Yeni Üyelik
2.
Bölüm

BİRİNCİ BÖLÜM

@iam.ayrin

Keyifli Okumalar!

 

İKİNCİ BÖLÜM LAVİ

 

Olivia Rodrigo: Jealousy jealousy

 

゚✧ ✧゚

 

Hava daha da karardı. Bulutlar bir araya gelmişti. Ruhum gibi gökyüzü de kasvete büründü. Gözlerim doldu. Arkamı döndüm ve koştum. Ağlamak istemiyordum. Kendimi ne kadar tutmaya çalışsamda gözlerim o kadar yanmaya başladı ki dayanamayarak akmalarına izin verdim.

 

45 dakika da geldiğim yolu 20 dakika da geri dönmüştüm. Eve yaklaştığımda soluklanmaya başladım. Elim kalbimi buldu deli gibi atıyordu. Korku doluydu bende öyleydim. Sakinleştiğimde kapıyı çaldım. Hatice abla kapıyı açtığında başımı eğmiş ve hemen yanından geçmiştim.

 

Salondan sesler geliyordu kim olduklarını algılayamıyordum. Sadece görünmeden kaybolmak istiyordum. Çogu zaman kaybolmak istiyordum ya o da ayrı bir ironiydi. Eğer görünmez olsaydım belki bunlar yaşanmazdı.

 

Ben kaçmayı düşünürken o beklemediğim ses duyuldu.

 

"Işıl bu kim? Daha önce hiç görmemiştim. "

 

Ablamın arkadaşı beni fark etmişti. Fakat ablam cevap vermeden yanında ki başka bir arkadaşı konuştu. O sırada bakışlarım çoktan onları bulmuştu bile. Ablam kadar güzel iki sarışın vardı. Sanırım bu dünyada güzel olmayan sadece ben vardım. Keza ikisi de gerçekten çok güzel görünüyorlardı. Birinin ombreli sarı saçları belinden akıyordu gözleri yeşildi ve ona baktığınızda kendinizi kötü hissediyordunuz. Boyu 1.70 vardı ve bakımlı bacakları kısa eteğinin altında mükemmel duruyordu.

 

Ona bakar bakmaz diğer kızdan büyük olduğunu anlıyordunuz. Bembeyaz teninde tek kusur yoktu. Diğerinden daha uzundu ama balık etliydi. İkisini de yolda görseniz dönüp yeniden bakardınız.

 

"Ah ben daha önce görmüştüm. Sanırım yardımcınız çünkü tanışmamıştık. "

 

Kızın söyledikleri ile bakışlarım ablamı buldu. Ve şaşkınlıkla dudaklarım aralanadı. Ondan bir şeyler söylemesini bekledim fakat onun bakışları her zamanki gibi donuktu.

 

"Ah evet sanırım çünkü hiç benzemiyorlar. "

 

"Bu arada kız kardeşin vardı sanırım o nerede? Onunla da tanışmak isteriz Büşra ile arkadaş olurlar belki. "

 

Büşra dediği kız kardeşiydi sanırım çünkü benziyorlardı ayrıca ondan küçük görünüyordu.

 

Ablamın bakışları beni buldu. Benim ise gözlerim dolu doluydu. Kızların söyledikleri yüzüme tokat etkisi yapmıştı. Birçok kez çirkin olduğum söylenmişti fakat ablamla kardeş olmadığımız düşüncesine bile girmişlerdi. Sanki her şey bugün ilmek ilmek işlenmişti. Herkes bana çirkin olduğumu haykırmaya yemin etmişti. Bu şeytanla anlaşmanın farklı bir yolu gibiydi. İnsanların bakar bakmaz sizde ki kusurları görmesi içinizde ki ışığıda söndürüyordu.

 

Onlara dönüp ben onun kardeşiyim ne saçmalıyorsunuz siz demek istedim yada ben çirkin değilim diye bağırmak istedim. Fakat sustum ve ne ablamın konuşmasına izin verdim nede başka bir şeye. Arkamı döndüm ve evden çıktım yeniden. Bu muameleye daha fazla dayanmak istemiyordum. Sanki bir günahın içindeydim. Çirkin olmak suçtu sanki. Herkes güzel olmak zorundaydı. Ve olmayanlar cezalandırılmalıydı. Bir algıya ne kadar uymuyorsanız o kadar hor görülürdünüz.

