklı olduğundan herkes eğleniyordu. Herkesin siparişi geldiğinde yemeye başlarız ama arada atışmalar olmaya devam eder.

Ayaz birden "İstediğinizi yiyin kızlar hesap bizden." diğerlerinin gözü açılırken Dilara tam konuşacakken Ayaz "İtiraz istemiyorum."

neden böyle yapıyordu ki bu çovuk ya ama neyse daha öncesinden buna deli demiştim ya şimdide geçerli.

Herkes daha fazla sipariş verirken Fatih,Çınar ve Aras aşırı fazla derecede sipariş verdiler. Hani sorun ödemesinde değil de bunlar bu kadar şeyi nasıl yiyeceklerdi ki zaten göbekleri de yoktu ama neyse nerelerine yerlerse yesinler bana ne.

Konu edebiyat dersinden açıldığında Fatih "Şu edebiyat için bir kitap okunacaktı ya hangisiydi?" biz daha cevap vermeden Yüsra öne atlayarak

"Sait faik abasıyanık kitabı okunacak demişti." Fatih alaycı şekilde "Yok öyle olmaz o ebesiyanık yada dedesiyanık olsaydı,o ne biçim isim kızım dalga mı geçiyorsun." Dudaklarımı ne kadar birbirine bastırsam da hafif gülmem kaçmıştı ve Yüsra ise "Ay ne saçmaladın Fatih sanki kitabı ben yazdım da ben koydum ismini."

"Sen koysaydın o zaman abasıyanık yerine yüsrasıyanık olurdu." Yüsra sabır çekerek avcunu alnına hafif hızla vurduğunda Ayaz da dahil herkes güldü. Ayaz telefonuna bir mesaj geldiğinde hafifçe kimseye çaktırmadan hafifçe gülümsedi fakat bunu ben gördüm.

Ne çeviriyor olabilirdi ki bu suratsız, yenimle bıktım hayatımı resmen bir haftada aksiyona çevirdi ve ben bu gülümsemeyi çok iyi tanıyorum. Bu gülüş tam olarak aha şimdi ananızı laciverte boyadım gülüşüydü. Ne yapacağını merak ettiğim halde kızları gereksiz paniğe sokmak istemediğimden dolayı düşüncelerimi sadece kafamda saklayarak bir hamle yapmasını bekledim. Fakat o sadece sandalyesini iterek kalktığında diğerleri de onunla birlikte kalktı. Tam hafifçe arkasını dönerken bize geri döndü ve veda konuşması yerine "Hesap bizde yani sadece kalkın ve evinze gidin geç olmadan." her ne kadar düşman da olsak o ince ayrtıntı az da olsa hşuma gitmedi değil. Acaba endişeleiyor olabilir mi?

Yok canım ya Ayaz ve düşmanını önemsemek mi imkansız. Hepsi arkasını dönüp giderken ağızarında beliren gülümseme anlaşılmayacak kadar az değildi. Bunu benim gibi Dilara da görmüş olacak ki "Kızlar bu normal değil.Ayaz ve düşmanlarına naziklik mi imkansız kesinlikle bir iş çeviriyorlar."Ecrin katılırken Yüsra ise "Peki ne yaptıklarını anlayanınız var mı?"

"Yani tam emin değilim ama ilk önce Ayaz belli etmeden güldü ve sonra masadan kalktıklarında bakışarak birlikte güldüler." biz ne olabileceğini konuşurken garson çoktan geldi ve masayı toplamaya başladı bile. Masa temizlendikten sonra içecek içerken o konu üzerine konuşuyoruk.

O esnada Telefonuma bir mesaj geldi ve mesaja baktığımda ise plaka numaram üzerine ödenmiş bir ücret görünüyordu. Kızlara bakarak ,çimde tutamadım ve "Bu sefer gerçekten siktir." meraklı gözlerle bakarken alaycılık dolu bir şekilde yumuşak biçimde kahkaha attım.

"Hani bize hesap bizden demişlerdi ve kendileri aşırı yemişlerdi ya aslında onlar ödemedi." Dilara şüphecilikle "Nasıl yani?"

"Kızım yani bildiğin dolandırmışlar bizi. Arabamın plakasını vererek hesabı bana yollamışlar." Ecrin şaşkınlık içinde bağırarak

"O adilerin durduk yere ortaya çıkması garipti zaten." Yüsra ilk defa katılarak "Neyse biz sakin olalım şaka için ilk hamleyi yapan onlar olmuş olabilir ama daha son hamleyi kimse yapmadı değil mi?"

Ecrin zaten hemen gaza gelen bir kız olduğundan "Onlar için güzel bir süpriz hazırlamamız gerekiyor."

Yüsra da fikre katılarak "Evet ama ne yapabiliriz ki?" Ecrin "Bundan daha kötü bir şaka yapmamız lazım bu kesin."

