Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Bermuda Şeytan Üçgeni

@ikraaa212

Bazen kader bizlere birer oyun oynar.Hayatın bizleri birleştirmek için oynadığı bir oyundur bu.

Kader ağları bizim için örülürken bizlerde bilmeden ona uyarız

Ya seçersin ya sürüklenirsin seçim senin...

Ben Deniz. On dokuz yaşındayım ve İzmir'de yaşıyorum. Anne ve babam büyük bir şirkette çalışıyorlar o yüzden beraber çok vakit geçiremiyoruz. Ama artık alıştım ve yarın okulun ilk günü yani tüm kafamı yarına taktım. Saat henüz geç değildi o yüzden ne giyeceğime ve saçımı nasıl yapacağıma karar vermeye yordum kendimi.

Dolabımın kapağını açtım ve gözüme ilk çarpan şey gri sade bir oversize tişört oldu. Altıma ise yeşil bir kargo pantolon seçtim. Dolabın kapağını kapatıp saate baktım sadece yarım saat geçmişti. Yarın güne enerjik başlamak için alarm kurup erkenden yattım.

Sabah sinir bozucu bir alarm sesi ile uyandım. Yatağımdan kalktım, banyoya gidip elimi ve yüzümü yıkadım. Güzel bir kahvaltı için mutfağa gittim ama ne her zamanki kahvaltı ne annem ne de babam vardı. Evdeki tüm odaları aramaya başladım "Anne, baba nerdesiniz?" yatak odasına girdiğimde annemin makyaj masasının üstünde bir kağıt olduğunu fark ettim kağıdı açıp okumaya başladım.

 

"Deniz, kızım endişelenmeni gerektirecek bir durum yok. Baban ile işimizden ötürü üç günlük şehir dışına gidiyoruz, kahvaltın için ekmek arası birşeyler hazırlayıp tezgaha koydum, okul için de biraz para bıraktım. Seni çok seviyoruz günün güzel geçsin her şey yolunda gider umarım sevgilerle ~Annen"

Aklımı kurcalayan birsürü şey vardı ama şimdi kahvaltı edip hazırlanmam gerekiyordu.

Hızlıca mutfağa geçip kahvaltımı yaptım ve odama gittim. Dünden hazırladığım kıyafetlerimi giydim ve saçımı at kuyruğu yaptım ama saçımın her yerinden çıkan saçlar vardı. O an o kadar sinir olmuştum ki sinirle saçımın her yerine filteke taktım. Bir çanta alıp içine kalemlik ve üç defter koydum. Telefonumu ve annemin bıraktığı parayı cebime koyup hangi ayakkabımı giyeceğime karar verdim.

Konversimi giydim, anahtarı alıp çıktım. Okula geldiğimde herkes bir sıraya geçmişti bende herhangi bir sıranın en arkasına geçtim.

Müdürümüz konuşma yapmaya başladı birden;

"Sevgili öğrenciler, yeni öğretim yılında herkese başarılar dilerim. Hangi sınıflarda olduğunuz kapıdaki kağıtlarda yazmaktadır şimdi herkesin sınıflarını öğrenip sınıflarınıza dağılmanızı istiyorum. Herkese iyi dersler."

 

O sırada gözüm önümdeki kıza takılmıştı ve o an dedim ki "bu kızla tanışmalıyım kesin aynı kafadayızdır"

Kıza baktım bir de kendime onun yerinde olmayı o kadar çok isterdim ki anlatamam. Kızın kıvırcık saçları toprak rengi gözleri vardı. Sırtına dokundum, kız bir an ürkerek arkasını döndü. Elimi uzatıp " Merhaba ben Deniz" dedim sesim kısık bir şekilde, o da yüzüme bakıp sıcak bir gülümseme bıraktı elini uzatıp" Ben de Eftalya" o an şok olmuş gibi baktım suratına çünkü daha önce hiç böyle bir isim duymamıştım. Biraz kekeleyerek konuşmaya başladım "E-Eftalya güzel ismin varmış daha önce duymadığım için şaşırdım kusura bakma" o an hissettim yüzüm kızarmıştı. Kız gözlerime bakarak "Deniz de güzel isim hadi gel sınıflara bakalım" kağıtların yanına gittik heyecanla isimlerimizi aramaya başladık.

İkimizde aynı anda birbirimize dönüp bağırdık "H şubesi" birbirimize bakakalmıştık ,ikimizde gülmeye başladık.

Beraber sınıfa geçtik öğretmen masasının çaprazındaki ikinci sıraya gözüm takıldı Eftalya'ya dönüp sırayı gösterdim "Beraber oturalım mı?" cevap vermesini beklerken bir baktım sıraya oturmuş "Hâla gelmeyecek misin?" dedi ve dudağının kenarının hafif kıvrıldığını gördüm.

