@hiros_uguzkan
|
"Anne okula gitmek istemiyorum hastayım." Tabi canım bende yedim hadi okula." "Of!" "Anneye 'of' denmez." "Hadi görüşürüz." "İyi dersler." Okula sırf Meryem var diye gidiyorum yoksa gitmem yada sürünerek giderim. Sınıfa vardığımda gözlerim Meryem'i aradı ve evet oradaydı hoşlandığı çocuğun yanında. "Meryem!" "Ah sonunda geldin." "Niye Murat' ın yanında domates e döndüğün için mi?" "Ne ilgisi var canım." "Neyse ilk ders ne." "Sosyal." "Hiç sevmiyorum." "Neyse hoca geldi oturalım." Meryem ile aynı sırada oturduğum için şanslıyım. Oturup kitabımı ve kalemliğimi çıkardım. "Işıl." "Efendim." "Kalemin var mı?" "Getirmedin mi?" "Hayır, evde kalmış." "Aferin bende de yok ki." "Evet sessiz olun şimdi sayfa yüzsekizi açın." O sırada dışarıda büyük bir çığlık koptu. Ve iki el ateş sesi. "Ho- hocam dışarıda bir adam var ve yanında ölü bir çocuk." Arka sıradan gelen sesle herkes panik olmuştu ama o adam orada yoktu.Ve en kötü anonsu duyduk koridordaki hoparlörden. "Evet ben yeni seri katiliniz ve sizde benim piyonlarımsınız. Şah ve mat." Sonra iki el ateş sesi duyuldu. Bu oda müdürün odasıydı ve şah ve mat dediğine göre müdürü öldürdü. "Evet şah taşını aldığıma göre piyonlar da benimdir, hepiniz benim elimdesiniz ve hepinizi öldürene kadar bu okuldayız, siz ve ben." Son dediği cümle ile kenetlenmiştim adeta. Kulağımda yankılanıyordu sesi. Sanki tanıyordum onu. |
0% |