 

 

Aradan çoktan tam tamına iki gün geçti. Okulda dersimiz boştu ve kızlarla boş boş dolanırken Ecrin birden "Kızlar aklıma geldi de Ayaz şu an basketbol antremanıda minik bir zyarete ne dersiniz?" Yüsra ve Dilara durur mu durmaz tabi onlar da hemen fikri onayladılar ve bende her zaman olduğu gibi onların peşine takıldım.İlerlerken aklımda neden basketbol olduğu vardı soruyu onlara sorsam mı bilemedim ama sormaya karar vererek "Basketbol derken yani Ayaz basketbol mu oynuyor?" Yüsra şaşkınlığıma gülerek "Evet hemde okulun basketbol takımında üstüne üstünlük takımın kaptanı."

Dilara devam ederken "Ama hakkını yemeyelim oraya kendi başarısıyla vardı."

 

Okulun içindeki geniş spor salonuna giridğimizde burayı ilk kez görüyordum çünkü okula geleli daha yaklaşık dört gün falan olmuştu.

Biz tribünlerde ilerlerken bizim gibi dersi boş olanlar Ayaz ve takımını izleyerek hafifçe tezahürat yapıyordu. Demir köşeliklere vardığımızda

Ayaz bizi gördü ve umursamazca omuzlarını silkerek maça devam etti.

"Ecrin, şu suyu bana verir misin?" Ecrin ise sorgulamadan eğlenceli bir bakışla suyu elime verdiğinde kendi hamlemi yapmayı bekliyordum.

Sonunda ilk tur bittiğinde Ayaz molaya çıktı ve irkaç kız su vermek için sıraya girmeye hiç uğraşmadan sırf alsın diye uzatırken ben ise elimdeki suyu tribünlerden aşşağı ona fırlattığımda kızlar hem şokla hemde eğlenceyle beni izliyordu.

Ayaz ise şişenin çarpmasıyla hafifçe acıyla minik bir inleme kaçırdı dudaklarından fakat gözleri şişenin sahibine yani bana kaydığında tekrar eğlenceli şekilde gülümseyerek diğerlerini umursamadan seslendi "Ne oldu aptal sarışın suyu bana çok mu vermek istedin?" dudaklarımda gülümsemem varken başımı hafifçe yana eğdim ve umursamaz şekilde omzumu silkerek "Bilirsin su ayıları su olmadan yaşayamazlar." kızlar hiç çekinmeden gülerken tribünde bizimle olan diğer kişiler de gülmeye başladığında yüzü fark edilecek derecede düştü fakat saklamaya çalışarak "Önce kumralım onra köpeğim şimdi de ayı mıyım? Peki şimdi sırada hangi hayvan var?" ona söylediğim lakapları sıraladığında kızlar hafif bir şaşkınlıkla bana bakarken bense sakinliğimi korumaya çalışarak "Şimdi de sırada öküz var çünkü sen tam bir öküzsün!" diğerleriyle beraber hızla spor salonundan çıktık.

 

 

Dersler bitmişti ve ben en sonunda evdeydim. Kendi odamda tek rahat ve güvende hissettiğim yerdeyim. Buraya taşınırken yni okulla ilgili aklımda ne vardı ki acaba? Zaten saçmaydı bir şu yaşadıklarıma bak ya bende yeni okulumda yeni başlangıç yapcağım sanıyordum.

Odamın tozlarını bir bez yardımı ile aldıktan sonra aşşağıdan annemin sesini duydğumda o kadar bıktım ki inleyerek merdivenlerden aşşağıya inerken sinirle asla anneme yapmayacağım şekilde çıkışarak "Ne var anne!" annem ise beni m bu aralar pek iyi olmadığımı bilerek saygısızlığımı göz ardı etti. Fakat elinde bir mektup vardı ve ben daha soramadan bana uzattı "birisi senin için bırakmış herhalde kapının önünde buldum."

nasıl yani mektup bana mı iyide içinde en fazla ne yazıyor olabilir ki? Mektubu annemin elinden teşekkür ederek aldıktan sonra üst kattaki odama geri çıktım ve çalışma masasına oturduğumda alt çekmeceleri karıştırarak bir makas alarak minik zarfı dikkatlice kestim.

Mektupta ise yazanlar şu şekildeydi:

 

 

Merhaba şu an bunu okurken kim olduğumu bilmiyorsun çünkü daha mektubumun başındasın fakat sona geldiğimde kim olduğumu eminim anlarsın. Sana söylemek istediğim şey şu ki bu savaş ikimiz arasında çıksa da benzinlerini biz döktük yani bunun bilincinde olduğundan emin olmak istedim ve ateşe benzin çok fazla atılırsa ne olur biliyorsun patlar bu yüzden sınırları geçme ve ikimiz de

artık daha mantıklı davranmalıyız tabii ne kadar yapabilirsek. Ya da bunların hepsini siktir et tamam mı boş sözler biz kavgamıza devam edelim. Fakat sen şu ana kadar kiminle uğraştığının daha farkında varamadın değil mi ileride anlayacaksın aptal sarışın. Bunlar daha sadece bir başlangıç...

 

kumral

 

 

 

 

Selam aşklarım yine ben acaba kitabın akışı şu an nasıl gidiyor sıkıcı mı falan filan düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Çok yoğun olduğum için bir sonraki bölüm hafta sonu gelir.

Loading...
0%