Yeni Üyelik
5.
Bölüm
@hva_nr

Etrafımda hiç ses yoktu. Gözlerimi zar zor açınca koltukta uyuyan şevvali gördüm elimdeki baskıyla beraber kafamı sola çevirince karnın kafası avuç içimde uyuyordu. Sol tarafımda kesin bir acı hissedince istemsiz bacaklarımı kıvırdım. "Dilşah" karan aniden elimden kalkıp bana döndü. "Ne oldu karım ağrın mı var" telaşlı bir şekilde suratıma bakıyordu. "Hayır sadece karıncalandı" ne dersem diyim içi rahatlamayacak olucak ki savaşı arayıp odaya gelmesi gerektiğini söyledi.

 

Kapı hızlıca açıldı. "Eveet yeğenlerimin annesi, günaydın" kendimi tutamayı güldüm savaş aynı şevvaldi, yanıma gelip yarama baktı. "Turp gibisin yenge çocuk doğurabilirsin"

 

Anne olabilirdim.

 

"Dilşah" şevval uykulu uykulu yerinden kalkıp yanıma geldi ve elimi tuttu. "Nasılsın güzelim" yorgundu bu çok bariz belliydi. "Ben çok iyiyim ne zaman çıkıyorum" odadaki herkes bana güldü neden güldüklerini anlamadım. "Ben işlemleri hallettim çıkabilirsiniz" savaşın dediği şeyle üstümdeki battaniyeyi attım ve ayağa kalktım. "E hadi gidelim o zaman" karan anında yanıma gelip belimi tuttu. "Dursana akça yavaş ol biraz"

 

Bana yine akça diyordu ama hep tedirgin olduğu anlarda söylediğini fark ettim.

 

"Ulan yemin ederim aynısınız ya, yenge bir dur gözünü seveyim" savaşın sitemiyle durdum "ne var ya hadi gidelim işte " şevval odadaki dolaba gidip içinden bir elbise çıkarttı. "Hastane elbisesi yerine bu çiçekli elbiseyi tercih edebilirsin bence tatlım" doğru ya üstümde ameliyathane kıyafeti vardı. "Siz çıkın ben giydiririm" karan ve savaş odadan çıkınca şevval yine dolaba gidip bu sefer iç çamaşırı çıkartmıştı.

 

Ondan utanmıyordum bu yüzden beni giydirmesine izin verdim. "Evlilik yaramış heralde şuna bak götün büyümüş" daha evleneli bir hafta bile olmamıştı. "Aynen şevval sanada tavsiye ediyorum canım" giyindikten sonra odadan çıktım katan ise hemen yanıma gelip koluna girmem için kolunu araladı bende direkt girdim.

 

Konağa geldiğimde herkesi bahçede görmemle kaşlarım çatıldı. "Karan" dedim ona dönerek."karım" dedi oda bana dönerek. "Eğer biri bile biliyorsa deni boşarım küçük ağa" sert bir şekilde yutkundu.

 

"Abla" dilan bana doğru koşup birden sarılınca kasıldım. "Hop hop baldız hanım yavaş" dilan endişeyle benden uzaklaştı. "Özür dilerim abla canın mı acıdı" ona gülümseyerek alnından öptüm. "Sen sarıldın ya bende acı kalmadı meleğim" elini omzuna atıp yürümeye başladık. "Keça mîn (kızım) iyi misin" babaannem yanıma gelip eliyle saçlarımı sevdi. "Ah kınalı kuzum benim" annemde beni böyle severdi.

 

"Dilşah" bu halamın kızı Dilaraydı. "Hoş geldin Dilara" oda antalya üniversite okuyordu ama büyük ihtimalle tatile gelmişti. "Geçmiş olsun, duydum olanları" üstünde kısacık bir crop altında ise görüne kadar açık olan bir şort vardı. "Karaan nasılsınn" dedi yayık yayık.

 

Karan ne bir kere abin o senim.

 

"İyiyim abicim sen nasılsın" dedi ve gelip elimi tuttu. Dilara önce ellerize sonrada bana bakıp göz devirdi ve annesinin yanına geri oturdu. "İyi misin kızım" zelal hanım dikkatli bir şekilde gelip bana sarıldı ve kulağıma fısıldadı. "Ameliyat iyi geçmiş sevindim"

 

Pardon.

