@iam.ayrin
|
Selam güzellerim 💖
Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen emeğimin karşılığı olarak.
Keyifli okumalar!
{•}
Saat 22.35'e gelirken artık benimde uykum gelmeye başlamıştı. Bakışlarım yanımda ki Samael'e kaydı. Uyuyordu.
Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı. Gerçi bir kaç dakikadır sesi çıkmıyordu demek ki sebebi buymuş.
Başını koltuğun arkasına yaslamış kollarını önünde birleştirmişti. Yosun yeşili gözleri kapalıydı. Düzenli nefes alış verişi uyuduğunu gösteriyordu. İnsanlar uyurken masum görünürdü değil mi? Kitaplar da kötü adamların hep 'masum' uyuduğunu söylerlerdi.
Samael bu duruma bile karşı çıkmak ister gibi adının hakkını vererek uyuyordu. İblisleri rüyalarına giriyor yine ona bir şeyler söylüyor olmalıydı. Kaşları çatık duruyordu. Elimi uzatıp düzeltmek geçse de içimden bundan vazgeçtim.
Sanırım daha fazla böyle uyursa boynu tutulacaktı. Onu uyandırıp odasına gitmesini söylemem gerekiyordu yada üstüne bir şey örtmem. Yani kitaplar ve filmlerde öyle olurdu değil mi?
Boşverin filmi ve kitapları. Bu yaşadıklarımız onlardan biri değildi. Bana yaptığı şeylerden sonra birde onu düşünecek değildim canı cehennemeydi.
Koltuktan kalkıp tabakları ve bardakları tepsiye koydum. Samael'in kucağında ki tabağa uzandığım da Samael uyumuyormuş gibi hızla bileğimi tutmuştu. Bakışlarım onun yüzüne kaydığında yosun yeşili gözlerini açmış yüzüme bakıyordu.
"Uyumuyor muydun sen?"
Tek kaşımı kaldırarak sorduğum soruya "her zaman tetikteyimdir güzelim." Dedi. Acaba bu duruma gelecek ne yaşamıştı? Belki o uyurken onu öldürmek isteyen bir çok kişiyle karşılaşmış olabilirdi.
"Tüh desene o zaman uyurken öldürme planlarım suya düştü."
Alaylı söylemime karşın "ölümüm senin elinden olacaksa derin bir şekilde uyuyabilirim güzelim." Dedi. Kaşlarım havaya kalkarken "evet hatta bu ölüm yatak odasında olmalı değil mi Samael?" Dedim. Yüzünde yeniden gülümseme oluştu. Dudağının kenarı havaya kalkmıştı ve küçük gamzesi ortaya çıkmıştı. Gamzenin masum durması gerekirken o bile onda şeytani duruyordu.
"Sadece şansımı deniyorum sevgili Lilith."
Başımı alayla iki yana salladım.
"Beni elde edemeyeceksin Samael boşa kürek çekme."
Samael'in elinde ki tabağı da koyup tepsiyi mutfağa götürdüm. Bulaşıkları makinaya dizerken arkamda birini hissettim. Samael'i hissettim. Bozuntuya vermeden işime devam ettim. Temas etmiyordu sadece arkamda varlığını hissediyordum. Arkamdan uzanıp bardak aldı. Böyle yapınca tezgah ve onun arasında kalmıştım. Diğer eliyle sürahiye uzandı.
Şuan arkamda sanki bana sarılıyormuş gibi duruyordu. Vücudumun ısındığını hissettim. Avuç içlerim terlemeye başlamıştı. Temas etmeden nasıl bu etkiyi bırakabiliyordu?
Kulağımın yakınında ılık nefesini hissettim. Daha sonra sözcükleri serbest bıraktı. "Nefes al Lilith. Dokunmadan bile nefesini kesebiliyirsam dokununca neler olur tahmin edebiliyor musun?" O söylemeden nefesimi tuttuğumum farkında bile değildim. Yavaşça derin bir nefes çektim içime.
Samael arkamdan uzaklaştı ve bardağa doldurduğu suyu içti. Benden uzaklaşır uzaklaşmaz yutkunmadan edemedim. Bu adam cidden etkileyiciydi fakat bu sadece bir kadın ve bir adamın yakınlığından dolayı oluşan etkileşimdi. Onun yerine başka biri olsaydı yine aynısı olurdu. Olurdu değil mi?
