@ichika
|
güneş batıyordu koşmaktan yorulan genç kız dayanamadı ve büyük kiraz ağacının altına yığıldı boğulacakmış gibi nefes nefeseydi her yeri morarmıştı Ona yaklaşan birini gördü gelen genç bir adamdı,genç adam onu görünce çok şaşırdı adeta gözlerine inanamadı sanki çok uzun zaman önce kaybettiği birini bulmuş gibiydi . Kıza doğru bir adım attı , kız hemen geri çekildi ağlıyordu be adama yalvarmaya başladı Genç adam buna çok şaşırdı ama anlayacağını anlamıştı onu kimseye teslim etmeyeceğini söyledi,onun yaralarına baktı ve onu iyileştirmeyi teklif etti kız nedensizce ona güvenmeyi seçti ve onu takip etti Genç adam onu suyun yeşil aktığı nehire götürdü kıza nehire girince yaralarının iyileşeceğini söyledi öylede oldu yaraları yavaşça yok oldu sanki hiç incinmemiş gibi... Her şey iyi gidiyordu, fazla iyi... Birden gök gürledi ve şimşek çaktı kız korkuyla bağırdı onu almaya geliyorlardı Genç adam kızın ellerini tuttu gözlerinin içine baktı ve onu hayatı pahasına korumaya yemin etti . İşte tam o anda gözleri kilitlendi, aralarında sonsuz bir güven oluştu ve ruhları bağlandı el ele tutuştular ve büyülü sözleri mırıldandılar ikisinin büyüsü birbirine karıştı , etraflarında büyük bir renk cümbüşü oluştu sanki bu diyar yeniden canlandı, ve bariyer oluştu Bu bariyer uzun süre bu diyardaki sevinci huzuru ve aşkı koruyacaktı ••• Bir gün genç kadın sevgilisini büyük bir aşk özlem ve hüzünle bekliyordu yanlızlığı ve içindeki bu duygular ona fazla geldi ve bir ışık zümresi olarak dışarı çıktı Bu zümre yavaşça biçim aldı ve 8 yaşında gözüken bir çocuğa dönüştü
*MAKOTO* bariyere bakıyorum bizi dış dünyadan ayıran rengarenk güç duvarına ... Burayı , İchika ve Kiyotaka'yı gerçekten çok seviyorum ama içimde bir boşluk var hangi duyguyu hissedersem hissederim dolmuyor aradığım başka bir şey ve sanki bizi ayıran tek şey bariyer Bana yaklaşan krito yu gördüm onu gördüğüme çok mutluyum kendi yaşlarımda bir arkadaşımın olaması çok güzel Krito bana sarıldı "Dışarı ile ilgili ne öğrendim biliyor musun, orada 7 farklı ülke ve 9 ırk varmış ve her ülke farklı elementleri kullana biliyormuş!" Duyfuklarıma inanamadım birilerinin suyu havayı toprağı... Kontrol ettiğini düşününce, oldukça olağanüstü "Sence bizde?" Krito gülümsedi kuyruğu sallanmaya başladı "belki" "Vay canına! Yani insanlar suyu havayı hatta ateşi bile kontrol edebiliyor!" "ama orada işler farklı, herkes bir savaş halinde bir karış toprak peşinde birbirirni öldürmeye yer arıyorlar tabi dost ülkeler de var ama çok az her şey sadece çıkar için" Krito'nun söyledikleri miğdemi bulandırdı böyle güzel güçleri var ama kıymetini bilemiyorlar mı?! "Bu berbat! yani kendilerine sunulan muhteşem güçler var ve bunun kıymetini bile bilemiyorlar mı! Acaba onları barıştırmanın bir yolu yok mu?" Acaba onlar barışırsa İchika da mutlu olur mu? Krito bana gülümsedi "belki... Biz farklı bir şey yapabiliriz Makoto. Belki kendi dünyamızı yaratabiliriz" Krito'nun sözleri ile gözlerim yine bariyere kaydı, rengarenk bariyer... Oranın üstünde onları gördüm Ichika ve kiyotaka keşke herkes onlar gibi olabilse "Krito, sence bu Dünyadaki herkes onlar gibi olsaydı dünya daha güzel olmaz mıydı? Eğer onların kurduğu gibi bir dünya kurabilirsek..." Krito başını salladı "Belki de her şeyin çözümü budur. Belki birgün bunun için bir şansımız olur,ama önce bunun için hazırlanmalıyız" Evet evet evet! İhtiyacımız olan buydu! Kiyotaka'dan bile güçlü olursam bu dünyayı değiştire bilirim! "Evet krito o gün gelene kadar güçleneceğiz ve bu dünyayı güzel bir yer haline getireceğiz!" ... Krito ile öğle yemeğimizi yiyor ve kendi elementleri izi nasıl bulabileceğinizi konuşuyorduk bence krito elektrik olabilirdi sonuçta saçları mor ve şekil değiştirdiğinde mor renkli bir duman oluşuyor "Hey Makoto şuraya bak seninkiler bariyerin diğer tarafına gidiyor" İchika ve kiyotaka bariyerin dışına ? "Ne? Ben onların yanına gidiyorum krito!" Krito arkamdan bağırdı "kendine dikkat et!" Koşabildiğim kadar hızlı koştum ve onların yanına vardım nefes nefese"İchika , Kiyotaka!" İchik kılıcını bir anlığına yere bıraktı ve bana sarıldı "Makoto, canım benim sorun yok bağzı maceraperestler yine bizi rahatsız ediyor onlarla ilgilenmeliyiz sen bizi evde bekle ve dışarı çıkma" sakin görünmeye çalışmada titriyordu biliyorum o da korkuyordu böyle bir şey ilk defa oluyor Keşke gidip onlarla savaşabilsem... Kiyotaka başımı okşadı "Hemen geri geleceğiz , sadece basit bir macera perest gurubu" kiyotaka İchika'nın elini tuttu "merka etme sevgilim ne kadar karanlık olursa olsun, biz aşkımızla onu aydınlatacağız" kiyotaka İchika'nın yanağını öptü.umarım onları hep böyle görebilirim... Gitmelerini izledim içimde bir burukluk vardı ... Krito tekrar yanıma geldi "Ne olmuş?" Elma yiyordu bana da bir tane verdi "Bariyerin yakınında bir maceraperest kampı varmış onunla ilgilenmeye gittiler" Çimlere uzandım ve gökyüzünündeki bulutları incelemeye başladım ama içim burukluk somurtmadan edemedim "Hey sakin ol Makoto, onlar çok güçlüler değil mi?" Biraz rahatladım evet onlar çok güçlüler onları kimse yenemez! İkimizinde gözlerimizi bir anda ortaya çıkan ışık zümresine çevirdik "Vay canına... Bu büyüleyici" dedi Krito Işık zümresi yavaşça şekil almaya başladı "Bu benim gibi biri..." En sonunda uzun mavi saçları olan 8 yaşlarında görünen bir kıza dönüştü Donakaldık, bu mucizevi bir şey! "Merhaba ben Ryoko"dedi kız |
0% |