 

Karana döndüm. "Boşuyorum seni" dedim ve konaktan içeri girdim. "Noluyor lan" dedi arkamdan gelmek istedi ama babaannem unu sorguya tuttuğu için gelemedi. "Dilşah" bu roni hanımdı. "Buyrun" dedim ına dönerek. Suratında ne kin nede başka bir şey vardı. "Sana tarhana yaptım gel iç öyle çık odana" tövbe bismillah bu neydi şimdi. Mutfağa girince bende arkadından ilerledim.

 

"Nasıl oldun" dedi bana çorbayı koyarken. "Şu an daha iyiyim" tabağı önüme koyup bir kaç parça ekmek doğradı içine. "Şevval sana kıyafet almaya gelince söyledi. Ameliyata girmişsin" gözlerimi kocaman açtım." Merak etme zelal ve benden başka kimse bilmiyor" bu kadına ne olmuştu böyle birden. "Teşekkür ederim" dedim ve çorbayı içmeye başladım.

 

Annemin yaptıklarına benziyordu.

 

"Dilşah" dedi gelen karandı, önce içtiğim çorbaya sonrada karşımda çay içen babaannesine baktı. "Babaanne?" Dedi şaşkın bir şekilde. "Noldu karan" dedi roni hanım. "Kovam gel sende iç çok güzel yapmış roni hanım aynı anneminkilere benziyor tadı" karan hala şoku atlatamamış olucak ki. "Ha" dedi birden bende ağzımdaki çorbayı püskürtmemek için kendimi zor tuttum ama roni hanım yeterince kahkaha atmıştı.

 

"Dilşah" dedi bir bu sefer gelen berzah ağaydı oda aynı karanın yaptığı gibi önce tabağa sonra roni hanıma baktı. "Roni?"

 

"Yarabbi, kız hasta diye bir çorba yaptık şunların haline bak" bu sefer bende kendimi tutamayıp gülmüştüm çünkü ikisinin de ağzı açık bir şekilde kapıda durmuş bize bakıyorlardı.

 

"Dilşah" bunseder gelen dedi turgut beyle zelal hanımdı. "Dilanlar gitti can- Anne" dedi zelal hanım. "Ben bu günleri gördüğüme göre ölümüm yakındır" dedi turgut bey. "Allahım yarabbim kırkta yılda bir bir şey yaptım onda da dillerine düştüm" dedi ve sinirle mutfaktan çıktı. "Çorba çok güzel olmuş yesenize" dedim ağzı açık bir şekilde bana bakan dörtlüye.

 

"İyisin dimi kızım" dedi turgut bey meraka. " turp gibiyim, sağolun" dedim ve bitirdiğim üçüncü tabağı makineye koydum. "Dilah" dedi berzah bey ama duymadım bile. "Müsadenizle ben biraz dinlenmek istiyorum" dedim ve mutfaktan çıktım karanda benle birlikte çıktı merdivenlerin başına gelince roni hanım bize selendi yani daha doğrusu karana. "Kızı kucağına al dikişler saha yeni" bu kadına bir şey olmuş vallaha da billâhi de. "Ne olmuş buna böyle" dedim karana nerakla. "Bilmiyorum ki şevval en son eve geldi sonrası böyle"

 

Şevval tabi ya kesin ağzından girip burnundan çıkmıştır.

 

 

Şevval aslan

 

Kardeşim bildiğim kadın hastanede yatıyordu ama bu kadının bana dediklerine bak. "Şırfıntı yine gezdi tabi en sonunda olacağı bu" elimdeki kıyafetleri yere atıp kadının üstüne yürüdüm. "Bana bak benim bu laz damarımı attırma beni delirtme kadın yemin olsun seni şuracıkta çeker vururm. Ne istiyorsun be sen benim arkadaşımdan kız hastanede yatıp canıyla cebelleşiyor belki çocuğu bile olmayacak sen hala kalkmış söyleniyorsun seni gebertirim kadın yemin oldun seni bu camdan aşağıya atarım!" Korkmuştu bu bellitdi çünkü titriyordu.

 

"Çocuğu mu olmayacak" dedi titreyen sesiyle. "Eğer savaş dediğini yapamazsa eve olmayacak çünkü beden biliyor musun ben sana söyleyim tam sok tarafına yumurtalıkların üstüne bir çizik atıp içine çip koymuşlar" dedim ve yere attığım kıyafetleri alarak odadan çıktım.

