Yeni Üyelik
18.
Bölüm

17.Bölüm Direniş

@idil466

17. Bölüm "Direniş"

 

 

Yazarın anlatımıyla

 

2 saat sonra

 

Turgut adamlarını toplayıp yola koyulmuştu.

 

Turgut'un için'de hiçbir korku veya tedirginlik yoktu aksine birazdan yapacağı şeyler için zevk alacaktı.

 

Sadece dostu için endişeliydi Larissa'nın gözünun nasıl döndüğünü oda yakından şahit olmuştu ve her ne olursa olsun dostunun yanında olucaktı uzun zamandır görüşemiyorlardı Larissa ile sebepi ise Larissa'nın istememesiydi Turgut ve eşi artık sevmediğini falan zanatmişti yada arkadaşlıklarını bozmak istediklerini falan ama gerçek şuyduki Larissa onların başına bir şey gelmesin diye onlarla görüşmüyordu.

 

Turgut ve Aleda ise bunu bugün öğrenmişlerdi Aleda duydukları ile derinden sarsılmıştı.

 

Turgut ise duydukları karşısında içinde intikam ateşi oluşmuştu böyle insanları dünyadan yok etmek istiyordu artık Larissa'nın bu kadar üzülmesine izin vermeyecekti o kendine gölge lakapı takan katili bulacaktı her ne olursa olsun bulacaktı kendine söz vermişti.

 

Şuan arbada son hızda Larissa'nın attığı konuma gidiyorlardı arka koltuklarda ise adamları oturuyordu gerçi Turgut'un adamlara ihtiyacı yoktu tek başına 8 kişiyi öldürebilecek bir seri katil'di ama Aleda zor bela adamları da göndertmişti şuan arabayı o kulanıyordu birazcık olsada öfkesini atmak için kullanıyordu.

 

Yoksa çoktan kontrol'ü kaybetmişti öfkesi Larissa'ya yaşatıkları herşey içindi Turguttun kırmızı çizgisi karısı ve Larissaydı.

Larissa'yı kardeşi gibi görüyordu biraz'da.

 

Larissa'nın attığı konuma yaklaşınca arabayı uzak bir yere park ettmişti eve bakınca şaşırmıştı çünkü normal küçük tatlı bir evdi bir şeyler onu rahatsız etmişti.

 

Emrivaki bir şekilde. "şimdi beni iyi dinleyin sezsizce giriyoruz ve adamları indiriyoruz."

 

"Efendim ön kapıdan gitmeyelim arka kapıdan içeri girelim."

 

Duygusuz bir sesle. "Haklısın ama yinede dikkatli olmalıyız unutmayın tuzak olabilir." diyip hızlı ve sessiz adımlarla arkaya doğru ilerlemişlerdi.

 

Ama ilaki ses çıkacaktı.

 

Turgut dirseği ile sert bir şekilde cama geçirmesiyle cam paramparça olmuştu. Canı acımamıştı bile adamları cam'dan içeri atlayıp içeri kontrol edeceklerdi güvenliği için kendisi dışlikte rda beklemesi gerekiyor'du karısına söz vermişti ama Turgut dayanamayıp girmişti.

 

"Efendim burda bir adam var hemen gelmelisiniz."

 

Turgut adamı'nın yanına elindeki silahla hızlı adımlarla ilerlemişti. Girdiği oda'da gördüğü manzara yüzden şoka uğramıştı daha önce bunun gibi çok şey görmüştü ama bu bambaşkaydı aşağıda akvaryum vardı ama akvaryumun içinde ise vahşi balıklar vardı üstüne'de ise ayaklarından bağlanıp vücudu ters bir şekilde dövmekten beter edilmiş bir adam vardı.

Turgut haberleri takip ettiği için Pars'ı tanıyordu. Ve şuan Pars'ın yüzündeki yaralar yüzünden tanılmayacak bir haldeydi ama Turgut tanımıştı adamları çoktan Pars'ı indiriyorlardı. Pars'ın bilinci dövülmekten kapanmıştı.

