Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Dönüm noktası

@ichbinsuu_

Selaaammmm🤩 Bu benim ilk kurgum ve yorumlarınızı bekliyorum, klasik zoraki evlilik üzerine kurulan bir kurgu yazıyorum, napalım seviyoruz şu tür dramları ahahahahs😸🫶🏼

 

Hangi parti daveti hayatınızın dönüm noktası olabilirdi ki? Belki nefret, zoraki evlilik, babanın yaptığı şeylerin bedelini ödemek, bunun sonucunda aşık olmak…

Kulağa saçma geliyor değil mi?

Buna alışın,

Çünkü şu andan itibaren

 

Ilgın Deren Dinçsoy’un hayatını okuyorsunuz…

 

Arkanıza yaslanın, keyifli okumalar:).

 

🍷🎱🪩

________________________________________

 

Giydiğim siyah, mini elbisenin fermuarını çekmeye çalışırken deli olmuştum. Gözüm duvardaki saate takıldı, epeyce geç kalıyordum telaşla fermuarı nihayet çekip aynadaki görüntüme baktım. Siyah, straplez mini bi elbise giymiştim, fermuarı çekmekte zorlansamda aynadaki görüntüme deymişti.

 

Üniversite’den arkadaşımın verdiği doğumgünü partisine davetliydim, mekanın adresi bana mail yoluyla gönderilmişti. Daha önce hiç gitmediğim bir yeri arabamla aramaktansa, taksi’ye binmeye karar verdim. Taksi yoldayken bende çantamı elime alıp, ayakkabılarımı giyerek evden çıkmıştım.

 

Aşağı indiğimde taksi beni bekler vaziyetteydi, koşar adım arabaya binip gideceğim mekanın adını verdim. Şoför verdiğim isime karşı yüzünü buruşturmuştu, “Neden yüzünüzü buruşturdunuz?” Dikiz aynasından göz göze geldik, “Bacım uzun süredir orası kullanıma kapalı diye biliyorum ama hayırlısı… sen yine de kendine dikkat et.”

 

Söyledikleri kafamı karıştırmıştı, Leyla’nın bana yanlış mekan adı vereceğini sanmıyordum. Her şeye rağmen umudumu kesmeyip mekana varmayı bekledim. Düşüncelerimin aksine mekanın kapısı açıktı ve içerideki ışık, dışarıya vuruyordu. Taksici büyük ihtimalle mekanların adını karıştırmıştı.

 

Ücretimi ödeyip arabadan indim, önümdeki basamakları topuklu ayakkabılarımla dikkatlice çıktım. Etrafta kimse yoktu, kapıdan girip usulca adımlamaya devam ettim. Işıklarla donatılmış koridoru tek başıma yürüyordum, tek olmadığımın farkına varana kadar. Ensemde bir nefes hissetmiştim, dönüp dönmemek arasında beynim gidip geliyordu. Usulca döndüğüm sırada, esmer, 192 boylarında bir adamın ensemde sırıtarak bana baktığını gördüm.

 

Ayaklarım geri geri adımladıkça, o da üzerime doğru yürüyordu. “Leyla! Kimse yok mu?” Panikle koşmaya başladığımda kolumu tuttu, kuvvetiyle birlikte bedenim bedenine çarptı. Eliyle belimi destekleyip beni daha da kendine bastırdı. “Leyla yok güzelim, Karan’lar var. Cehenneme hoşgeldin…”

 

Ve sonrası yok.

Gözümü açtığımda beni kaçıran kişinin bir o yana bir bu yana yürüdüğünü farkettim. Yerimde doğrulup sesimi çıkarmaya çalıştım, çok fazla bağırdığım için kısık çıkıyordu.

“Beni neden kaçırdın?”

Duraksayıp bana döndü ve gülümsedi, “Ooohooo uyuyan güzelimiz de uyanmış.”

 

Elimi bağladıkları hasır halata baktım, bileklerimi kesmişti. Sinirle birlikte, “Sulanma! Soruma cevap ver.” Dedim,önüme bir sandalye çekip, ters bir şekilde oturdu.

“Baban bizi iyi tanır, sende gözbebeği Ilgınsın… Babanın yaptıklarının bedelini ödemen ona çok acı verecektir.” Ne? Babam ne alakaydı? Başım iyice karışmaya başlamıştı. “Babam size ne yaptı?” Sesim ürkek çıkmıştı.

“Koyduğumun Serhat Dinçsoy’u! Çok sevdiğin baban kumarda bize büyük bir mebla borçlu… Ödemek yerine yurt dışına çıktı farkındaysan, sen cidden babanın yurt dışına seyahat için çıktığını mı düşünüyordun?

 

Gözlerim dolmuştu, Annem ölmeden önce anneme kumar oynamayacağına dair söz vermişti… “Gördün mü? Çok sevdiğin baban seni siklemeyip göt korkusundan nasıl da yurt dışına kaçtı.” Sırıtıyordu, ağzının ortasına bir tane çakmak istedim fakat ellerim bağlıydı.

Gözümden akan yaş usulca yanağımı ıslattı, yüzüne bakamıyordum. Her ne kadar yakışıklı olsa da, sözlerinden sonra yüzüne bakmaya iğreniyordum.

 

İri elleri çenemi kavradı ve usulca havaya kaldırdı, gözlerimin rengini ezberlemek istercesine ayrıntıyla izledi. “Babanın yaptıklarının bedelini sen ödeyeceğin için özür dilerim.” Yüzüme gelen bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Aniden doğrulup elimdeki hasır halatı çıkarttı. İnce bileklerime baktım, oldukça morarmıştı.

Loading...
0%