5.Bölüm tutsak

"Saye tabiki adamları biz kaçırmayacağız onlar kendi ayaklarıyla gelecek."

"O nasıl olacak? Adamları tanımıyoruz etmiyoruz."

"Şimdi şöyle yapacağız hani bu ikiside benden şüpheleniyorlar ya sende başkomiseri arayacaksın ve hemen buraya gelmesini isticeksin ve benim hakkımda bilgi vereceğini söyleyeceksin sana neden kız kardeşin hakkında bana bilgi veresin diye sorarsa ablam'dan nefret ediyorum dersin zaten bildiğime göre bu karan baş komiserle aynı evde yaşıyorlar." dediğim sırada saye fikrimi düşünüyordu.

"Abla çok mantıklı düşünüyorsun'da karşımızdaki adamlar aptal değil sonuçta biri baş komiser diğeri polis ya arkalarından ekip getirirlerse onu nereden bileceğiz."

Üst dudağım yukarıya kıvrılmıştı."Saye onuda düşündüm. Kesin buraya gelmeden önce arkasından ekibi'de hazırda bulunduracak o yüzden bende tehdit edeceğim."

"Peki neyle tehtid ediceksin tam olarak."dediğinde gözümle telefonunu işaret ettim. Başta anlamadı. Sonradan jeton düşmüş olacakki. " kızımm sen çakal'sın yeminle vallahi senden korkulur."dedi şaşırmış bir biçimde.

"Saye sen şimdi ara komiseri yanında karan denen kişi gelmezse onada bir çözüm buluruz."

"Telefon numarasını bulacağından eminim Pars'la Karan ikiside gelirse dışardaki korumalardan yardım alarak ikisinide kelepçele benim üstümü değiştirmem gerekiyor."diyip merdivenlerden çıkıp odama girdim.

Fazla spor yapmasam'da kendimi kirli hisediyordum. O yüzden duşa girdim.

Suyu açıp saçlarımı yakadım. Vanilyalı ve bebeksi kokusu olan şampuanı elime sıkıp saçımı köpürtüm. Saçımı iyice yıkadıktan sonra şampuanla aynı kokuda olan duş jelini life sıkıp tüm vücuduma lif'le ovaladım. Biraz daha oyalandıktan sonra duştan çıktım. İç çamaşırlarımı giyinip üstümede bir elbise giyindim.



Giyindiği elbise

Elbisenin altında uzun bir çizme giyindim. Saçımı iyice havluyla kurutup saç kurutma makinesi ile iyice kuruttum ve saçımı tarayıp topuz yaptım önlerden'de iki tutam bıraktım. Dudağıma'da nemlendirici kiraz tadında rujumu sürdüm. Belli olmuyordu fazla zaten yumuşak olması için sürüyordum.

Bı dakkika ben niye bu kadar şık giyindimki şimdi.

Ay Allah kahretmesin yaa kesin şimdi bu cadı kardeşim kimin için süslendin diyecek neyse ortam müsaitse kafa dağıtmaya giderdim belki odamın Kapısını açacakken içeriye Saye geldi. "Abla iki saatir napıyorsun seni bekliyoz aşağı-" cümlesi beni görünce aniden kesildi." ohaaa abla çok güzel olmuşsun'da kimin için hazırlandın sen bu kadar." tamda tahmin ettiğim gibi o soruyu soruyordu.

"Ablacım sana ceza vermek için dışarı çıkıyorum bugün yanlızsın."cümlemi bitirip kıs kıs güldüm.

"Ya ama abla bana niye ceza veriyorsun ki? Gerçi vereceksen ver bana hava hoş ay şu karan çok yakışıklı bir herif yaa."

"Saye ben sana bir yakışıklıyı gösteririm görürsün. Neyse korumalar bağladı adamları değilmi."

"Evet evet bağladı." başımı tamam der gibi salayıp odamın kapısını açıp merdivenlere doğru yürüdüm.

Saye'de arkamdan geliyordu topuklu çizmemin sesleri geldiği için Pars ve Karan buraya baktılar yüzlerine baktığımda aşırı sinirlilerdi haklı olarak. "Evet beyler şuan neden burada olduğunuzu merak ediyorsunuz'dur değil-" sözümü daha tamamlamama izin vermeden "Bizi hangi hakla buraya kapatırsın aptal karı." dediğinde sırıtmakla yetindim.

Tam konuşacakken Saye konuşmaya başladı.

"Karan'cım senin yerinde olsaydım. Karşımdaki kişiyi tanımadan böyle konuşmazdım."

Saye konuşmasını bitirir bitirmez konuşmaya başladım.

"Bir daha ben konuşurken sözümü kesme ha kesicem diyorsan sonuçlarına'da katlanırsın burda olmanızı bende istemezdim." bakışlarımı beni dikkatle izleyen Pars'a çevirdim. "Ama arkadaşın pek uslu durmadı suç onun yani." diyip derin bir nefes aldım.

"Saye baş komiserimizin telefonunu ver bana." Saye cebinden Pars'ın telefonunu verdi.

"Ne o bilgi arıyorsan yok ben asla telefonuma bilgi bulundurmam." diyen Pars'a baktım.