"Bu ucuz numaralar işe yaramıyor Samael daha etkili şeyler denemelisin. Şimdi ben yatmaya gidiyorum sende ne yaparsan yap."
Kesinlikle yalan söylüyordum fakat bunu bilmesine gerek yoktu değil mi? Artık uyumam gerektiğini düşünerek arkamı dönüp mutfaktan çıkarken yine onun sesini duydum. "Eğer korkarsan yada fikrini değiştirirsen karşında ki odada olacağım güzelim."
"Canın cehenneme Samael. Kabus dolu uykular."
"Cehennemimde seninle birlikte Lilith. Benimle birlikte olduğun uykular."
O görmese bile orta parmağımı gösterip ilk uyandığım odaya gittim.
Bu adam resmen bütün ayarlarım ile oynuyordu. Bu yaptıkları elbette iddiayı kazanmak içindi fakat şunu biliyordum ki bana yaptıklarından sonra onunla birlikte olamazdım.
Gözlerim yorgunluktan kapanmaya başlamıştı. Üstüme dolaptan aldığım pijamaları geçirip yatağa yattım. Karanlığın beni kötülüklerden koruduğuna inanıyordum. Karanlık her şeyi gizlerdi. Bu yüzden gözlerimi kapadım ve kendimi karanlığa sakladım.
{•}
Kulağıma ilişen seslerle gözlerim hızla aralandı. Odama giren Samael ile yeni uyanmış olmanın etkisi ile sersemce etrafa baktım.
"Yere yat."
Samael'in ani çıkışı ile yere yattım. Odaya giren kurşunları gördüğüm de gözlerim irileşti. Samael hızla cam kenarına gitmiş dışarıya doğru ateş ediyordu. Bir vazoya gelen kurşun ile vazo paramparça olurken gözlerim irileşti.
Hay lanet olası neler oluyordu böyle?
"Buraya gel vurulacaksın." Bağırmam ile Samael bana bakmadan cevap verdi. "Ölmemden mi korkuyorsun güzelim? Gözlerim yaşardı doğrusu." Gözlerimi devirip "hayır aptal sen ölürsen sıra bana gelir diye diyorum." Dedim. Sesler daha da artarken sanki dışarıdan birileri Samael'e yardım ediyormuş gibiydi.
Sesler kesildiğinde kafamı kaldırdım. "Kaldırma başını." Şuan bana arkası dönüktü nasıl görmüştü kafamı kaldırdığımı?
"Arkanda da mı gözlerin var Samael?"
Sesim şüpheli çıkmıştı. Bu adamdan her şeyi bekliyordum ben.
"Camdan görünüyorsun güzelim."
Cam kırılmıştı fakat pencerenin kenarların da kalan cam parçalarından görünüyordum sanırım.
Samael güvenli olduğuna inandığı zaman yanıma geldi. Bende yerden kalkıp karşısına dikildim.
"Kötü adamlar mı peşinde?"
Sorumu görmezden gelip elinde ki telefondan bir şeyler yapmaya başladı. Bakmaya çalıştığım da birini aradığını gördüm. Telefonu kulağına götürüp konuşmalarını bekledi.
"Temizlediniz mi dışarıyı?"
Karşı tarafın konuşmasını beklerken bende kulağımı telefona yaklaştırmak istedim fakat boyum buna izin vermedi. Yatağa çıkıp telefona kulağımı dayadım. Samael yaptığımı görünce yüzünde gülümseme belirdi fakat bu diğerleri gibi şeytani değil de samimi bir gülümsemeydi.
"Hallettik, bir tane adamlarını mahzene götüreceğiz şimdi dertleri neymiş öğreniriz."
Karşı taraf susunca bu kez Samael yeniden konuştu.
"Biz bu evden çıkacağız şimdi diğer eve geçeceğiz yanımda 'o' var güvenlik önlemleri gittiğimiz de hazır olsun."
"Tamamdır abi."
Telefonu kulağından uzaklaştırıp bana baktı. Ondan uzundum şuan ve başını hafifçe havaya kaldırmıştı.
"O değilim ben benim bir adım var."
O derken elimle tırnak işareti yapmıştım.
"Evet senin bir adın var Lilith şimdi gitmemiz gerekiyor."