Hemen yanına geçip oturdum. O an o kadar mutluydum ki anlatamam. Tam ağzımı açtım ki Eftalya benden önce davrandı;

"Eee birbirimizi daha fazla tanımayacak mıyız?Nelerden hoşlanırsın mesela?"

içimdeki o heyecan dinmemişti hâla, cevap verdim;

"Kitap okumayı özellikle espri yapmayı severim ve hazır ol çünkü bu yıl esprilerimden kaçacak yer arayacaksın peki sen?" konuşurken biraz kıkırdadım istemsizce, hemen cevap verdi;

"Bende kitap okumayı ve şiir yazmayı severim ayrıca esprileri severim "

Konuşalı iki dakika bile geçmeden zil çaldı hoca içeri girdi ve kendini tanıtmaya başladı, ders boyu Eftalya 'yı seyrediyordum. Tenefüs zili çaldı beraber dışarı çıkıp biraz dolaştık ve içeri, sıralarımıza geçtik. En nihayetinde son ders bitip zil çaldığında herkes toparlanmaya başladı. Eftalya toplanmayı bitirip çantasını aldığında kolundan tuttum ve "Eftalya numaranı versene bazen yazışırız" dedim.

 

Eftalya hafif bir gülümseme bıraktı ve bir kağıt parçası çıkarıp yazmaya başladı yazmayı bitirdiğinde kağıdı elime verip hızlıca sınıftan çıktı.

Okuldan çıktım ve eve giderken aklıma bugün okulda bir şey yemediğim geldi. Hemen yakınlarda bir markete girdim.

Hızlıca yürüyerek buzlukların yanına gittim ve elime donmuş bir pizza aldım. Hemencecik kasaya gidip ödeyip çıktım.

Eve geldiğimde ayakkabılarımı çıkarıp bir köşeye attım ve pijamalarımı giyip saçımı dağınık topuz yaptım.

Mutfağa geçtim fırını çalıştırıp ısınmasını bekledim, poşetten pizzayı çıkarıp tepsiye koydum ve fırına sürdüm.

 

Pizzanın pişmesini beklerken aklıma Eftalyaya yazma fikri geldi. Telefonumu açtım ve yazdığı numarayı kaydettim şöyle yazdım; "Görmeyeli çok uzun zaman geçti nasılsın Eftalya? Bu arada ben Deniz:)" çok gecikmeden cevap geldi

"İyiyim teşekkür ederim en son askerde aynı görev yerinde görmüştüm seni peki sen nasılsın:))"

"Bende iyi, annemler olmadığı için marketten aldığım hazır yemekle yetinmeye çalışıyorum." yanına bir de göz kırpan emoji koydum.

"Haha" diye cevap geldi ve ardından bende

"Neyse iyi akşamlar seni tutmayayım yarın görüşürüz "

"Görüşürüz:) "

 

Fırında pişmekte olan pizzaya baktım ve daha fazla fırında durursa yanabileceğine kanaat getirip çıkardım pizzayı. Sekiz dilime ayırıp yemeye başladım. Yemeğimi yiyip odama geçtim ve yatağıma uzandım. Bir süre telefonuma bakıp yarına güzel başlamak için gözlerimi yumdum.

Gözlerimi açtığımda saat sekizi çeyrek geçiyordu ve okul dokuzda başlıyordu. Hızlıca dolabı açıp kırmızı bir tişört ve siyah pantolon alıp giydim. Saçımı taradım ve açık kalmasına karar verdim çünkü bağlayacak zamanım yoktu ve okula yetişmem gerekiyordu. Evden okula yaklaşık olarak onbeş dakika vardı. Hızlı bir şekilde ayakkabımı giydim ve cebime dünden kalan parayı attım.

Hızlı adımlarla okula doğru yürüdüm.

Okula geldiğimde sınıfta sıramızda kimseyi göremedim yerime geçtim oturdum.

Sıranın yanındaki askıda Eftalya'nın çantasını gördüm sanırım dışarda idi. Çok geçmeden Eftalya sınıfa yanında bir kızla girdi.

O an şok olmuştum ve biraz sinirlenmiştim çünkü Eftalya'nın sadece benimle arkadaş olmasını istiyordum ve biliyorum bu çok bencilce bir düşünceydi gerçekten. Sonra Eftalya ve o kız sıralarına geçtiler. Bi an Eftalya'nın sesi ile irkildim;

"Günaydın nasılsın?"gözümü başka bir yere çevirerek cevapladım.

"İyi" zil çaldı ve derse başladık. O ders boyunca dersi bir gram bile dinlemeyip Eftalya'nın yanında gelen kızı incelemeye başladım.