Turgut ise kara kara Larissa'ya ne diyeceğini düşünüyordu.

 

"Efendim her yeri kontrol ettik temiz."

 

Turgut kimsenin olmadığını duyunca şüphelenmişti.

 

Bu kadarmıydı? Neden hiç bir adam yoktu? Neden kimse yoktu? Bu oyunun amacı neydi?

 

Turgut adamlarıyla Parsı bir şekilde arabaya koymuşlardı.

 

Çoktan yola koymuşlardı.

 

Turgut Larissa'ya mesaj atmıştı.

 

Turgut:Pars'ı buldum endişelenme sen'de çabuk gelmeye çalış yardıma ihtiyacın olursa ara beni.

 

Larissa'nın anlatımıyla

 

Yapmıştım. Başarmıştım.

 

Hayır bunlar öylesine kelimeler değildi şuan o kadar zor bir şeyi başarmıştım ki çok mutluydum. Çünkü Pars'ın yerini bulmuştum,Konumu Turgut'a attmıştım. ben gidemezdim ne yazık ki şuan her an polis ler gelebilirdi o kadar büyük bir siteye girmiştimki bu büyük bir suçtu.

 

Ama suçlar sikim de bile değil'di Pars uğruna dünyayı yakardım.

 

Şuan eski evimdeydim evden hemen çıkmalıydım. Tam kapıyı açıp çıkacaktımki kapının ardında bir takım sesler duymuştum. Lanet olsun Lanet olsun koşar adımlarla arka kapıya koşmuştum Polisler gelmişti.

 

Ben zar zor kapıya ulaşıp çıkmıştım ama her an buraya'da gelebilirlerdi. Çok sert bir ses duyduğumda ise kapıyı kırdıklarını anladım adım seslerinden anladığım kadarıyla ordu olarak gelmişlerdi. Buraya'da geldiklerini duyunca hemen bir yere saklandım gizlice baktığımda ise evin etrafını sarmışlardı. koca bir siktir.

 

Düşün Larissa sen bunların başına geleceğini biliyordun. Allah'tan üzerime silahlar yerleştirmiştim üzerimde sayamayacağım kadar silah vardı şuan silah haricinde sis bombası,bomba,bıçak vs şeyler vardı Polisler olduğum yere bakmadan sis bombası atmıştım. Hemen yerimden çıkıp arabamın olduğu yere koşmaya başladım.

 

Polisler arabamı görmüyordu çünkü uzak bir yere park etmiştim benim koşmaya başlamamla kapının önünde duran Polisler beni fark edince diğer içerde olan Polislere haber verip bana doğru koşmaya başlamışlardı aynı zamanda silahlarını bana doğrultmuşlardı arabam artık görünüyordu uzaktan arabamı açıp bir sis bombası daha atmıştım.

 

Arabamın kapasını açıp arabama binmiştim arabayı çalıştırıp frene basmam 3 saniyemi almamıştı sis bombası onları bir süre durdurur diye düşünüyordum ama tahmin ettiğim gibi olmamıştı arakama bakınca 4 Polis arabası vardı. Bir dakika bir dakika bu duyduğum ses helikopter sesimi kafamı yukarıya kaldırıp baktığımda sesli bir şekilde. "yuh amk helikopter nedir ya bide tank getirin tam olsun." bunlar benden bu kadar mı korkuyorlardı alt tarafı bir hacker dim arabamın frenini en sona kaldırmıştım bunlardan kurtulmam gerekiyordu.

 

Üstüme ateş açıldığı için araba feci bir şekilde sarsılmıştı hemen yolumu ters yapıp değiştirmiştim. Ama girdiğim bu yolda insanlar vardı aileler vardı. Annesinin babasının elini tutan sarı saçlı bir kız gördüğümde kalbim ağrımıştı durmam gerekiyordu.

