Ayça öğretmen bugün birkaç eğitim almamız gerektiğini söyledi ve ellerimize
veli izin belgesi verdi ve yarın getirmenizi istedi. Eve geldiğimde anneme ayça öğretmenin söylediklerini anlattım ve annem belgeleri verdim . Annem belgeleri okuduktan sonra biraz düşündükten sonra doldurdu ve Ayça öğretmene vermemi söyledi. Annemin söylediği gibi ertesi gün belgeleri Ayça öğretmene verdim. Belgelerde ne yazıldığını bilmiyorum ama annem belgeyi okıduktan sonra yüzü kaskatı kesilmişti, önümüzdeki hafta neler olduğunu öğreneceltim en azından gerekli olanları.
1 hafta sonra
-İmgee hadi kızım geç kalıcaksın diye bağırdı annem. Bugün çok heyecanlıydım cuma gününden sonra okulda yatılı olarak sınıflarda kalacağımızı öğrendim. Anneme tamam geliyorum dedim ve valizimi çekiştirerek
Aşağı indim. Annem ihriyacım olanları aldım mı diye beni soru yağmuruna tuttu.
- ıslak mendil aldın mı?
-aldım.
-su?
-aldım.
-ilaçlarını?
- off anne ihriyacım olan her şeyi aldım
-Bak bana çantanın içine meyveler koydum onları arkadaşlarına da ver unutma çürümesin sonra. Daha fazla oyalanmak istemediğim için tamam diyerek konuyu kapattım.
Biz konuşurken otobüs geldi annemin yanağına bir öpücük kondurarak çıktım. Arkamdan hâlâ öğütler veriyordu içi rahat etsin diye arkamı dönerek anne işin ucunda ölüm Yokya sonuçta dedim ve otobüse bindim Bengü'nün yanı boştu
günaydın deyip yanına oturdum.
Yarım saat içinde okula varmıştık ama okulda bir gariplik vardı sadece son sınıflar vardı. Öğretmenler kendi sınıflarımıza geçmemizi söyledi sınıfa girdiğimde ise sıralarımızın yerine yer yatağı denilebilecek küçük küçük yataklar vardı. Kızlar bir tarafta erkekler birtaraftaydı rahat giyime bilmemiz için kızlarla erkeklerin yatağı mi ayıran bir kumaş vardı. Aniden biz yerleşirken Ayça öğretmen ve bir teğmen girdi
Çocuklar artık özel eğitimler aşacakdınız Dünya'ya nasıl geldiğini bilmediğimiz bir canlı tespit ettik her ülkeden son sınıf öğrencileri eğitme kararı alındı bundan sonra olgun davranmalısınız burada gırgır şamata ya yer yok. Son kısmı özellikle vurgulayarak söylemişti teğmen önümüzdeki süre varfında başımıza neler geleceğini bilemiyorum.
Ertesi gün sabahın ilk ışıklarında sınıfımız için görevlendirilen teğmen içeri girdi .ÖĞRENCİLER KALK diye bağırdı . Herkes alelacele kalkmıştı .Bugün size ne zaman kalkıp ne zaman uyuyacağınızdan bahsedeceğim dedi .İlk olarak her gün 06.00 'da kalkcaksınız
hazırlanmak için sadece yarım saat süreniz var .O sırada teğmen sınıfın içinde volta atıyordu . Son olarak ders saatleri ve yemek saatlerinden bahsedeceğim bahsedeceğim kahvaltı saat 06.30 başlayacak ve saat 08.00 bitecek bittiği gibi eğitime başlayacaksınız 12.00 kadar 12.00 de öğleyemeğine başlayıp 13.00 de bitecek öğle yemeği bittikten sonra yarım saat dinlenme hakkınız var dinlenme süreniz bitince tekrar derse başlayacağız 17.30 da dersiniz bitecek ders bittikten sonra 1 saat üstünüz başınızı değiştirme ve dinlenme süreniz 18.30 da akşam yemeği yiyeceksiniz akşam yemeğinde 20.00 da bitecek saat 22.00 da yatacaksınız söyleyeceklerimi bu kadar şimdi hazırlanın ve yemekhaneye inin.Sınıfın şebeği Azmi nasıl altıda kalkıcam diye yakınıyordu .Şimdi tek sıra halinde yemekhaneye
iniyorduk gün içerisinde 8 saat askeri eğitim alacaktık ama henüz kendimi böyle bir eğitime hazır hissetmiyordum .
Saat 08.00
İlkeğitimimize başlayacaktık ilk gün olduğu için daha kolay bir eğitimle başlayacaktık. İşaretlenen yerler arasında koşacaktık ilk olarak teğmen in seçtiği Bengü ve Yiğit başladı . Herkes 10 tür koşmuştu ve saat daha 10.30 du birbuçuk saat daha eğitim vardı . Sonraki kalan saatlerde üstünde bir file olan parkurda sürünerek sabah eğitimini tamamladık.
Sonunda herkesin beklediği gibi öğlen yemeği vakti gelmişti tabağımda biraz pilav biraz yoğurt ve bir adet elma vardı .Yemeğimi hemen bitirip sınıfa çıktım yanıma getirdiğim bir kitabı alarak bahçeye indim bahçede benle birlikte sadece üç kişi vardı . Sahiden onlar ne yapıyordu burada Barış ve Karan birbirlerine tekme tokat giriyorlardı yanlarına giderek onları ayırmaya çalışmıştımki o sırada gökten ne olduğuna anlam veremediğim bir canlı inmişti yüzü siyahtı ağzı yoktu ama ağzının olduğu kısımda bir haraketlenme vardı. O sırada Barış Karan'ı ne olduğunu bilmediğimiz şeyin üzerine itti ve canavar Karan ' ı tek hamlede parçalamıştı ne olduğuna anlam vermezken askerler ellerinde silahlarıyla gelmişti bir asker bizi okulun içine sokmuştu ama daha ne olduğunu bile bilmediğim sınıf arkadaşlarımdan birini parçalamıştı son olarak Karan 'dan kalan sadece bedeninden kopan başı vardı . Çok korkuyordum hemde normalden daha fazla korkuyordum bize ne olacağını bilmiyordum midem bulanıyordu bahçenin bir bölümü kanlarla kaplıydı daha ne olduğunu idrak edemeden yanımıza sınıfımız için görevlendirilen teğmen gelmişti çocuklar bu olanlar aramızda sır olarak kalacak diyip gitmişti.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |