Yeni Üyelik
14.
Bölüm

11.Bölüm

@hilal.gundogdu

Mektubun sonunda o küçük yazı bu mektubun asıl sahibini ortaya çıkarıyordu. Elbette ki kumral ondan olacak başka hangi öküz bir notu böyle samimiyetsiz yazabilir ki? Onun bu zamana kadar hiçbir hayrını görmedim ve görmeyeceğimi de düşünüyorum çocuk resmen hayırsızın teki yani neden hayırlı bir haraket yapsın ki oda var. Notun sonuna Kumral diye eklemesi oldukça şok edici olsa da daha öncesinde ona yanlışlıkla kumral diye seslenmemi unutmamış.Yani ne vardı ki, unutsan aklınla bir zorun mu var?

Ben şimdi bu notla ne yapsam ki yani yazdığını da anlamadım ki ilk başta normal girmiş sonrasında bu şekilde devam edelim demiş. Bunu kızlara söylesem mi diye düşünürken aklıma ilk önce benim de yanıt olarak ona bir not yazmam geldi. Aynı şekilde karşılık versem tepkisi bence sinirli olurdu. O öküz sinirlenmekten başka birşey yapmadığı için bence diğer duyguları da varmı diye test yapılmalı.

Aklımdaki fikirle çalışma masamın altındaki raftan A4 kağıtlarının olduğu dosyayı açarak içinde düz ve boş bir kağıt çıkardım. Kalemliğimin içinden genelde her zaman kullandığım mavi tükenmez kalemimi çıkararak ilk önce ne yazmam gerektiğini aklımda planladım. Kağıdı düz bir şekilde yazmak için altına çizgili bir kağıt koymak her zaman işe yarar okulda proje verdiklerinde de genelde düz ve düzenli yazmak için bu taktiği kullanırım.Zaten en sevdiğim ders galiba Edebiyat çünkü açıkçası metinlere ve metinlerin anlattığı anlamlara hayranım. Yani insanın bir cümleden o kadar fazla anlam çıkarabilmesi sizce de harika değil mi?

Çevremdeki insanlar beni Hukuk okumak istiyor sanarken benim asıl hayalim yazar olmak. Yani düşünsenize diğer insanların sizin kitabınızı okuması, eğlenmesi, hayal dünaynıza eşlik etmesi çok zevkli değil mi ? Fakat kimseye bahsetmeme sebebim ise bunun dediğim gibi sadece bir hayal olması. Yapmaktan korkmak veya daha doğrusu başaramamaktan korkmak bunun en büyük etkenlerinden birisi . O kadar fazla yazar olmak istiyorum ki eğer bunu gerçekleştiremezsem kendimi toplarlayabileceğimi sanmıyorum ve bende bu yüzden denememeye karar verdim.

Fakat ya bu konuda yeteneğim varsa ? Ya gerçekten bunu başarığp bir gün yazar olursam ? yada boşver bunlar gereksiz düşünceler bunları asla gerçekleştiremeyeceğim. Bunun hayalini her gece hatta neredeyse her boş vaktimde kursam da kendi korkaklığım yüzünden asla yazarlığa ilk adımı atmadım.

Nota başlamadan önce mavi tükenmez yazyor mu diye köşedeki karalama defterime çizik attıktan sonra yazdığı kesin olduğunda notumu yazmaya başladım.

 

 

Ne dediğini daha kendin bilmediğine eminim. Bana neden takıntı yaptın onu da bilmiyorum fakat takıntın haline geldiysem ne mutlu bana okulun zorbası bana takıntılı bir manyak. Ah doğru ya sen manyak değil bir öküzsün ve ayrıca öküz demekten vazgeçeceğimi sanıyorsan çok yanılıyorsun. Aklımda olan sorulardan birisi evimin adresini nasıl buldun ve notu neden bırakmak istedin?

Ya da boşver sen istediğin her şeyi elde edebilen birisiydin değil mi boşuna konuşuyorum. Eğer bir kavga başlattıysan devam etmekte bana düşer. Şu andan itibaren başarılar dilerim sevgili düşmanım.