Kızın simsiyah saçları ve zifiri karanlık gözleri vardı. Zil çalınca gözlerimi cama diktim ve dışarıyı izledim. Eftalya ise çoktan o kızla gitmişti. İstemsizce öfkelenmiştim sanki. Öğrenci zili çaldığında Eftalya söze başladı;

"Deniz ben yarın okulda olamayacağım hatta bir hafta gelmeyeceğim sen bana akşamları derste ne yaptığınızı söylersin olur mu?"

"Tamam söylerim de neden gelmeyeceksin?"

"Benim akrabalarımdan birinin cenazesi var oraya gideceğiz "

"Anladım... Allah rahmet eylesin "

"Teşekkür ederim " yüzünde hafif gülümsene oluştu.

Gün boyunca dersten derse koşturuyorduk.

Çıkış zili çaldığında içimden bir "oh be" demiştim.

Çantamı alıp hızlıca sınıftan çıktım. Okuldan saat altıda çıkıyorduk. Eve geldiğimde saat altı çeyrekti.

 

Mutfağa geçtim ve bir tencereye su koyup altını açtım. O kaynarken bende üstümü değiştirdim. Tekrar mutfağa geçip suya makarna attım,haşlanmasını beklerken diğer yandan dolaptan salça çıkarıyordum. Makarnayı yapıp afiyetle yedim o sırada komşunun birinden gelen son ses müzikle kıkırdadım. Gelen ses şöyle diyordu;

"Yemekte yaparım salçayla,göbekte atarım kalçayla" o an kendimi tutamayıp kalkıp bende göbek attım. Yemeğimin bulaşıklarını kaldırıp yatağıma uzandım tam uyuyacakken telefonum çaldı, arayan annemdi. Açtım

"Alo kızım nasılsın?çok özledik seni"

"İyiyim anne siz?"

"Biz de iyiyiz ama sana pek hoşuna gitmeyecek bir haberim var "

İstemsizce ağzımdan "Ha?"sesiyle annem devam etti;

"Maalesef bizim işimiz biraz uzadı o yüzden birkaç gün daha tek idare etmek zorundasın,sana para yollayacağız kendine iyi bak" yüzümün düşüp ,hayal kırıklığı yaşadığımı hissettim ve cevap verdim;

"Tamam siz de bir an önce gelmeye bakın" telefonu kapatıp uyumaya çalıştım.

 

Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu,saate baktım ve çok erken uyandığımı fark ettim. Hemencecik mutfağa gidip bir tavaya yumurta kırıp yedim sıcak sıcak.

Odama gidip üstümü değiştirdim;yeşil tişört ve bir kot pantolon giydim. Çantamı hazırlayıp çıktım. Bu gün okula erken gitmek istemiştim. Yol üstünde bir bakkala girip simit ve ayran aldım.

Okula geldim ve sınıfa girdim. Sınıfta o dünkü kız ve benden başka kimse yoktu.

Sırama geçmeden önce kızın yanına gidip onunla tanışmak istedim.

 

"Merhaba ben Deniz peki ya sen?" utangaç bir ses çıktı

"Selam bende Elzem" birbirimize gülümsedik, ona bir teklifte bulundum;

" Bu bir hafta boyunca yanım boş Eftalya gelemeyecek oturmak ister misin?"

"Evet dün söylemişti,o kadar çok ısrar ettin madem geleyim bari"

Beraber sıramıza geçtik sanki Eftalya,Elzem ve ben dünyaya kök söktürebilecek bir üçlü olurduk.

"Numaranı versene kaydedeyim"gelen sesle kendime gelebildim. Numaramı verdim ve birbirimizi kaydettik.

Telefonu elimden bırakmadan bir grup kurdum adını da;

"BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ" koydum.

Elzem telefonunun ekranına baktı ve şaşırdı

"Bermuda şeytan üçgeni grubundan bir okunmamış mesaj" mesajı yazan ise bendim

"Biz artık şeytan üçlüyüz ayrılmak yok!"

Elzem bana bakıp gülümsedi ve söze başladı

"Çok güzel bir grup olacağımıza inanıyorum"dedi.

Bu sefer beraber sıçradık yerimizden gelen mesaj gruptan idi;

"Şeytan üçlünün bir parçası olmak onur verici bir şey benim için size iyi dersler" mesaj Eftalya'dan gelmişti.

İkimizde mesajı okuduktan sonra telefonları kapatıp dolaplara koyduk.

 

 

 

 

Gelecekte bizi birçok şey bekliyordu belki de bunlardan sadece Bermuda şeytan üçgenimiz sayesinde çıkacaktık....

Loading...
0%