Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@ikimavininarasii

 

 

 

Kitabın şarkısı;

 

 

Bu Şehir Girdap Gülüm :)

 

"Hun, onun dilinde intikam ateşi demekti."

 

 

Cesur Efe Kurt | Asena Temur

 

"Şehit Yüzbaşı Cesur Kurt adına düzenlenen, Kıdemli Üsteğmen Efe önderliğindeki Kurt Operasyonu tüm hızıyla devam ediyor." Televizyonun açık olduğunu gelen ses ile anlamıştım. Kaç dakikadır pencere kenarındaydım, bilmiyordum. Belki de saatler geçmişti, günler..

"Düzenlenen operasyonda, ilk günden bu yana 8 şehit, 11 yaralı asker olduğu da gelen bilgiler arasında.." Sunucu kadın ardı arkasına sıraladığı kelimeler ile durdurak bilmediğini gösteriyordu. İnsanlara bu olanları sindirmesi için vakit bile tanınmıyordu.

"Yeni gelen bilgilere göre ise 32 terörist etkisiz hale getirilmiş ve 3 terörist Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim olmuştur." Aradıkları adamı bulamadılar ama.. Şehit Cesur Kurt'u şehit eden, kod adı Sahran Ebu'l Tan olan terörist hala bulunamamıştı. Onun komutasındaki teröristler birer birer sarı torbaya giriyordu, o ise ortalarda yoktu.

"Teröristlerin ele başı kod adı Sahran Ebu'l Tan'dan ise hala bir iz yok. Evet, sayın seyirciler şimdi operasyonun gerçekleştiği bölgedeki muhabirimize bağlanıyoruz." Sunucu kadın derin nefesler alıp verirken ekrana bahsettikleri muhabir geldi. Kıvırcık saçları toz toprak içerisindeydi, kıyafetleri kirlenmişti belli ki.

"Evet, Tuana sendeyiz. Yeni gelişmeler var mı, orada durumlar nasıl, anlat bize. Hadi, bekliyoruz seni." Sunucu sarı kısa saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. Ceketini düzelttikten sonra pür dikkat muhabire kesildi.

"Evet Nazlı, gelişmeleri anbean takip ediyor ve sizlerle paylaşıyoruz. Bildiğiniz üzere Şehit Yüzbaşı Cesur Kurt adına düzenlenen Kurt Operasyonunda 1 ayı devirdik ama hala Sahran Ebu'l Tan'dan bir haber yok. Konuşturulabilen hiçbir terörist bulunmamakta, teslim olan 3 terörist ise sorgulanmak üzere şehire getirilecek. Operasyonu sahadan yöneten Kıdemli Üsteğmen Efe, babasının intikamını almak için günlerdir gece gündüz, uyumak nedir bilmeden, aç susuz bir şekilde çalışıyor. Bombaların eksik olmadığı bu bölgede sıcak savaş hala durmadan devam ediyor."

Oturduğum yerden nihayet, günler sonra kalktım. Yorulmuştum. İnsan oturmaktan da yoruluyormuş, ben bunun yeni farkına varmıştım. Açık tutmakta zorlandığım gözlerim, etrafa bakarak televizyon kumandasını arıyordu. Tekli koltuğun üzerindeki kumandayı elime alıp televizyonu kapattım. Yeterdi. Bugünlük bu kadarı yeterdi.

Adımlarımı yatağıma çevirdim. Küçük bir odada yaşıyordum. Yemek saatinde yemeğim veriliyordu, uyku saatim geldiğinde uyuyordum. Günüm bu kadardı işte, böyle geçip gidiyordu.

Kim olduğumu dahi bilmiyordum. Bir adım var mıydı benim, peki ya bir ailem? Beni bekleyen ve özleyen insanlar var mıydı oralarda, uzaklarda..

Kapıma sertçe vurup yemeğimin geldiğini haber vermişti. Onunda kim olduğunu bilmiyordum. Ben neredeydim, işte ondanda bir haberdim. "Xûrek!" Kürtçe söylenilen kelimenin 'yemek' anlamına geldiğini ne zaman öğrenmiştim, ben ne zamandır buradayım?

Geçmişim yoktu zihnimde, şu anım yoktu. Bir dakika öncesi silinmişti zihnimden, yerine ne gelmişti bilmiyordum.. Tek bildiğim yorulduğumdu. Ama neyden yorulmuştum? Hatırlamadıklarımdan dolayı mı yorulmuştum yoksa başka bir sebebi mi vardı bu yorgunluğun?

Zihnimde bazı isimler dönüyordu. Kime ait olduğunu hatırlamadığım isimlerdi bunlar. "Bozkurt Alaca," diyordu bir ses. Kime aitti peki bu ses? "Asena," Ardından hep bu ismi söylüyordu, daha sonra ise "Efe," diyordu. Sadece Efe..

"Bozkurt Alaca,"

"Asena,"

"Efe,"

"Selçuk,"

"Ayliz,"

"Tuana Soytürk,"

"Nazlı Cihan,"

Kimdi bunlar?

Neden zihnimde dönüp duruyorlar?

Bozkurt Alaca kimdi? Asena, Efe, Selçuk, Ayliz.. ve dahası.

Bu hikayedeki yerleri neydi? Peki ya bu yaşadığım gerçekten bir hikaye miydi?

Ben kimdim, onlar kimdi, bizler kimdik?

 

☆ Hûn 21.11.24 tarihinde ilk bölümüyle sizlerlerle ☆

 

 


 

Loading...
0%