
Gelelim şu meşhur pet şişe davamıza. Meşhur diyorum çünkü dağa, taşa bile anlatmışımdır. O zamanlar arkadaştık. Daha doğrusu olmaya çalışıyorduk galiba. Flört gibiydik ama olmaz gözüylede bakıyorduk. Bir normaldik, bir hisli. Ama o gün. O gün bi başka hisli.
Kuzenim ve onunla haliçteyiz. Oturduk bi tavuk pilavcıya. O günde yeni matara almıştım kendime. Kalkarken masada unutmuşum. Ordan çilekli süt aldı bize. İçe içe tramvaya yürüyoruz. Yolda klasik hiç bişey problem değil snapleri çekiniyoruz. Tam yolun ortasında geldi aklıma mataram. Bi an "aaa şişemi unuttum" diyerek durdum. Pet şişe sandı tabi. Gel sana su alalım diyip tekeli gösterdi. Gerek yok ya dedim, geri dönelim mi diye sordu. O kadar yolu dönmek istemedim. Neyse dedik devam ettik yola. Bizi tramvaya bıraktı. Beş on dakika sonra birden bi snap geldi telefonuma. Elinde benim mataram. Hiç problem değil diye video atıyor bana. İstemsiz süzüldü gözümden bi damla. Duygulandım. Duygulandığım şey, pet şişe sandığı şişe için o kadar yol gitmesiydi aslında.
O gün neden bu kadar duygulandım bilmiyorum. Belkide ne var bunda diyeceğiniz bi anımızdı. Ama o, ona karşı ilk gözyaşım, ilk kelebeğimdi galiba.
O matarayı almadım. Senin olsun dedim. Her gün matara snabi almaya başladım. Altında hiç problem değil yazan. Ve her alışımda ilk günki gibi duygulandım. Dedim ya ince düşünceli diye. O ince düşünceli adama sevdalandım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.69k Okunma |
138 Oy |
0 Takip |
40 Bölümlü Kitap |