 

Aptal sarışının.

 

Notu yazarken içimde az da olsa özgüven yükselmedi değil hemde sondaki aptal sarışının detayını bilerek ekledim çünkü o kendi yazdığın notun sonuna benim ona seslendiğim şekilde yazmıştı yani kumral, ben ise şimdi notumun sonuna onun bana hitap ettiği şekilde yazdım. Onu o kadar çileden çıkarmak istiyorum ki bu bazen bana bile fazla geliyor. Not kağıdını bir iki kere katlayarak defterlerimden birisinin içine sıkıştırdıktan hemen sonra çalışma masamdan kalkarak saat geç olduğu için yatağıma yöneldim. Sıcak havaya rağmen yatağın soğukluğu şu anda rahatlatıcı olan tek şey olabilir.

Aklım tanıştığımız andan beri oldukça samimi olduğumuz kızlardaydı. Normalde herkesin yapmacık davranmasını bekliyordum ama onlar yapmacık değildi. Dilara grubun lideri gibi genelde kararlar alır veya tavsiye verir, Yüsra eğlencemiz diyebilirim ayrıca erkek düşmanı,

Ecrin ise hoş ve tatlı bir kız fakat oda tam olarak Yüsra ile aynı kafa yapısına sahipti eğer Yüsra bir şey yaparsa durmaz oda hemen arkasından yapardı. Bu kadar kolay gaza gelmesi kimi zaman eğlenceli olsa da bazen yanlış kararlar vermesini sağlayabilir. Ama birazcık da olsa utangaçlık var. O gün Ayaz ve grubuyla otururken onlara pek bakmadı ve konuşmaya katılmak istemedi bana göre erkeklerden bir çekincesi olabilir. Ya da sadece onlara karşı mı bilemem bunu sonra öğrenecektim.

Tam rahatlamaya çalıştığım esnada telefonuma bir bildirim düştü.Merakla telefona baktım.

 

Dilara sizi Gebeş Kaplumbağalar grubuna ekledi

 

Yüsra:Sonunda aldınız bende Kumsal'ı unuttunuz sandım.

Dilara:Sence unutur muyum o da artık bizden.

Ecrin:Evet artık bizim gruptan.

Ben daha ne olduğunu pek anlayamazken onlara ayak uydurmayı seçerek.

Yüsra:Bak bakalım kim sonunda konuşmaya dahil oldu.

Yüsra:Bakıyorum da bizim sarışınımız da sonunda gruba dahil olmuş.

Kumsal:Neler yapıyorsunuz bakalım.

Dilara:Sadece boş sohbet ediyorduk sen de geldiysen dedikoduya hazırımm.

Ecrin:Kızlar bu arada başımıza yeni bir dert açıldı.

Dilara:İşte bitmeyen dertlerden birisi ne oldu peki?

Yüsra:Ay en fazla ne olabilir bizi çekemiyorlardır kıskanç çirkefler.

Kumsal:Of Yüsra biraz ciddi ol da Ecrin ne olduğunu anlatsın.

Ecrin:Hani Beste ve grubu varya bu gün sokakta karşılaştık ve bana ayağınızı denk alın dedi.Kendini ne sanıyor ki salak yapay sarı.

Dilara:Boş tehditlerinden birisidir işte bir şey yapamaz o sadece söylemekle yetinir.

Kumsal:O kızın okulda çoğu kişiyle kavga ettiğini duydum hemde hani hafif değilmiş.

Yüsra:Evet kavgaları sert bir defasından denk gelmiştim de gerçekten acıması yok.

Ecrin:Evet bu yüzden kendinize dikkat edin bebişlerim hiçbirinize o şıllığın zarar vermesini istemiyorum.

Dilara:Bu konuda Ecrin haklı en çok da sen kendine dikkat et Kumsal o şu anda resmen sana kafayı takmış gibi görünüyor.

Kumsal:Farkındayım ama sizde dikkat edin o kız birinize zarar verirse boş boş durmam ona göre.