Elimden tutup hızla odadan çıktı. Bende onun adımlarını takip edip hızla yürümeye çalıştım. Adamın bir adımı benim üç adımımdı resmen. Dışarı çıktığımızda güneş yeni yeni doğuyordu ve evin etrafında adamlar vardı. Onlara bakmamaya dikkat ederek Samael'in peşinden gittim. Yerde yatan köpekleri görünce onları da vurduklarını anladım. Onlardan ne kadar korksam da elbette ölmelerini istemezdim.
Samael önünde durduğumuz arabanın kapısını açtı. Ön koltuğa oturduğum da o da sürücü koltuğuna oturdu. Arabayı çalıştırıp hızla sürmeye başladı.
Camdan dışarıya baktığım da ormanlık alandan çıktığımızı gördüm.
"Nereye gidiyoruz?"
Samael cevap vermemeyi seçip arabanın hızını arttırdı. Daha fazla uzatmayıp yarım kalan uykumu tamamlamak için gözlerimi kapadım. Sanki az önce kurşunların arasında kalmamış gibi uykuma devam ettim.
{•}
Arabanın durduğunu hissettim. Gözlerimi açmayıp uyuyor gibi yapmaya devam ettim. Samael ne yapacaktı merak ediyordum açıkçası.
Kapının açılma sesini duydum daha sonra benim tarafımda ki kapı açıldı. Samael üstüme eğilip kemeri açtı. Boynu şuan burnuma çok yakındı. Kokusunu içime çektiğim de odunsu kokusu burnuma doldu. Kollarını belimden ve bacaklarımdan geçirip beni kucağına aldı.
Arabanın kapısını kapatıp yürümeye başladı. Durduğunda beni dizine oturttu. Kapıyı açıp geri kucağına aldı. Sanırım merdivenleri çıkıyordu şuan. Bir kapının açılma sesini duydum. Daha sonra sırtım yumuşak bir zeminle buluştu. Üstüme de baddaniye örtüp kapıyı kapattı.
Vay be Samael'e bak sen beni odama kadar taşıdı. Gözlerimi aralayıp odada gözlerimi gezdirdim. Gri renginin ağırlıklı olduğu bir odadaydım. Aşağıdan kapı çalma sesi duydum.
Yerimden doğrulup sessizce kapıyı açtım. Merdivenlerden yavaşça inerken konuşma sesleri geliyordu. Sesleri pek anlamadığım için biraz daha aşağı indim. Bu kez sesler daha netti.
"Adamı konuşturdunuz mu?"
Soruyu soran Samaeldi.
"Biraz zor oldu ama konuşturduk."
"Onun odasını hedef aldılar benim odama saldırı olmadı."
Samael'e neden saldırmamışlardı ki? Onun düşmanları değil mi? Neden bana saldırmışlardı?
"Ne düşündüğünü biliyorum abi ve düşüncende haklısın. Sana saldırmak istemediler çünkü hedeflerinde o varmış. Onun senin elinde olduğunu öğrenmişler öldürmeye çalışıyorlar."
Sanırım bahsettikleri ben değilde benim benzerimdi. O kız yüzünden birde saldırıya uğramıştım.
"O olup olmadığından emin değilim şuan için eğer onu bulamazsam Karya'nın o olduğuna inanacağım."
İlk kez ismimi kullanmıştı. Adımın onun sesinden daha güzel çıkması saçma değil miydi? Üstelik bulamazsa cidden beni onun yerine mi koyacaktı?
"Eğer Karya oysa ne yapacaksın?"
Bu sorunun cevabını bende bekliyordum açıkçası. Samael'in dudaklarından dökülen sözcükler boğazımda bir yumru oluşturdu. Vücudum hafif bir titreme ile sarsılırken ilk kez ondan korktuğumu hissettim.
"İşkence çekerek son nefesini verecek."
{•}
Bölüm sonu güzellerim. Umarım beğenmişsinizdir. Beğendiyseniz vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Peki bölüm hakkında ki düşünceleriniz neler?
Sosyal medya hesaplarım üzerinden beni takip etmeyi unutmayın spoiler paylaşıyorum.
INSTAGRAM: AYRİN.İM
TWİTTER: AYRİNİİM
Gülücükler ve öpücükler ile...
|
0% |