Arabadan indiğimizde hocanın yanına toplanma alanına gittik. Hoca konuşmaya başladı.

"evet çocuklar. Buraya eğlenmek için geldik. Hepiniz 2 gün boyunca yolda yan yana oturduğunuz kişi ile aynı çadırda kalacaksınız..."

bir an gözlerim açıldı.

/Hyunjin ile mi kalacağım?..

"saat 9'a kadar serbestsiniz."

Jisung yanımdan yorgun olduğunu söyleyerek ayrıldı ve çadırına girdi. Ben de arkamı döner dönmez Hyunjine çarptım ve kızıl lensleri ile karşılaştım. Birden fısıldadım.

"Kehribar Gözlüm..."

Hyunjin bunu duymuş gibi sırıtınca birden tekrar şoka girip bir adım geri attım. Nefes verdim. Hyunjin'e geri döndüm.

"Felix, biraz benimle gelir misin"

"Eee... t-tabiki, tabiki gelirim."

/hassiktir Felix. Neden redeetmedin?. Daha Hyunjin'i 2 saat önce felan tanıdın??..

Hyunjin ile ilerledim. Birden yasaklı ormana girdik. Tamamı ile sessizdi. Attığımız her adımda ayağımızın altında birşey çatırdıyordu. Bir ağacın kenarına doğru geldik.

"Hyunjin. Burada ne yapaca-"

Hyunjin birden üstüme gelmeye başladı. Ağaca çarptım ve durmak zorunda kaldım. Hyunjin gülümsedi ve boynuma doğru yüzünü getirmeye ve koklamaya başladı.

"Kokun, Felix. Beni deli ediyor."

Hyunjin boynuma yaklaştıkça ister istemez başımı yana eğerek ona daha çok yer açtım. Hyunjin'in nefesini hissedebiliyordum. Korkuyordum. Hyunjin boynumu koklarken bir öpücük kondurduğunda titredim. Boynuma burnunu daha da sokuştururken alarmlarımız çaldı. Saat 9 olmuştu. Artık çadıra gitmeliydik. Hyunjin kafasını kaldırıp gözlerini gözlerime sabitledi. Ardından ilk kez dudakları açık bir şekilde gülümsedi. Ama birşey dikkatimi çekmişti. O iki köpek dişi.. çok uzundu. Sanki...

"Ben vampirim Felix..."

"Ne?.."

selamun helloooo (sjsjsj) bu bölüm pek içime sinmedi. Ama bu fic hiç birinize bir yerden tanıdık geliyor mu merak ediyorumm

👇🏻👇🏻👇🏻