 

Araba nerdeyse insanlara çarpacakken son anda frene basmıştım. Emniyet kemerimi açıp arabadan çıkmıştım polisler üstüme atlamasın diye kafama silah dayamıştım yolda insanlar çığlık atarak kaçmışlardı bazıları ise korkusuz bir şekilde video çekiyordu.

 

Video çekiliyordu madem bizde şov yapardık.

 

Polis sert bir sesle. "Elindeki silahı hemen yere at ve ellerini havaya kaldır."

 

Kıpırdamamıştım bile.

 

"Tekrar ediyorum elindeki silahı hemen yere at ve ellerini kaldır yapmazsan zoru kullanmak zorunda kalacağız."

 

Yanımdaki uçurumun aşağıdaki denizi görünce kafamda tilki gibi plan oluşturmuştum.

 

Kahkaha attım. Ceketimin düğmelerini çözüp onlara asıl bombayı göstermiştim. Hepsi şok olmuştu yüzlerinden anlaşılıyordu hepsi geriye doğru çekilmişlerdi. Evet eğer zor durumda kalırsam saatli bombayı kulanacaktım. Ama gerçekten öldürmeyecektim kendimi.

 

Kandırmacada olabilirdi elimdeki silahı onların önüne attıp saatli bombanın saatini açmıştım ama bomba palamayacaktı küçük bir şov yapıyordum sadece.

 

"Siz şuan bu karşınızdaki deli kadın ne yapıyor diye düşünüyorsunuzdur eminimki" yavaş adımlarla uçuruma doğru ilerliyordum. "O küçük kızı dinlememekle büyük bir hatta yaptınız siz adaleti sağlayamadınız ama ben sağlayacağım merak etmeyin."

 

"Ne saçmalıyorsun bu yaptığının ağır bir cezası olacak" diye bağırdı yüzünü göremiyor dum çünkü maske takmışlardı.

 

Sesimi yükseltip. "siz Polis değilsiniz siz adaleti sağlamıyorsunuz siz hiçbir halta yaramıyorsunuz bir halta yarasaydınız şuan bu durum da olmaz dım sizin yapamadığınızı ben yapıcam. Bu yüzü iyi kazıyın beyninize belki aklınıza geldikçe utanırsınız kendinizden." kolarımı iki yana açıp. "siz adaleti sağlayamazsanız bizde halk olarak toplanıp sağlarız bu direniştir ve direnişi ben başlatıyorum." bombanın patlamasına son 10 saniye kaldığı için herkes uzağa gitmişti. Bir Polis ."Bombayı üzerinden çıkar at uçuruma." diye bağırmıştı.

 

"Ömrünüz yetsede gücünüz yetmez beni devirmeye." diyip.

 

Aşağa atlamadan önce polisler fark etmeden cebimden bombayı çıkardım. Kendimi uçuruma atıp bombayı uzak bir yere fırlatmıştım.

 

Ben denize sert bir şekilde düşmüştüm hemen yanımda ise bomba patlamıştı denizden çıkamazdım şuan kimse beni görmemeliydi sadece ileriye yüzüyordum. Evet bunun içinde eğitim almıştım 7 dakika boyunca suyun altında nefesimi tutabiliyordum.

 

Hızlı hızlı kulaç atıyordumki onlardan uzaklaşayım 7 dakika geçtikten sonra oksijene ihtiyacım vardı daha hızlı yüzüp kafamı sudan kaldırdım. Çok kısa nefes alıp tekrar dalmıştım.

 

Uzun bir dalıştan sonra kıyıya varmıştım.

 

Çok yorulmuştum kendimi yere attmıştım adeta. Biraz dinlendikten sonra gözlerimi açmıştım. Gördüğüm kişi ile küçük dilimi yutacaktım az daha bu nasıl buraya gelmi

şti.

 

 

 

Instagram hesabım xidilw0 🐚

 

Umarım beğenmişsinizdir.🐚

 

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🐚

 

Loading...
0%