Yüsra:İşte kimin arkadaşı, be yürü kızım kim tutar seni.

Ecrin:Helal lan bizde arkandayız.

Dilara:Siz ikiniz nasıl bu kadar çabuk gaza gelebiliyorsunuz anlamıyorum ki.

Kumsal:O zaman yarın okulda görüşürüz bu gün yorgunum erken uyuyacağım.

Dilara:Peki yarın görüşürüzz.

Yüsra yazıyor...

Yüsra yazıyor...

Yüsra yazıyor...

 

Ecrin:Yüsra acaba destan yazıyor olabilir misin?

Yüsra:Yok destan yazmak isteseydim kendimi yazardım sonuçta destanlar kadar mükemmelim.

Dilara:Senin şu egona hayranım gerçekten.Kızım durduk yerine kendi kendini mükemmel kabul ediyorsun.

...

 

 

Sabah rutinimi uyguladıktan sonra evden çıkmıştım.Bu gün beni okula babam bırakmadığı için mecbur yürümek zorundaydım.Yürümeyide pek sevmem de neyse kaderimiz böyleymiş. İlk saatimiz edebiyat olduğu için heyecanlı olmamam imkansız. Dersi zaten çok çok severken hocası ise bir başkaydı benim için. Bu okulda sevdiğim iki öğretmen vardı zaten ilki hem sınıf hocamız olan hemde ingilizce dersimize giren Ayça hocayken.

Diğeri tahmin edebileceğiniz üzere edebiyat öğretmeni Mehmet hoca. Okula tam girmek üzereyken yanımda son hızla siyah Yamaha r7 model bir motor geçti. Motorları oldukça sevsem de aslında korkmuyor değildim. Süren kişi sanki beni tanıyor gibi neredeyse bana sıfır geçtiğinde korkuyla refleks olarak geri kaçarak "Hay ben senin süreceğin motoru sikeyim." motor durduğunda sürücüsü kaskı çıkardığında ettiğim küfür de ağzımda tıkılı kaldı çünkü bu kişi Ayaz'dan başkası değildi "sadece motoru değil seni de sikeyim" diye mırıldandığımda durduğu yerden gülümseyerek bana bakan ela gözlerinin cezbediciliği gerçekten şaka değildi . Bunu bilerek yapmıştı o şerefsiz öküz benim olduğumu biliyordu yoksa neden sıfır geçsin ki? Beni sinir etme çabaları saçma bir şekilde her seferinde işe yarıyordu ben sinirden kudururken o ise sadece sırıtarak izliyordu .

Bundan nasıl zevk alıyorsa artık o manyak.

 

Sınıfta daha hiç kimse yokken Ayaz'ın sırasına geçip çantasının bir bölmesini açarak yakalanmamak için hızlıca yazdığım not kağıdını attıktan sonra sırama geri geçtim ve sınıfın dolmasını bekledim.

Edebiyat hocasını beklerken herkes yerlerine yerleşip arkadaşlarıyla konuşuyordu.Sonunda Mehmet hoca sınıfa girdiğinde ayağa kalktık.

Mehmet hoca her zaman öğrencilerin ahlinden anlayan ve empati yapan birisiydi bu yüzden severdim. Oturmamız için eliyle işaret ettiğinde hepimiz oturduk bazılrı ise hocayı umursmadan arkadaşlarıyla konuşmaya devam etti.

Mehmet hoca elini iki kez çırparak sınıfa "Evet çocuklar bu gün ders işlemiyoruz." tüm sınıf haberin sevincini yaşarken devam ederek

"Fakat ders işlemek yerine sizi daha yakından tanımak istiyorum." gözleri bana döndüğünde lk kurbanın ben olduğumu anlamam zaman almamıştı.

"O zaman ilk kumsal ile başlayalım bakalım olur mu?" bana baktığında her ne kadar reddetmek istesem de yapamayacağımı bilerek başımı onaylacasına salladığımda "O zaman kumsal Yeni gelmiştin değil mi bize kendinden bahseder misin?" konuşmak için sırmadan ayağa kalktığımda Ayaz da dahil herkesin gözü üzerimdeydi. Stresi ne kadar atmak istesem de kalp atışlarım susmuyor bedenim bana ihanet ediyordu.