 

Siz kusursuz tablonun içinde ki o çerçeveye bulaşmış lekeydiniz. O leke çıkmazdı. Varlığı rahatısız ederdi. Ama yok olmazdı gizlemek için üstüne istediğiniz boyayı yapabilirdiniz tutmazdı çözümü ise çerçeveyi değiştirmekte bulurdunuz.

 

Evden çıktım koştum yeniden yolu bilmeden. Kaybetmek istedim varlığımı birden. Fakat oradaydı her zerrem.

 

Yağmur yağdı sırılsıklam olsamda umursamadım. Üşüdüm ama kalbim hâlâ cayır cayır yanıyordu. İç acısı geçmiyordu. Çırılçıplak karda da kalsan için yansa da üşümezdin. Bunu sadece yaşayan bilirdi.

 

Eskiden güzellik salonu olan şuan ise boşaltılmış binaya baktım fakat gözlüklerim yüzünden pek bir şey göremedim. Gözlüklerimi sildim görmem gittikçe zorlaşmıştı. Bakış açım netleşince binaya daha dikkatli baktım. Üstünde hâlâ makyajlı bir kadın fotoğrafı vardı. Fotoğrafa baktım uzunca. Ardından yanındaki yazıya güzel olmak herkesin hakkı. Öyle miydi herkesin hakkı mıydı? Peki herkesin hakkıysa ben neden böyleyim? Benim hak ettiğim bu muydu?

 

"Sanırım kapanmış. "

 

Yanımda ki ses ile yerimden sıçradım. Gözlüklerim gözümden kayarken düşmeden tuttum ve yerine sabitledim.

 

"Güzellik herkesin hakkıymış bak sen onca boyayı bende sürsem bende güzel olurum. "

 

Yanımda ki orta yaşlı kadına baktım. Yüzünü buruşturmuş fotoğrafa bakıyordu. Bakışlarımı hissettiğinde bana döndü.

 

"Sen neden makyaj yapmıyorsun? Eminim onlar kadar güzel olursun. "

 

"Nasıl yani? "

 

"Ne bileyim ben sen de yüzüne o şeyleri sürsen sende güzel olursun diyorum. "

 

Söyledikleri gerçek olabilir miydi? Cidden makyaj yapsam onlar kadar güzel görünebilir miydim? Saçma bir umut bağladım. Belki de olabilirdim.

 

"Teşekkür ederim. " dedim ve kadının yanından uzaklaşacakken yeniden sözlerini işittim.

 

"Ambalajını istediğin gibi değiştirebilirsin ama burayı..."

 

Elini göğsüne yasladı.

 

"İçinden gelmedikçe değiştiremezsin."

 

Sözlerinin üstünde durmadım. Kötü insanlarda güzeldi. Belki sözlerinde haklıydıda ama iyi biri olsanız bile çirkinseniz bunun önemi olmazdı. Bizzat yaşamıştım.

 

Yaşlı kadının yanından ayrıldım ve evime doğru yürümeye başladım.

 

Makyaj istediğim kişiye dönüşmemi sağlayabilir miydi? Yüzümde ki kocaman olan bu doğum lekesini gizleyebilir miydim? Hem herkes doğal mı güzeldi?

 

Eve vardığımda hızlı adımlarla odama gittim. Sırılsıklam olduğum için annemin kızacağını bildiğim için üstümü değiştirdim. İşim biter bitmez makyaj masama baktım, küçük biblolar dışında hiçbir şey yoktı. Fakat olacak birini elbette tanıyordum. Büyük ihtimalle ablamın arkadaşları gitmişti çünkü sesleri gelmiyordu. Ablamın odasına gittim ve kapısını çaldım. İçeriden gelen "gir" sesi ile içeriye girdim. Ablam yüzüne maske yapmış ayna karşısında ellerine krem sürüyordu. Odasına girdiğimde bana baktı.

 

"Bir şey mi oldu? "

 

İşte onunla bu kadar uzaktık yüz yüze gelmemiz için bir şey olması gerekiyordu buda cesaretimi kırıyordu. Söyleyeceklerimden tamamen farklı olarak "odanı topladın mı diye bakmak istemiştim. " dedim.