"Bilgi aradağımı kim söylediki unuttun'mu ben bir hacker'rım ve senin hakkında bilgi aramıyorum çünkü zaten herşeyi biliyorum."

Pars'ın arama kısmından ekipteki baş adamı bulup. "Şimdi haber verdiğin ekibe geri dönmesini söyleyeceksin." dediğim'de şaşırdı ama şaşkınlığını sakladı yüzünde erkeksi bir sırıtış oldu. "Peki bunu neden yapayım." Saye bugün Pars ve Karan'la konuşma sesini dinlettiğinde.

Karan konuşmaya başladı. "Oha amk siz çetemisiniz?"

"Eğer yapmayacaksan bu konuşmanı hemen polise verebilirim sonuçta bir beyaz şapkalı hacker dan yardım alan bir baş komiser tabiki ceza alacak bence cezayla kalmaz direk işinden olursun ha diyorsan tamam ben hazırım işimden olmaya o zaman devreye ben giriyorum. Canından olursun. Karar senin." tabikide öldürmeyecektim hepsi blöftü.

Sinirlendi çünkü onu çıkmaza sürüklemiştim.

Sert sesi ile "Ne istiyorsun bizi kaçırmakla eline ne geçecek?"

"Onu söyleyeceğim ama ilk önce konuş." başını saladığında kabul ettiğini anladım. Bende ekipten baş Polisi aradım.

Telefon açıldığında. "Efendim Komiserim gelelimmi?"

"Yanlış haber bende birazdan evime geri döneceğim."

"Tamam komiserim iyi akşamlar." Pars'ta aynı şekilde "iyi akşamlar" dediğinde telefonu kapattım.

Aklıma gelen şeyle "Lanet olsun" dedim.

"Noldu abla bir şey mi oldu?"sesinden tedirginlik akıyordu.

"Biz herşeyi akıl edebildik ama Polislerin telefon üzerinden kordinatları takip edebileceklerini akıl edemedik." oflayıp. "Karan'nın telefonunu ver bana."

"Al abla."

"Beyler hemen rahatlamayın ben istemediğim sürece benden kurtulamayacaksınız." diyip göz kırptım. Hemen yürümeye başladım.

"Off abla yine nereye gidiyorsun?"

"Sence saye tabiki kordinatları silmeye gidiyorum." cevabını beklemeden en alt kata inip bilgisayar başına geçtim. Hemen Pars'ın telefonuna sızıp kordinatları sildim. Ardından karan'nın kini sildim. O kadar hızlı yapmıştım ki kendime hayretler içinde baktım.

Bilgisayarı kapatıp tekrar salona geldiğimde. Tüm gözler bana çevrilmişti.

"Abla bir sorunmu çıktı neden erken geldin?" sırıtıp koltuğa oturdum.

"Bir sorun yok sildim kordinatları." dediklerim ile ağzı açık kaldı kafamı Pars'a çevirdim.

"Sizi kaçırmamın sebepi senin kafayı hacker'la bozmuş olman Pars. Gece gündüz peşimdeydin benim hacker olduğumu düşündün çünkü tutuğun beyaz şapkalı hacker sana bu bölgeden sinyal aldığını söyledi beni sevgili kardeşim sayesinde buldun o gün tutuğun hacker'ın kardeşim sistemdeyken girip yakaladı."

"Kardeşimde sistemi koruyamadı." Saye'ye çok kızgındım nasıl böyle bir şey yapabilirdi'ki?

"Ne yani senin kardeşindemi hacker?" diye konuştu Pars

Duygu barındırmayan sesimle. "Benim kadar olmasada evet ama üst düzeyde değil"

"Peki biz hep buradamı kalacağız? Benim bir işim var." sonlara doğru sesi sertlemişti.

"Evet senin bir işin var oda beni yakalamaktı ben hacker olmayı kötü işlerle uğraşmak için öğrenmedim. Benim bir amacım var ve amacıma ulaşınca teslim olucağım. Ve o zaman ikinizde serbest kalacaksınız."

"Abla biz seninle bu konuyu konuşmadıkmı?" bebek gibi dudak bükmüştü.

"Hiç başlama saye beni hiçbir şey kararımdan döndüremez."

"Larissa amacını çok merak ediyorum anlatabilirmisin?" diyen Karan'a çevirdim bakışlarımı.

"Belki bir gün anlatırım ama o gün bugün değil." şuan anlatamazdım. içimden bir his bugün anlatmamı istemiyordu.

"Evet başka sorunuz varmı?"

"Burda kalmak istemiyorum."diyen Pars'a çevirdim bakışlarımı.

Katı sesimle "O senin elinde olan bir şey değil." ayağa kalkıp sandalyede bağlanmış bir şekilde olan Pars'ın halatlarını çözdüm.

"Sakın aklınızdan kaçmayı düşünmeyin gerçi zaten düşünemezsiniz." elimdeki kumandanın düğmesine bastığımda tüm pencereler ve tüm kapılar demirle kapandı.

"Resmen hapis kaldık burada"diye mırıldandı Karan

"Bu evde istediğiniz gibi gezebilirsiz odalarınızıda birazdan Saye size gösterir bence kıy

metimi bilin sizi kocaman bir villaya hapis ettim."

Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın

Instagram hesabım xidilw0