Yücel Bey’in ailesi;

Anne:Berra AKGÜL Baba:Bora AKGÜL

İkizi:Yüksel AKGÜL

Yüksel’in eşi:Arin AKGÜL

Sırasıyla çocukları

Alp AKGÜL(27yaşında , polis)

Utkan AKGÜL(25yaşında , avukat)

Yavuz AKGÜL(24yaşında , son sınıf makine mühendisi öğrencisi)

Güneş hanım’ın ailesi;

Anne:Işık YILMAZ Baba:Ali YILMAZ

Kardeşi:Günay YILMAZ

Günay’ın eşi:Efsun YILMAZ

Sırasıyla çocukları

Can YILMAZ(27 yaşında , savcı)

Aygün YILMAZ(25 yaşında , matematik öğretmeni)

Ilgaz YILMAZ (17 yaşında , 12.sınıf)

YAZARDAN

Bunlar Yıldız'ın Alp abisi ve Can abisiydi. Koşarak onlara gitti ve sarıldı. Anlaşılan onlarda böyle bir tesadüfü beklemiyorlardı.Uzun zaman olmuştu görüşmeyeli.

•Abilerim ohhh be sizi ne kadar özlemişim.

Can ve Alp aynı anda konuştu. Bizde seni özledik fıstık. Herkesin aklında tek bir soru vardı. O üçü nasıl tanışmıştı???

YILDIZDAN

Herkes nasıl tanıştığımıza dair sorular sorunca onlara geçiştirerek bir cevap verdim. Alp abi ve Can abiyede kaş göz yaptım söylemeyin diye. Onlar beni anlamıştı. Abim ve Fazlı dışında beni ilk anlayan onlardı. Ben olanlardan sonra dersimi o kadar güzel aldım ki bir daha kimseye beni anlaması için yalvarmadım , ısrar etmedim.

Burdaki herkesi çok sevmiştim. Veeee kemuran sana bombaaa gibi bir haberim var. Noldi kız gene hayırdır?!!Yani hayır mı orasını bilmem ama Yücel beyler Mardin'de yaşıyormuş ya gız. Eee abin yani abimiz ya da Fazlı nolucak??! Bu benim hiç aklıma gelmemişti. Aniden ayağa kalktım için herkesin kafası bana dönmüştü , telefonla konuşup geliceğimi söyledim bunun için müsait bir yer olup olmadığını sordum. Güneş hanım memnuniyetle gülümseyip balkonun yerini gösterdi bana. O geri yerine gitti. İlk abimi aradım.(Yıldız+,Rüzgar-)

+Abimmm nasılsın?? Bensiz kızlarla takılmıyorsundur inşallah!!

-Yok be turunç ne kızı.

+Hele bir olsun hele bir olsun bak o zamana o yeni aldığın bilgisayarını kırmıyor muyum?!!

-Sus turunç ağzından yel alsın. Hayırdır gideli en fazla 5 saat oldu beni bu kadar özleyeceğini bilmiyordum.

+Abi sana kötü bir haberim var.

-Söyle turunç noldu?! Sesin kötü geliyor,gözlerin doldu kesin senin bak ne yapalım biliyor musun ? Ben sana limonata için ayrı çanta hazırladım. Onlardan bir tane al iç Tamam mı ? Öyle konuşalım sakinleş biraz turuncum.

+Beni çok iyi tanıyorsun ve teşekkürler rüzgar gülüm.

-hay hay efendim görevimiz ayrıca ne zamandır şu rüzgar gülünü söylemiyordun yine başladı anlaşılan. 5 dakikaya sakinleş iç öyle geri ara şimdilik görüşürüz turunç.

+Görüşürüz rüzgar gülüm.

Onun beni bu kadar iyi tanıması ister istemez güldürdü. Diğerlerinin yanına gittim. Güneş hanıma çantamın nerde olduğunu sordum. Söylediği yerden gidip buldum çantayı açıp limonatamı aşıp onların yanına döndüm. Onlar şişeme garip bakıyorlardı. Anneannem dayanamayıp onu ne olduğunu sordu. (Kaya~)

+Bu çilekli limonata abimle birlikte yaptık sizede getireyim bekle. benimle gelir misin yardım için ?

~Gelirim gelmez olur muyum hiç benim biriciğim.

Beni bir anda sırtına aldı. Birlikte herkese birer limonata alıp geldik. Bu arada bu kadar limonata çantanda ne arıyor derseniz her gün bir tane içiyorum hatta bazen iki. O yüzden tek yapışta en az 30 şişelik yaparım. Abim sırf limonata için büyük bir çanta koymuştu. Herkes içmek için açtı ben içindekileri saymaya başladım birinin alerjisi olabilir diye. Herkesin suratında memnun bir ifade vardı. Müsade isteyip geri balkona gitti. Abimi aradım.

+Abicimmmm ben geldim

-Çıkar bakalım şu ağzındaki baklayı turunç.

+Abi biz Mardin'e gidecekmişiz

-Eee ne güzel işte gezmiş olursun.

+Gezmek için değil temelli.

-Ne...

Ardından bir kırılma sesi geldi.

+Abi iyi misin?!

-İyiyim sadece elimdeki bardak düştü. İstersen bende oraya gelirim senin yanına ister misin??

+Olmaz abi senin burda bir düzenin var bunu ne sana ne de Fazlı'ya yapamam. Tatillerde gelirim sen gelirsin Fazlı'yı alıp.

-Hiç içimden gelmiyor.

+Abicim lütfen

-Tamam turunç. Ne zaman gideceksiniz??

+Bu gece fazla vaktim yok Fazlı ile konuşup içeri geçmem lazım görüşürüz abicim

-Tamam görüşürüz turunç ... ve kendine iyi bak

+Sende rüzgar gülüm.

Telefonu kapatıp Fazlı'yı aradım. (Fazlı•)

+Benim sana bir şey söylemem lazım.

•Noldi portakal.

+Ben Mardin'e gidiyorum.

•Benim yerimede gez. Ya da dur bende geleyim. Şu kuzenlerini az kıskançlıktan çatlatmak için fotoğrafta çekerizzz offf mükemmel hazırlanmaya başladım bilee portakal

+Gezmeye değil... temelli

Dedim ve telefonu yüzüme kapattı. Anlaşılan yeni uyanmıştı. Üçden geriye saymaya başladım. 3-2-1 telefonum çalmaya başladı.

•Ne Mardin'i? Ne zaman?! Bende geleyim mi? Bagaja atarsınız beni gelirim gıkımda çıkmaz.

+Hıhı halıyada sarayım tam olsun.Bu gece gidicez. Ve şimdi kapatmam lazım görüşürüz.

•Görüşürüz portakalım kendine iyi baka sık sık ara zaten bulduğum ilk fırsatlarda beni yanı başında bulacaksın.

+Sende öyle Fazla

•Bak hâlâ ya

O söylenirken bu sefer ben intikam için onun yüzüne kapattım.Kahkaha ata ata içeri girdim. Gece oldu son kez İstanbul'a baktım. Gözlerim doldu. İyisiyle kötüsüyle her şeyim burda geçmişti. Altı araba Mardin'e gidiyorduk. Arabaya bindik. Yılmaz herkesi kontrol etti ve Mardin yolcusu kalmasın diye bağırdı onun bu hâlleri bana Fazlı'yı hatırlatıyordu.İkiside deli doluydu…