 

"Topladım. Sende toplasan iyi edersin son dakikaya bırakma. "

 

Başımı salladım ve odasından çıktım. Kendi odama girdiğimde yine yalnızlığım ile baş başaydım. Bugün olanlar o kadar fazlaydı ki hepsi ayrı ayrı zoruma gitmişti. Belki farklı zamanlarda olsaydı bu kadar üzülmezdim. Yatağıma uzandım ve gözlerimi kapadım uyumak istiyordum. Bugün dünyanın en kötü günü olabilirdi.

 

Tam uykuya dalacakken telefonuma gelen art arda bildirimler ile telefonumu elime aldım. Ne oluyordu? Bildirimin üstüne tıkladığımda okulun sayfasında ki kocaman resmimi gördüm. Altında da video vardı. Bugüne ait video. Her anı kayıt altına almışlardı. Videonun altına yüzlerce yorum gelmişti. Kimileri dalga geçiyordu, kimileri acıyordu.

 

'Iyy bu ucube kim? '

'Her sabah bu suratı görsem korkardım. '

'Yazık düştüğe duruma bak. '

'Peki Barlasın tepkisi? Çocuk iğrenmiş resmen'

"Yüzünde ki o büyük yara da ne? "

"Düşünsene suratında kocaman bir leke var iğrenç. "

 

Ve böyle böyle uzuyordu yorumlar. Her okuduğum yorumda daha çok ağlamaya başladım. Boğazımdan kaçan hıçkırıklara engel olmadım. İnsanların bedenim üstünde oluşturdukları algı yüzünden kendimden nefret eder olmuştım. Herkesin iğrendiği bir ucubeydim ben. Yüzümde ki kocaman leke ile bir hiçtim. Çirkindim.

 

Yatağımdan kalktım ve banyoya girdim sıcak suyu açıp elime lifi aldım ve yüzümü yıkamaya başladım. Elim gittikçe daha da hızlandı. Ne kadar güçlü ve hızlı yaparsam o leke çıkacakmış gibi hissettim. Arkada hâlâ onların sesi duyuluyordu. Kahkahalar, aşağılamalar.

 

 

Hızlı, hızlı ve daha hızlı.

 

O leke oradan çıkmadı en son yüzümde ki yanmaya dayanamayarak suyu kapadım. Gözyaşlarım yüzümü daha çok yaktı. Oturduğum yerden kalkıp gözlüğümü taktım ve koşarak ablamın odasına gittim. Kapısını dahi çalmadan içeriye girdim. Ablam yatağında uzanıyordu. Hıçkırıklarımın arasında konuşmaya çalıştım.

 

"Ben çirkin olmak istemiyorum artık. "

 

Gözlüğümü çıkarıp yere fırlattım. Yüzüm tamamen ıslanmıştı. Canım yanıyordu. Hem gözlerimden akan yaşlardan dolayı hemde gözlerim bozuk olduğu için hiçbir şey göremiyordum. Sesleri duyuyordum ablam yataktan kalkmıştı.

 

"Ne oldu? "

 

Elimle yüzümü kapattım.

 

"Neden senin gibi güzel değilim ha? Neden böyleyim? "

 

Elini omuzumda hissettim.

 

"Ne oldu Nehli? "

 

Burnumu çektim konuşmaya çalıştım. Fakat elimde ki telefonu havaya kaldırmakla yetindim. Ablam telefonu aldı ve videoyu izlemeye başladı. Bense o anları yeniden yaşadım. Almina'nın hakaretleri herkesin gülmesi. Her an zihnimde yeniden oynadı ve sesim videonun sesini bastırdı. Daha çok ağladım. Yüzüm ağlamaktan yanıyordu. Fakat durduramıyordum. Hem küçük düşmüştüm hemde gerçekler yüzüme bir tokat gibi inmişti. İnsanların soktuğu kalıptan çıkamıyordum. Sanki sıkışıp kalmıştım.

 

"Bu ne cürret? "

 

Ablam sinirlenmişti çünkü böyle bir muamele gördüğümü elbette bilmiyordu.

