@hivs4u
|
"Kendimi bile tanıyamazken seni nasıl tanıyabilirim ki? " Elindeki bardağı hızla yere atarak tuzla buz olmasını sağlamıştı. Kırılan parçalara baktıkça her bir parçasından kendimi görüyor gibiydim. Ben de o bardak gibi ne kadar bütün gibi görünsem de ilk düşüşümde paramparça olmuş, toplamaya çalıştıkça yeni şeyler öğreniyordum. Kimdim ben? Anılarımı geri istiyordum. Benden çaldıkları hayatımın nasıl olduğunu bile bilmeden istiyordum. Bu adamla tanıştım mı tanışmadım mı bilmek istiyordum. Arsen oturduğu yerden hızlıca kalkıp yanıma ulaştı. Kocaman elleriyle çenemden sertçe tutup yüzüne bakmamı sağladı. "Beni tanımanı istemiyorum Mina, beni hissetmeni istiyorum. Kalp atışlarımı duy istiyorum, sana olan bakışlarımı gör istiyorum, seni gördükçe artan vücut sıcaklığımı hisset istiyorum ama en çok seni istiyorum Mina. " Elini çenemden aşağıya kaydırmaya başladı, dokunuşu tüy gibi hafif olsa da bendeki etkisi çığ gibiydi. Dokunuşuyla tenimi öpüyordu sanki, yavaş dokunuşlarla başlayan yolcuğu ani bir şekilde belimde son buldu. Tek bir koluyla tüm belimi sarmıştı ve o kol şimdi beni kendisiyle bir etmek istercesine vücuduyla buluşturmuştu. "Kim olduğun umurumda bile değil. Ben seni tanımıyorum belki ama seni yaşıyorum Mina. Seni gördüğüm günden beri aldığım nefes oksijen değil sensin." Belimde duran eli öldürücü bir yavaşlıkla aşağıya doğru yol izlemeye başladı. Onun bu yavaşlığına dayanamayıp elini tuttuğum gibi kalçamın üzerine koydum. "Bilirsin, yavaşlara tahammülüm yoktur. Hız severim ben" Yaptığım şeyle gözleri arzuyla alev almışken sözlerim o ateşi iyice harlamıştı. Birden kravatını hızla çekip çıkardı. "Sikerler" Dudaklarımı esir olarak aldığında yapabileceğim bir şey yoktu. Artık ne onu ne de kendimi tutacak gücüm kalmamıştı |
0% |