 

Dillah veznedar.

 

"Karan ben banyoya girmek istiyorum" dedim ve ayağa kalktım. "Gelmemi ister misin " kafamı hayır anlamında salladım. "Kendim girebilirim ama burda kal tamam mı bir yere gitme" hala korkuyordum. Hem zaten sadece suya girip çıkıcaktım.

 

Banyoya girip kendimi sıcak suya teslim ettim beş dakika sonra da suyu kapatıp banyoda olan pijamalarımı giyip odaya geri döndüm karanda atına eşofman geçirmiş üstündeki tişörtü çıkartmış yatakta uzanıyordu. " gel bakalım kızıl karım uyuyalım" karanla uyumak istemiyordum ama aynı zamanda yanımda biri olmayınca kabus görüyordum o yüzden şu anlık ses çıkartamam kararlı alarak yatağa girdim ama karan yataktan çıktı."nereye" dedim merakla. " siyah perdeleri indiricem içerdi biraz karanlık olsun ama biraz" dedi be siyah perdeleri yarıya kadar indirdi şimdi ise içersini loş bir ışık aydınlatıyordu ama zifiri karanlık değildi sonra gelip yanıma uzanınca gözlerimi kapattım.

 

Karan veznedar ;

 

Her seferinde sıçrayarak kalkıyordu benim zümrüt gözlüm, yıllarca bu anın hayaliyle yaşadım ben yıllarca onu koynumda uyutmanın hayaliyle. İçi nasıl soğurdu bana karşı olan nefreti ne zaman biterdi bilmiyorum ama bitsindi.

 

Ben ona bu kadar hasret kalmışken şu an yanımda oluşu beni ne kadar mutlu etsede kini ve öfkesi beni bitiriyordu. Dilşahın uyukuya daldığımdan emin olduktan sonra bende kendimi uykuya teslim ettim.

 

Dilşah veznedar;

 

Telefon çalma sesiyle uyandığımda, karını baran'ın aradığı gördüm. "Kalksana küçük ağa" katan gözlerini açtığı gibi gülümsedi. "Ne oldu karım" dedi ve oturur pozisyona geçti. "Baran arıyor" sağ tarafında duran telefonu alıp açtı. "Ne oldu" dedi. Ulan adam kibar aç şu insanların telefonlarını. "Nereye?" Kaşları çatıldı. "Söylerim, karım ne derse o" dedi ve telefonu kapatıp bana döndü.

 

"Ne oldu" dedim merakla. "Baran gece oturalım diyor" bu fikir beni felaket cezbetti. "Tamam şevvali de çağırıyım yazık kız geldiğinden beri düzgün eyenlemedi " kafasını olumlu bir şekilde sallayıp yataktan kalktı. "Nereye". Hala yalnız kalmaktan korkuyordum. "Duşa girip gelicem bir yere gitmiyorum merak etme" bende yataktan kalkıp üstümü değiştirdim.

 

 

 

 

Tek kural altı açıyorsan üstü kapat üstü açıyorsan altı kapat. Havaların sıcaklığı sonradaydı ve bende bunu doya doya yaşamak istiyordum. Beyaz spor ayakkabılarımı giyip saçlarımı tepeden at kuyruğu yaptım ve sade bir makyaj yaptım. İşim bittiği sıra karan giyinik bir şekilde banyodan çıkmıştı. Yine takım elbiseyleydi.

 

Beni baştan aşağıya süzüp üstüme doğru yürüdü. "Karan?" Yaklaştı yaklaştı. "Gelmesene üstüme" ama durmuyordu, sırtım dolapla buluşunca iki elini yanlarda kitledi. "Sen böyle güzel olurken ben nasıl kendimi tutucam kızıl kafa" üstüne biraz daha eğilip derince bir nefes aldı. "Seni şu yatakta boğarım küçük ağa"

 

"O yatakta boğulan kim olur bilemem kızıl kafa" gülerek söylediği şeyle yutkundum o ise bana gözünü kırpıp geri çelidi.

 

"İnelim bakalım" dedi ve kapıyı açıp önce benim çıkmama izin verdi.

 

Herkes yemek sofrasındaydı. " we xwede ( amanın)" başladı benim kaynanam. "Karının hali ne karan" dedi roni hanım. "Çok güzel olmuş işte anne " dedi turgut bey. "Evet roni anne" zelal hanımda kocasını onayladı.

