Yeni Üyelik
12.
Bölüm

11. Bölüm Süreç

@idil466

11.Bölüm Süreç

 

Pars Kandemir'in ağzından

 

Larissa yorgun bir sesle"Dışarı çıkarmısın üstümü değiştireceğim." kesinlikle çok halsiz göründüğü için

"iyi görünmüyorsun sana yardım etmemi istermisin?" Dedim.

 

Bakışları çok sertti bana kırılmıştı sanırım."kendi çıkarların için bana yardım etmen gerekmiyor. Çık." Daha fazla ısrar etmenin anlamı yoktu inatçı keçiliğindenmi yapıyordu yoksa bana sinirlenmişmiydi tam anlamamıştım.

 

Aşağı inip salonu biraz toparladım. Ardından Larissa'ya iyi gelir diye mercimek çorbası yapmaya karar vermiştim.

 

Ben tüm yemekleri yapmayı biliyordum çünkü ailemden kimse bana yemek yapmazdı ben kendi karnımı kendim doyurmak için başlarda sandiviç yapıyordum daha sonra böyle olmayacağına karar verip yemek yapmayı öğerndim. Böyle Yavaş yavaş öğrenmiştim yemek yapmayı mutfağa gelip malzemeler varmı diye baktığımıda aradığım her şey vardı malzemeleri çıkartıp işe koyuldum.

 

30 dakikada çorbayı hazırlamıştım çorba çok güzel kokuyordu canım çekmişti. Larissa'ya bir kase koyup kendime de ayırmıştım. Kaseyi tepsiye koymuştum ardından ağrı kesici ve ekmek koymuştum tepsiye.

 

Tepsiyi elime alıp yukarı çıkıp Larissa'nın odasına geldim. Larissa'ya baktığımda uyuyordu tepsiyi komedinin üzerine koyup sandalye'ye oturup Larissa'yı izlemeye başladım. Çok tatlı uyuyordu masum bir melek gibi bir tek kanatları eksikti bugün bana kızmıştı ama aramızda mesafe olması gerekiyordu. Ben Larissa'ya gün geçtikçe daha çok bağlanıyordum. Ve bu hiç iyi değildi o yüzden o sözleri söylemiştim. Günü gelince tutuklanacaktı hemde benim tarafımdan o zaman ikimizin kalbi paramparça olacaktı. Hayır hayır kesinlikle uzak durmalıydım.

 

Bunu ikimiz içinde yapmalıydım.

 

Larissa çok güzel bir kızdı mavi gözlü ince kaşlı sarının en açık tonunda beline kadar uzanan saçı vardı. Hele o küçük burnu onu çok tatlı yapıyordu orta dolgunluktada dudağı vardı. O kadar acıya nasıl dayanmıştır kim bilir düşündüklerimi anlayınca kendime sövdüm Lanet olsun'ya düşünmeyecem dedikçe düşünüyorum. Geçenlerde'de onu öpmekle tehdit etmiştim. Kesinlikle aramızı bozmam gerekiyordu bunu aklımın bir yerine not ettim.

 

Larissa'yı uyadırsammı ona çorbamı verirdim. Ve ilacını içerdi. Tam Larissa'yı uyandıracakken mırıldandığını duydum. Ama ne dediğini anlayamadım sandalye'den kalkıp yanına gittim. Biraz eğilip ne dediğini dinledim.

 

"Hayır yapmayın."

 

"Yalvarırım gitmeyin."

 

"Anne baba lütfen gitmeyin ben siz olmadan yaşayamam."

 

"Kalkın."

 

"Baba hani bana söz vermiştin."

 

Larissa kabus görüyor olmalıydı çok fazla terliyordu bu normal değildi. "Larissa." diyip biraz omzundan düttüm gözlerini yavaş yavaş açıp bana baktı uykulu gözlerle. "noluyor?" Dedi çatallı sesiyle.

 

"Kabus görüyordun."

 

"Kabus değil gerçekleri görüyorum." diye kısık sesle mırıldandanmıştı ama ben duymuştum. Ne gerçeğinden bahsediyorduki tam soracaktımki vazgeçtim çünkü aramızda mesafe olması gerekiyordu ve özelini bana anlatmamaması daha iyiydi. "çorba yaptım kendime. Sende içersin diye sanada bir kase getirdim." Birazcık yalandan bir şey olmazdı.

 

"Sen çorba yapmayı nerden biliyorsun?"şaşırmıştı biraz

"Ben daha bir sürü yemek yapmayı biliyorum. Bir ara yemek yapmaya merak salmıştım ordan biliyorum." gerçeği söylemedim çünkü bana acımasını istemiyordum acımasını istediğim son kişiydi.

 

Larissa oturur pozisyona gelmişti

"Tamam getir içeyim tadını merak ettim."dedi duygusuz sesle tepsiyi komodinin üzerinden alıp Larissa'ya verdim.

 

Bacaklarına koyup iki üç kaşık içmişti "vayy gerçekten tadı çok güzel ellerine sağlık." çorbayı sevdiği için anlamsızca mutlu olmuştum ama tabikide Larissa'ya belli etmedim.

 

"Afiyet olsun."

 

Kısa bir sürede koca kaseyi bitirmişti. "Tekrardan teşekkür ederim." tepsiyi alıp komedinin üzerine koydum. "ağrın varmı?"

 

"Evet hemde çok."

 

Kaşlarımı çattıp "niye söylemiyorsun?"diyip ağrı kesici ve suyu Larissa'ya vermiştim. "al iç ağırı kesici" Larissa ilacı elimden alıp içmişti.

 

"Başka bir şey yoksa ben odama çıkacağım."

 

"Pars ben bebek değilim bir şeye ihtiyacım yok teşekkür ederim yinede."

 

"Rica ederim." diyip odadan çıktım.

 

5 GÜN SONRA

 

Larissa'nın ağzından

 

Sonunda biraz toparlanabilmiştim omzum hala ağrıyordu ama bu kadar dinlenme yeterliydi kendime gelmeliydim artık. Pars bu 5 günde bana hep soğuk davranmıştı. Neden soğuk davrandığını çözememiştim. Sadece soğuk davranmıyordu aynı zamanda mesafe koymuştu aramıza. Saye'ye ise meşgul olduğumu mesaj olarak atmıştım Gölge'ye aşırı kafayı takmıştım bu beş gün içinde.

 

Gerçekten bıkmıştım içimdeki nefret gün geçtikçe daha büyüyordu. O pislik gölgeye karşı, benim bir şeyler yapmam gerekiyordu. Bir ipucu olmalıydı kimse kusursuz değildi. Gölge'nin bana mesaj gönderdiği numarayı 5 gündür çok araştırdım ama bir ipucu bulamamıştım.

 

Şuan arabadaydım arabayı Pars kullanıyordu. Benim kullanmama izin vermemişti omzumdan dolayı şuan benim kurbanlarıma her zaman işkence yaptırdığım yere gidiyorduk orayı sadece şüphelendiğim insanları tutmak için kulanıyordum.

 

3 gündür falan çisem o 2+1 evdeydi bugün bir şeyler açıklık getircekti araba durduğunda sonunda varmıştık.

 

Telefonumu açıp Selim'e mesaj yazdım.

 

Selim: görüntülü aradığımda telefonun açık olsun.

 

Arabadan çıkıp kapıyı kapattım pars'ta çıkmıştım "sence kime çalışıyordur?"

 

"Pars şuan kesin bir şey söyleyemem birazdan konuştaracağım zaten hiçbir şeyde olmayabilir."

 

"Bu kız masum değil bence." Pars hakklı olabilirdi çünkü bu 5 gün içerisinde Çisem hakkında çok şey öğrenmiştim tam bir sahtekâr'dı.

 

Gökhan kapının başında bekliyordu. Bizi görmüştü hatta buraya bakıyordu daha doğrusu Pars'a bakıyordu dimdik.

 

"Nasıl gidiyor?"diye konuşmaya başladım.

 

"İyi gidiyor kız içeride bu beş günde dediğin gibi yaptım herşeyi."

 

"İyi iyi." aklıma Pars'ın Gökhan'nı tanımadığı gelince. "ah ben sizi tanıştırmayı unuttum Pars bu Gökhan sağ kolum."

 

Pars elini uzattı Gökhan'a ikisi el ele sıkştı. "memnun oldum Gökhan."

