Ben Hafsa Soykan, aynı zamanda Aurelia Mendez. Aslında gerçek beni tanımak için çıktığı yolda yıllarca kan kaybetmiş, eziyet görmüş ancak amaçlarından asla vazgeçmemiş olan ben, kimdim?

Kendimi bulmak uğruna onlarca kez elini kana bulamış, vücudunda olanlardan çok ruhunda kalan izlerle yaşamaya mahkum olan ben, bu yolun sonunda amacıma ulaşabilecek miydim?

Doğduğu gün annesini kaybetmiş olan ben, 18 yıl boyunca bu suçluluk duygusunu aşamamış, babasından zerre sevgi görmemiş olan ben, bir umutla çıktım bu yola. Onun sevgisini kazanabilmek, benimle gurur duyduğunu görebilmek uğruna her şeye katlanmaya hazırdım.

Tam 18 yıl boyunca Madrid'te yaşamış, onca zaman sonra babamın çağırısıyla koşa koşa İstanbul'a yol almıştım. İçimde umutlarım ve yüzümde kocaman gülümsemeyle geldiğim evimin aslında evim olmadığını, bildiğim tüm gerçeklerin koskoca bir yalandan ibaret olduğunu o gün "evim" olduğu söylenen yerde en acı ve asla unutamayacağım bir şekilde öğrendim.

İstanbul'a gelmemin üzerinden 10 yıl geçti. Koskoca 10 yıl...

Şimdi aynaya baktığım zaman; yıkılmış, gülümsemeyi unutmuş, sonunda öfkesine tutunarak ayakta kalan 28 yaşındaki o kadına dönüştüm.

Her sabah aynada gözlerimin içine bakarak tekrar ettiğim şu cümleyle güne başlıyorum;

Nefesimi kesenlerin, nefesini kesmeden bu dünyadan gitmeyeceğim!

Madrid'ten İstanbul'a yola çıkan bir kadının hikayesi...

Aşkı, intikam ateşini söndürecek mi harlayacak mı?...

Çıktığı yolda kendi benliğini bulabilecek mi?...

Aşkı uğruna birine gerçekten güvenebilecek mi?...

Teslim olabilecek mi?...

Küllerinden doğan ve intikam ateşiyle büyüyen bir aşkın hikayesi...

İyi okumalar dilerim.