 

"Taş gibisin yenge" diyen aline öpücük gönderdim. "Adımızı çıkartır bu kadın bizim" hoş geldin roni hanım özlemişim sizi. "Benim karım nerde ne giymesi gerektiğini bilir babaanne" roni hanım sinirle ağzına ekmek parçasını atıp yemeye başladı." Abi siz bir yere mi gidiyorsunuz" diye dordu ali. "Evet dışarı çıkıcaz" roni hanım bize baktı. "Bu saate " allahım sabır.

 

"Kocamla istediğim saate dışarı çıkamam da mı size laf getirir roni hanım" dedim kendimi tutamayarak. " ne haliniz varsa onu görün" karan oturduğu sandalyeden kalktı. "Hadi yediysen gidelim Dilşah bana basıyorlar çünkü" daha bir kaşık yemiştim ama bende dayanamıyordum.

 

❤️‍🩹

 

Şevvali almıştık baranın bize attığı konuma gittik. Marinada çok güzel bir restorandı . "Hoşgeldiniz çekirdek ailem" dedi ve beni ardından karanı kucakladı. "Sanada merhaba laz kızı" ardından elini uzattı. "Merhaba " dedi şevval soğuk bir sesle ve masaya geçip oturduk.

 

"Ne yersin" dedi karan bana doğru eğilerek. "Rakı balık" gülümsedi ve garsondan iki porsiyon balık ve yetmişlik rakı istedi. Şevval kırmızı şarap ve salata isterken baranda aynı onun gibi salata ve beyaz şarap istemişti.

 

Herkes çok mutluydu masa kahkahadan geçinmiyordu, bense karana aşık rolü oynayıp duruyordum çinki aileler dışı kimse bilmiyordu. "Tatile mi gitsek" diye sordu baran. "Bu dörtlü belki savaş da gelir ne dersin karan" galiba bu fikir karanın aklına yatmış gibi duruyordu. "Bencede gidelim bizde çıkamadığımız balayına çıkmış olururuz, ne dersin yavrum" elini masanın üstündeki elime uzatıp tuttu. Her fırsatı değerlendiriyordu köpek.

 

"Olur gidelim kocam" dedim tatlı tatlı gülümseyerek. " o zaman yarın çıkalım yola" dedi baran birden. "E oteli ayarlasaydık önce" dedim ama baran bana gülmüştü. "Yenge kocamın her şehirde oteli olduğunu unutursun galiba" doğru karanın bir sürü oteli vardı. "E o zaman kalkalım anca hazırlanırız" dedi şevval. Haklıydı saat şu an gece 04.30 du anca hazırlanırdık.

 

Masadan kalkıp baranla vedalaşıp arabaya geçtik.

Araba hareket ettikçe midem bulanıyordu galiba rakıyı biraz fazla kaçırdım. Şevvali bırakıp konağa geçtik ama ben konağın kapısından girdiğim gibi kusmaya başladım. Karanda hemen gelip açtığım saçlarımı tutmuştu. "İyi misin" dedi tedirgin bir şekilde. "İyiyim biraz gazla kaçırdım galiba" bana uzattığı ıslak mendille ağzımı sildim. "Dilşah" dedi biri bu zelal hanımdı bu saatte uyanık mıydı. "Ne oldu kızım iyi misin" yanında alin vardı."kesin hamile" demesiyle gözlerim kocaman açıldı. Zelal hanım sevinçle "öyle misin"

 

Tövbe der misiniz hemen.

 

"Hayır değilim tabiki, galiba alkolu biraz fazla kaçırdım" dedim dürüstü bir şekilde, ikisinin de yüzü düştü. Hamile olma ihtimalimi düşünmeleri bile saçmalıktı. "Siz niye bu saatte uyanıksınız ana" dedi karan. "Öyle anne kız oturalım dedik" dedi zelal hanım kızını kolunun altına alırken. "Anladım hadi geçelim içeri sabah erken kalkacağız " dedi karan belimden tutarak. "Neden" dedi zelal hanım merakla.

 

"Balayına gidiyoruz"

 

 

❤️‍🔥.

 

Şimdi bunları hemen birbirine aşık etsen saçma olur dimi😂

 

Bir eksiğim varsa yazarsanız çok sevinirim🥹

Loading...
0%