 

"Bende memnun oldum Pars."

 

"Tanıştığınıza göre ben işe koyulacam." diyip kapıyı açtığımda gördüğüm manzara hoşuma gitti.

 

Arkamdan Pars ve Gökhan gelmişti. Gökhan Çisem'i sandalye'ye bağlamıştı ağzınıda bantla kapatmıştı. Çisem beni görünce kaskatı kesildi.

 

"Ah Çisem ah." dedim üzlmüş gibi yapıp "kesin şuan neden burda olduğunu bilmiyorsundur değilmi ben küçük bir hatırlatma yapayım buradasın çünkü bir haltlar karıştırıyorsun." diyip bantı ağzından sökercesine çıkarttığım için hafifçe inledi.

 

"Şimdi o küçük ağzını aç konuş." şuan yüzü o kadar masum duruyorduki anlatamazdım ama içimden bir ses bunun bir maske olduğunu söylüyordu.

 

"Larissa hanım neyden bahsediyorsunuz bilmiyorum ben bir şey yapmadım."dediğinde delirdim ama dışarıya yansıtmadım anlaşıldı bu iş biraz uzun sürecekti kendime bir sandalye çekip oturup bacak üstüne attım.

 

"Demek bilmiyorsun öylemi tamam bebeğim ben hemen açıklık getireyim bundan 5 gün önce kimliği belirsiz iki adamla buluştun onlara dosya verdin o şahsiyetler kimdi? Ve ne dosyası verdin?" Dediklerimle yüzü biraz düşmüşmüştü ama hemen toparlamıştı.

 

"Ne dediğinizden anlamıyorum ben kimseye birşey ver-" cümlesini tamamlamadan elimle çenesini kıracak şekilde tutup. "eğer bir daha yalan söylersen olacaklardan ben sorumlu değilim." yüzü adeta bir şeytan'nın yüzü gibi olmuştu şuan Allah kahretmesin bu hep beni böylemi kandırıyordu? Yüzünü elimden kurtarmaya çalıştı zaten ben dokunmaktan yada dokunulmaktan nefret ediyordum o yüzden yüzünü bırakıp elimi üstüme sürtüm. Tiksinerek.

 

"Kendini zeki zanediyorsun ama zeki değilsin bunca zamandır koynunda bir yılan olduğunu bilmiyordun yazık." dedikleriyle gülesim gelmişti kendimi tutamayıp kahkaha attım.

 

Kahkamı zarzor durdurup. "Çisem sen ne zanediyorsun ah çok pardon Çisem değildi neydi?" diyip düşünüyor gibi yaptım. "şimdi hatırladım Melisa Eda yalçın sen ne zanediyorsun gerçekten senden haberim olmadığını'mı ben isteyerek koynumda yılan besledim. Yılanlara ayrı bir zafım varda diyip göz kırptım." Şuan kuduruyordu sanırım plan'nım işe yarayacaktı.

 

"Manyak karı madem kim olduğumu biliyordun neden beni o zaman yakalamadın? Ama Arda abimi öldürdüğün için seni geberteceğim elimden kurtulamazsın."

 

Dedikleriyle çok şaşırdım Melisa öldürdüğüm adamın kardeşiymiydi?

 

"Melisa senin adın ve soyadın dışında hiçbir bilgi bilmiyordum. Teşekkür ederim. Şuan ilk defa senin ağzından duyuyorum. Ha sen şu Arda'dan bahsediyorsun deme peki abinin ne iş yaptığını biliyormusun ah tabiki biliyorsun senin abin bir katil senin abin bir hacker çetesinde ona küçük bir soru sordum cevap vermedi bende öldürdüm yani hak ediyordu merak ettme sen." gözlerinden resmen lav akıyordu benim tanıdığım Çisem bu değildi off lanet olası çisem değil Melisa onu köşeye sıkıştırmıştım ayağa kalkıp Melisa'nın yüzüne baktım. Konuşmaya başlayacakken Melisa konuşmaya başladı.

 

"Elimde

kanıt var Polise vereceğim bu sefer çok pis köşeye sıkıştın Larissa Elis."

 

Oy ve yorum yapmayı unutmayın canlarım.💎

 

Loading...
0%