"Bildiğiniz üzere ben Kumsal Özdemir, İstanbul'dan taşındık ve artık burda yaşayacağım." Mehmet hoca beni konuşmaya daha çok teşvik etmek için "Peki ileride hangi mesleği seçmeyi düşünüyorsun." kalp atışlarım daha da çok hızlanmıştı bu zamana kadar bir meslek seçmemiştim aklımda sadece hayalim olan yazarlık vardı ama bunu söyleyemezdim o yüzden belli etmemeye çalışarak "Seçimimi henüz yapmadım."

hoca anlayarak başını sallarken sınıfın geri kalanına bakarak "Peki mesleğini belirlemiş olan varmı?"

Ayaz tüm özgüveniyle elini kaldırdığında hoca devam etmesi için işaret verdiğinde sanki amacı nisbet yapmakmış gibi gözlerim içine bakarak

"Babamın şirketinin başına geçeceğim." sınıf mini bir tezahürat yaparken bazı kızar etkilenmiş bakışla bakıyorlardı.

Tenefüs zili çaldığında tam kızlarla gezmek için sıramdan kalktığımda Mehmet hoca "Kumsal seninle biraz konuşabilir miyiz? Özel olarak?"

başımı onaylarcasına sallayarak onu takip ettim. boş bir koridorda durduğunda gözünde beliren hafif bir endişeyle "İyi misin yani pek mutlu görünmüyorsun bir sorun varsa bana anlatabilirsin biliyorsun." bu adam gerçekten de benim için mi endişelenmişti , şaşkın tepkimi saklamak için yüz ifademi kontrol ederek "Bir sorun yok hocam." kafasını sallarken "Öyle diyorsan sana inanacağım ama bir şey olursa bana gelmeyi unutma."

"Anladım hocam ve iyi dersler." elindeki çayından bir yudum aldıktan hemen sonra gülümsedi ve öğretmenler odasına yol aldı.

Acaba bizim kızlar şu anda neredeydi ki ? koridorda boş boş yürürken aynı sınıfta olduğumuz kız koşarak bana geldi endişeli sesiyle

"Acilen lavaboya gitmen lazım." kızın endişesi içimde büyük bir korku uyandırırken hızlıca onu geride bırakarak koşmaya başladım.

Aklımdan bin türlü soru geçiyordu. Kalbim korkudan aşırı hızlı atarken etraftakileri umursamadan sadece koşuyordum. Bu kadar acil olan neydi bilmiyorum ama kızın gözlerindeki korku beni dehşete düşürmeye yetti.

Lavaboya vardığımda ise koşmam durakladı çünkü girişin önünde kız erkek fark etmeksizin bir sürü kişi vardı. Daha ne olduğunu bilmesem de elim ayağım çoktan titremeye başlamıştı.Tam kendimi toparlayıp adım atacağım esnada kapının tam köşesinde bekleyen Beste'nin arkadaşlarını gördüğümde asıl dehşet işte şimdi başlamıştı.Orada ne yapıyorlardı? Beste nerdeydi? Herkes neden içeri bakıyordu? Sonunda cesaretimi toplayıp lavaboya yaklaşmak için adım attığımda içeriden bir hışımla Beste çıtkı ve arkadaşları da peşine takıldı. Beste tam yanımdan geçerken

alaycı gülümsemeyle bana baktı. Ardından lavabodan gelen ağlama sesiyle korkum o kadar arttı ki ne yapacağımı şaşırdım fakat kendimi toparlayarak hızla koştum. Diğer içeri bakanları iterek içeri girdim ve keşke girmeseydim diyeceğim o görselle baş başa kaldım. Ecrin yerde kanlarla ve kıyafetlerindeki birkaç yırtıkla yatıyor lavabaodaki camlardan birisi kırık yerlerde dağılmış. O an düşüp bayılacağımı hissettim ama bedenim titrese de yerdeki cam kırıklarını umursamadan hızlıca koşarak yanına çöktüm ve o ağlarken sıkı ve güven verici bir şekilde kucakladım. Ecrin daha da çok ağlarken benim de gözlerim doldu ve daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladım. Bunu ona kim yapmıştı bu caniceydi normal bir kavga değil bu bir cana kast etmekti.