 

"Ne yapıcam ben? Ya yeni okulumda da aynı şeyleri yaşarsam? "

 

Bu düşünce ile yere çöktüm. Vücudum titriyordu. İnsanların zorbalamaları dalga geçmeleri hepsi bir yere kadardı. En çok korktuğum şeylerden biri kendime zarar vermekti. Biliyordum ki bir süre sonra dayanamayacaktım. Zaten yeterince dayanmamış mıydım?

 

Ablam yanıma çöktü ve saçlarımı okşadı.

 

"Peki ne istiyorsun? "

 

Yüzümü yerden kaldırdım ve ona baktım.

 

"Güzel olmak. Senin gibi annem gibi."

 

"İki günde güzelleşmeni sağlayamam Nehli fakat makyaj yapmayı öğretebilirim gözlerine lens alırız ayrıca saçlarını kestirip kaşlarını da yüz şekline göre aldırabiliriz. "

 

Umutla ablama baktım. Soğuk kanlı biriydi. Duygularını belli etmezdi. Gerektiği yerde samimi gerektiği yerde soğuk davranırdı.

 

"Peki şu leke ondan da kurtulabilir miyiz? "

 

Ablam iç geçirdi.

 

"Denerim o kapatıcılara boşuna binlerce dolar vermiyorum. "

 

İçimde ki küçük umut ile

 

"T-tamam kabul ediyorum lütfen abla öğret bana. " dedim.

 

"Pekala gel bakalım en temelden başlıyoruz. " Gözlüğümü yerden alıp bana verdi ve o önde ben arkasında onun kişisel banyosuna gittik. Banyosu bir salon kadar büyüktü. Büyük bir dolap onun kişisel bakım ürünleri ile doluydu.

 

"İyi bir makyaj için iyi bir cilde ihtiyacımız var. Bugün sana vereceğim ürünleri sabah ve akşam olmak üzere uygula. Yarın da bır güzellik merkezine gideceğiz. Ardından göz doktoruna."

 

Başımı sallayarak onu onayladım. Ablam ise dolaplarını karıştırırken aynı zamanda bana bilgi veriyordu.

 

"Basit ama etkili bir rutin oluşturacağız. Hemen mucize bekleme çünkü yüzünde leke ve aknelerin var geçmeleri zaman alacak fakat makyajla gizleyeceğiz. Makyaj ürünlerin hepsi test edilmiş kaliteli ürünler olduğu için cildine zararı dokunmayacak. Tabi cildini düzenli temizlersen. "

 

Ablam masanın üzerine birçok ürün koydu. Hepsi de ünlü markalara ait belki de Türkiye de bile bulunmayan ürünlerdi. Hepsini tek tek hangi amaçla kullanacağımı anlattı. Temel mantık cildi temiz tutmak ve neme doyurmaktı. Ürünlerin hepsini anlattıktan sonra nasıl kullanacağımı gösterdi. Hepsini aklımda tek tek tutmaya çalışıyordum keza yanlış bir şey yapıp daha kötü olmasından korkuyordum. Bakım bittikten sonra gerçekten cildimin nefes aldığını hissettim. Daha önce hiç bu kadar yumuşak ve parlak olmamıştı cildim. Evet hala sivilceler vardı fakat en azından temiz hissediyordum.

 

"Teşekkür ederim abla. "

 

"Rica ederım şimdi gidip yatabilirsin."

 

Ablama gülümseyip ondan aldığım ürünlerle odadan çıktım. Odamda ki kolilerden birine ürünleri koydum. Ardından yatağıma uzandım. Çirkin olmak istemiyordum öyle olsa bile bunu gizlemek istiyordum. Artık kimse bana çirkin demeyecekti, ucube demiyecekti en önemlisi aynı şeyleri yaşamayacaktım.

 

Yarından sonra yeni bir ben olacaktı ve bu ben eskisi gibi ezik olmayacaktı.

 

Hak ettiğimi alacaktım. Her ne olursa olsun.

 

゚✧ ✧゚

 

Değişimin temelini hissetmenizi istedim bu bölümleri geçiş bölümü olarak düşünün. Kötü çocuğumuzla tanıştıktan sonra asıl hikâye başlayacak. 3. Bölümde onunla tanışacağız.

 

15.01.24

İnstagram: Ayrin.im, ayrinhikayeleri

 

Güzel kalın çünkü öylesiniz!

 

 

Loading...
0%