Ağlarken titreyen sesimle "Ecrin'im güzelim ne oldu sana böyle?" Ecrin cevap vermeden ağlarken yaraları gerçekten acıtıyor olmalıydı.

O esnada bir anda içeri Aras girdi Ecrin'i görünce her ne kadar oda benim gibi korksa da hızlıca tavrını değiştirip yanınıza gelerek hızlı hareketle Ecrin'i kucağına alarak ayağa kalktı. Güven vermek istercesine tutarken bir yandan da yaralarını acıtmamam için nazik bir tutuşu vardı. Bana baktı "Ben hallederim sen sakin ol. " Güvence verdikten hemen sonra diğerlerine sinirli bakışlar atarak aralarından sıyrılarak geçti.

Ağlamam durmuyordu benim güzel Ecrin'ime ne yapmışlardı böyle. Ecrin'e sarılmak için eğildiğimden yerdeki camlardan birkaçı dizime girmişti ayağa kalkarken canımı yaktı ama umursamadım. Ağlarken bir yandan sinirle lavabonun kapısında duranlara baktım. Sinirliydim hemde çok içeride olanları bile bile sadece durup izlemişler miydi? Gözyaşlarım sürülmeye devam ederken ses tonunu ayarlayamadım ve planladığımdan daha da yüksek çıkarak

"Burda ne oldu? " Hiç kimse cevap vermedi sustu. Ama susan onlar değil vicdanlarıydı.

Tekrarlayarak daha gür sesle "Burda ne oldu? " Yine cevap gelmedi.

Gözyaşlarım sürülmeye devam ederken

"Kim yaptı en azından onu söyleyin. "

Sonunda içlerinden bir kız ileri adım atarak hafif titrek sesiyle yere bakarak

"Beste yaptı. " Tam da tahmin ettiğim gibiydi ama neden beni bu kadar ağlatıyordu ki? Sonunda cevap almış olmanın rahatlığıyla tekrar soru sormak için konuşarak "Peki ne oldu? " Kız ilk önce diğerlerine baktıktan sonra bu sefer bana döndüğünde yüzüme baktı ve "Ecrin lavaboda yüzünü yıkıyordu sonra içeri Beste girdi seni sordu ama Ecrin nerde olduğunu söylemedi. Beste ise sırf söylesin diye bunları yaptı ama Ecrin yine senin yerini söylemedi."

Ah o salak kız sırf benim için kendini tehlikeye mi atmıştı. Gözlerimden yaşlar daha çok düşerken zihnim sorularla yarışıyordu. Aklıma daha birkaç gün önce beni Beste hakkında uyardığı geldi bana ondan uzak dur tehlikeli demişti.

Ah be güzelim neden benim için kendini heba ettin ki. Neden acıya dayandın, neden karşılık veremedin? Ben kendimi artık affedemem Ecrin acı çekmişti hemde benim yüzümden. Ben artık ne ona bakabilirdim ne de kızlara. Peki ne olacaktı ne tepki vereceklerdi ki?

Ağlamam dinmezken bu sefer sadece o kıza değil hepsine baktım. "Siz insan değilsiniz ki olamazsınız peki nesiniz? " Herkes yüzünü yere çevirirken devam ettim. "Yardım etmek çok mu zordu ne oldu da sadece izlemeye karar verdiniz izlerken hiç canınız yanmadı mı? "

Ağlayarak sitem ederken sonunda gözlerim karşımdaki ela gözlerle buluştu.

"Ayaz."

 

 

 

 

Evet sevgili okurlarım bundan sonra aktifliğim geri geliyor. Peki bölüm nasıl gitti? Açıkçası yazarken bende üzüldüm ama böyle olması gerekiyordu.

Loading...
0%